Gabar’dan Silopiya’ya kesintisiz direniş: Fatma Uyar 2023-01-03 09:00:19   ŞIRNEX - Silopiya’da katledilen 3 kadından Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar, kızının mücadelesini sürdüreceğini belirterek, “Kızım doğru yolda yürürken katledildi, başımı eğmedi, onunla gurur duyuyorum, o Kurdistan’ın şehididir” dedi.    Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, 4 Ocak 2016’da zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu katledildi.    Sokağa çıkma yasağında polisler tarafından katledilen Fatma Uyar, 28 Ağustos 1988'de Gabar dağının eteklerinde bulunan ve Şirnex merkeze bağlı Dihok köyünde 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Uyar, daha 3 aylık iken devletin baskılarından dolayı köyleri boşaltıldı, dedesi Temer Uyar gözaltına alınarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Uyar ailesi Şirnex merkeze bağlı Milga Şantiyê köyüne yerleşti. Burada da devletin baskı ve tehditlerine maruz kalan Uyar ailesi, 2 yıl sonra da Şirnex şehir merkezine yerleşti. Okula başlayan Uyar, 5’inci sınıfı bitirdikten sonra okulu bıraktı. Uyar, 2000’li yıllarda gençlik çalışmalarıyla mücadeleye başlarken, 2009 yılında tutuklandı ve 5 yıl cezaevinde kaldı. Uyar tutuklandıktan bir yıl sonra, babası Reşit Uyar (53) da, kendisine verilen müebbet hapis cezası nedeniyle cezaevine konuldu. Fatma Uyar, babasıyla bir yıl Mardin Cezaevi’nde kaldıktan sonra, Siirt Cezaevi’ne sürgün edildi.    ANNE VE BABASI TUTUKLANDI   Uyar, tahliye olduktan sonra da kadın çalışmalarına kaldığı yerden devam ederken, Şirnex merkezde mahalle mahalle gezerek kadınları örgütledi. Birçok kesime dokunan Uyar’ın ismi halen birçok mahallede kadınlar tarafından dillendiriliyor. Şirnex’te ilan edilen yasakta kurşunların hedefi olan Uyar ailesi, yasak sonrasında evleri için alınan yıkım kararına engel olarak evlerini yıktırmadı.    İki arkadaşıyla birlikte Silopiya’da üç kurşunla katledilen Uyar’ın cenaze törenine katılan ağabeyi hakkında soruşturma açıldı. 2016 yılında ise Uyar’ın annesi Hatice Uyar (50), “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. O süreçte eşiyle birlikte farklı cezaevlerinde kalan anne Uyar, 2 ay 10 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Anne Uyar, tahliye olduktan sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex il örgütünde yerini alarak mücadelesini sürdürüyor.  Anne Uyar, Trabzon Beşikdüzü Cezaevi’nde tutuklu bulunan hasta eşi Reşit Uyar’ın görüşüne ise 2 yıldır gidemiyor. Fatma Uyar’dan ailesine, katledilmeden önce kına yaktıktan sonra çektiği bir fotoğraf ve verdiği mücadelesi miras kaldı.    ‘DAVASINI YÜRÜTECEĞİM’   Kızının yarım bıraktığı mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğine dair söz verdiğini söyleyen anne Hatice Uyar, “Katledilmesi üzerinden yıllar geçti ama bu katliam halen aydınlatılmış değil. Bu 3 kadını kim katletti? Bedenimde tek bir damla kan dahi kalsa onun mücadelesini yürüteceğim. Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Hepimiz anneyiz. Biz anneler barış istiyoruz. Bu savaşın ve kanın durmasını istiyoruz. Ben çok zorluk çektim. Fatma ve babası cezaevinde olduğunda ben çok zorlanıyordum. Ben ya Sêrt ya da Mêrdîn cezaevine görüşe gidiyordum. Ama ben yine de bu zorlukların üstesinden geldim. Zorlanıyordum ama bu durumla da gurur duyuyordum. Fatma’dan sonra kendime ve halka bir söz verdim ve parti çalışmalarında yer aldım. Bu kararı da kendi irademle verdim. O günden beri parti çalışmalarında yerimi alıyorum ve yaşadığım sürece de yer almaya devam edeceğim. Fatma’dan sonra evde oturup, ‘kızım gitti ve hiçbir şey umurumda değil, ne oluyorsa olsun’ diyemem. Öyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Yaşadığım sürece onun davasını yürüteceğim” dedi.   ‘KURDİSTAN’IN ŞEHİDİDİR’   Kızının arkasında haklı bir mücadele bıraktığını ifade eden Uyar, “Fatma katledildiği gün abisi hastanenin önünde yaptığı bir konuşmadan dolayı hakkında soruşturma başlatıldı ve mahkemesi de görüldü. Katillerden hesap sormaları gerekirken, bizden hesabını sordular. Zaten devletin öldürdüğü bellidir ve ortadadır. Ama halen bile ortaya çıkartmıyorlar. Bunları kim katletti, nasıl katletti bilmiyoruz. Ne elbiseleri, ne de herhangi bir eşyaları bile bize verilmedi. Hiç olmazsa o eşyalarını verselerdi belki yaramıza iyi gelirdi. Her istediğimizde devlet bize, ‘onlara ait hiçbir şey elimizde değil’ dediler. Siz katlettiniz, bari eşyalarını verin. Tam 7 yıldır Fatma tek bir saniye, tek bir dakika gözümün önünden gitmedi. Çünkü haklı bir yolda yürürken katledildi. Onunla başım eğmedi ve gurur duyuyorum. Ben onun ölümüyle de mutluyum, çünkü başımı eğmedi. Ölürken bile onurluca öldü. Evet insanın yüreği yanıyor ama beni gururlandırdı ve o bütün Kurdistan’ın şehididir. O toprağının davasını yürüttü ve haklı bir mücadeleydi” diye belirtti.