Wan’da ‘siyasi proje’ ile nüfus azaltılıyor 2023-01-04 09:01:39 WAN - Türkiye’de en fazla iç göç veren kentlerin başında Wan’ın yer aldığını belirten İstihdam Uzmanı Sinan Ok, kentte nüfus azalmasının 90’lardan bugüne kadar uygulanan politika ve siyasi projeden kaynaklandığını söyledi.    Kurdistan kentleri; yaşanan işsizlik, savaş, siyasi baskılar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle en fazla iç göç veren kentler arasında yer alıyor. Bir milyon 200 bin nüfusa sahip Wan, Türkiye’nin en büyük genç nüfusuna sahip 5 kentten biri olurken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İç Göç İstatistiklerine göre, 2021 yılında en çok göç veren iller sıralamasında 11’inci sırada yer aldı. Kentte nüfus düşüşünü değerlendiren İstihdam Uzmanı Sinan Ok, nüfus azalmasında uygulanan özel politikalara ve siyasi projelere işaret etti.   GÖÇ ETTİRME POLİTİKASI    İç göçün tarihi ve güncel dinamiklerinin olduğunu kaydeden Ok, Kürdistan tarihi boyunca zorla göç ettirme politikasının hep var olduğunu ifade etti. Ok, “Burada halkın yaşam koşulları daraltılarak, onların özgün geçim kaynakları kısıtlayarak yerinden etme politikası, Osmanlı’dan buraya miras kalan bir politika. Güncel göç artışına baktığımızda 90’lı yıllarda başlayıp günümüze kadar gelen bir köy boşaltma, yayla ve mera yasakları, toplu konut adı altında köylerin boşaltması gibi zorla göçe tabi tutma politikaları uygulanıyordu. Son dönemlerdeki göçe baktığımızda da daha çok ekonomi olarak karşımıza çıkıyor. Pandemi, zaten var olan ekonomik krizi daha da derinleştirdi. Bölge illerine baktığımızda; gelir, iş, yaşam koşulları istatistiklerinde son sıradadır. Wan da bunların başında geliyor. Kişi başına düşen gelir sıralamasında 81 il içerisinde Van 79’uncu sırada yer alıyor. Wan’ın özelliği şu; Wan bölgenin en büyük metropolü aslında. Nüfus artışı buraya doğru olması gerekirken, burada bir nüfus azalması olması bir politikanın sonucudur. İşsizleştirme, yoksullaştırma ve göçertme politikasının etkili olduğunu gösteriyor” dedi.    ‘90’LARDA BAŞLADI, SÜRÜYOR’   Her sektörde bir etkilenme söz konusu olduğunu ifade eden Ok, “Turizm, hayvancılık ve tarım sektörü, bölgenin geçim kaynağıydı. İnsanlar burada iş bulamadıkları için büyük çoğunlukla batı metropollerine göç etmek zorunda kaldılar. Yani bu durum uzun süreli asimilasyon politikasının bir sonucudur. ‘Ekonomik olarak çaresiz bırak, yerinden et, diğer metropollere gönder ve orada asimile et’ politikasının sistematik halini yaşıyoruz. 2022 yılında pandemi ve ekonomik krizle buradaki tüm ekonomik sektörlerde bir çökertme hali, borçlu olma hali, kredilere bağlı olma hali söz konusudur. İnsanlar ve işletmeler bu günü kurtaramadıkları için yeni çözümler için yerlerini terk etmek zorunda kaldılar. Doğum artış oranı bölgemizde çok yüksek ama nüfus artış hızına baktığımızda aynı yükseklikte değil. Bu 2022 yılına özgü bir durun değil. Bu tarihi bir politika. 90’lardan bu güne kadar burada doğan çocukların kendi kültürlerinde yaşamamasını amaçlayan bir ekonomik, siyasi proje uygulanıyor” diye konuştu.    30 WANLI İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ   Göç ettirilen insanların gittikleri yerlerde insan onuruna yakışan yaşam koşullarına ulaşamadıklarını ifade eden Ok, “Gittikleri yerlerde en kötü işleri bu insanlara yaptırıyorlar. Bu insanlar kayıt dışı, sigortasız, güvencesiz bir şekilde çalıştırıyorlar. İş cinayetlerine Wan özeline baktığımızda son bir yılda 30 yakın inşaat işçisi batı metropollerinde ya da başka şehirlerde yaşamını yitirdi, tabutları buraya geldi. Böyle bir yaşam hakkına da saldırı söz konusu. Burada yaşam koşullarını daraltan, batıda da insan onuruna yakışır yaşam koşulları oluşturmayan bir siyaset var. Bu siyasete karşı çok ciddi bir şekilde mücadele etmek gerekiyor. İnsanları burada tutmak, kendi yaşam koşulları içerisinde geçinebilecekleri iş alanları, kooperatifleşmeler ve buranın doğal sektörleri olan tarım, hayvancılık ile turizm gibi alanlarda güçlü kılmak gerekiyor. Aslında nüfusun yerinde tutulması gerekiyor.  Bu göçertme politikası ulus-devlet politikasının bir sonucudur” dedi.