Barış Nöbeti: Hasta tutukluların tahliyesi sağlansın 2023-01-06 15:30:46   HABER MERKEZİ - Hasta tutukluların durumuna dikkat çekilen Barış Nöbeti’nde, “Etkin tedaviye erişim için bir an önce infazların ertelenmesi, tahliye koşullarının sağlanması gerekiyor” çağrısı yapıldı.   İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti, bu hafta “Hapishanelerdeki hak ihlallerine son verilsin! Yaşam hakkı korunsun” başlığıyla birçok kentte gerçekleştirildi.    İHD Ankara Şubesi'ndeki nöbete, Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri katıldı.   HASTA MAHPUSLAR VE BARIŞ   Açıklamada ilk olarak söz alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, hasta tutuklular konusunda çözüm getirilmeden barış sürecinde ilerlenmeyeceğinin altını çizdi. Adalet talebi ile yürütülen açlık grevlerine değinen Türkdoğan, şunları söyledi: “Abdullah Öcalan ile görüşmeler yeniden başlamış ve açlık grevleri sona ermişti. Oslo sürecinde hasta tutuklular konusu yeniden konuşulmaya başlanmıştı. Süreçler ilerledikçe, gördük ki atılan ufak adımlar sorunu çözmeye yetmiyor. Bizler hasta mahpuslar konusunu gündemde tutmaya devam ediyoruz. Son çıkan Adalet Bakanlığı genelgesi ile ilgili de ayrım yapılmamalıdır, Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırken, ayrımcılık yapmamalı, nesnel davranmalıdır. ATK ayrımcılık yapmamalı, devlet hastanelerinin kapsamlı raporları esas alınmalıdır. Barış süreçlerinde hasta mahpusların bırakılması çok önemli. Hapishanelerde çok fazla siyasi mahpus var. Hasta mahpuslara yönelik düzenlemeler barış, eşitlik, adalet ve özgürlük getirecektir.”   BİN 517 HASTA TUTUKLU VAR   İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Fatin Kanat, yaşam hakkının temel bir hak olduğunu vurgulayarak, “İnsan yaşamının korunması hem bedeninin hem de insan psikolojisinin korunmasıyla mümkündür ve kişinin varlığını bedensel ve psikolojik olarak sağlıklı bir bütünlük içinde devam ettirmesine dair tüm haklar cezaevlerinde kalan her birey içinde mutlak olarak geçerlidir. Türkiye hapishanelerinde Adalet Bakanlığı’nın 1 Aralık 2022 tarihli istatistiklerine göre, 336 bin 315 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bu kişilerden 65 yaş ve üstünde olan kişi sayısı 5 bin 513 kişidir. İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonunun Nisan 2022 tespitlerine göre, Türkiye hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 651’i ağır olmak üzere bin 517 mahpus bulunmaktadır” bilgilerini paylaştı.   ‘GENELGE AYRIMSIZ UYGULANSIN’   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Fatma Kurtulan, demokrasi, barış ve adalet için hasta tutukluların sorunlarına dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulan, cezaevlerinde yerinde incelemelerde bulunduğunu belirterek, “‘Terörle mücadele’ kapsamında ele aldıkları siyasi mahpusların yaşadığı baskılar çok görünmüyor. Hasta mahpusların sağlıklı beslenememe, temiz suya erişememe ve onurları ve tedavileri arasında tercih yapmak zorunda kalmaları sorunu derinleştiriyor. Etkin tedaviye erişim için bir an önce infazların ertelenmesi gerekiyor. Yetkililerin genelgelerini ayrımcılığa gitmeden, koşulsuz, tüm mahpuslar için bir an önce uygulaması, tahliye koşullarının sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.   ‘CEZAEVLERİ DENETİME AÇILSIN'   ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ayşe Uğurlu, cezaevlerine yönelik her türlü tedbirin alınması gerektiğinin altını çizerek, kelepçeli muayene ve çıplak arama gibi nedenlerle tutukluların tanı ve tedaviye ulaşma haklarının reddedildiğini söyledi. Söz konusu durumun hastalıkların ağırlaşmasına neden olduğunu söyleyen Uğurlu, “Bu hastalıklar tedaviye erişime olan güçlükle birlikte ağırlaşıyor. ‘Cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen nihai raporların ATK’den çıkmasına dair görüş nedeniyle insanlar tahliye olamadan ya da tahliye olduktan çok kısa süre sonra yaşamını yitiriyor. Biz genelgenin geliştirilmesi gerektiğini istiyor, cezaevlerinin denetime açılmasını istiyoruz” dedi.   ‘SAĞLIĞA ERİŞİM KOŞULLARI SAĞLANMALI’   SES Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya da sağlığa erişimde en ciddi sorunları hasta tutukluların yaşadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlığın ve müdürlüklerin görevi, hasta tutsaklara yönelik nitelikli ortama sunmak. Sağlığın öncelikli olduğu her alanda Sağlık Bakanlığı’nın gerekli ilkeleri, uluslararası sözleşmeleri ortaya koyarak rol alması gerekiyor. Bütünlükçü bir şekilde sağlığa erişim koşulları sağlanmalı.”   ‘CEZAEVLERİNİN SORUNLARI TECRİDE BAĞLI’   Nöbette son olarak Barış Anneleri Meclisi adına Münibe Koç, İmralı tecridine değinerek, “Tecrit kalkarsa barış da gelir, hasta tutsaklar da iyileşir, sağlık da olur. Tecrit kalkmazsa sağlık gelmez cezaevlerini koşullarını düzelmez. Cezaevlerinin sorunları tecride ve barışa bağlıdır” ifadelerini kullandı.   ADANA’DA AYM’YE TEPKİ   İHD Adana Şubesi ise, dernek binasında Barış Nöbeti gerçekleştirdi. Nöbete, HDK ve HDP yöneticileri ile çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı. Nöbete İHD adına açıklama yapan avukat Yasemin Dora Şeker, AYM’nin HDP’ye yapılan hazine yardımına bloke konulmasına tepki gösterdi.    İHD Mersin ve İskenderun Şubesi de, dernekte düzenlediği Barış Nöbeti’ne birçok kişi katıldı. Nöbetlerde, hasta tutukluların durumuna dikkat çekildi.    'ÇÖZÜM ODAKLI YAKLAŞIM'   Amed’teki Barış Nöbeti de, İHD Şubesi Vedat Aydın Toplantı Salonu’nda yapıldı. Eylemde, “Herkes İçin Barış” pankartı açıldı. Eyleme Amed Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri katıldı. Açıklamayı İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun okudu.  Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünün önemini vurgulayan Zeytun, “Kürtlerin çoğunlukta olduğu coğrafyamızda yine en çok Kürtlere karşı işlenen ağır hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere önceki ihlallere ilişkin hakikatlerin araştırılıp kamuoyuyla paylaşılması, devletin özür ve tazmin yöntemiyle samimi ve çözüm odaklı yaklaşması; demokratik, sivil ve çoğulcu bir anayasa hazırlanarak Kürt kimliğinin güvence altına alınmasının ancak barış arzusu ve çabasıyla mümkün olduğunu biliyoruz” diye belirtti.   Barışın ancak güçlü ve cesur hak mücadelesiyle mümkün olduğunun altını çizen Zeytun, “Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır. Ülkenin içinde bulunduğu ihlaller ve hukuksuzluklarla dolu bu dönemin geride kalması için samimi ve çözüm odaklı ve hak eksenli yaklaşım ortaya koymalıdır” dedi.   ‘İRADE YOK SAYILIYOR’   Nöbet eyleminde söz alan Eğitim Sen Amed 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Zülküf Güneş ise iktidarın savaşı ve çatışmayı derinleştiren politikalarına işaret ederek, “Bu politikalara karşı biz emek ve meslek örgütleri olarak karşı duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz. Dün hepimizin gördüğü gibi 6 milyon oy almış toplumsal barışın demokratik yaşamın vazgeçilmez öncüsü olan siyasi bir partinin hazine yardımına sınırlama getirildi. Burada 6 milyonun iradesi yok sayılmaya çalışılıyor” diye konuştu.