Mahkeme duyumları esas aldı! 2023-01-18 17:36:46   İSTANBUL- HDP Gençlik Meclisi eski üyesi Hüsamettin Tanrıkulu’nun tutuklu yargılandığı davada tanık Kezban Kuday, Tanrıkulu hakkında beyan vermediğini söylerken, tanık Şiyar Aydın’ın ise duyumlar üzerinden verdiği beyanları tekrarlaması nedeniyle Tanrıkulu tahliye edilmedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 3 Eylül’de gözaltına alınan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilmesi ardından tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi eski üyesi Hüsamettin Tanrıkulu’nun “örgüte üye olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Çağlayan’da bulunan İstanbul 29’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Tanrıkulu ile Avukatı Negehan Avçil ve Tanrıkulu’nun yakınları da katıldı.  PANKART, DÖVİZ ‘BOMBA’ OLDU  Duruşmada söz alan Tanrıkulu, annesi ile tartıştığını ve bu nedeniyle Diyarbakır’dan İstanbul’a geldiğini ve uzun bir süre burada çalıştığını anlattı. Ardından ise annesinin hakkında “kayıp ilanı” verdiğini ve sonrasında ise savcılığa gidip kaybolmadığına dair dilekçe verdiğini ve bu dilekçede adresini de ibraz ettiğini dile getiren Tanrıkulu, “Atılı suçu işleyen birisini böyle bir şey yapar mı?” diye sordu. Dosyada hakkında beyanlarda bulunan 2 kişiye dair de beyan veren Tanrıkulu, bu kişileri HDP içinde siyasi faaliyet yürüttüğü esnada tanıdığını söyledi.  HDP Milletvekili Remziye Tosun’un kendisine bir poşet verdiğini ve aleyhinde ifade veren Şiyar Aydın’ın  “ses bombası” olduğunu iddia ettiğini paylaşan Tanrıkulu, bu durumun gerçeği yansıtmadığını eylem ve etkinlikler ile ilgili gençlik olarak pankart, döviz taşıdıklarını ve bu durumun da bu bağlamda olduğunu söyledi.  SOYLU’YU YALANLADI  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisini hedef gösterdiğini de anımsatan Tanrıkulu, kuzenine ait pasaportun kendisine aitmiş gibi gösterildiğini ve bu pasaport üzerinden Yunanistan’a gittiğini iddia edildiğini söyledi. Tanrıkulu, Yunanistan’a gitmediğini ve iddia edildiği şekliyle Levrion Kampına da gitmediğini söyledi. Mahkemenin, “Sanal medyada ‘delil’ isminde hesap kullandın mı? Bu kod ismini kullandın mı?” diye sorması dikkat çekti. Tanrıkulu, böyle bir isimle sanal medya hesabı kullanmadığını kaydetti.  İTİRAZI KABUL ETMEDİ  Mahkeme, Tanrıkulu’nun pasaport çıkarmasını dahi sordu. Tanrıkulu, pasaportunu Bağdat’a inşaata çalışmaya gitmek için çıkardığını söyledi. Mahkeme heyeti, Tanrıkulu’nun kullandığı telefon numaralarını sordu. Duruşmada, daha sonra Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Şiyar Aydın’a söz verildi. Mahkemenin Aydın’a verdiği ifadeyi okuyup onaylatmaya çalışması üzerine Avukat Avçil, itiraz etti. Avçil, söz konusu kişinin usulen ilk önce bildiklerini anlatması gerektiğini söyleyerek, tepki gösterdi. Ancak mahkeme, Avçil’in itirazına dair karar vermeden devam etti.  FAALİYETLER HDP’NİN Mahkeme, daha sonra Aydın’ın beyanlarını okuyarak, “doğru” olup olmadığını sordu. Aydın, Tanrıkulu ile yer aldığı HDP faaliyetlerini anlattı. Mahkeme, “Siyasi parti çalışmaları yerine PKK veya KCK faaliyetlerine katıldınız mı? Bir yere molotof attınız mı?” şeklinde soru sordu. Aydın, HDP çalışmaları dışında herhangi bir çalışmada yer almadıklarını ve şahit olmadığını söyledi.  Aydın, Tanrıkulu’nun “PKK üyesi” olup olmadığını bilmediğini söyledi. Aydın, böyle bir duyum aldığını ve duyumlar üzerinden beyanda bulunduğu söyledi.  ‘NE İFADESİ VERMİŞİM?’ DİYE SORDU  Mahkeme, ayrıca HDP’li Tosun’un Tanrıkulu’ya verdiği iddia edilen poşeti de sordu. Aydın, “Delil” ismine dair ise, “İnstagram hesabının biyografisinde delil ismi yazılıyordu. Bunun kod ismi olup olmadığını ise bilmiyorum” diye konuştu. Daha sonra SEGBİS ile duruşmaya katılan Kezban Kuday’a söz verildi. Mahkeme, bu esnada Tanrıkulu’yu tanıtarak, “Tanıyor musun?” diye sorması dikkat çekti. Tanrıkulu’yu 2020’de tanıdığını paylaşan Kuday, kendisinin Diyarbakır’da HDP Gençlik Meclisi içinde yer aldığını Tanrıkulu’nun da İstanbul’da olduğunu ve bu nedenle bir birlikteliklerinin olmadığını ve çok tanımadığını söyledi. Kuday, “Örgüt içinde yer aldığına inanmıyorum” dedi. Mahkeme, “Daha önce verdiğiniz ifadeyi kabul ediyor musun?” demesi üzerine Kuday, “Ben Tanrıkulu hakkında ne ifadesi vermişim?” diye sorması dikkat çekti.  ‘EKLEME YAPILMIŞ’  Kuday, mahkemenin okuduğu ve kendisine ait olduğu iddia edilen beyanları reddetti.  Kuday, kendisine ait olduğu iddia edilen beyanları reddedince mahkeme başkanı, “O zaman savcılıkta neden böyle bir ifade verdin?” dedi. Kuday, savcılıkta böyle bir ifade vermediğini ve verdiği ifade arasında bu beyanların yer almadığını kendisine sorulan sorulara yanıt verdiğini ancak daha sonra beyanlarına eklemeler yapıldığı düşündüğünü söyledi.  BABASI KONUŞTU Daha sonra Tanrıkulu’nun babası tanık olarak dinlendi. Muş’ta inşaata çalıştığı esnada eşinin kayıp ilanında bulunduğu ancak oğlu ile haftada bir konuştuğunu ve kayıp olmadığını eşine anlattığını söyledi. Tanrıkulu, daha sonra oğlunu aradığını ve kayıp ilanını kaldırttığını belirtti. Daha sonra söz verilen iddia makamı, Tanrıkulu’nun tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.  POLİS TEYİTİ DOSYAYA KOYMADI Söz alan Av. Avçil, Tanrıkulu’nun “örgüte” katıldığı iddia edildiği tarihlerde çalıştığını ve bunun polis tarafından teyit bile edildiğini ancak bunun dosyada yer almadığını söyledi. Bu durumun iddianamede de yer almadığına işaret eden Avçil, kayıp olduğu iddia edilen tarihlerde de sigortalı bir şeklide lokantada çalıştığını ifade etti. Aynı zamanda bu esnada Tanrıkulu’nun kendisini aradığını ve dilekçe vermesi yönünde yardımcı da olduğunu söyleyen Avçil, Tanrıkulu’nun daha sonra adresini bildirdiğini ve kayıp olmadığını kaydetti. Emniyetin, Mehmet Emin Tutmaz’ın “mülakat” yoluyla Tanrıkulu’nun Lavrion Kampına gittiğine dair dosyaya bilgi koyduğunu aktaran Avçil, Tutmaz’ın daha sonra savcı tarafından dinlendiğini ve müvekkilini tanımadığını beyan ettiğini paylaştı. Avçil, ayrıca Tutmaz’ın tutuklandığı ve tensip ile tahliye edildiğini aktardı. BİLGİ, BELGE VE GÖRGÜ YOK Tutmaz’ın verdiği bir beyanın dahi olmadığını söyleyen Avçil, “Her neyse, Tanrıkulu dilekçe ile buradayım demesi ile başlıyor. Bu dilekçeden sonra Tanrıkulu takip ediliyordu. Kaçırılmaktan korkuyordu. Bir keresinde motor da sürülmüştü üzerine. Can güvenliğinden korkuyorduk. Örgüt üyesi olduğuna dair bir delil, tespit var mı? Yok. Bilgi yok, görgü yok. İllegal bir faaliyeti var mı? Tanıklar da olmadığını söyledi. Ayrıca bir siyasi partide illegal bir eylem yapılacaksa bu vekil olan Remziye Tosun’a mı kalmıştır? Bu kod ismi meselesi var. Siz hiçbir örgüt üyesinin kod adını istagrama yazdığına şahit olduğunuz mu? Bir şeyin kod adı olması için ilk önce bir gizliliği olması lazım” diye kaydetti.  SAVCI KENDİNE İTİRAZ ETTİ  Aydın’ın beyanlarının  hükme esas alınamayacağını ayrıca duruşmada da duyumlar üzerinden beyanlarda bulunduğuna dikkat çeken Avçil, bu durumla beyanların lehe döndüğünü söyledi. Tanrıkulu hakkında soruşturma başlaması ile birlikte soruşturma savcısının müvekkili hakkında daha önce Van’da açılan ve takipsizlik kararı verilen dosyaya aynı savcı tarafından itiraz edildiğini de dikkat çeken Avçil, ayrıca Tanrıkulu’nun Silopya’da da gözaltına alındığını ve bu gözaltıya gerekçe olarak gösterilen ihbarın emniyet tarafından yapılan araştırmaya rağmen kime ait olduğu bulunmadığını ve bu nedenle asılsız olduğunun ortaya çıktığını söyledi.  KARARI SOYLU VERDİ  Dosyanın siyasete alet edildiğini de belirten Avçil, “Soylu bu dosyanın kararını verdi” dedi. Müvekkilinin adil yargılama hakkının bu nedenle ihlal edildiğini de sözlerine ekleyen Avçil, “Müvekkilim gözaltında iken Soylu’nun attığı twit ardından polis, müvekkile, ‘Bu twitten sonra tutuklanmamam mümkün değil’ demiş. Ayraca Soylu’nun attığı twitte göre tek bir tespit de yok.  Silahlı, ideolojik eğitim aldığına, hiyareşinin neresinde yer aldığına dair bir tespit yok. Hangi bir örgütsel faaliyette bulunmuştur?  Buna dair tek bir şey yoktur” dedi.  DUYUM BEYANLARI DİKKATE ALINDI  Avçil’in ardından mütalaasını sununa iddia makamı, tutukluluk halinin devamı yönünde talepte bulundu. Ara kararını veren mahkeme, duyumlar üzerinden beyanlarda bulunan Aydın’ın beyanları nedeniyle tutuklu halin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Mart’a erteledi.