Sanığın polis olduğu davada emniyet delil kararttı 2023-01-31 09:43:58 ADANA - Adana’da Murat Daşkan'ın ölümüne dair B.O. adlı polis hakkında açılan davada, emniyetin "çalışmıyor" iddiasında bulunduğu zırhlı araç kamerasında herhangi bir arıza bulunmadığı ortaya çıktı.    Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi'nde, 1 Şubat 2016 tarihinde toplumsal bir gösteri sırasında vurulan Murat Daşkan’ın ölümüne dair polis B.O. hakkında "olası kastla insan öldürme" suçlamasıyla açılan davanın yargılaması sürüyor.    YENİDEN YARGILAMA   Daşkan’ın ölümüne dair başlatılan soruşturma, 2020 tarihinde tamamlanarak, polis memuru B.O. hakkında "olası kastla insan öldürme" suçundan iddianame hazırlandı. İddianamenin kabul edilmesi sonrası Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davanın 6 Ekim 2020'de görülen karar duruşmasında, "sanığın üzerine atılı suçlamaya dair yeterli somut delil bulunmadığı" ileri sürülerek beraat kararı verildi.    Daşkan'ın avukatı İlhan Öngör, beraat kararını Adana Bölge Adliye Mahkemesi'nde taşıdı. 13'üncü Ceza Dairesi, yerel mahkemenin "eksik delil incelemesi" yaptığına hükmederek, beraat kararını bozdu.   Kararda, sanık polisin içerisinde yer aldığı zırhlı araca ait kamera sistemine dair yeterli inceleme yapılmadığına işaret etti. Kararda, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'nın 2 Kasım 2016 tarihli uzmanlık raporundaki "incelemeye gönderilen cihazın bağlantı kabloları olmadığından çalıştırılmadığı" iddiasına yer verilerek, olayın yaşandığı güne ait görüntülere herhangi bir müdahale yapılıp yapılmadığı konularında ise bir inceleme yapılmadığı vurgulandı.    Kararda, kamera kaydının yapıldığı cihaza ait bağlantı kabloları temin edildikten sonra da bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ve sadece emniyetin 22 Kasım 2016 tarihli "olay gününe ait kamera görüntülerinin bulunmadığına" dair tutanağın esas alındığı ifade edildi.    Karar sonrası Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde polis B.O.'nun yeniden yargılamasına başlandı. Davanın 4'üncü duruşması 27 Aralık 2022'de görüldü. Duruşmada, Daşkan'ın öldürüldüğü gün olay yerinde bulunan 01 A 0559 plakalı zırhlı aracın kamera görüntülerine dair istenen bilirkişi raporu dosyaya konuldu.    BİLİRKİŞİ RAPORU: KAMERA ÇALIŞIYOR   Raporda, emniyetin iddiasının aksine, kayıt cihazında herhangi bir arıza bulunmadığı belirtildi. Raporda, "(...) söz konusu kayıt cihazında 17/03/2016 tarihine kadar herhangi bir arıza bulunmayıp çalışır vaziyette olduğu, kayıt altına alındığı tespit edildiğinin bildirildiği (...)" denildi.    Savcı, bilirkişi raporuna rağmen sanık polis hakkında beraat talebinde bulundu. Savcı mütaalasında, "Sanık B.O. hakkında olası kastla insan öldürme suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın söz konusu suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut deliller bulunmamakla beraatine" talebinde bulundu.    Savcı, bilirkişi raporunun soruşturma bürosuna gönderilmesini istedi. Mahkeme, mütalaaya karşı savunma yapılması için duruşmayı 2 Şubat'a erteledi.   FAİL DE SORUŞTURAN DA AYNI POLİSLER!     Bilirkişi raporu ve mütalaaya değerlendiren Av. İlhan Öngör, mütaalada delillerin göz önünde bulundurulmadığını ifade etti. Av. Öngör, "Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen fail polis veya polisler ile soruşturmayı yürüten polisler aynı birimde çalışan polislerdir. Üstelik soruşturmayı yürüten savcılık ise, yine özel yetkili terör olaylarını soruşturan savcıdır. Olaya tanıklık ettiği iddia edilen polislerin ifadesini yine aynı birimdeki çalışma arkadaşları almışlardır" dedi.    'YALAN BEYANLARLA SUÇ İŞLENDİ'   Öngör, emniyetin "kameralar bozuk" iddiasına işaret ederek, "Gelen bilirkişi raporunda olay tarihinde kameranın çalıştığı ve sağlam olduğu ortaya çıkmıştır. Bu gerçeklik karşısında tanıklar ve emniyet birimleri mahkemeyi yanıltıcı gerçek dışı beyanda bulunmuş ve yargı makamlarına yalan beyanda bulunmakla suç işlemişlerdir. Bu konuda yetkili kişiler ve tanıklar hakkında yalan beyanda bulunmak ve suç delillerini yok etmekten  suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz" diye kaydetti.    'MÜTALAA GEÇERSİZDİR'   Öldürülen müvekkilinin polislerden kaçtığına dair herhangi bir delilin de dosyada olmadığına dikkati çeken Öngör, sanık polisin cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Öngör, şunları söyledi: "Murat Daşkan'a karşı silah kullanımı veya direk öldürülmesine yönelik silah kullanımı için hiçbir gerekçe dosyaya sunulmamıştır. Sanık polis, keyfi, sorumsuzca, mesleki gerekliklere ve tecrübeye aykırı olarak maktulü öldürmüştür. Yıllarca toplumsal olaylarda görev almış TEM polisi olan sanık, kimin eylemci olup olamayacağı, nerede ve hangi şartlarda silah kullanması gerektiğini, hangi şekilde silah sıktığında kişinin ölüp ölmeyeceğini bilebilecek durumdadır. Bu olayda Murat Daşkan sırtından vurulmuştur. Murat Daşkan'ın ölümüne sebebiyet veren merminin havaya ateş edilen mermi neticesinde olması mümkün değildir. Olay tarihinden bugüne kadar kolluk güçleri ve soruşturma makamları, olayı örtbas etmeye yönelik birçok çaba göstermişlerdir."   MA / Hamdullah Yağız Kesen