Ekolojist Çağlar: Dere yataklarına dökülen enkazlar doğa katliamına neden olacak 2023-02-21 09:02:06   İZMİR - Deprem bölgelerindeki enkazların dere yataklarına dökülmesinin büyük riskler oluşturacağına işaret eden ekolojist Hüseyin Çağlar, "Depremin yarattığı sorunlar ve mağduriyetin yanında çok ciddi bir doğa katliamı yaşanacaktır" dedi.     Mereş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde 40 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 100 binden fazla kişi yaralandı. Deprem sonrası müdahale edilmeyen çok sayıda yapı bulunurken, şu ana kadar resmi verilere göre, 10 kentte 12 bin 141 bina ve 66 bin 58 bağımsız bölüm yıkıldı. Hasar tespit çalışmaları devam ederken, bir diğer tehlike de yıkılan binaların enkazlarında yer alan kimyasal maddeler hem canlı yaşamını hem de doğa için tehlike oluşturuyor.   'ENKAZ DERE YATAKLARINA DÖKÜLÜYOR'   Ekolojist Hüseyin Çağlar, enkaz kaldırma çalışmalarındaki risklere dikkat çekerek, doğaya yönelik tehlikelere ilişkin uyarılarda bulundu. Deprem felaketinin yarattığı bir diğer sonucun ekolojik yıkım olduğunu söyleyen Çağlar, “AKP- MHP iktidarı biran önce enkazları kaldırmak istiyor. Enkazların bu şekilde kaldırılması suç oluşturuyor. Daha bölgenin zemin etüt çalışmaları yapılmadan enkazlar kaldırılıyor. Depremin daha 4'ncü günü Samandağ Kuş Cenneti'ne molozların yığıldığını gördük. Arkadaşlarımızın müdahalesi sonucu durduruldu ama bu sürecin devam etmesi endişesi var. Semsûr dere yataklarına enkazlar dökülüyor. Bunlar daha büyük sorunlara neden olacak” dedi.   'DOĞAYI KORUYACAĞIZ'   Enkazların kaldırma işinin doğru yapılmaması halinde ekolojik alanların tahribata uğrayacağını ifade eden Çağlar, önlem alınmaz ise molozların dere yataklarına, ormanlık alanlara döküleceğini belirtti. Çağlar, “Ağaçların az olduğu yerlerde sanki canlı yaşamıyor gibi algılanıp molozlar dökülüyor. Depremin yarattığı sorunlar ve mağduriyetin yanında çok ciddi bir doğa katliamı da yaşanacaktır. Bu nedenle ön hazırlıkların yapılması gerekiyor. Biz şu anda bölgede çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Gelecek raporlara göre yaşananlara müdahale ederek doğamızı korumaya devam edeceğiz” diye belirtti.    'YAŞAM ALANLARI YOK EDİLECEK'   Erdoğan'ın yıkımın olduğu yerlerde binaları bir yıl içerisinde inşa edileceği açıklamasını hatırlatan Çağlar, yapıların bu kadar kısa sürede yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Çağlar, “Daha öncede Cumhurbaşkanı 3 yılda tamamlanacak yapı için, ‘bir yılda tamamlansın’ demişti. Bu kadar hızlı yapılan yapıların sonuçlarını gördük. Dere yataklarının doldurulması, nehirleri besleyen derelerin kurutulması anlamına gelir. Molozların içerisinde birçok farklı kimyasal madde var. Yıllardır devam eden gıda krizi var. Daha öncede tarım alanları imara açılıyordu. Şimdide molozların bu alanlara dökülmesi gıda krizini derinleştirecek. Şu an doğal yaşam alanı yok edilmek isteniyor” diye belirtti.   YERALTI SULARINA KİMYASAL RİSKİ   Şu an en büyük tehlikenin asbest olduğunu sözlerine ekleyen Çağlar, 2000 yılından önce yapıların birçoğunda asbestin kullanıldığına dikkat çekti. Çağlar, “Çalışma yapılırken maske bile kullanılmıyor. Bu durum deprem bölgesinde çalışan arkadaşlarımızda ciddi sağlık sorunları oluşturacak. Enkazların götürüldüğü alanlarda da zemin etüt çalışmaları yapılması gerekiyor. Enkaz çalışmalarında yollar için sürekli taş ocakları kuruluyor. Bunun yerine bu molozlar ayrıştırılarak o alanlarda kullanılabilir. Ya da sert zeminlere molozlara dökülmeli. Başka şekillerde yapılması durumunda kimyasal maddeler yer altı sularına karışacak. Kimyasal atıkların hem doğaya hem de insan yaşamına zarar vermemesi için üst üste yığılmaması gerekiyor” şeklinde belirtti.   ‘DERS ÇIKARALIM'   İnsanların doğanın bir parçası olduğunu, doğaya bir bütün olarak bakması gerektiğine dikkati çeken Çağlar, bütün çalışmaların doğayla uyumlu bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bütün bu felaketlerin insanların doğa ile uyumlu olmadığını gösterdiğini ifade eden Çağlar, "Başta halkımız olmak üzere bütün yetkililer bu son depremden acıda olsa bir deneyim çıkarmış olsun. Ekolojik kıyıma yönelik saldırılar son bulsun. Ancak bu şekilde daha iyi bir yaşam sürdürülebilir” diye konuştu.   MA / Delal Akyüz