‘Cenaze aracı verilmedi, babasını kucağında mezarlığa taşıdı’ 2023-02-27 09:02:25 MEREŞ - Mereş’te yaşananları anlatan Ulaş Kabak, cenazelerin spor salonunda toplandıktan sonra insanlara cenaze aracı dahi verilmediğini belirterek, “Evlat babasını kendi kucağında mezarlığa götürdü. İnsanlar gerçekten bu şehirde acılarını yaşayamadı” dedi.   Merkez üssü Bazarcix (Pazarcık) olan depremlerin ağır hasar bıraktığı Mereş merkez ve ilçelerinde binlerce kişi hayatını kaybederken, Onikişubat ile Dulkadiroğlu ilçelerinde enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Depremin 22’nci gününe rağmen halen enkaz altından cenazeler çıkan kette, moloz kaldırma çalışmaları ağırlıklı olarak şehir merkezinde sürdürülüyor. Dokunulmamış çok sayıda enkazın ara sokaklarda beklediği kentte, depremin ilk günü birçok enkazda çıkan yangınlar nedeniyle de çok sayıda kişi yanarak yaşamını yitirdi. İtfaiyenin geç müdahale ettiği yangınların yanı sıra diğer kentlerde olduğu gibi Mereş’te de kurtarma ekipleri, ağırlıklı olarak depremin ikinci günü müdahalede bulundu.   Depremin ilk gününde gönüllü olarak kurtarma çalışmalarına katılan, şimdi ise kent merkezi ile köylerinde yakınları ile arkadaşlarının sağladığı imkanlarla gönüllü olarak insanlara yardımcı olmaya çalışan Ulaş Kabak, tanık olduklarını ve yaşadıklarını anlattı.   ‘İLK GÜN 1 İŞ MAKİNESİ, 8 POLİS VARDI’   Depremin ilk günü şehrin tamamının karanlıkta kaldığını, evinden çıkamayanların tamamının enkaz altında kaldığını dile getiren Kabak, ilk 4 gün iletişimin tamamen kesildiğini söyledi. Depremin ilk anlarında ne olduğunun tam farkında olmadıklarını kaydeden Kabak, günün aydınlanması ile birlikte durumun daha net farkına vardıklarını belirtti. Depremin ilk günü şehir merkezinde bir iş makinesi ve 8 özel harekat polisi dışında kimsenin olmadığını kaydeden Kabak, “Bütün binalar yıkılmış. Bir apartmanda yaşayan 50-100 kişi var. Bir iş makinesi ve 8 tane polisi bir arada tutup, bir şey yapamıyorlar. Onlar da ne yapacağını şaşırdı. İş makinesine para teklif edenler, askerin önünde ağlayanlar var, sinir krizi geçirenler var. İlk gün bu şekilde bitti zaten” ifadelerini kullandı.   ‘48 SAAT HİÇ KİMSE YOKTU’   İkinci deprem nedeniyle sabah saatlerinde Elbistan ve Bazarcix’a gönderilen elektrik şirketine ait iş makinelerinin yarı yoldan dönmek zorunda kaldığını kaydeden Kabak, “İkinci günde polis gelmeye başladı ama yine makineler bağlamında, AFAD bağlamında, gönüllü ekipler hiç kimse yoktu. 48 saat boyunca şehir sahipsizdi. Diğer şehirler de sahipsizdi. Biz burada ailelerin feryatları arasında insanları kurtarmaya çalışıyoruz ama yanımızda kimse yok. Üçüncü gün de profesyonel olmayan, sadece düşük bir eğitim almış, gönüllü olarak gelmiş ekipler. Hiltiyi, jeneratörü kendimiz ayarlamaya çalışıyoruz. Bulabilirsen hilti, jeneratör bir tanıdığı varsa bir vinç bulabiliyor. Bu ekiplerle çalışmaya çalışıyor. Ekiplerin de ekipman sayısı azdı. Bu nedenle ilk 3 günümüz berbattı” dedi.   ÇALIŞMAYI GÖNÜLLÜ EKİPLERLE YAPTIK   Ekiplerin 72 saat sonra gelmeye başladığını ancak gelen ekiplerin düzensiz geldiğini kaydeden Kabak, enkaz altındaki 4 akrabasının hayatını kaybettiğini, amcasının oğlunun ise 72’nci saat sonra enkazdan sağ çıkardığını dile getirdi. 72 saat sonra enkaz çalışmalarının başlamasına rağmen ara sokaklarda halen bir çalışma olmadığını dile getiren Kabak, komşularının evinin enkazında kendi imkanlarıyla bir vinç ayarlayarak enkazda kalanları çıkarmaya çalıştığını belirterek, “Çalışmayı biz gönüllü ekiple yaptık. AFAD’a ulaşamıyoruz ya da bir ekip vermiyorlar. Gönüllü ekip de herkes çağırıyor. Yeri geldi, insanlar 3-4 saat başlarında beklediler, işleri bitince kendi enkazlarına götürmek için” diye anlattı.   İNSANLAR YANARAK CAN VERDİ   Azerbaycan Bulvarı üzerindeki bir enkazda arkadaşları kalan ve arkadaşlarını çıkarmak için çalışan Kabak, ilk gün yangın çıkan binada üçüncü gün ses aldıktan sonra Fransız kurtarma ekibinin enkaza geldiği ve cihazla kontrol yaptığını belirtti. Çalışmaya başladıkları sırada enkazda yeniden yangın çıktığını kaydeden Kabak, " Biz totalde 4-5 saat itfaiyeyi bekledik. Gelen seste itfaiyeyi bekledik ama yine de itfaiye gelmedi. Sokaklar zaten dardı. İtfaiyeyi arıyoruz, 'sadece sizin için mi çalışıyoruz. Bir sürü yerde yangın var' gibi konuşmalar oldu. Bina 5 saat boyunca yandı. Bina zaten ilk günden itibaren yanıyordu. Ama en büyük yangın bizim en son çalışmayı yaptığımız gün oldu. Ondan sonra itfaiye geldi. Biz zaten cesetleri çıkarmıştık. Yanmış cesetleri. Binadan biz 40'a yakın yanmış ceset çıkardık. Tamamı yanmıştı. Yüzleri tanınmıyordu. Biz, 4 tane insan bedeninden kopmuş kafatası. Kafatasını bir tarafa diziyoruz, bedenleri arıyoruz. Bedenleri bulursak, hangisiyle uyumlu ise teşhise gönderelim şekilde" ifadelerini kullandı.   ‘İNSANLAR ACILARINI YAŞAYAMADI’   Enkaz çalışmaları sırasında çok zor anlar yaşadıklarını kaydeden Kabak, kimi insanların bedenlerinin artık enkaz altında sabunlaşmaya başladığını, bir anneyi çocuğunun üzerine kapanmış şekilde enkazda bulduklarını söyledi. Bir spor salonunun cenaze toplama yeri haline getirildiğini ve çıkardıkları cenazeleri battaniyelere sararak, oraya götürdüklerini ifade eden Kabak, şunları söyledi: “İnsanlar cenazelerini yıkamayı, kefenlemesini yapamadılar. Namaz hızlı bir şekilde kılınıyor ama bunların hiçbirini yapamadılar. Aracı olmayan insanlara bir araç kiralamaları, cenazelerini alıp, mezarlığa götürüp defnetmeleri söylendi. Normalde cenaze araçlarını belediyenin tahsis etmesi gerekirken, belediyenin cenaze araçları şehir merkezinde toplanmış, sadece buradaki ceset torbasından aşağı kadar (spor salonuna) götürüyor, sonrasında ‘cesedinizi alın, götürün. Köyde ise köye götürün, şurada ise şuraya götürün’ denildi. Evlat babasını kendi kucağında götürüp mezarlığa gömüyordu. İmam hazır zaten. 3 kişiyle, 5 kişiyle hani sevenlerinin gelmesine vakit yok. Zaten toplu mezarlar açıldı. Cesetler çok fazla art arda geliyordu. Toplu bir şekilde bir kanal açılıyordu. O şekilde ceset torbaları yan yana bırakılıyordu ve gömülüyordu. Başına konulan tahtada isim yazarken, senin cenazen yan tarafta. İnsanlar gerçekten bu şehirde acılarını yaşayamadı.”   ‘HALA ÇADIR PROBLEMİ VAR’   Mereş’te halen çadır problemi olduğunu söyleyen Kabak, “Hala konteyner problemi var. Şu an yavaş yavaş çözülmeye başlamış ama bir aya yakın bir zaman. Normalde bu enkazın kalkmaya yakın olmuş, çadır kentlerin, konteyner kentlerin de hazırlanmış olması lazım. Ama bizim çevremizde halen çadır arayan, konteynere başvurup da konteyner bekleyen insanlar var. Bundan dolayı da bu deprem bütün Maraş halkı için çok büyük bir yıkım oldu” dedi.   MA / Ahmet Kanbal