20 yıllık tutukluluk, sürgün ve kayıpların ardından Zühre’nin acısı 2023-03-04 10:49:21   SEMSÛR - İbrahim Halil Akan, depremde kaybettiği eşi Zühre'nin ardından "Latek min û Fatek min hebû, lat jî çû Fat jî çû..." deyimiyle acısını anlatıyor.     Semsûr'da yaşayan İbrahim Halil Akan, depremde eşi Zühre Akan'ı kaybetti. 6 Şubat’ta iş için Meleti’de olan Akan, bu sebeple depremden kurtuldu. Ancak hayat arkadaşını kaybeden Akan, şimdilerde onun arkasından seslendirdiği klamlarla acısını dile getiriyor.    4 GÜN SONRA CENAZESİNE ULAŞTI    Deprem haberiyle eşi Zühre’yi aradığını ancak ulaşamadığını belirten Akan, “Evimizin yıkıldığını öğrendiğimde, Meletî'den Semsûr'a geldim. Eşimin bulunduğu enkazda kimse yoktu. Gönüllüler Riha’dan gelip yaşadığımız binada kurtarma çalışmalarına yardım etmeye çalışıyordu. Fakat arama-kurtarma çalışmalarından pek anlamadıkları için, ne yazık ki fazla müdahale edemiyorlardı. Çekoslovakya'dan bir ekip, Soma'dan ise madenciler geldi. 4 gün sonra da eşimin cenazesi enkazdan çıkarıldı” dedi.    ZÜHRE’YE     “Latek min û Fatek min hebû, lat jî çû Fat jî çû...” sözleriyle acısını dile getiren Akan, bu acıyla evinin enkazından günlerce ayrılmadı. Şimdilerde ağabeyi ile temin ettikleri konteynırda kalan Akan’ın dilinde yılarca yaşadığı acıları anlatan sözler var. En çok da Zühre’nin acısı…   Yıllarca cezaevi, işkence, sürgün ve yoldaşlarının katledilmesinin acısına göğüs geren Akan bu kez de depremin ondan aldığı yol arkadaşı Zühre’nin acısıyla baş başa.    20 YILLIK TUTUKLULUK: İŞKENCE, SÜRGÜN, KAYIPLAR   1980 askeri darbede Semsûr'da tutuklanıp idam cezası verilen Akan, birçok cezaevinde kaldı. Semsûr'un Kolik (Kahta) ilçesinde tutuklandığını anlatan Akan, “Tutuklandıktan sonra idam cezası aldım. Önce Semsûr'a, ardından Adana cezaevine götürüldüm. 5 ay Adana’da tutuklu kaldıktan sonra, 12 Eylül darbesinin ardından tekrar Semsûr'a getirildim. 1986 yılında, Semsûr'da bir deprem oldu ve cezaevi depremden dolayı hasar gördüğü için de oradan da Antakya’ya sürgün edildim. Antakya’dan sonra Eskişehir'e, oradan da Aydın cezaevine sürgün edildik. Sürgün yollarında binlerce kez işkence gördü. Bize yaptıkları işkenceler yüzünden, 2 arkadaşım Hüseyin Hüsnü Eroğlu ve Mehmet Yalçın Kaya işkenceyle katledildi” ifadelerinde bulundu.     1993 yılında idam cezasının ertelenmesiyle, Akan 20 yıl sonra 2000 yılında Antep Cezaevi’nden tahliye edildi. Akan, şimdilerde cezaevi, işkence, sürgün ve bunlara karşı verilen mücadeleyle geçen yaşamında bir de eşini kaybetmenin acısı karşısında yaşama tutunmaya çalışıyor.    MA / Zerrin Sargut - Mahmut Altıntaş