Gazeteci Şahinli: Tüm baskılara rağmen gazetecilikte ısrar edeceğiz 2023-05-24 09:04:17 AMED - 7 aylık tutukluluğunun ardından tahliye edilen gazeteci Ceylan Şahinli, mesleki faaliyetlerinin kriminalize edilmek istendiğini belirterek, tüm baskılara rağmen gazetecilikte ısrar edeceklerini söyledi.    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 20 Ekim 2022’de gözaltına alınan, 29 Ekim’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirler Selman Güzelyüz, Deniz Nazlım, Berivan Altan, Emrullah Acar, Hakan Yalçın, Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, açılan davanın 16 Mayıs’ta görülen ilk duruşmasında serbest bırakıldı. Dosya kapsamında 2 Mart 2023’te tutuklanan gazeteci Hamdullah Bayram hakkında tutukluluğa devam kararı verildi.    İlk duruşmada serbest bırakılan MA muhabiri Ceylan Şahinli, gözaltına alınma sürecini ve cezaevinde yaşanan ihlalleri anlattı.    10 SAAT KELEPÇELİ YOLCULUK   Şahinli, gazetecilere yönelik yapılan operasyon üzerinden algı yaratılmak istendiğini ifade ederek, operasyon sırasında yapılan uygulamalara değindi. Bilinçli bir şekilde mizansen görüntülerin ana akım medyaya servis edildiğini dile getiren Şahinli, “Polis aracında 5 kişi olmamıza rağmen 30 polis araca bindi. Aracımızı 3 zıhlı araç takip etmesine rağmen yaklaşık 10 saat boyunca kelepçeli halde yolculuk yaptık” dedi.    ANKARA EMNİYETİ’NDE İŞKENCE    Emniyette parmak izi için götürüldükleri sırada maruz kaldıkları hak ihlallerini anlatan Şahinli, “Arkadaşımız Öznur, kameralar önünde 5 polis tarafında fiziki işkenceye maruz bırakıldı. Bir polis, arkadaşımızın sırtına basmıştı. Kamera kayıtlarını istedik, kayıtlar gösterilseydi, her şey ortaya çıkardı. Gözaltı sürecinden başlayarak cezaevine götürülme aşamasına kadar hiçbir şekilde muayeneye götürülmedik. Ancak iddianamemizde ‘muayene edildi’ diye doktor raporuna yer verildi. Böylesi bir hukuksuzluk vardı” şeklinde konuştu.   'HASTANE YOLU İŞKENCE YOLU GİBİ'    Cezaevi süreci boyunca birçok kez hastaneye gittiğini ve her gittiğinde de hukuksuzluklarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Şahinli, “Hastane yolu işkence gibiydi. Ring aracıyla götürülüyorsunuz. Bu ringler havasız ve saatlerce kelepçeli bir şekilde kalıyorsunuz. Yine hastane doktoru kelepçeli muayene dayatıyor. Bu nedenle iki defa muayene olmadım. Bir tutuklunun ayrım yapılmaksızın tedavi edilme hakkı vardır. Türkiye bu konuda İstanbul Protokolü’ne taraftır. Protokole göre de bu uygulamalar işkencedir. Yine doktor hipokratı var ancak buna da uyulmuyor. İl Sağlık Müdürlüğü’ne şikayette bulundum. Kelepçeli muayene dayatmasına karşı da doktor hakkında suç duyurusunda bulundum. Sağlık Müdürlüğü’nden ‘doktor isterse kelepçeyi açar’ yanıtı aldım. Suç duyurusu da takipsizlikle sonuçlandı” diye belirtti.   'GAZETECİLİK KRİMİNALİZE EDİLİYOR'    Dosyadaki suçlamalara değinen Şahinli, gazeteciliğin kriminalize edilmeye çalışıldığını söyledi. Şahinli, “Arkadaşlarımıza gönderdiğimiz 50 TL, 100 TL tutarındaki paradan tutalım haber için gittiğimiz şehirlere kadar saçma sapan sorular sordular. Bu sorular, gazeteciliği nasıl kriminalize ettiklerini gösteriyor” dedi.    10 Şubat 2013’de okul arkadaşı Şahin Öner’in zırhlı polis aracının çarpması sonucu yaşamını yitirmesi olayında dönemin valisinin olayı Öner'in polise atmaya çalıştığı bombanın elinde patlaması sonucu öldüğünü açıkladığını ve bu durumdan kaynaklı gazeteciliğin öneminin farkına vardığını söyleyen Şahinli, gazetecilikte neden ısrar ettiğini anlattı. Şahinli, “Aynı okulda okuduğum Şahin Öner isimli gencin bir sabah öldüğünü öğrendim. Zırhlı araç üzerinden geçmişti. Ana akım medya ise bomba atarken öldüğünü söylüyordu. Öner’in ön otopsisinde ezilme sonucu yaşamını yitirdiğini Dicle Haber Ajansı (DİHA) ortaya çıkardı. Kürt sorunu ile tanışmam burada başladı. Bunun üzerine gazetecilik bölümü okumaya karar verdim. Benim gördüğüm ile ana akımın gördüğü arasında dağlar kadar fark olduğunu gördüm” ifadelerini kullandı.    Tüm baskılara rağmen gazetecilikte ısrar ettiklerini vurgulayan Şahinli, Kürt basına yönelik baskılara karşı amasız, fakatsız dayanışma çağrısında bulunarak, “Gazeteciliği sadece bizim için değil, kendileri için de savunmalarını istiyorum” diye konuştu.   MA / Mehmet Güleş