Demir: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şart 2023-06-21 09:13:53   AGIRÎ - İmralı tecridiyle halklara “karanlık gelecek” dayatıldığını söyleyen Yeşil Sol Parti Agirî Milletvekili Nejla Demir, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini söyledi.    Uluslararası komployla 15 Şubat 1999’da getirildiği İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit, AKP’nin yeniden savaş konseptine döndüğü 2015 yılından bu yana mutlak iletişimsizlik haline dönüştü. 27 Temmuz 2011’de devreye konulan avukat görüş yasağı, 2019 yılında 5 görüşme gerçekleştirilse de 12 yıldır sistematik bir şekilde sürdürülüyor. Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili kaygıların derinleştiği dönemlerle sınırlı kalan aile görüşü de benzer şekilde engellendi. Kardeşi Mehmet Öcalan’ın 25 Mart 2021’de gerçekleştirdiği kesintili telefon görüşmesinden bugüne Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı tüm başvurular ise fiili hale gelen “disiplin” cezaları gerekçe gösterilerek  reddediliyor.    DEVLETİN KORKUSU    İmralı’da haber alınamama haline dönüşen tecrit sistemini değerlendiren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Agirî Milletvekili Nejla Demir, tecritle birlikte Abdullah Öcalan ile toplumun bağının kesilmek istendiğini söyledi. Demir, “Sayın Öcalan’ın demokratik ulus paradigması, bugün talan ve savaştan beslenen devletleri korkutuyor. Bu sebeple Sayın Öcalan üzerindeki tecridi daha da derinleştiriyorlar” dedi.    ÇOKLU KRİZLERİN TEMELİ    Ülkenin içine girdiği çoklu krizlerin temelinde İmralı tecridi olduğunu dile getiren Demir, “Çözüme kavuşmasını istediğimiz bir Kürt sorunu var. Bu sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi için Sayın Öcalan’ın fikri, görüşü ve perspektifi alınmalı. O nedenle tecride bir an önce son verilmesi gerekiyor. Tüm krizlerin çözülmesi isteniliyorsa, Sayın Öcalan ile tekrar iletişime geçilmeli ve tecrit son bulmalıdır” şeklinde konuştu.    ‘İNSANLIK DIŞI İŞKENCE’    İmralı’da başlayan tecridin tüm cezaevlerine ve topluma yayıldığını ifade eden Demir, “Uluslararası normlarda tutuklunun kimliğine bakılmaksızın bazı hakları vardır. Fakat bu haklar Türkiye’de uygulanmıyor. Her alanda müthiş bir hukuksuzluk var. Ailesiyle görüşmesinin önüne geçilmesinin bile dünyada bir yankı bulması gerekiyor. Çünkü Sayın Öcalan’ın hangi şartlarda kaldığını bilmiyoruz, sağlığı hakkında bilgi sahibi olmamamız bile insanlık dışı bir işkencedir” diye belirtti.    ‘KARANLIK GELECEK DAYATMASI’    Halklara karanlık bir gelecek dayatıldığını dile getiren Demir, “Türkiye ne zaman kriz yaşıyorsa, çözümü Kürt halkına saldırmakta buluyor. Halkları, Kürtlere karşı kışkırtarak kendisine bir çıkış yolu arıyor. Savaş politikaları yürütüyor ve bunun için bir bütçe ayrılıyor. İktidar çözüm istiyor olsa, bunun barışçıl yöntemleri de var. Savaştan beslenen bir zihniyet var karşımızda” diye konuştu.   Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirten Demir, “Toplumun Öcalan’ın özgürlüğünün kendi özgürlükleri olduğunu bilmeleri gerekiyor” dedi.    MA / Berivan Kutlu