Saldırılara karşı birlik çağrısı: Direnişten başka yol yok 2023-06-23 09:12:17   WAN - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını “Kürt düşmanlığının devamı” olarak değerlendiren Wanlılar, Kürt birliğinin önemine işaret ederek, “Direnişten başka yol yok” dedi.    Suriye’de iç savaşın patlak vermesiyle Üçüncü Yol çizgisini hayata geçiren Kürtler, Kuzey ve Doğu Suriye’de özerlik ilan etti. Devrim tohumlarının atıldığı Kuzey ve Doğu Suriye, 15 Eylül 2014’te dünyaya korku salan DAİŞ’in hedefi oldu ve kısa sürede geniş bir bölge kuşatıldı. Kürtler öncülüğünde halkların Kobanê’de 134 gün süren direniş, DAİŞ için sonun başlangıcı oldu. DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları en yoğun olduğu 7 Ekim 2014’de Dîok’ta konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kobani düştü düşüyor” açıklaması yaptı. Kobanê’de 134 gün süren direnişin sonunu getirdiği DAİŞ, yenilgiye uğradı.    Kürtler öncülüğünde halkların zaferine tahammül edemeyen Erdoğan, yeniden döndüğü savaş konseptinin hedeflerinden biri de Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Her açıklamasında Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı tehditlerinde bulunan Erdoğan, bu sürede bölgeye dönük “Fırat Kalkanı”, “Zeytin Dalı” ve “Barış Pınarı” isimlerinin verildiği saldırılar düzenledi. Bu saldırıların yanı sıra Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile suikast saldırıları yapıldı.    Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 20 Haziran tarihli son SİHA saldırısında, Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, yardımcısı Leyman Şiwêş ve Süryani Fırat Tuma katledildi. Türkiye’nin 2019’dan bugüne SİHA saldırılarıyla hedef aldığı Kuzey ve Doğu Suriye’de, Rojava Devrimi’ne öncülük eden 9 kadın katledildi.    Türkiye’nin saldırılarına tepki gösteren Wanlılar, Kürt düşmanlığı olarak değerlendirdikleri bu saldırılar karşısında Kürtlerin birliğini sağlaması gerektiğinin altını çizdi.    ‘ÇİN’DE DE OLSA KÜRT HEDEFTİR’   Kürtlerin Türkiye’nin saldırıları için yeterli neden olduğunu dile getiren Kerim Uysal, “Bir Kürt Çin’de de olsa, Türkiye saldırıyor” dedi. Kürtlerin birlik ruhuyla saldırılara karşı tepkisini göstermesi gerektiğini belirten Uysal, “Kürtler, ferah dönemlerde biraz dağılıyorlar fakat zor zamanlarda bir araya gelip kenetleniyorlar. Bu saldırılarla Kürtleri ne bitirebilirler ne de geri çekebilirler. Belki ufak bir durgunluk olabilir ama asla yılgınlık olmaz. Eğer saldırılarla geri çekilselerdi, bugüne kadar çoktan geri çekilirlerdi” dedi.    ‘KÜRTLER BİRLİĞİNİ SAĞLAMALI’    Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleşen saldırıları insanlık dışı olduğunu ifade eden Cevdet Altındağ, Kürt düşmanlığının devamı olduğunu söyledi. Altındağ, “Bir devlet ve sistem içinde kendi haklarıyla demokratik bir şekilde yaşayan ve özgür bir yaşamı inşa etmeye çalışanlara saldırmak düşmanlıktır. Türkiye’nin Irak’a, Suriye’ye saldırmasının asıl gerekçesi Kürt düşmanlığı politikasıdır. Yıllardır bu düşmanlık devam ediyor. Türkiye, ‘Gücüm var, silahım var. Herkesi öldürüp yok edeceğim’ düşüncesiyle hareket ediyor. Bu savaş politikalarından dolayı ne Türkler huzur buldu ne de Kürtler. Eninde sonunda da barış yapılacak. Çünkü Ortadoğu’da birçok halk, inanç ve kültür var. Tüm bunlar demokratik toplum modeliyle birlikte yaşayacak. Kürtlerin birliklerini sağlayarak, güçlerini göstermesi ve taleplerini haykırması gerekir” diye konuştu.   ‘HİÇ BİR DEVLET BAŞARAMADI’    Saldırılara karşı Kürt birliğinin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Salih Işık, “Öldürmekle, katliamla asla başarı sağlanamaz ve bunu hiçbir devlet başaramadı. Diyalog ile başarı sağlanır. Kürtler ilk önce birliklerini sağlamalı” ifadelerinde bulundu.    ‘DİRENİŞTEN BAŞKA YOL YOK’    Kürtler dört parçada büyük baskı altında olduğunu dile getiren Delil İtah adlı genç, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Kürtlere dönük saldırıların arttığına dikkat çekti. İtah, “Seçimlerde Erdoğan kazandıktan sonra Türkiye, saldırılarını daha da artırdı. Bir Kürt genci olarak bunu kabul etmiyorum. Halkımızın, genç, yaşlı, çoluk çocuk, herkesin buna karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Bu süreci iyi değerlendirmek gerekiyor. Direnişten başka hiçbir yol yok. Halkımızın 4 parçada da buna tepki göstermesi gerekiyor” diye konuştu.   ‘SADDAM’IN SONU NE OLDU?’   Türkiye’nin süren saldırılarının Irak ve Suriye’nin işbirliğiyle gerçekleştirdiğini dile getiren Nihat Akkoyun da, “Türkiye, Irak ve Suriye ile işbirliği yaparak katliam yapıyor. Kürtler yok olsun, ne olursa olsun diyorlar. Kürtlere yönelik savaşla kendini var ediyorlar. Bu şekilde asla Kürt sorunu çözülmez ve barış gelmez. Türkiye’nin geleceğini görmesi gerekiyor. Bu zulümle bir yere ulaşamaz. Hiç kimse Saddam Hüseyin ve Kaddafi gibi zulüm yapmadı. Peki, sonları ne oldu? Parçalanıp yok oldular. Bunun için Türkiye Kürtlerle oturup birlik yapmadığı müddetçe, barış ve huzur olmaz. Savaşta ne Kürtler biter ne de Türkler biter. Olan gençlerimize oluyor. Türk ve Kürt gençleri ölüyor” dedi.    Kürtlerin birliğinin olması durumunda saldırıların olmayacağını söyleyen Lütfü Yıldız, “Biz Kürtlerde birlik yok. Eğer insanlarımız korucu olmazsa, makarnacı olmazsa, bunları yaşamayız” diye belirtti.   MA / Ömer Akın