Xîzan köyleri tehdit altında 2023-07-19 09:07:43   BEDLÎS - Xîzan’a bağlı köylerin bulunduğu alanların rastgele bombalandığını aktaran Yeşil Sol Parti Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini söyledi.    Bedlîs’in Xîzan ilçesine bağlı Xûlepûr ve Kekulan köyünde 2 Temmuz’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrası başlayan saldırılar, 15 Temmuz’da 15 gün boyunca “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmesiyle sürüyor. Yasaklar sonrası başlayan askeri operasyonlarda, köylerde ağaçlar köklerinden söküldü, doğa tahrip edildi. “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmesinin ardından köylerin birçok bölgesi günlerdir bombalanıyor.    Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Bedlîs milletvekilleri Semra Çağlar Gökalp ve Hüseyin Olan’ın da aralarında bulunduğu heyet, saldırıların sürdüğü köylerde incelemelerde bulundu, halktan bilgi aldı.    AĞAÇLAR KESİLDİ   Yeşil Sol Parti Bedlîs Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, sokağa çıkma yasağının 10 köyü kapsadığını ancak Xûlepûr köyünde yoğun askeri hareketliliğin yaşandığını aktardı. Gökalp, köye girişlerinin “askeri operasyon” gerekçesiyle engellendiğini belirterek, hemen ardından “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edildiğini söyledi. 16 Temmuz’da köyde incelemelerde bulunduklarını ve halkla görüştüklerini belirten Gökalp, askeri operasyon gerekçesiyle ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında köylülerin ekili arazileri başta olmak üzere birçok maddi zararlar oluştuğunu aktardı. Gökalp, yasaklar sırasında 21 yurttaşa ait ekili arazinin içinden askeri araçlarla geçildiğini belirterek, “Hem ağaçları kesilmiş hem ekinleri talan edilmiş” dedi.    ASKERİ ÜS KURMA HAZIRLIKLARI    Bölgede üs kurma hazırlıklarının olduğuna dikkat çeken Gökalp, “Bölge bütünüyle bir üsse çevrilmek isteniyor. Orada önceden kurulmuş üslerin bölgeyi daha iyi görmesi için vadinin içindeki ağaçlar tamamen kesilmiş. Operasyon adı altında bölge talan edilmiş durumda. Bu adımla orada yaşayan yurttaşların yaşam alanlarını kısıtlamaya yönelik girişimlerin olduğunu gördük. Çünkü bölgeye fotokapanlar konulmuş. İnsanlar güvenlik tehdidi nedeniyle hareket edemiyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘BÖLGE RASTGELE BOMBALANIYOR’    Bölgenin belli aralıklarla bombalandığını aktaran Gökalp, “Yurttaşlar, bombalardan dolayı evlerinin camlarının kırılacak seviyeye geldiğini ve gece boyunca uyamadıklarını söylediler. Köyde yaşayan yurttaşlar çok tedirgin bir durumda. İnsanlarla konuştuğunuz zaman o tedirginliği ve huzursuzluğu hissedebiliyorsunuz. Tüm bölge rastgele bombalanıyor. Operasyon yapılan alan komple ağaçlık ve hedef olmaksızın bombalama yapılıyor. Yine yurttaşlardan edindiğimiz bilgilere göre, atılan bombalardan birkaç tanesinin patlamadı. O bombalar alanda duruyor ve insanlar için ayrı bir tehlike yaratıyor” diye belirtti.   ‘ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI YÜRÜTÜLÜYOR’   Xîzan’daki baskıların 90’lı yıllarda yaşananları hatırlattığını dile getiren Gökalp, “Xîzan’daki köyler büyük oranda Yeşil Sol Partiye destekleyen kişilerden oluşuyor. Bu anlamda hem kendi kültürel yaşam alanını hem kendi köyünü hem de kendi toprağını korumaya çalışan ve bunda ısrar eden bir kesimdir. Bölgede özel savaş politikaları yürütülüyor. Bu savaş politikasının en temel özelliklerinden bir tanesi de bölgeyi insansızlaştırmaktır. Bir zamanlar nasıl köylerden kentlere göçertme yapıldıysa, şimdi de aynısı yapılmaya çalışılıyor. İktidara yakın olan köylerde yurttaşların yaşam alanlarına bir müdahalenin olmadığını görüyoruz. Bu tarz müdahaleler politik tavrı ve görüşleri net olan köylerde yapılıyor” şeklinde konuştu.   ‘İNSANLARIN GÖÇERTİLMESİ HEDEFLENİYOR’     Söz konusu durumun aynı zamanda asimilasyon politikalarının bir parçası olduğunu ifade eden Gökalp, şunları söyledi: “Bu müdahaleler artık insanları yaşadıkları yerde yaşanılamaz noktaya getiriyor. İnsanlar da yaşadıkları yerde kendilerini güvende hissetmediği için oralardan göç etmekte. Şu anki köyler büyük oranda 90’lı yıllarda yakılmış, yıkılmış ve boşaltılmış köylerdir. İnsanlar daha sonra tekrar orada bir yaşam alanı inşa etmişler. Bu uygulama ile insanlar kentlere göçertilerek, öz değerlerden kopuşu hedefleniyor.”   MA / Ömer Akın