Mağdur çocukların ailelerine ulaşmada 'tarikat' engeli 2023-11-05 09:15:45 RIHA - Çocuklara yönelik cinsel suçlarda artış yaşandığını söyleyen avukat Cemile Didem Karaboğa, söz konusu suçların tarikat gibi yapılarda yaşanması durumunda ailelere ulaşmakta zorlandıklarını belirtti.  Riha’da son 5 ayda çocukların maruz bırakıldığı hak ihlallerindeki artış dikkat çekiyor. Çocukların kimisi eğitim gördüğü okulda kimisi aile evinde kimisi de gönderildiği tarikatlarda cinsel istismara maruz bırakıldı. 13 Haziran’da kayıp olduğu duyurulan 12 yaşındaki Abdülbaki Dakak, 14 Haziran’da Eyyübiye ilçesinde bir kırsal mahallede şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulundu. Çocuğun intihar ettiği belirtildi. Daha sonra Dakak’ın, ailesinin zoru ile gönderildiği Menzil mensuplarının kurduğu medreseden sık sık kaçtığı ortaya çıktı. Bu detay Dakak’ın burada kötü muameleye maruz kaldığı ihtimalini akıllara getirdi.    Ensar Vakfı'nda 45 çocuğa cinsel istismar olayıyla ilgili hakkında soruşturma açıldığı belirtilen (daha sonra böyle bir soruşturmanın dahi açılmadığı ortaya çıktı) Asım Sultanoğlu, 8 Ağustos'ta Urfa İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Birçok kesimin itirazına rağmen Sultanoğlu hala müdür olarak göreve devam ediyor.    Avukat Cemile Didem Karaboğa   TARİKAT ETKİNLİKLERİNDE ÇOCUKLARA İŞKENCE   Haliliye ilçesine bağlı Sırrın Mahallesi’nde Rufai tarikatına ait olduğu öne sürülen bir tekkede yaşları 4-5 arasında değişen iki çocuğa dönük işkence görüntüleri sanal medya hesaplarından paylaşıldı. 9 Ekim’de ortaya çıkan ve tarikata mensup üyelerin çektiği öğrenilen görüntülerde küçük çocuklara işkende edildiği görüldü. Şikayet üzerine 4 kişi tutuklansa da 16 Ekim’de aynı tarikatın üyeleri “zikir” etkinliği düzenledi.    İLÇE MÜFTÜSÜ TACİZDEN TUTUKLANDI   Kaniya Xezalan (Akçakale) ilçesinde 12 yaşındaki İ.U. İlçe Müftüsü Halil Bilik’in cinsel tacizine maruz kaldı. Bilik’in Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak okulda görevlendirildiği ortaya çıktı. Son olarak kente bağlı Karaköprü ilçesinde muhtarlık yapan 69 yaşındaki Nihat Y.’nin, 14 yaşında bir çocuğu iki yıl boyuna tacize maruz bıraktığı ortaya çıktı.    Riha Barosu avukatlarından Cemile Didem Karaboğa, kentte son süreçte çocukların yaşadığı hak ihlallerini değerlendirdi.    YARGIYA İNTİKAL ETMESİ SORUNU    Kentte cinsel istismara maruz bırakılan birçok çocuğun dava dosyalarını takip ettiğini belirten Karaboğa, “Çocukların istismar edildiği dava dosyaları içerisinde öğretmeni tarafından, aile içerisinde ya da komşuluk ilişkileri kullanılarak istismar edilen birçok çocuk mevcut. Bu durumu maalesef çok genişletebiliriz. Urfa’da çocuk hakları konusunda bir hukukçu olarak yaşadığım temel sıkıntılardan biri; meselenin yargıya intikal etmesi aşamasında yaşadığımız bazı sorunlar. İfadelerin alınması, çocuğun korunması, çocuğa dönük tedbirlerin alınmasında sorunlar yaşıyoruz. Aile engelleriyle karşılaşıyoruz. Bazen ifade konusunda çocuğun ikincil konuma ötelenmesine şahitlik ediyoruz” ifadelerini kullandı.    İSTANBUL SÖZLEŞMESİ SONRASI   Yargısal süreçlerde çocukların beyanlarının esas alınması gerektiğine vurgu yapan Karaboğa, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından önce 6 aya kadar alınan tedbir kararlarının 2 aya çekildiğini belirti. Şiddet emarelerinin açık olduğu durumlarda dahi tedbir kararlarının uygulanmasında zorluklar ile karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Karaboğa, “Gözlemlediğim kadarıyla İstanbul Sözleşmesi’nden sonra tedbir kararları daha az verilmeye ve daha etkisiz bir şekilde uygulanmaya başlandı” dedi.    Riha’da çocukların son dönemde maruz bırakıldığı hak ihlallerine değinen Karaboğa, çocukların birlikte yaşadığı ailenin ya da yakınlarının durumlarının çok önemli olduğunu ifade etti. Hak ihlaline maruz bırakılan çocukların aileleri ile sık sık iletişim sorunları yaşandığını belirten Karaboğa, “Özellikle tarikatlarla ilgili hak ihlallerinde bu oluyor. Aile ile iletişim kuramıyoruz. Günün sonunda tüm bunlar sebebiyle çocuk zarar görüyor. Çocukları maalesef kendi malımız gibi görüyoruz. Durumun düzelebilmesi bir şeylerin değişmesi lazım” diye konuştu.    ‘ÇOCUK İSTİSMARINDA SOMUT DELİL ARANMAZ’    Çocuklara yönelik suçlarda takip ve tespit sisteminin zayıf olduğuna dikkat çeken Karaboğa, devamında şunları söyledi: “Örneğin 16 yaşındaki bir çocuk hamile bir şekilde hastaneye gittiğinde buna dair hemen hukuki mekanizmaların çalıştırılması gerekiyor. Cezasızlık politikalarının ortadan kaldırılması gerekiyor. Özellikle çocuğa dönük işlenen cinsel suçlarda somut delilin aranmaması gerekiyor. Ya da zaman aşımının ortadan kaldırılması gerekiyor. Mesela bir çocuğun 5 yıl sonra cinsel istismar için yaptığı şikayet için delil bulmak mümkün olmuyor. Bazı dosyalarda öngörülebilir bir şekilde cezasızlık politikası uygulanıyor. Bu dosyaların basında yer almasıyla cezalandırma yapılıyor.”   MA / Ceylan Şahinli