Dilsiz: Tecrit hem hukuki hem siyasi olarak kabul edilemez 2024-02-01 09:17:40   ŞIRNEX - İmralı için Adalet Bakanlığı’na başvuranlar arasında yer alan Şirnex Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, "Milyonlarca insanın ‘irademdir’ dediği bir kişiden bahsediyoruz. Tecrit hem hukuki hem de siyasi olarak kabul edilemeyecek bir durumdur” dedi.   İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit koşulları altında tutulan ve 35 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için 22 Ocak’ta bin 330 avukat Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvurucular arasında yer alan Şirnex Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, İmralı’daki tecridin ne hukuki ne de siyasi olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.    'İMRALI KOŞULLARI KABUL EDİLEMEZ'   PKK Lideri Abdullah Öcalan ve İmralı’da tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'ın 3 yıldır mutlak tecrit altında olduğuna dikkati çeken Dilsiz, "Öncesinde de çok sağlıklı görüşmeler yapılamıyordu. 3 yılı aşkın bir süredir ne avukatları ne de ailesiyle görüştürülmüyor. Belli periyotlarla verilen disiplin cezalarıyla bu durum meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Biz daha önce de hem Adalet Bakanlığı hem de Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) başvurularda bulunduk. Bu durumun kabul edilemez olduğunu ve sadece Öcalan açısından değil, İmralı’da bulunan diğer hükümlüler açısından da bu konunun gündeme alınıp bu tecrit koşullarının iyileştirilmesi yönünde başvurularda bulunduk" dedi.    'YASALARA UYULMUYOR'   Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tecride dair raporlarını hatırlatan Dilsiz, "Başvurular yapıldı fakat bundan sonra sürecin nereye evirileceğini mevcut siyasi konjonktürde dolayı kestiremiyoruz. Bir hukukçu olarak şu an mevcut koşulların hukuki olarak kabul edilebilmesi mümkün değil” diye belirtti.   Dilsiz, şunları kaydetti: “Yargının siyasallaştığını hepimiz gözlemleyebiliyoruz. En son hukuk güvenliği endeksinde Türkiye’nin dünyada 116’ncı sırada yer aldığını gördük. Türkiye, Uganda gibi ülkelerin bile arkasında geliyor. Hukuk devleti olma iddiası taşıyan bir ülkenin bu şekilde anılması korkunçtur. Daha önce Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için AHİM bir karar vermişti ve o karara uyulmamıştı. O dönem Türkiye’nin genelinden bir ses çıkmadı ve şimdi de Can Atalay için yapıldı. Şu an AYM kararına dahi uyulmuyor. Anayasanın askıya alındığını söyleyebiliriz. Anayasa vatandaş ve devlet arasındaki bir akittir. Nasıl ki vatandaş buna uymadığı zaman bunun belli bir müeyyidesi oluyorsa, devlet görevlileri, hükümet veya iktidarın da bu yasalara riayet etmesi zorunludur. Fakat şu an farklı gerekçelerle buna uyulmadığını görüyoruz."   ‘ÖCALAN, MİLYONLARIN ‘İRADEMDİR’ DEDİĞİ KİŞİDİR’   Dilsiz, milyonlarca insanın PKK Lideri Abdullah Öcalan için "irademdir" dediğine işaret ederek, "Her ne kadar Türkiye yasalarına göre hüküm yemiş ve şu an bunun infazı gerçekleşiyorsa bile bunun siyasi boyutu var. ‘Çözüm süreci’ denilen süreç, İmralı ile yapılmıştı. Her gün çatışma ve ölüm haberleri alıyoruz. Bunu ortadan kaldırabilecek ve şu an içinde bulunduğumuz siyasi tıkanıklığı giderebilecek söylemlerde de bulunabilir. Dolayısıyla şu an tecrit altında tutulması hem hukuki olarak hem de siyasi olarak kabul edilemeyecek bir durumdur. Bunu göz önüne alarak Türkiye’de bulunan bin 330 avukat, bunun kabul edilemeyeceğini belirterek başvuruda bulundu” şeklinde konuştu.    MA / Ömer Akın