30 yıllık tutsağın müddetnamesinin neden uzatıldığı bilinmiyor 2024-05-07 09:23:38   SÊRT - İHD Sêrt Şubesi Eşbaşkanı Mehmet Nuri Ekinci, 2025 tarihinde tahliye olması gereken Zeki Kayar’ın müddetnamesinin 2031 olarak düzeltilmesine ilişkin henüz bir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi.    Sêrt'te 23 Kasım 1993 tarihinde tutuklanan Zeki Kayar’a (51), “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” iddiasıyla yargılandığı davada müebbet hapis cezası verildi. 31 yıldır tutsak olan Kayar'a, kapatılan Özgür Gündem gazetesinde 1 Haziran 2016’da yayımlanan bir makalesi gerekçe gösterilerek, 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Cezanın 2018’de onaylanması üzerine de Kayar’ın müddetnamesi 5 Ocak 2025 olarak yeniden düzenlendi. Ocak ayında Bandırma T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Adana-Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen Kayar’a, tebliğ edilen yeni müddetnamede ise tahliye tarihi 2031 olarak yer aldı. 19 Nisan’da Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Kayar'ın başvurusuna halen herhangi bir dönüş yapılmadı.    Kayar, ayrıca İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’ne de başvuru yaptı.   İHD Sêrt Şubesi Eşbaşkanı avukat Mehmet Nuri Ekinci, Kayar’ın müddetnamesinin 2031 olarak değiştirilmesine ilişkin konuştu.    ‘NET BİR VERİ YOK’   Kayar’ın 1993’te, “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” ile 2016’da, “Örgüt propagandası” iddiasıyla verilen cezalar dışında bir dosyası olmadığını aktaran Ekinci, Kayar’a verilen “propaganda” cezasıyla birlikte infazının 5 Ocak 2025’te tamamlaması gerektiğini vurguladı. Kayar’ın tahliyesinin 2031’e ertelenmesinin nasıl gerçekleştirildiğini bilmediklerini belirten Ekinci, “Yanlış hesaplama olabilir, keyfi bir düzenleme olabilir, gözden kaçmış bir şey de olabilir, bilmiyoruz. 6 yıl ceza alabilecek ne suç işlemiş olabilir? Bunun hukukta bir yeri yok. Burada bir hukuksuzluk ortaya çıkıyor. Tabi daha elimizde net bir veri yok” şeklinde konuştu.    Ekinci, gerekli yerlere itiraz başvurusunda bulunacaklarını söyleyerek, “Müddetnamenin gittiği Kürkçüler Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve infaz bürosuna itirazlarımızı yazacağız. Gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne, İçişleri Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na da başvurarak, itirazımızı yapacağız” dedi.