Soma Katliamı 10’uncu yılında: Birleşik mücadeleyle hesap soracağız 2024-05-13 21:41:38 İSTANBUL/ ANKARA - Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Soma Katliamı’nın 10’uncu yılında yaşamını yitiren 301 işçiyi anarak, “Birleşik mücadeleyi büyüterek hesap soracağız” dedi. Manisa’nın Soma ilçesinde 10 yıl önce yaşanan maden faciasında katledilen 301 madenci Ankara ve İstanbul’da anıldı.    ANKARA   Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Madenci Anıtı Önünde açıklama yaptı. Açıklamada ESM Genel Başkanı Coşkun Doğanay, katliamının yarattığı öfkenin halen taze olduğunu belirtti. Doğanay, “Acımızı ve öfkemizi hala taze tutmamızın bir sebebi var. Soma Davası, bugün tek bir sorumlunun bile gerçek anlamda cezalandırılmadığı bir utançla noktalandı. Acımız ve öfkemiz hala taze çünkü gerçek sorumlular dışarıda gezerken Can Atalay ve Selçuk Kozaağaçlı gibi Soma Davası’nın peşini bırakmayan halkın hukukçuları yıllardır cezaevinde. 10 yılda aynı acıları tekrar tekrar yaşadık. 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenciyi, 17 Kasım 2016’da Siirt Şirvan’da 16 madenciyi, 14 Ekim 2022’de Amasra’da 42 madenciyi, 23 Kasım 2022’de yine Şirvan’da 3 madenciyi ve son olarak 13 Şubat’ta Erzincan İliç’te 9 madencimizi göz göre göre gelen iş cinayetlerine kurban verdik. Hesabı sorulmayan her bir iş cinayeti, her bir maden katliamı bir yenisini beraberinde getirdi” diye konuştu. Doğanay, “Gerçek sorumlular yargılanana, gerçek anlamda hesap sorulana kadar Soma için adalet arayışımızı sürdüreceğiz” dedi.   EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN AÇIKLAMA   Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri de Madenci Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, DEM Parti Ankara İl Örgütü yönetimi ve bileşenleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüleri katıldı. Açıklamada “Soma, Ermenek, Bartın, İliç kaza değil katliam, iş cinayetlerinin hesabını soracağız” yazılı pankart açılırken “Soma’nın katili sermaye devleti” ve “Fıtrat değil katliam” yazılı dövizler açıldı. Sık sık “Kader değil cinayet kaza değil katliam” sloganları atıldı.     ‘SOMA GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR KATLİAMDI’   Açıklamayı tapan Songül Doğan, “Bundan 10 yıl önce ülkenin en büyük işçi katliamı yaşandı. Ülkeyi yönetenlerin ‘Türkiye’nin en modern madeni’ diyerek övdüğü Soma Holding’e bağlı maden ocağında alınmayan önlemler ve denetimsizlik sonucu 301 maden işçisi kardeşimiz hayatını kaybetti. Soma bir katliamdı. Hem de göz göre göre gelen bir katliam! Kuralsız çalışmanın ve aşırı kâr hırsının tek kural olduğu kapitalizmde, Soma madeninde de planlanandan iki kat fazla üretim yapıldı. Üretim bu denli artarken ne havalandırmayı sağlayan ana vantilatörün kapasitesi arttırıldı, ne yeterli sayıda gaz maskesi bulunduruldu maden ocağında. Binlerce işçinin çalıştığı madende haberleşme ve alarm sistemi bile yoktu. Kâr hırsıyla ihmaller birbirini izlerken denetimsizlik de bu katliama davetiye çıkardı. Tıpkı sonrasında Ermenek’te, Amasra’da, İliç’te olduğu gibi” diye konuştu.   ‘İŞÇİLERİN AİLELERİNİ TEKMELEYENLER ÖDÜLLENDİRİLDİ’   Doğan, kapitalizmin sömürü düzeninin işçilerin canını hiçe sayarak büyümeye devam ettiğini vurgulayarak, “Soma katliamı, bu çıplak gerçeğin en yalın ifadesi oldu. Patronlara ve onlar adına ülkeyi yönetenlere göre ihmal ya da denetimsizlik yoktu bu toplu katliamın nedenleri arasında. Onlara göre olsa olsa ‘kader’ ya da ‘fıtrat’ denilebilirdi yaşananlar. Hatta yaşanan katliamın boyutu karşısında pişkinlikte sınır tanımayarak ‘Güzel öldüler!’ bile diyebildiler. Madenci ailelerini yerlerde tekmeleyen Yusuf Yerkel’i ödüllendirmeyi de ihmal etmediler. Katliamın boyutu ve ardından yaşananlar bize bir kez daha sermaye düzeninin işçi düşmanı yüzünü gösterdi” sözlerini kaydetti.   ‘MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ’   Katliamın sorumlularının yargılanmasının ancak kamuoyunun baskısıyla gündeme gelebildiğini söyleyen Doğan, “Ne var ki 301 işçinin kanı elinde olan maden patronuna ve şirket yetkililerine ödül gibi cezalar veren mahkemeler işçilerin avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı’yı, Can Atalay’ı türlü bahanelerle tutsak etmekten geri durmadı. Katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına ise ancak 10 yıl sonra geçtiğimiz günlerde başlanabildi. Soma’da, Amasra’da, İliç’te yaşananlar bizlere yaşamak için bile örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka bir yol olmadığını gösteriyor. Fabrikalarda, işyerlerinde emeğimizi sömürenlere; madenlerde, inşaatlarda canımızı hiçe sayanlara karşı örgütlü mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Soma katliamının ve tüm iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanmaları ve hak ettikleri cezaları almaları için; Bir daha Soma'lar, Ermenek’ler, Amasra'lar, İliç'ler yaşanmaması için bu mücadeleyi omuz omuza büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.    İSTANBUL   İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu’nun yanı sıra çok sayıda sendika ve siyasi parti temsilcileri katılım sağladı. “Soma Katliamı 10’uncu yılında. Açlık, yoksulluk ölüm kader değil. Mücadeleyle değiştireceğiz” pankartının açıldığı etkinlikte sık sık “Soma'yı unutma unutturma” ve “Kaza, kader değil bu bir katliam” sloganları atıldı.     ‘KAMU GÖREVLİLERİ KORUNDU’   Açıklamayı yapan Birleşik İşçi Hareketi (BİH) Sözcüsü Meliha Kaya, Soma Katliamı’nın sorumlusunun mevcut iktidar olduğunu belirterek, Soma’da işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin hiçe sayıldığını, “güvencesiz ve taşeron çalıştırmanın” kural haline geldiğini ifade etti. Katliam sonrası açılan davalarda da adaletsizliğin sürdüğünü vurgulayan Kayacı, “Hiç bir kamu görevlisinin yargılanmasına izin vermeyip korudular” diye hatırlattı.    ‘HESAP SORACAĞIZ’   Soma davasını yakından takip eden Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın "keyfi yargılamalarla" tutsak olduğunu ifade eden Kayacı, “Ülke sınırları içerisinde bulunamayan adalet şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde aranıyor. Adalet mücadelemiz aileler, avukatlar, emekçiler, ezilenler olarak sürüyor, sürecek. Soma’yı ne unuturuz, ne de unuttururuz. Katliamlar karşısında AKP - MHP iktidarının  ve sermayenin cezasızlık çarkını kıracak, birleşik mücadeleyi büyüterek hesap soracağız.”   Basın açıklaması sloganlar eşliğinde sona erdi.