DEM Partiler: Çözüm için samimi adımlar atılmalı 2025-01-12 09:42:06   AMED - DEM Parti'liler, Kürt sorununun çözümü için iktidarın samimi adımlar atması gerektiğini vurguladı.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) dün Amed'de Peyas (Kayapınar) 2'inci Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kongreye katılan partililer, Kürt sorunu bağlamında yürütülen tartışmalar, PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşme ve Mersin’in Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan'ın gözaltına alınmasıyla kayyım atama girişimlerini değerlendirdi.    Kayyım atamalarını "anti demokratik uygulama" olarak niteleyen Ejder Cingez (61), Kayyım uygulamasının ne hukuken ne de başka yönüyle kabul edilebilecek bir yönünün olmadığını ifade etti. Yürütülen tartışmalara değinen Cingez, "Adına süreç diyelim mi, demeyelim mi, bilmediğimiz Sayın Abdullah Öcalan’la bir görüşme trafiği başlamış. Bir taraftan da kayyım uygulamaları devam ediyor, bunlar birbirinin zıddı şeyler. Madem görüşmeler, diyalog başladı. Ülkenin demokrasisi ve adil yönetilmesi için bir şeyler yapılacaksa bu gibi şeylerin olmaması lazım. Adına görüşme mi, süreç mi ne diyorsak sekteye uğratılmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.    Türk Kürt kardeşliğinin yüzyıllardır var olduğunu ifade eden Cingez, "Çanakkale'de binlerce Kürt'ün cenazesi var.  Oradaki mezar taşlarında onların da adı var. Sayın Öcalan barış için Kürt-Türk kardeşliğinin öneminden bahsediyor. Bunun sorumluğuna göre hareket edilmesi gerekir" dedi.    'ABDULLAH ÖCALAN'IN ŞARTLARI DÜZELTİLMELİ'   PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sadece bugün değil, 1993'ten bu yana barışçıl demokratik bir süreçten bahsettiğini belirten Cingez, "Sayın Öcalan ısrarla bunu dile getiriyor. Barışı, kardeşliği, siyasi alanda çözümü dile getirirken çözümü gerçekleştirmeye muktedir olduğunu, koşullarının düzeltilmesi durumunda barışı getirebilecek güçte olduğunu söylüyor. Barışın gerçekleşmesi ve aktif rol alabilmesi için o kısıtlı ve dar koşullarının genişletilmesi lazım. Özgürce görüşlerini ifade etmesi gerekiyor. Sınırlı bir alanda görüş beyan ediyor. Sayın Öcalan'ın bu samimiyetine muhataplarının da  buna denk bir yaklaşımının olması lazım.  Kürtler ve Türklerin barışı olmalı ve eşit yurttaşlık olmalı. Anayasal bir çerçeve içerisinde Kürtlerin kendi kendini ifade edebildiği bir anayasa olmalı" diye konuştu.     'BARIŞ DİLİNİN KULLANILMASI GEREKİYOR'   Akdeniz Belediyesi eşbaşkanlarının ve 4 meclis üyesinin gözaltında olduğunu hatırlatan DEM Parti Amed Kadın Meclisi Sözcüsü Gülizar Demiroğlu, yapılan saldırıyı süreci baltalamak üzerine hareketler olarak gördüğünü dile getirdi. "Acaba barış mı gelecek?" tartışması olurken, kayyım denemeleri ile insanların kafasında soru işaretleri belirdiğini söyleyen Gülizar Demiroğlu, "Samimi bir çözüm, kalıcı bir barıştan söz ediliyorsa bu süreci baltalamamak gerekiyor. Halklar zaten kardeş, onların birbiriyle bir sorunu yok. Halkları düşmanlaştıran iktidarlar, egemenlerdir. Hiçbir zaman halkların bir araya gelmesini istemiyorlar. Böl-parçala-yönet tekniği ile yıllardır halklar ayrıştırıldı. Kürt Alevi, Arap, Sünni vs. diye bu şekilde insanları ayrıştırılıyorlar. Kürt halkı samimiyetle barışı sahiplenirken Türk televizyonlarında belli bir kitleyi hala manipüle etme çalışmaları var. Bunların bir an önce sonlanması gerekir. Gerçek barış dilinin, diyaloğun harekete geçmesini temenni ediyoruz. Kürt halkı bu konuda politik bir halktır. Kürt halkından yana zaten bir problem yok Türkiye'nin batısındaki halkın bu oyunlara karşı biraz daha uyanık ve sağduyulu olması gerekiyor" diye konuştu.    'ONURLU BİR ÇÖZÜM VE BARIŞ OLMALI'   Çözüm için herkesin üzerine düşen sorumluğu samimi bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Hanifi Harran ise, "Sabahtan akşama kadar televizyonlarda 'Barış istiyoruz' diyorlar, ama pratikleri ve kalplerinde bu yok. Kürt Halk Önderi, 1993 yılında yapmış olduğu konuşmada 'Bu sorunun çözüme ulaştırılması için devlete ihtiyacımız yok. Halklar kendi arasında çözebilir' dediğini hatırlıyorum. O zaman da bu duyulmadı. Şimdi de sadece kendi menfaatleri çıkarları için bunları yapıyorlar. Bir yandan gelin elinizi uzatın diyorlar bir yandan da bunları yapıyorlar. Ben bunları sadece kandırırım çabaları olarak görüyorum. Siyasetçilerimiz bunu iyi görmeli. Herkes çözüm olsun istiyor, ama onurlu bir çözüm ve barış olmalı. Bu konuda halkta üzerine düşeni yapmalı bu konuda sorumluluğun büyüğü halkta" şeklinde konuştu.