Kadın tutsaklara 'ayakkabı' dayatması 2025-01-20 09:03:35   İSTANBUL - Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki tutsakların "ayakkabı araması" dayatmasına karşı çıktıkları için revire dahi yalınayak gitmek zorunda kaldıkları belirtildi.    Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsakların çeşitli hak ihlallerine maruz kaldığı belirtildi. Kadın tutsakların, ayakkabı aramasına karşı çıktıkları için birçok yere yalınayak gittikleri, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı kaydedildi.     Qers'in Qaxizman (Kağızman) ilçesinde 2016 yılında “örgüt üyesi olmak" gözaltına alındıktan sonra tutuklanan, yaklaşık 6 ay tutukluğun ardından tahliye edilen ve 2022 yılında cezasının onanması üzerine yeniden tutuklanan kadın siyasetçi Çiğdem Özlü, söz konusu ihlallere maruz kalan tutsaklardan biri.      Çiğdem Özlü'yü cezaevinde ziyaret eden eşi Yaşar Özlü, "Tutsakların ayakkabıları çıkartılıyor. Tutsaklar ilkelerinden taviz vermeyerek, bu uygulamayı reddediyor. Sadece yaşadıkları sorun bundan da ibaret değil. Kadın gardiyanların tutsaklara yönelik fiziki ve sözlü tacize varan aramaları mevcut. İlaçları verilmiyor. Tutsaklar her yere çıplak ayakla gitmek zorunda kalıyor. Aramalardan kaynaklı revire bile yalınayak çıkıyorlar” diye belirtti.   'AYRIMCI BİR YAKLAŞIM VAR'   Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaların yürütüldüğü bir dönemde siyasi tutsaklara dönük ihlallerin arttığına dikkati çeken Yaşar Özlü, "Siyasi tutsaklara karşı ayrımcı bir yaklaşım var. Onurlu bir barışı herkes ister. Oradaki insanlar toplumun barışı için mücadele eden insanlardır. Sürekli akan kanın durması için mücadele eden insanlardır” diye belirtti.   Tutsak ailelerinin baskılara karşı ortak mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Özlü, şunları söyledi: "Artık bu zulme dur demek lazım. Hiçbir baskı ve yıldırma yöntemi tutsakların iradesini teslim alamaz ve yıldıramaz. Tutsaklar cesaretlerini 1990 yıllarda Amed zindanında direnenlerden aldı. O dönemler baskı ve işkence yöntemi nasıl sonuç almadıysa bundan sonra da almaz."   AV. ALADAĞ: MAHPUSLAR REVİDE ÇIKARILMIYOR   Bazı tutsaklarla görüşen Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Şeyma Aladağ ise, kadın tutsakların en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığını aktardı. Av. Şeyma Aladağ, "Bakanlığın mahpuslara hijyen paketi dağıtılmasına yönelik kararına rağmen idare dağıtımları keyfi bir şekilde aksatıyor. Hijyenik pedlerin neden düzenli bir şekilde verilmediği yönündeki sorularımıza ‘Biz veriliyor diye biliyorduk, öyle miymiş?’ şeklinde cevap veriyorlar. Kapalı görüşlerde mahpuslara ayakkabı araması dayatması uygulanıyor" diye kaydetti.    Cezaevi yönetiminin değişmesiyle birlikte baskıların arttığını dile getiren Şeyma Aladağ, tutsakların aktardıkları ihlallere dair şunları söyledi: "Mahpuslar sağlık sorunlarına rağmen revire çıkma haklarından faydalanamıyor. Revire çıkma talepleri, koğuş kapısına gelen ve sağlık görevlisi olup olmadığı dahi bilinmeyen kişilerce yalnızca ‘şikayetiniz neyse söyleyin ilaç getirelim’ denilerek sonlandırılıyor. Mahpusların psikiyatrik ilaç kullanımları iki gardiyan gözetiminde yapılıyor ve el kamerasıyla ağız içleri görüntülenmek suretiyle kontrol altında tutuluyor. Bu tarz sorun ve itirazlarını görüşmek istediklerinde ise, görüşme yaptıkları odalarda ayakta durdurularak talepleri iletmeleri isteniyor. Bunun sebebini sorduğumuzda ise ‘zaten kısa ve öz şekilde iletip çıkmalılar’ cevabını aldık."   Şeyma Aladağ, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine duyarlılık çağrısı yaparak, baskılara karşı sessizliğin ihlallerin artmasına neden olacağı uyarısında bulundu.    MA / Ferhat Sezgin