DEM Parti'den Kurtulmuş’a kayyıma karşı sorumluluk alma çağrısı 2025-02-19 11:46:51 ANKARA - Kayyım kararları ve eylemlerdeki polis şiddetine tepki gösteren DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Sezai Temelli, kayyım atamasının ortadan kaldırılması için verilen kanun teklifinin yasalaşması için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un sorumluluk almasını istedi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilli Sezai Temelli ile milletvekilleri, kayyım atamalarına karşı Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un sessizliğine karşı Meclis Basın Kapısı’nda basın açıklaması düzenledi.   Kayyım atanarak halkın iradesinin yok sayıldığını belirten Temelli, Meclis’in buna karşı rol alması gerektiğini ancak sessiz kalmayı tercih ettiğini ifade etti. Kayyımın OHAL uygulaması olduğunun altını çizen Temelli, “OHAL döneminde çıkarılmış olan bir KHK’ye referans vererek daha sonra bunu yasallaştırmak hala bir OHAL düzenini sürdürmek isteyen bir iktidar var karşımızda. Eğer OHAL yasaları ile bu ülkeyi yönetecekseniz bu ülkede demokrasiden hukuktan bahsetmek mümkün değildir. OHAL uygulamaları sonuçta bir darbe uygulamasıdır. Darbe aklıyla var olan bir yasada ısrar etmek aslında seçilmişlerin tümü ister vekil olsun ister yerel yönetici olsun içine sindireceği bir durum değildir” dedi.   ‘MECLİS BAŞKANI’NA ROL DÜŞÜYOR’   Kayyım uygulamasının ortadan kaldırılması için daha önce 10 siyasi partinin bir araya gelerek hazırladığı kanun teklifine atıfta bulunan Temelli, tüm bu siyasi partilerin halk arasındaki karşılığının yüzde 65’e denk geldiğini, bunun da halkın da kayyım atamasına karşı olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti. Temelli, “Meclis’in bir sorumluluğu vardır bu kanun teklifinin bir an önce genel kurula gelmesini ve yasallaşmasını talep ediyoruz. Bu konuda Sayın Meclis Başkanımıza çok önemli bir rol düşüyor. Nasıl ki muhalefet bir araya gelmişse, meclis başkanımız bildiğiniz gibi sürekli olarak sivil anayasadan bahsediyor. Darbe anayasasından kurtulmamız gerektiğini söylüyor. Bu konuda kendisiyle mutabıkız. Bizi ziyaret ettiğinde bunu çok açık ifade ettik. Ama sadece anayasayı sivilleştirmek yetmez, Türkiye’deki birçok yasayı da sivilleştirmek gerekiyor” diye kaydetti.   KAYYIMA KARŞI ÇIKANLARA YÖNELİK ŞİDDETE VURGU   Meclis Başkanı Kurtulmuş’un iktidar ve muhalefeti bir araya getirmesi gerektiğini ve bu kanun teklifinin yasalaşması için inisiyatif alması gerektiğini belirten Temelli, “Bakın bu kayyım uygulamalarından bu ülke kurtulamadığı sürece Türkiye’nin demokratikleşmesi ve hukuk devleti olması mümkün değildir. Böyle bir uygulamayla demokrasinin yan yana gelmesi, bağdaşması mümkün değildir. Bir başka yönü yine buradan Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş’a bir kez daha bir başka konuda da çağrı yapmak istiyoruz. Bakın her kayyım uygulaması devreye girdiği anda itibaren ortaya konan sahne de darbecilerin ortaya koyduğu sahneden farkı yoktur. İnanılmaz bir kolluk gücü şiddetiyle halkımız, seçilmişler yüz yüze gelmektedir. En son Van’da olduğu gibi Van belediye binamıza inanılmaz bir saldırı gerçekleşmiştir” diye belirtti.   İŞKENCEYE DAİR BAŞVURU   Wan’da polisin yaptığı işkenceye de işaret eden Temelli, sözlerine şöyle devam etti: “Bu şiddeti sergileyen kolluk orada aslında halkın iradesini ve onların temsilcilerini yok saydığını açık bir şekilde beyan etti. Meclis Grup Başkanvekilimiz Sayın Gülistan Kılıç Koçyiğit’e yönelik tehditler ki görüntüleri var, Newroz vekilimize yönelik saldırılar ki görüntüleri var, diğer seçilmiş arkadaşlarımız belediye eşbaşkanlarımıza yönelik saldırılar gözaltılar ters kelepçeler bunların da görüntüleri var. Bu görüntüleri İçişleri Bakanlığı ile paylaştık, dedik ki kolluğun bu kanun dışı, yasadışı uygulamalarına saldırılarına karşı ne yapacaksınız? Bunu yapanları tespit ederek bildirdik tabii beklediğimiz gibi İçişleri Bakanlığından herhangi bir dönüş olmadı herhangi bir yaptırım da söz konusu değil.   SORUMLULUK ALMALI   Nasıl ki taraflı cumhurbaşkanı bu ülkede bugün yaşadığımız birçok demokrasi ve hukuk sorunun kaynağı ise biz burada taraflı bir Meclis başkanı istemiyoruz. DEM Parti vekillerine ve seçilmişlerine yapılan bu saldırıya sessiz kalıp AKP’li vekillerin yaptığı hukuksuzlukları bile savunacak halde olan bir Meclis bakanı görüntüsü istemiyoruz. Dolayısıyla eğer bir hukuka sahip çıkmak söz konusuysa; bunu o eşitlikçi ve tarafsızlık anlayışı ile ortaya koymasını bekliyoruz.    Kendisine çağrımız bu yöndedir. Eğer Meclisi temsil ediyorsa, burada halkın iradesini hep birlikte temsil ediyorsak;  o zaman Sayın Meclis Başkanı bu konuda mutlaka inisiyatif almalıdır. Bu şiddete, bu saldırganlığa karşı meclisin iradesini seçilmişlerin iradesini korumalıdır. Seçilmişler dediğimiz halkı temsil ediyor. Tümüyle burada Türkiye’yi temsil ediyoruz. Kürt halkını, Türk halkını bu coğrafyada yaşayan bütün halkları emekçileri, kadınları temsil ediyoruz. Dolayısıyla da sorumluluğumuz büyüktür. Bu sorumluluğun yerine gelmesi konusunda da buradan başta Meclis Başkanı olmak üzere tüm milletvekillerine de çağrı yapıyoruz. Evet bu sadece kişisel hakların korunması değil, topyekun bir halkın iradesinin ve haklarının korunmasıdır.”