Özerk Yönetim’de adaletin temeli ‘uzlaştırma’ 2025-03-02 09:04:57 AMED - Özerk Yönetim’in adalet sistemi, yazılı kanunların yanı sıra yüzyıllardır uygulanan yazılı olmayan toplumsal kanunlardan oluşuyor. Avukat Mustafa Muslim, “BAAS rejiminin adalet sisteminde rüşvet vardı, parayı veren davaları kazanıyor, Araplar dışında diğer kimlikler yoktu. Devrimden sonra inşa edilen sistemde adalet var, azınlıklar koruma altında” dedi.  Kuzey ve Doğu Suriye’de, devrim ile birlikte tüm yaşam alanlarında olduğu gibi hukuk sisteminde de büyük değişimler yaşandı. Devletin ortadan kaldırılması sonucu mevcut kapitalist ve parlamenter demokrasilere göre, daha demokratik, şeffaf ve adaletli bir hukuk sistemi inşa edildi. Devlet hukuku egemenleri ve sistemi korumayı esas alırken, Kuzey ve Doğu Suriye’de hukuk toplumsal yaşamı korumayı esas alıyor. Üst düzey yöneticiler ve uzmanlar tarafından yapılan hukukun aksine, tabandan üste doğru inşa edilen bir toplumsal adalet mekanizması kuruldu. Adalet Divanı, Adalet Meclisi, Halk Mahkemeleri, Barış ve Uzlaştırma Komiteleri ile Sulh Komiteleri adalet sisteminde öne çıkan kurumların başında geliyor.    Bu sistemde, meclis ve komünlerle örgütlenen il, ilçe, köy ve mahallelerde sorunlar ilk elden uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. Adalet sisteminin temeli ise, cezalandırma yerine topluma kazandırmaya dayanıyor. Bu esas da Toplumsal Sözleşme’nin 105’inci maddesinde yer alan “Cezalandırma amacı; suçluların topluma kazandırılmasıdır” ilkesiyle somutluk kazanıyor. Kadına yönelik suçlarda “özgürlükçü” perspektif, aynı maddenin 6 ve 7’nci ilkelerindeki “Adalet kurumlarında kadının özgün örgütlenmesini ve eşit temsilini esas alır. Kadına özgü kararları, kadın adalet kurumları verir” ifadeleriyle karşılık buluyor.    SULH KOMİTELERİ    Yaşanan sorunlar ilk olarak Sulh Komiteleri’ne geliyor. Komitenin üyeleri, komün ve halk meclislerinde seçiliyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin her yerinde örgütlü olan bu komiteler, tüm davalarda taraflarla iletişim kurup tartışarak, ikna temeli çözüm üretmeye çalışıyor. Bu zeminlerde doğru ve yanlışın, iyi ve kötünün, adaletli olan ve olmayanın tartışması yürütülüp, davaların yüzde 70-80’i bu yöntemle (uzlaşı) çözüme kavuşturuluyor. Sulh Komiteleri’nin bir başka amacı da farklı etnik ya da dinsel inançlardan geri-feodal geleneklere sahip olan toplum kesimlerini zora başvurmadan gelişmiş halk demokrasisi kurallarına göre dönüştürmek. Bu amaçla yazılı kuralların yanında geleneksel kurallara da dikkat edilmekte,  barış içinde dönüşüm ve gelişim hedefleniyor. Bununla beraber çözülmeyen cezai davalar ile müdahaleyi gerektiren davalar için Adalet Divanı yolu açılıyor.   ADALET DİVANLARI   Adalet Divanları, toplumsal ve bireysel sorunların çözümünü sağlayan adalet organıdır. Kanton, kent veya ihtiyaç duyulduğu yerlerde oluşturuluyor. Üyeleri (savcılık, adalet komisyonu, temyiz organı ve yürütme organı) adalet meclislerinin önerileri ile kanton halk meclislerinin oyuyla seçiliyor. Adalet Divanı içerisinde; adalet komisyonu ve savcılık var. Savcılık, soruşturma ve iddianame hazırlamak ile mükellef. Adalet Divanı, yargılama sürecini yürüten heyet olurken, ilk derecede kararı veriyor. Ondan sonraki aşamada ise “Temyiz Meclisi” devreye giriyor.   PLATFORMLAR (HALK MAHKEMELERİ)   Kuzey ve Doğu Suriye’de adalet sisteminin en önemli ayaklarından birini de Halk Mahkemeleri yani Platformlar oluşturuyor. Platformlar, halkın eğiliminin belirlendiği bir araç örgütlendi. Karar celsesinden bir önceki celse olarak halkın bilgilendirildiği, taraflara kendilerini savunma fırsatının verildiği, toplumun eleştirilerini, öneri ve değerlendirmelerini yaptığı bir araç olarak, karar alma aşamasında mevcut heyete yardımcı olan bir yapı olarak sistemde yer alıyor.   KANTON VE ŞEHİR ADALET MECLİSLERİ   Kanton ve şehirlerde, adalet kurumlarını örgütlüyor ve denetliyor. Kotaların demokratik temelde seçilen temsilcileri ile toplumsal kesimlerin adil ve demokratik seçimle belirlenen temsilcilerinden oluşuyor. Bu meclislerde hangi toplumsal grupların temsil edileceği ve bunlara ne kadar kota verileceği yasayla belirleniyor. Kanton ve Şehir Adalet Meclisleri, tarafların tüm iddia ve savunmalarını aldıktan sonra dosyayı inceler, tüm çalışmalar usule uygun yürütülmüş ve son merci olarak temyiz için bir karar verilmişse kararı onaylıyor. Ancak yargılamada eksiklik ve usulsüz yanlar varsa yeniden yargılama yolu ve yöntemini gösteriyor. Hem idari hem de adli olarak çalışmaları takip eden ve idare eden bir konumdadır. Yine hem idari hem de adalet bakımından çalışmaları denetleyen, örgütleyen, yöneten ve pratik olarak tüm idari işleri yürüten meclislerdir.   ÖZERK YÖNETİMİ ADALET MECLİSİ   Adalet sisteminin gözetlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu. Adalet çalışmaları hakkında Halkların Demokratik Meclisi’ne rapor, proje ve kendi karar taslağını sunar, kantonlar arası adalet meclislerinin koordinasyonunu sağlıyor. Üyeleri, Kanton Adalet Meclisleri tarafından seçilen temsilcilerden oluşuyor.   MALA JIN (KADIN EVİ)    Her mahalle, sokak, köy ve ilçede örgütlenen Mala Jin, sosyal adalet bilincini yaymak, hayatın her alanında uzlaşı temelinde çözüm için çalışan, ilgili kadın kuruluşlarıyla koordineli olarak kadına yönelik tüm baskı ve şiddete karşı mücadele eden sosyal bir kurum. Mala Jin’lerde, kadına yönelik sorunların yüzde 70’i çözülürken, kadınlarla ilgili davalara da mutlaka katılıyor.    ŞEHİR VE KANTON KADIN SOSYAL ADALET MECLİSLERİ   Kadın adalet kurumlarını örgütler ve denetler. Kadını ilgilendiren sorunların çözülmesi için çalışıyor. Üyeleri, ilgili kadın kurumlarının demokratik temelde seçilen temsilcilerinden oluşuyor. Kanton Kadın Konseyi Koordinasyonu’nda temsilcisi bulunuyor. Demokratik şekilde seçtikleri temsilcileri, Şehir ve Kanton Adalet Meclisleri’nde yer alıyor.   ÖZERK YÖNETİM KADIN SOSYAL ADALET MECLİSİ   Kantonların kadın adalet temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Adalet Meclisleri arasındaki koordinasyonu sağlıyor. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi’ne rapor ve proje sunuyor. Ayrıca genel adalet meclisleri ve kadın adalet meclisi arasındaki uyumu ve koordinasyonu sağlıyor. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Sosyal Adalet Meclisleri, demokratik şekilde seçtikleri temsilcilerini Kuzey ve Doğu Suriye Genel Adalet Konseyi'ne ve Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Koordinasyon ve Konseyi'nde görevlendiriyor.   YASALAR NASIL YAPILIYOR?   Yasaları çıkarmak halk meclislerinin görevi. Yasalar bölgelere göre değişebiliyor. Ancak bir bölge gerek gördüğünde başka bir bölge için çıkarılan yasaları kendi bölgesinde yürürlüğe sokabiliyor. Tüm alanlar için tek yasa çıkarmanın zorlukları olabildiğinden, her alan kendi özgünlüğü ve sistemine göre kanun taslakları hazırlayıp meclise sunuyor. Meclis üzerine tartıştıktan ve bölgelerin esaslarını dikkate alarak, onaylıyor ya da onaylamıyor. Her bölgeyi doğrudan ilgilendiren temel esas ise, Toplumsal Adalet Sözleşmesi’ndeki genel adalet işleyişine yönelik yasalar oluyor. Kanun yerine sözleşme olarak ifade ediliyor.    Kobanê’de avukatlık yapan Mustafa Muslim, Kuzey ve Doğu Suriye’deki hukuk sistemini ajansımıza anlattı.    ESAD DÖNEMİNDE ADALET    BAAS rejimi döneminde Kuzey ve Doğu Suriye’deki adalet sisteminin şimdiki gibi olmadığını belirten Muslim, “O zaman bölgede görev yapan hakimler buradan değildi. BAAS rejiminin zihniyeti Kürt halkını soykırıma uğratma üzerine kuruluydu. Adalet sisteminde de rüşvet vardı, kim parayı verirse o davaları kazanıyordu. BAAS dönemindeki sistemde gerçek anlamda bir adalet yoktu. Toplum için bir adaletten ziyade Esad’ın esas alındığı bir sistem söz konusuydu. Rejime yakın olan kişiler mahkemelerde kendi istedikleri şekilde karalar çıkarabiliyorlardı. Bunlar sadece mahkemelerde değil diğer resmi dairelerde de istedikleri gibi hareket edebiliyordu” diye belirtti. Bu dönemde azınlıkların haklarının olmadığının altını çizen Muslim, “Tek bir renkten oluşan bir yasaları vardı. Suriye Anayasası’nda sadece Arap hakları vardı. Araplar dışından diğer halklar tanınmıyor, kimlikleri yok sayılıyordu” dedi.    YENİ SİSTEMDE HALKLAR VE HAKLARI    Kuzey ve Doğu Suriye’de devrimden sonra inşa edilen sistemde ise toplumsal adalet olduğunu vurgulayan Muslim, her bölge ve şehir mahkemelerin olduğunu, küçük yerleşim yerlerinde de Araştırma Komisyonu’nun olduğunu söyledi. Muslim, özerk yönetimdeki sistemi şöyle anlattı: “Her mahkeme, bulunduğu kantonun Adalet Divanı’na bağlıdır. Her bölge mahkemesinde alınan karar kantonda bulunan üst mahkemeye gider. Örneğin; Sirrin’de alınan bir mahkeme kararına itiraz mahkemesi Kobanê’dedir. Dünyada var olan hukuk sisteminin bir benzeri burada da geçerli. Ancak buradaki kanunlar temelini halklardan alıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece yazılı kanunlar değil yüzyıllardır halkın uyguladığı ancak yazılı olmayan toplumsal kanunlar da var. Burada her halkın, azınlığın hakları koruma altında.    TOPLUMSAL SÖZLEŞME    Rojava Devrimi’nden sonra buradaki adalet sisteminde köklü değişiklikler oldu. Halkları mağdur eden bir sistem yerine çıkarlarını önceleyen bir sistemin inşa edildi. Toplumsal adaleti esas alan sistem, uluslararası sözleşmelerle halkların yüzyıllarıdır uyguladığı kanunları harmanladı. Böylece toplum için en iyi kanunlar öne çıktı. Burada görev yapan hakim ve avukatlar mesleklerini icra ederken halkın isteklerini önceliyor. Rojava’da yaşayan her halkın taleplerini dinliyorlar. Bir kanun halkların kültürü ile uyuşuyor mu uyuşmuyor mu buna bakıyorlar. Toplumsal Sözleşme’nin birçok boyutu var. Her maddesi özenerek oluşturuldu. Sözleşmede, kadınlar kapsamlı olarak yer alıyorlar. Eşbaşkanlık sistemi her alanda uygulanıyor. Kurumlar çalışmalarını halka sunuyor. Kanunların oluşturulmasında halk söz sahibidir. Her bölgede özel bir encümen var. Kuzey ve Doğu Suriye’yi kapsayan bir encümen var. Her encümen merkeze bağlı çalışıyor. Kararlar meclisin ihtiyaçlarına göre kanun yapan kuruma iletiliyor. Eğer burada onaylanırsa bu yaşama geçiriliyor. Adalet divanı ve mahkemeler, suçlar için oluşturulan cezalara göre kararlarını veriyorlar. Suç işleyen birine karşı karar verileceği zaman deliller sunulduktan sonra ve işlenen suç netse ‘kaçakçılık yapılmışsa, hırsızlık yapılmışsa’ cezalar veriliyor.”   YARIN: Ezberleri bozan çok dilli eğitim sistemi   MA / Müjdat Can