Kadınlar değişim ve dönüşüme öncülük edecek 2025-03-02 09:24:09   İZMİR - Dünyadaki tüm kaos ve çatışmalara erkek egemen sistemin yol açtığını belirten gazeteci Çilem Küçükkeleş, "8 Mart arifesinde yapılan tarihi çağrı çok değerli. Kadınların bu dönemde değiştirici ve dönüştürücü yönü olacak" dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik çözümü için yaptığı çağrı tüm dünyada olumlu tepkilerle karşılandı. Ateşkes ilan eden PKK de, çağrıya katıldıklarını duyurdu. Sorunun Meclis zemininde çözülmesi için farklı haklar, inanç grupları ve kadınlardan da çağrılar geldi.    Gazeteci Çilem Küçükkeleş ile kadınların barış talepleri ve sürece etkilerini konuştuk.    KADINLARIN SÖZÜ ÖNEMLİ    Uzun zamandır yaşanan çatışmalı süreçte devletin antidemokratik uygulamalarından kaynaklı zeytin ağacına bile savaş açtığını belirten Çilem Küçükkeleş, "Kadınlar, Aleviler, farklılıklar, işçiler, emekçilerin tüm kazanımları bu ülkede 'beka sorunu' olarak ifade edilen meseleden kaynaklı askıda kaldı. Elbette ki zor neredeyse mücadele orada oluyor ve Türkiye'de çok güçlü bir kadın hareketi de ortaya çıktı. Kadınlar tam 8 Mart'a coşkulu hazırlıklarını yaparken, böyle bir açıklamanın gelmesi elbette ki çok kıymetli ve değerliydi. Bundan sonrası açısından bile düşünürsek her şeyin sebebi sayılan bu beka meselesi ortadan kalktığına göre artık kadın mücadelesi açısından çok demokratik bir zeminde ortaya çıkabilecek. Elbette ki bundan sonra böyle olacak diyemeyiz. Türkiye'nin tüm demokratik çevreleri açısından mücadelenin aslında yeniden, en baştan, en güçlü şekilde verilmesi gereken bir dönem" dedi.    Kadınların geçmiş deneyimleri ile yeni sürece hazırlanacağını kaydeden Çilem Küçükkeleş, "Barış için Kadın Girişimi çok önemli bir deneyimdi ve bir önceki çözüm sürecinden önce kurulmuştu. Barış çağrısının kadınlar açısından da bir itibarı var. Onun da daha eşitlikli bir zeminde kurulabilmesi için kadınların mutlaka süreçte sözlerini söylemesi gerekiyor. Barışın erkek değil tam da bir kadın ruhu, kadın dili ve bakış açısına ihtiyacı var. Çünkü kadınlar her kaosun, çatışmanın sona ermesini, kimliklerin barışmasını ve birlikte yaşamayı biliyor. Erkeğin birlikte yaşam üzerine bilgisinin zayıflığı, zorluğu ve sürekli iktidar kurma çabasına karşı bir eşitlik mücadelesi var. O yüzden de kadınların bu dönemde söyleyeceği sözün çok büyük bir kıymetinin olacağını, çok daha büyük bir farklılık katacağını, değiştirici, dönüştürücü bir yönünün olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.    'KAOSLARIN SEBEBİ ERKEKLİK'   Çağrının yeni bir yol kurma çağrısı olduğunu vurgulayan Çilem Küçükkeleş, şöyle devam etti: "Bu yeni yol kurulurken sözün, hakikatin, birlikteliğin gücü üzerine en önemli sözleri kadınlar kuracak. En temelde biz tüm savaşların başlangıç noktasının erkeğin kadına açmış olduğu savaş olduğunu düşünüyoruz. Birlikte yaşayacaksak elbette ki en önce kadın ve erkek birlikte yaşamayı öğrenecek ve tüm bu kaoslu ortamlar sona erecek. Erkek erkekliğinden ancak kadınla yaşamayı öğrenebilirse kurtulabilir. 'Kendi bedenleri ile helalleşemeyen erkekler' diyoruz biz buna Alevilikte. Erkeğin doğuramamaktan kaynaklı bedeni ile bir türlü helalleşememesinin dünyadaki ilk kaostan günümüze tüm kaoslara sebep olduğunu düşünüyorum."    KADINLAR BARIŞ İÇİN TOPLANDI   Kadınların barış için hemen bir girişimde bulunduklarını sözlerine ekleyen Çilem Küçükkeleş, "Kadınlar yaklaşık bir hafta önce toplandılar ve çeşitli kararlar aldılar. Türkiye'de bu zor sisteme karşı herkes tartışıyor ya nasıl barışacağız diye düşünüyor. İşte burada barış gibi en legal mücadelede birleşerek barışacağız. Elbette birleşmek sadece erkekler sözünü söylesin değil. Birleşelim ama en eşit, demokratik yerden birleşip bu mücadeleyi sürdürelim. Çünkü biz Mayıs seçimlerinde gördük ki bu sistemi değiştirecek olan siyasi partiler değil, toplum dinamikleridir. Bir kez daha Türkiye'nin kaderini CHP ile AKP'nin koltuk kavgasına bırakamayalım. Toplumsal dinamikler bu ülkede değiştirici güç olabilirler. Bu açıklamadan beraber bir mücadele hattı kurabilirsek eğer Türkiye'nin çok büyük gelişmelere gebe olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.   MA / Tolga Güney