Bakırhan: Cumhurbaşkanı da dahil olmalı Arıkan: İktidar samimiyetini ortaya koymalı 2025-03-12 14:04:13 ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Erdoğan ile görüşmek için başvuru yapacaklarını belirterek, “Sorun konuşulurken Cumhurbaşkanı da dahil olmalı” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ise İktidarın bu süreçle ilgili samimiyetini ortaya koyabilmesi gerektiğini belirtti.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısının ardından siyasi partileri ziyarete başlayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bu kapsamda Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile bir araya geldi.    DEM Parti heyeti, Arıkan’ın yanı sıra Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci ve Meclis Grup Başkanvekili Bülent Kaya tarafından kapıda karşılandı.    Karşılama sonrasında basına verilen fotoğraf ve görüntünün ardından görüşmenin yapılacağı toplantı salonuna geçildi. Görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi.    BAKIRHAN: BİR YOL HARİTASI LAZIM   Açıklamada ilk olarak söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, görüşmenin olumlu geçtiğini ve görüşmede birçok noktada aynı sonuçlara vardıklarını söyledi. Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye Geçici Yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi arasındaki mutabakat metnini konuştuk. Türkiye’nin diğer meselelerini konuştuk. Çağrı metni önemliydi ve bunu birçok siyasi parti görüşmesinde de dile getirdik. Çağrı metni, biraz Meclis zeminini işaret ediyordu. Meclis zeminine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatıyordu. Biz de artık bu saatten sonra Meclis'in harekete geçmesi gerektiğini, Meclis’teki siyasi partilerin de hazır bir çözüm ve barış olsun meselesindeki hemfikir olmalarından kaynaklı artık Meclis'in de yasal düzenlemeler için önüne bir yol haritası, bir plan ve program koymasını gerektiğini belirtmek istiyoruz.   İKTİDAR NEYİ BEKİLYOR?    Çağrıdan sonra hem dünyada hem Türkiye’de gezip dolaştığımız bütün kurumlarda büyük bir ilgi vardı. Herkes bu süreci önemsediğini, bu sürecin barışla taçlandırılması gerektiğini zaten belirtmişti. Bu arada gittiğimiz her yerde bize sorulan çok önemli bir soru var. Evet, bu kadar ilgi var. Bir toplumsal mutabakat var. Peki, iktidar neyi bekliyor? Bugüne kadar yürütme neden adım atmıyor ve bunun önündeki engel nedir sorularını da sormadan edemiyorlar. Biz de sizin aracılığınızla bu soruları tekrar etmiş olalım.   SURİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇTI   Bu sürecin güvenilir bir şekilde yürümesi için yapılacak şeylerin başında Sayın Öcalan’ın müzakere yapma koşulları, şartları öncelikle oluşturulmalıdır. Bakın Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı, aynı zamanda Suriye’de yapılan mutabakatın da önünü açtı. Emin olun buradaki çağrı; orada Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ile Şara yönetimini bir araya getirdi. Orada önemli gelişmelere yol açtı.   TÜRKİYE DE KAZANACAK   Bizim de yakinen izlediğimiz önemsediğimiz o süreç doğru yönetilirse, demokratik bir Suriye zemini oluşabileceğini söylediğimiz bu sürecin de aynı zamanda anahtarı oldu. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuda çok önemli şeyler söyledi. Kazanan Suriye halkı olacak dedi. Buna katılıyoruz ve önemsiyoruz. Kazanan sadece Suriye’deki halklar olmayacak aynı zamanda Türkiye olacak, Türkiye’de yürüyen bu süreç olacak. Ortadoğu kazanacak. Demokrasi tartışılacak müzakere ile yol alınacak.    KONUŞMA ZAMANI GELDİ   Bu vesile ile iktidara şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Şimdi artık Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile sizin de temasa geçme zamanınız geldi.  Direkt Kuzey Doğu Suriye yönetimi ile görüşüp konuşabilirsiniz. Ne istediklerini anlayabilirsiniz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin bölgede izlediği politikalara katkı sunar. Artık bir diyalog sürecine girdiğimiz için de. Evet, nasıl Suriye’de diyalog bir mutabakatla sonuçlandıysa; Türkiye’deki bu çözüm tartışmalarının da bir mutabakatla demokratik yasal adımların atılmasına vesile olmasını umuyoruz. Ramazan ayı vesilesiyle de umarım hayırlı olur bu süreç.   Saadet Partisi kurucu lideri Sayın Erbakan’ı burada anmamak olmaz. Kendisine tekrar rahmet diliyorum. Türkiye’de çok önemli ilklere imza attı. Kimsenin Kürt demediği dönemlerde, kimsenin Kürt sorunu demediği dönemlerde rahmetli Erbakan’ın Kürt meselesine kafa yorması, çözüm arayışı içerisine girmesi, bunu dillendirmesi çok değerli, çok kıymetlidir. O geleneğin temsilcisi olan Saadet Partisi’nin de bugün yapmış olduğumuz görüşmelerde rahmetli Erbakan’ın meseleye yaklaşımı ile aynı yerde durmaları bizi çok sevindirdi. Umarım önümüz dönem rahmetli Erbakan’ın dediği gibi hepimizin kardeşçe, bir arada, eşitçe yaşadığımız günlere vesile olur. ”   ARIKAN: SORU İŞARETLERİ GİDERİLDİ   Bakırhan'dan sonra söz alan Arıkan da şöyle konuştu: “Olağanüstü dönemler yaşıyoruz. Gerek ülkemizde gerek yakın coğrafyamızdaki yaşanan hadiselere baktığımızda; siyasi partilerin bir araya gelmelerinin, müzakere etmelerinin ne kadar kıymetli olduğunu bugün bir kez daha gördük. Hem bundan önceki gelişmelerle alakalı hem de bundan sonra yaşanacaklarla alakalı karşılıklı fikirlerde bulunduk. Eminim ki bizim DEM Parti’nin bundan sonraki yürüyüşü ile alakalı ve bizim olaylara bakış açımızla alakalı kafalardaki sorun işaretlerinin giderildiği bir toplantı icra edildi.    AYNI YERDE DURUYORUZ   Kürt meselesiyle alakalı Saadet Partisi’nin 56 yıllık bir geçmişi var. 56 yıl boyunca bu konun hakkında Saadet Partisi milli görüş hareketi nerede durduysa bugün de ayını yerde durduğumuzu tekrar ifade etmek isterdi. Tabi 3 gün sonra Suriye’deki iç savaşın 14. yılına giriyoruz. Acı hadiselerin yaşandığını birkaç gün önce yaşanan katliam karşısında üzüntümüzü de tekraren ifade ediyorum. Silahların susması, Suriye toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, içerideki halkların müzakere kanalıyla bir araya gelmeleri de kıymetlidir.   İKTİDAR BİZİ KAYGILANDIRIYOR   Bu sabah grup toplantısında da ifade ettim. Türkiye’de eğer bir demokratikleşme olacaksa, Türkiye’de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından da hayata geçirilmesi gerekiyor. Birçok konu muğlaklığı muhafaza ediyor. Özellikle iktidar kanadının bu konudaki süreci şeffaf yönetme ile alakalı çekingen durması, süreçle ilgili kamuoyunu siyasi partileri bilgilendirme konusunda çekingen durması bizleri de kaygılandırıyor.    DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELER    Bir diğer husus ne yapılırsa yapılsın insan onurunun yaşam hakkının muhafaza edilerek kararlar alınması sürecin yönetilmesinin de önemli olduğunu ifade etmek isterim. Yine Türkiye’de bir demokratikleşme olacaksa; düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin de kaldırılması gerekiyor. Hala siyasi partilerin yetkilerinin gözaltı süreçlerini yaşıyoruz, haklarında soruşturma açıldığını görebiliyoruz. Bir samimiyet iyi niyet varsa bununla ilgili Türkiye’nin önünün açılması önemli. STK’lerin, gazetecilerimizin ve siyasetçilerimizin düşüncelerini rahatça ifade edecekleri ortamlar da bu hükümet tarafından sağlanması gereken bir husus.   KAYYIM ATAMASINA TEPKİ   Kayyım meselesi yine Saadet Partisi’nin kaygıyla takip ettiği meselelerden biri. Bir çok belediyeye kayyım atandı Suçları varsa belediye başkanları görevden alınabilir. Eğer bir belediye başkanının geri dönme imkanı kalmadıysa o belediyeye kayyım atamak yerine orada bir seçim yapılması seçimlerin tekrarlanması daha demokratik bir durumdur. İktidarın bu süreçle ilgili samimiyetini ortaya koyabilmesi için nefret dilinden de çıkması gerekiyor. İktidar partisine yakışan, Sayın Cumhurbaşkanının yapması gereken kucaklayıcı bir dili önemsemesi, ön plana çıkarmasını da önemli buluyoruz.”   CUMHURBAŞKANI DA DAHİL OLMALI    Bakırhan, gazetecilerin “Sayın Erdoğan’ın bugün İmralı Heyetinden randevu talebi gelirse görüşebilirler şeklinde bir beyanları oldu. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Tabi heyetimiz Sayın Erdoğan ile görüşecek, görüşmeli. Niye görüşmesin, yürütmenin başı. Bir meselenin çözümünün en önemli taraflarından birisidir. Biz burada iken heyetimiz de başvuru hazırlıklarını yapacak. Bugün ya da yarın sabah başvurusunu yapacak. Görüşme önemlidir. Daha önce de olması gerekiyordu. Hep olması gerekiyor. Türkiye’nin 50 yıllık bir sorununu konuşuyoruz. Çok önemli bir sorunu konuşuyoruz. İçtiğimiz suya kadar etki eden bir sorunu konuşuyoruz. Bu sorun konuşulurken Sayın Cumhurbaşkanı da dahil olmalı. Başka siyasi partiler de dahil olmalı. En kısa sürede heyetimiz görüşmek için başvurusunu yapıp görüşecektir” dedi.