Rıza Altun’u anlattı: İyi bir örgütleyici ve öğretmendi 2025-05-16 09:13:17 RIHA - PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun ile 1979’da Riha’da “işkence merkezi”nde tanışan, devamında Diyarbakır Cezaevi’nde beraber kalan DBP Riha İl Eşbaşkanı Mahmut Manas, “İyi bir örgütleyici, iyi bir öğretmendi” diye anlattı.  PKK, 12’nci Kongresi’nin sonuç bildirgesinde, 25 Eylül 2019 tarihinde PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun’un yaşamını yitirdiğini açıkladı. Kongrenin “Özgürlük Yoldaşlığı” sembolü olarak kabul ettiği Rıza Altun, 22 yaşında Kürdistan gerçeğiyle tanıştı ve 1976'nın sonlarında Dîlok'a gelerek, örgütleme yapmaya başladı. Riha'nın Curnê Reş (Hilvan) ve Sêwereg ilçelerindeki direnişte yerini alan Rıza Altun, 1978'de Curnê Reş'te gözaltına alındı. Riha merkezde bulunan ve işkence merkezi olarak kullanılan Kız İmam Hatip Lisesi’nde bir yıl işkenceli sorguda kalan Rıza Altun, devamında Diyarbakır Cezaevi’nde 5 yıl tutuklu kaldı.    Rıza Altun’u Riha’da gözaltındayken tanıyan ve devamında Diyarbakır Cezaevi’nde beraber kalan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Riha İl Eşbaşkanı Mahmut Manas (70) anlattı.    Rıza Altun ile Serêkaniye’de (Ceylanpınar) Nisan 1979’da tutuklandıktan sonra getirildiği Riha gözaltı merkezinde tanıştığını belirten Manas, “Rıza Altun ile orada tanıştım. O benden bir yıl önce buraya getirilmiş ve akıl almaz işkencelere maruz bırakılmıştı. Buna rağmen direngenliği, tutumu hep bize moral verdi. Bize hep ‘dik durun’ derdi. 15 gün beraber gözaltına kaldık. Bizi daha sonra Amed’te bulunan Devegeçidi denilen alanda bulunan bir karakola götürdüler. Rıza Altun ile bir hafta Devegeçidi’nde kaldık. Orada bizi bir hafta bekletmelerinin nedeni, mahkemeye çıkmadan önce işkence izlerinin geçmesiydi. Bizi bir hafta sonra tutukladılar” dedi.    Tutuklandıktan sonra Rıza Altun ile Diyarbakır 1 Nolu Cezaevinde beraber kaldıklarını belirten Manas, “Cezaevinde kod adının Şirket olduğunu öğrendim ve biz ona hep Şirket derdik. Cezaevinde büyük bir komutan olduğuna tanık oldum. Büyük bir öğretici, öğretmendi. İyi bir örgütleyiciydi. Cezaevine girdiğimiz ilk günden örgütleme yapmaya başladı. Yaklaşık bir yıl aynı koğuşta kaldık” diye belirtti.    DİRENİŞ ANISI   Manas, Rıza Altun’un cezaevinde örgütlediği onlarca direnişten bir tanesini şu şekilde anlatı: “Bizim koğuşta bulunan Ali Erek’i işkence yapmak için idare koğuştan almak istedi. Rıza Altun, arkadaşı vermeyeceklerini ve direneceğimizi söyledi. Hepimize el ele tutuşmamızı ve bu arkadaşı aramıza alarak vermemek için direnmemizi söyledi. Bizde kenetlendik. Bunun üzerine idare dışarı çıktı ve Rıza arkadaş ‘bunların niyeti bozuk bize gaz atacaklar. Gidin ne kadar havlu ve nevresim varsa suya batırıp getirin. Birde bana bir sopa getirin’ dedi. Bizde bir fırça sapını getirdik, Rıza arkadaş başına bir çivi çaktı ve askerlerin elindeki kent sakızlarını çekerek aldı. Kent sakızlarını kapıların anahtar deliklerine sıkıştırdı. İdare gaz ile saldırdı. Kapıların arkasına Rıza arkadaşın yönlendirmesi ile ranzaları dayadık. İdare kapıları kent sakızı olduğu için açamadı. Kapıları spiraller ile kestiler ama bu uzun bir süre aldı. O zamana kadar gerginlik biraz azaldı. İçeri girdiler ama biz Ali Erek’in etrafından kenetlendik ve vermedik. İdare Ali Erek’i almadan geri gitti. Ama içeri gaz attıkları için koğuşların içinde kalınmıyordu. İç güvenlik amiri ile görüşüldü ve amir ‘Ben size bir hak vermek istiyorum ama verdikten sonra siz onu geri vermiyorsunuz’ dedi. Ama yapılan direnişten de etkilenmiş olacak ki gaz kokusu geçene kadar havalandırmalarda kalabileceğimizi söyledi. Ancak biz yaz bitene kadar havalandırmalarda kaldık.”   ‘KOMİNDE ADALETLİYDİ’   1980 Askeri Darbesi’nden sonra tek tip elbise dayatmasına karşı başlatılan büyük açlık grevinden sonra koğuşların dağıtıldığını belirten Manas, bundan sonra Rıza Altun’u bir daha göremediğini belirtti. 10 gün dönüşümlü açlık grevinde kaldığı için 6 ay hücrede tutulduğunu belirten Manas, “Mustafa Karasu ile aynı hücrede kaldım. Esat Oktay ‘hepinizi teslim alırım, herkesin bir zaafı var’ dedi. Her şeyi yaptı ama amacına ulaşamadı. 6 ay hücreden sonra koğuşa geçtik ama Rıza arkadaş ile aynı koğuşta değildik. Onun yanında ayrımcılık yoktu. Kominde adaletliydi. Bir sigara verirken bile ayrım gözetmeksizin eşit şekilde dağıtırdı. Her şey ortaktı, bunu hayata geçirenlerden biride heval Rıza’ydı. Mütevazi ve demokratik bir arkadaştı. Anısının önünde saygı ile eğiliyor, bütün Kürt halkının başı sağ olsun diyorum” diye konuştu.    MA / Emrullah Acar