Hesendîn Bölgesi’ndeki talana Bakanlık ‘kalkanı’ 2025-10-20 16:50:33   AMED - Hesendîn’deki maden talanına dair soru önergesine yanıt veren Bakanlık, 2008 yılında verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının geçerliliğini sürdürdüğünü ileri sürerek, yeni bir karara gerek duyulmadığını belirtti.    Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesindeki Hesendîn bölgesinde Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, tarafından devam eden talana dair Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren’in Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e verdiği soru önergesine cevap verildi.    Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, “Bahsi geçen madencilik projesi ile ilgili Diyarbakır Valiliği (Mülga Il Çevre ve Orman Müdürlüğü) tarafından "Demir Manganez Ocağı" projesi için 11 Haziran 2008 tarih ve 272 karar numaralı "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildiği, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün 02 Ekim 2024 tarih ve 2024464527 sayılı cevap yazısında; ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilen 11 Haziran 2008 tarihinden sonraki 2008-2013 yıllarını kapsayan süre içerisinde 2008,2009,2010 yıllarında herhangi bir üretim faaliyetinde bulunulmadığı,2011 yılında 11 bin ton üretim ile bin ton satış, 2012 yılında 140,64 ton üretim ile 140,64 ton satış ve 2013 yılında ise bin 533,19 üretim ile bin 533,19 ton satış gerçekleştirildiği, satış sonucu kalan 10 bin ton tüvenan cevherin 2013 yılı sonunda sahada stok olarak bulunduğunun beyan edildiği tespitine yer verilmiştir. Bu sebeple ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildikten sonraki 5 yıllık süre içerisinde faaliyete başlanıldığı tespit edildiğinden ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının hukuki geçerliliği devam etmektedir” denildi.    HERHANGİ BİR YAPTIRIM YOK   Şirkete dair uygulanan herhangi bir idari yaptırımın bulunup bulunmadığı sorusuna ise Bakanlık, “Diyarbakır ili sınırları içerisinde yapılması planlanan/işletilmekte olan tüm madencilik veya diğer faaliyetler ile ilgili Çevre Kanunu kapsamında gerekli denetim çalışmaları Bakanlığımız ve Diyarbakır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından değerlendirilmektedir. Bahse konu projeye ilişkin verilmiş olan ‘ÇED Gerekli Değildir" kararı Valiliğimiz (Mülga Il Çevre ve Orman Müdürlüğü) tarafından verilmiş olup, verilen karar tek başına bir izin niteliği taşımamaktadır. Projenin çevreye olabilecek etkileri ile ilgili bir görüş niteliği taşımaktadır. Projenin orman varlığına verebileceği zarar ilgili Orman Müdürlüğü’nce değerlendirilmektedir. Bakanlığımız kayıtlarında söz konusu şirkete uygulanan herhangi bir idari yaptırım bilgisi bulunmamaktadır” yanıtını verdi.    YAĞMUR, NEM, COVİD!   Önergede, “Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi'nin talep ettiği proje tanıtım dosyası ve ilan tutanaklarının Bakanlık arşivinde sel baskın gerekçesiyle bulunamadığı belirtilmiştir. Hayati öneme sahip bu belgelerin kaybolması konusunda Bakanlığınız bir araştırma veya soruşturma başlatmış mıdır? Kamu kurumlarının arşiv yükümlülüğü gereğince böylesi kritik evrakın korunamamasının sorumluları hakkında bir işlem yapılacak mıdır? Ayrıca, elde mevcut olmadığı iddia edilen proje tanıtım dosyası olmaksızın, geçmişte verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının geçerliliğini nasıl savunuyorsunuz?” sorusuna ise Bakanlık, “Bahse konu projeye ilişkin proje tanıtım dosyası ve ilan tutanakları kurum arşivinde kaybolmamıştı. 1 hafta boyunca yağan yoğun yağmurlardan dolayı meydana gelen sel ve su baskını ile evrakların nemli olduğu hijyenik şartları sağlamadığı (Covid-19 riski) tespiti yapılarak tutanak ile imza altına alınmıştır. Dolayısıyla arşiv evraklarının bilinçli bir şekilde kaybolması söz konusu değildir. ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı proje tanıtım dosyası ve saha incelemesi sonucu verilmiş olan bir karar olduğundan ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının geçerliliğine engel teşkil etmemektedir” ifadelerine yer verildi.    GEREKLİ ADIMLAR ATILACAKMIŞ!   “ÇED gerekli değildir” kararına iptali davası devam ederken şirketin faaliyet yürütmesine bakanlığın neden engel olmadığı sorusuna ise şu yanıt verildi: “Yargı süreci devam etmekte olan proje ile ilgili yargının vereceği karar doğrultusunda, Bakanlığımızca gerekli adımlar atılacaktır” denildi.    ‘PROJENİN TAŞINMASI SÖZ KONUSU DEĞİL’   Tarım, hayvancılık ve su kaynakları nedeniyle projenin iptali ya da taşınmasına dair sorulan soruya ise Bakanlık, “ÇED'in amacı; ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karsısında korumak, planlanan bir faaliyetin yol açabileceği bütün olumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır. Bu doğrultuda proje ile ilgili gerekli değerlendirmeler yapılmış olup, madencilik faaliyetleri alternatifi olmayan, bulunduğu yerde üretimin yapılması gereken faaliyetlerdendir. Bu sebeple projenin taşınması veya alternatifi söz konusu değildir” yanıtı verdi.   ‘MADEN ARAMA ÇED YÖNETMELİĞİNDEN MUAF’   Bakanlık yeniden ÇED sürecinin başlatılıp başlatılmayacağı sorusuna, “ÇED Gerekli Değildir’ kararı devam eden bir proje ile ilgili yeniden bir ÇED Raporu hazırlatılması için projenin ÇED Yönetmeliği hükümleri kapsamında; kapasite artışı, proses ilavesi gibi durumlarında değişiklik olması gerekmektedir. Konu ile ilgili bir başvuru olması halinde Bakanlığımızca gerekli değerlendirme yapılacaktır. Aynıca 3213 sayılı Maden Kanununun arama faaliyetleri başlıklı 17. Maddesinde (Ek fikra: 28/11/2017-7061/48 md.) yer alan ‘Jeolojik haritalama, jeofizik etüd, sismik, karot, kırıntı ve numune alma ile bunlara yönelik sathi hazırlık işlemleri içeren faaliyetler için Çevresel Etki Değerlendirmesi kararı aranmaz’ hükmü gereği bu yöntemlerle yapılan maden arama faaliyetlerinin ÇED Yönetmeliğinden muaftır” yanıtını verdi.