25 Kasım etkinlikleri: Barış umuduyla mücadelemizi büyütüyoruz 2025-11-11 17:29:33 HABER MERKEZİ - 25 Kasım kapsamında düzenlenen etkinliklerde, “Bu 25 Kasım’da, katledilen kadınların öfkesi ve barış umuduyla mücadelemizi büyütüyoruz” dedi.  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında birçok kentte etkinlikler düzenlendi.    ÊLIH   Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 25 Kasım kapsamında Êlih’te PTT Merkez Şubesi’nden kadın tutsaklara kart gönderdi. PTT önünde konuşan TJA’lı Ezel Aydın, duvarların ardından özgürlüklerinden mahrum bırakılmış kadınlara ses olmak için geldiklerini söyleyerek, “Unutmasınlar ki tel örgülerle, duvarlarla kadın direnişi sınırlandırılamaz. Kadın direnişi, kadın mücadelesi her yerde nefes alır. Bir mektupta, bir kartta, bir sözcükte yenide hayat bulur” dedi.    Ardından toplu olarak tutsak kadınlara kartlar gönderildi.   AMED   TJA ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Sûr Belediyesi, 25 Kasım kapsamında, Amed'in Sûr ilçesine bağlı Kabî Mahallesi’nde erkeklerin katılımıyla "Toplumsal Cinsiyet" atölyesi düzenledi. Atölye'de eğitimi TJA adına Ayşe Ayaz verdi.    Ayşe Ayaz 25 Kasım'ın anlamına değinerek, "Toplumsal Cinsiyet" konusunu anlattı. Toplumda kalıplaşmış erkek egemen zihniyetine, artan kadın katliamlarına ve kadın şiddetlerine değinen Ayşe Ayaz, nasıl bir zihniyet dönüşümünün olması gerektiğini anlattı.   Atölye erkeklerle yürütülen tartışmalarla son buldu.    MÛŞ     Mûş’ta ise TJA, açıklama yaptı. “Jin, jiyan, azadî” pankartının açıldığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı. DEM Parti Milazgir (Malazgirt) İlçe Örgütü binası önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan Eda Güler, bin yıllar boyunca kadın kimliğinin şiddetle bastırıldığını belirtti.    "Erkek egemen ideolojilerle kurulan yapılar şiddeti yeniden üreterek kadınları kamusal ve özel alanda baskı altında tuttu" diyen Eda Güler, dünya genelinde kadınlara yönelik yaşanan erkek şiddetine dair veriler paylaşarak buna karşı verilen mücadeleye dikkat çekti.    Kadınların şiddetin her türlüsüne maruz kaldığını ifade eden Eda Güler, "Ekolojik kırım politikaları kadınların yaşam alanlarını yok etmekte, yoksulluk kadın emeğini daha görünmez ve bağımlı hale getirmektedir. Barış, kadınların özgürce yaşadığı, kimliklerinin ve bedenlerinin hedef alınmadığı bir toplumsal düzen demektir. Şiddetin tüm biçimlerinin son bulması için barışın toplumsallaşması, kadınların karar süreçlerinin öznesi haline gelmesi gerekmektedir. Kadın mücadelesi, militarizmin ve erkek egemenliğinin yarattığı tüm tahribatlara karşı en güçlü savunmadır" diye konuştu.    Kadınların komünal örgütlenme geleneğine işaret eden Eda Güler, bu geleneğin, eşit ve özgür yaşamın tarihsel temeli olduğunu vurguladı. Eda Güler şunları kaydetti: "Bugün de kadınlar, toplumsal dayanışmayı büyüterek, özgür yaşamı birlikte kurmak için örgütlenmeye devam etmektedir. 'Jin, jiyan, azadî' ruhuyla, şiddetsiz bir yaşam için verilen mücadelenin taşıyıcı gücüdür. Yarım asrı aşan kadın özgürlük mücadelesi tüm engellere rağmen sürmektedir. Kadınlar bugün, hem şiddete hem yoksulluğa hem de doğanın tahribine karşı direnişi büyüterek ilerlemektedir. Toplumsal değerleri yaşatmak, birlikte üretmek ve kadın Rönesans’ını yaratmak için daha fazla örgütlenme gereklidir. Bu 25 Kasım’da, katledilen kadınların öfkesi ve barış umuduyla mücadelemizi büyütüyoruz. Tüm kadınları özgürlüğe yürümeye, sözünü büyütmeye ve ortak mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz."   Açıklama alkışlarla sona erdi.