İmralı’da fiziksel tecride hukuksal tecrit eklendi

img

ANKARA - İmralı’da tutuklu PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan haber alamamaları nedeniyle AYM'ye başvuran Av. Faik Özgür Erol, mevcut insanlık dışı ve kötü muamele içeren iletişimsizlik koşullarına derhal son verilmeli, dedi. 

 
İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatları, görüştürülmedikleri müvekkillerinden haber alamamaları nedeniyle 19 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “tedbir” talepli başvuruda bulundu.
 
Avukatlar Rezan Sarıca ve Nevroz Uysal, müvekkilleri Öcalan’la 8 yıl aradan sonra 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde görüşebilmişti. Son görüşmeden bu yana Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na 86 kez başvuru yapan avukatların bu başvurularına hiçbir yanıt verilmedi.
 
Öcalan’la en son 2 Mart’ta İmralı Adası’nda çıkan yangın sonrası kardeşi Mehmet Öcalan’ın görüşmesine izin verilmişti. Bu görüşmenin ardından İmralı’nın kapıları yeniden kapatıldı. Baş gösteren  koronavirüs (Kovid-19) salgını ile birlikte Öcalan ve diğer 3 isme dönük artan kaygılar üzerine ise, yasal olarak her tutuklu ve hükümlü yakınları ile haftada 10 dakika telefon görüşü gerçekleştirebilmesine rağmen İmralı’da uygulanmayan bu hak 27 Nisan’da ilk kez kullandırıldı. Öcalan, böylece İmralı Adası'na getirildikten 21 yıl sonra Urfa Cumhuriyet Savcısı’nın odasına çağrılan ailesiyle ilk kez telefonla görüşebildi. Salgın dolayısıyla yapılan telefon görüşmesinden bu yana ne Öcalan ne de adadaki diğer üç isimden haber alınıyor.
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol, İmralı Adası’nda kalan müvekkillerinin koşulları ve karşılaştıkları hukuksuzluklara ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
Müvekkiliniz PKK Lideri Öcalan’ın kronik rahatsızlığı var mı? Bu rahatsızlıklar nüksettiğinde ada koşullarında ne derece müdahale edilebiliyor?
 
Kronik rahatsızlık olarak üst solunum yolları rahatsızlığı bulunmaktadır. Geçmiş yıllarda baş bölgesindeki yağ bezeleri nedeniyle İmralı’da küçük çaplı bir operasyon geçirdiğini de biliyoruz. Gözlerinde sorun vardı ve geçmiş yıllarda yaptığımız görüşmelerde bunun zorlayıcılığını doğrudan gözlemleyebiliyorduk. İmralı’da mevcut rahatsızlıklara müdahale imkânını birkaç açıdan değerlendirmek gerekir.
 
Sağlık koşulları açısından İmralı sisteminin ürettiği riskler var. Adanın nemli iklimine uzun süreler maruz kalmanın yarattığı olumsuz sonuçlar kuşkusuz göz önüne alınmalı. Bu ortam, hastalıkların oluşmasına ve geçmişten gelen rahatsızlıkların ilerlemesine sebep oldu. Sayın Öcalan özelinde solunum yollarındaki hastalığın ada koşullarında ilerlediğini, geceleri uykusuz bırakacak denli solunum sorunlarına yol açtığına geçmişte tanık olduk.
 
Bu şartlar değerlendirilirken sayın Öcalan ve üç arkadaşının da yaş durumu, mahpuslukta geçirdikleri süre ve kronik rahatsızlıklarının bulunup, bulunmadığına ayrı ayrı bakmak gerekir. Öcalan özelinde 21. yılını dolduran mahpusluk hali söz konusu ve ada ikliminden daha önemli olan da 20 yılı aşan son derece ağır tecrit sisteminde yaşamaya zorlanmanın sağlık üzerindeki etkileridir.
 
Öcalan ve İmralı’daki diğer tutuklular için Anayasa Mahkemesi’ne ‘tedbir’ talepli başvuruda bulundunuz. Yaptığınız açıklamada CPT’nin İmralı ziyaretlerinde tespit ettiği “hastalığa karşı korumasızlık” durumuna dikkat çektiniz. CPT’nin tespitiyle birlikte bugün insanlığa tehdit teşkil eden pandemi sürecinde İmralı’daki riskler nelerdir?
 
Örneğin; şu an adada bulunan sayın Öcalan dışındaki üç mahpus 2015 tarihinde İmralı’ya nakledildiklerinde yanlarında bir mahpus daha vardı, sayın Sait Yıldırım. Kısa süre sonra Sait Yıldırım, kronik kalp rahatsızlığı olduğu gerekçesiyle İmralı’dan tekrar çıkarılarak hastaneye erişebileceği cezaevlerinden birine nakledildi. Bu örnek bir göstergedir. CPT’nin “hastalıklara karşı korumasızlık” tespitini bu örnekle birlikte değerlendirebiliriz. Kuşkusuz İmralı’da periyodik bir revir-doktor denetimi gerçekleşiyor. Ancak hastane ya da teşekküllü bir sağlık kurumuna erişim gerçekleşmiyor. Bu da kronik ya da krizli bir hastalık hali açısından risk yaratıyor.
 
Pandemi sürecindeki riskler ise, İmralı’da sağlık boyutuyla yapısal olan bu sorunlara salgından kaynaklı tehditleri ekledi. Henüz sürecin başında ilgili tüm kurumlara başvurarak İmralı’da ne düzeyde önlemler alındığı, koruyucu, dezenfekte edici, hijyenik malzemeye erişim olanağı sağlanıp sağlanmadığı, test işlemi yapılıp yapılmadığı gibi bir dizi soru yönelttik ve tedbir alınmasını talep ettik. 
 
Bu soruları böyle sormamızın en önemli sebebi elbette tecritti. Diğer cezaevlerindeki gibi görüşerek ya da en azından telefon kanalıyla şartlar hakkında bilgi alma şansımız kalmıyordu. Buna rağmen sorularımız yanıtsız bırakıldı. Bu yanıtsız bırakmayla başlayan hukuksal süreç, bizim Anayasa Mahkemesi başvurumuzu hazırlayan süreci ifade ediyor.
 
 CPT raporlarına rağmen İmralı’daki uygulamaların son 5 yıldır daha da ağırlaştığını ifade ediyorsunuz. CPT, 2016-2019 yıllarında Türkiye’ye bir dizi ziyaret gerçekleştirdi ancak raporları yayınlamadı. Neden? 
 
CPT’nin ulus-devletler bileşenli yapısı, İmralı gibi stratejik konularda geliştireceği tavra doğrudan tesir ediyor. Geçmişte ziyaret eden, rapor açıklayan, hatta yaptırım prosedürü başlatan bir konumda iken şimdi gelmeyen, geldiyse de İmralı’ya gitmekten imtina eden, raporlarını yayınlamayan bir çizgiye evrildi.
 
Açıkça söyleyelim CPT’nin ulus-devletler bileşenli yapısı, İmralı gibi stratejik konularda geliştireceği tavra doğrudan tesir ediyor. Geçmişte ziyaret eden, rapor açıklayan, hatta yaptırım prosedürü başlatan bir konumda iken şimdi gelmeyen, geldiyse de İmralı’ya gitmekten imtina eden, raporlarını yayınlamayan bir çizgiye evrildi. CPT’nin bu çizgisini 2010 sonrası Öcalan ve Kürtler konusunda verdiği kararlar açısından AİHM’de de izleyebiliriz. Elbette bu kurumlar liberal insan hakları mekanizmalarının en üst örnekleri ve bu alanda ürettikleri birçok kazanım mevcut, ancak birer sivil toplum kuruluşu değiller. Yapısal olarak devletlerden oluşan bir bünyelerinin bulunması, stratejik konularda devletlerin ya da AB’nin stratejik, diplomatik politikalarını esas alarak tercihte bulunmalarına yol açıyor. Kürtler de dahil olmak üzere pek çok ezilen grubun haklı demokratik tepkisine neden olan çifte standartçı tutumların kaynağının bu olduğunu düşünüyorum.
 
CPT yetkilileri ile pandemiden kaynaklı İmralı’daki risklere dair bir temasınız oldu mu?
 
Bu dönem pandemi nedeniyle yurt dışı seyahat imkânları bulunmadığından CPT ile masa görüşmesi gerçekleşmedi. Ancak periyodik raporlarımızı sunmaya devam ediyoruz. Ayrıca pandemiden kaynaklı İmralı’daki risklere dair yaptığımız yerel taleplere dair bir bilgilendirme ve başvuruyu CPT’ye de ilettik. 
 
 Görüşme başvurularınız şimdiye dek “koster bozuk”, “hava şartları uygun değil” gibi gerekçelerle reddediliyordu. Bu gerekçelere bir süredir verilen “disiplin cezaları” da eklendi. İmralı’da diğer cezaevlerinde olduğu gibi disiplin cezalarına dair hukuki itiraz süreçleri işliyor mu? 
 
 2 buçuk yıldır hiçbir disiplin cezasının hangi gerekçeyle verildiğini bilmiyoruz! Çünkü hiçbir biçimde bu disiplin dosyalarını avukatları olarak bizlere göstermiyorlar, örnek vermiyorlar, hatta dosyaları vermeyeceklerine dair kararlar alıyorlar.
 
Yaklaşık 2 buçuk yıldır aile görüşlerinin engellenme gerekçesi olarak sistematik ve aralıksız olarak disiplin cezaları oluşturuluyor İmralı’da. Üçer aylık görüşme yasakları olarak kuruyorlar. Bu cezaların aile görüşlerinin yapılmaması için yasal bir kılıf olarak tasarlandığını anlıyoruz ancak disiplin yargılaması da, cezası da yasal prosedürlerle işletilmiyor. Örneğin; 2 buçuk yıldır hiçbir disiplin cezasının hangi gerekçeyle verildiğini bilmiyoruz! Çünkü hiçbir biçimde bu disiplin dosyalarını avukatları olarak bizlere göstermiyorlar, örnek vermiyorlar, hatta dosyaları vermeyeceklerine dair kararlar alıyorlar. Zaman zaman yargılaması devam eden bir disiplin kararı olup olmadığını, varsa dahil olarak gerekli itirazları yapmak istediğimizi söylediğimizde bilgi vermiyor, mevcut disiplin yargılamalarını gizliyorlar. Yapılan aile başvurularını reddetmek için üç ayda bir verdikleri yazılı yanıtlarda yeni disiplin cezası kararı numarası yazıyorlar ve ancak böyle haberdar olunabiliyor. Disiplin yargılamaları için durum bu. 
 
Yani dönem dönem siyasi egemenlerin hukuku görmezden geldiğine, boşa çıkardığına, hukuksuzluk ürettiğine tanıklık ettik.  Buradaki durumda ise hukuku kaçırıyorlar, resmen ve gayri yasal olarak iki buçuk yıldır yürüttükleri hukuksal bir yargılamayı avukatlardan ve kamuoyundan gizleyip, kaçırmaya çalışıyorlar. Bu çok tuhaf bir durum. 
 
İmralı tecrit sistemine bu haliyle bir de hukuksal tecridi eklemeye çalışıyorlar. Yeni bir tecrit tekniği gibi görünüyor.
 
Demokratik kamuoyunun şu açıdan dikkat etmesi gereken bir mesele olduğu kanaatindeyim. Geçmişte de avukat görüşmelerinin kısıtlanması, dinlenmesi, kaydedilmesi gibi şeyler İmralı’da uygulanırken, yasal değildi. Ancak sadece İmralı’da uygulanıyor olmaları, demokratik kamuoyunun da bu ihlalleri görmezden gelmesine yol açtı. 2016’dan itibaren İmralı’daki fiili kısıtlamaların kararnamelerle tüm cezaevleri ve topluma dayatıldığını, yasallaştırıldığını gördük. Bu konuda da bir kez daha bu riske dikkat çekmiş olalım. Bu nedenlerle disiplin yargılamasının avukatlardan kaçırılması ve adeta gizli yargılama pratiğine dönüştürülmesi bizim Anayasa Mahkemesi başvurumuzun önemli bir ayağını oluşturuyor.
 
 AYM’ye başka hangi gerekçelerle tedbir talebinde bulundunuz?
 
İçeri ve dışarıdaki tecrit birleştiğinde tek kişilik izolasyondan dar grup izolasyonuna uzanan bir tecrit pratiği ortaya çıktı.
 
AYM başvurusu hem pandemi şartlarında İmralı koşullarının denetlenemezliğini hem de disiplin yargılamalarının oluşturduğu ihlal halini kapsıyor. Tedbir talebi ise, daha özel bir durumun, pandemi koşullarıyla birleşen ağır tecrit ve iletişimsizlik halinin yarattığı kötü muamele içeren koşulların kaldırılmasına dönük acil bir talebi ifade ediyor.
 
Başvuru ve tedbir bugün acil müdahale gerektiren bir duruma odaklansa da, İmralı tecridinin 20 yılda biriken bir gerçeklik olduğunu da göz ardı edemeyiz. Sayın Öcalan, İmralı’da 10 yılı aşkın süre tek başına tutuldu. Bu durum tek kişilik izolasyondu ve 2009’a dek süren bu koşulların ‘işkence ve kötü muamele yasağı’nı düzenleyen AİHS’in 3’üncü maddesini ihlal ettiğini AİHM de tespit etmişti. Sonrasında İmralı’ya 5 mahpus daha götürüldü. Ancak onların yaşam koşulları da günün 23 saatini tek başına geçirmeye zorlanacak biçimde düzenlenmişti. Haftada beş gün ve birer saat görüşme yapmalarına olanak tanındı sadece. Bu uygulama İmralı’ya 2015’de nakledilen yeni mahpuslar için de aynen uygulandı. Şu an İmralı’da sayın Öcalan dışında 3 mahpus kalıyor ve haftada beş gün ve birer saatle sınırlı olarak birbirlerini görebiliyorlar.
 
Cezaevi içi tecrit durumu bu iken, 2015 sonrası durumda dışarı ile iletişime dair son derece keskin bir tecrit devreye girdi. 27 Temmuz 2011-2 Mayıs 2019 tarihleri arası hiçbir avukat görüşmesi yaptırılmadı. Aile görüşleri kesildi. Telefon hakkı zaten İmralı’da hiç kullandırılmamıştı. İçeri ve dışarıdaki tecrit birleştiğinde tek kişilik izolasyondan dar grup izolasyonuna uzanan bir tecrit pratiği ortaya çıktı. 2019 yılı içerisinde  sayın Öcalan ile dört avukat görüşmesi yapıldıktan sonra Ağustos 2019 itibariyle avukat görüşmeleri yeniden kesildi.
 
Son olarak pandemi dönemine geldiğimizde ise, Adalet Bakanlığı cezaevlerinde aile görüşmelerini sınırlarken tüm mahpuslara haftada iki kez olacak biçimde telefon ile ek iletişim hakkı tanımıştı. Neden yapıldı bu düzenleme? Pandemi şartlarının ortaya çıkardığı iletişimsizlik halinin bir tecride dönüşmemesi, mahpuslar ve ailelerinin birbirlerinden haberdar olmalarını sağlayarak endişe ve olası ıstırap halini ortadan kaldırmak için.
 
Fakat bu uygulama İmralı’da hayata geçirilmedi...
 
İmralı’da artık uzun süreçlere yayılan sistematik bir iletişimsiz bırakma halinin varlığı söz konusu.
 
Evet. Bunu talep eden başvurular da yaptık. Sadece 27 Nisan’da tek bir telefon görüşmesine izin verildi. Dolayısıyla İmralı’da artık uzun süreçlere yayılan sistematik bir iletişimsiz bırakma halinin varlığı söz konusu. Çok uzun yıllara yayılmış olması, İmralı’yı sivil ve hukuksal denetim olanaklarından koparmış olması, pandemi koşullarıyla birleştiğinde endişe ve ıstırap seviyesini yükselten bir durum olması gibi etkenler bir araya gelmiştir. Tüm bunlar birleştiğinde artık basitçe iletişim hakkının ihlalini değil, süresiz ve sistematik iletişim yasağının yol açtığı insanlık dışı kötü muameleyi tespit edebiliriz. Tedbir talebinin içeriği en özet haliyle budur. Anayasa Mahkemesinin mevcut insanlık dışı ve kötü muamele içeren iletişimsizlik koşullarına derhal son vermesine dönük bir talep oluyor.
 
Tedbir talepli başvuruyu usulen AYM’nin değerlendirme süresi ne kadar?
 
AYM’nin bu tip bir başvuruyu içtüzük hükümleri gereğince ‘derhal’ karara bağlaması gerekiyor. Daha önce sokağa çıkma yasakları döneminde AYM’ye yapılan tedbir başvurularında bu talepleri yerine getirmediğinde, dosyalar aynı taleple AİHM’e taşınmıştı. Dolayısıyla bugün de AYM aynı sessizliğini koruduğu takdirde başvurumuzu AİHM’e taşıyacağız. 
 
MA / Berivan Altan

Diğer başlıklar

16/07/2020
12:49 Temelli: DEDAŞ AKP'nin tarım fotoğrafıdır
12:03 Sakarya patlaması paylaşımına soruşturma
11:59 Ermenistan-Azerbaycan sınırında çatışmalar yeniden başladı
11:54 Ayasofya için iş birliği protokolü imzalandı
11:41 CHP 'çoklu baro' düzenlemesinin iptali için AYM’ye başvuruyor
11:37 TJA’lı kadınlar: Susmayacağız, hesap soracağız
11:06 Açlık grevini parka taşıdı: İntiharın eşiğine geldik
10:58 Mahmur Kampı 1 yıldır ambargo altında
10:57 Güney'in gözaltına alınmasına tepki: Biat etmeyen gazeteciler hedefte
10:39 HDP Kadın Meclisi'nden milletvekili Mensur Işık açıklaması
10:36 75 yaşındaki Demir: Gözaltında su dahi vermediler
09:53 HDP’li vekil hakkında 'uzaklaştırma' kararı
09:49 'Af düzenlemesi gündemde oldukça Şırnak benzeri olaylarda artış olacak'
09:37 Yakılmak istenen HDP ilçe örgütünün kapısına bayrak astılar
09:27 ‘Taş ocağı yapılmasına izin vermeyeceğiz’
09:05 Karadeniz’deki felaketlerin nedeni ekolojik yıkım
09:04 Havai fişek fabrikasına helalleşerek gidiyorlardı
09:03 DEDAŞ bölgeyi susuzluğa mahkum ediyor
09:02 Ölüm orucunda olan Ünsal’dan eşine: Bu son görüşmemiz olabilir
09:01 Günlerdir çamur dolu çadırlarda uyuyorlar
09:00 16 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
08:15 Pervari’de çatışma: 2 polis yaşamını yitirdi
07:01 Van'da keşif uçağı düştü: 2’si pilot 7 polis yaşamını yitirdi
15/07/2020
21:37 Cinsel saldırıda bulunan uzman çavuş tutuklandı
21:27 Şırnak'ta istismar tepkisi dinmiyor
20:50 Koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 419’a yükseldi
19:41 Cudi’de helikopter hareketliliği
19:24 Kaftancıoğlu’ndan göndermeli 15 Temmuz paylaşımı
19:00 Çiftçiler elektrik kesintisine karşı yol kapattı
18:36 Batan teknede bir mültecinin daha cenazesine ulaşıldı
18:04 HDP Antep İl Örgütü’nden gözaltılara tepki
17:10 Valilikten cinsel saldırıya ilişkin ‘aşırı alkol’ açıklaması
17:09 Cinsel saldırıyla suçlanan askerden ‘meslek ve alkol’ savunması
16:47 Batan teknede 3 mültecinin cenazesine ulaşıldı
16:29 Cinsel saldırıya uğrayan çocuk yaşadıklarını anlattı
16:28 Batman'da polis şiddeti
16:10 DBP Mîr Celadet Alî Bedîrxan’ı andı
16:07 Eğitim Sen: Özel okullardaki yetersiz denetimler mağduriyete yol açıyor
15:56 Davutoğlu: İktidar darbeci unsurlarla kol kola girmiştir
15:32 #susmaşırnak için 34 bin paylaşım
15:30 İfadeye çağrılan Aklime Hanas gözaltına alındı
15:29 KKP: Kürdistan’ın direnen kadınları iktidarın hedefinde
15:25 Urfa’da 'Emek buluşması'
15:06 Bastonla adliyeye getirilen Demir serbest bırakıldı
14:36 Şırnak Baro Başkanı Elçi: Cinsel taciz faili uzman çavuş cezasız kalmamalı
14:14 Kılıçdaroğlu: FETÖ'ye göz yumanları unutmayacağız
13:51 Hakkında gözaltı kararı verilen vekil istifa etti
13:48 Tesise giden yollar kapatıldı
13:44 Erdoğan: Türkiye sürecin merkezinde yer alıyor
13:37 Şırnak'ta bir uzman çavuş kız çocuğuna cinsel saldırıda bulundu
13:36 HDP’den 'Kürt Düşmanlığı' raporu
13:31 HDP’den ‘Demokrasi Buluşması’na katılım çağrısı
13:01 23 kadın 2 gündür gözaltında
12:54 KESK: Askeri ve siyasi darbelere hayır
12:40 Belediyeye oto lastiği almak kayyım atama gerekçeleri arasında!
12:33 TTB’den influenza uyarısı
12:33 15 Temmuz'da yaralanan kişilere polis müdahalesi
11:52 Mızraklı’ya verilen ceza 35 günde onandı
11:38 'Kadınlar yaratılmak istenen sistemin önünü tıkadığı için hedefte'
11:09 75 yaşındaki hasta tutuklu tek kişilik hücrede tutuluyor
10:21 'Çoklu baro' yasası yürürlüğe girdi
09:52 Sendikalardan Öcalan için online miting
09:48 'Tek bir kadın kalsak bile geri adım atmayacağız'
09:41 Eşbaşkan Demir: Seçimlerde aday çıkaramayacaklar
09:25 HDP: Celadet Alî Bedirxan’ı saygıyla anıyoruz
09:11 Bölge coğrafyası 'eko-kırım politikası' tehdidi altında
09:10 27 yıl sonra tahliye edildi: İşkencecim mahkemede hakimdi
09:07 12 bin yıllık uygarlık ömrü 50 yıllık baraja kurban edildi
09:06 ‘İstense Gülistan’ın bulunması için 1 saat yeterli’
09:01 DEDAŞ kesinti için kaymakamlıktan destek istedi
09:01 Yüksek vergiler seyirciyle bağı kopan tiyatroları eziyor!
09:00 15 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
00:28 TSK, Kanî Masî’yi tekrar bombaladı
00:26 Mismari: Önümüzdeki saatlerde büyük bir savaşa tanık olabiliriz
14/07/2020
23:10 Mersin’de istismar sanığı baba tutuklandı
23:03 Diyadin Belediye Eşbaşkanı Yaşar tutuklandı
21:22 İstanbul’da yarın bazı yollar trafiğe kapalı
21:15 Erdoğan Trump ile telefonda görüştü
20:41 Kovid-19 tablosu: 992 yeni vaka, 20 ölüm
20:38 Antalyalı kadınlar çocuk istismarına karşı sokakta
20:32 'Sermaye Galataport'u durdurarak şov yapıyor'
20:25 KESK’ten gözaltılara tepki
20:21 Eşbaşkan Yaşar’a tutuklama talebi
20:16 Erdoğan: Ayasofya'yı yanlış bir kararla müzeye çevirmiştik
20:00 Günay: Direniş çizgisi İmralı’da dimdik ayakta
19:55 Samsun ve İzmir’de faillere ‘iyi hal indirimi’
19:43 Başkale’de sağanak nedeniyle yollar kapandı
19:28 İngiltere’deki gazetecilerden Güney ile dayanışma
19:06 Dersim’de 29 bölge geçici güvenlik bölgesi ilan edildi
19:04 Veli Saçılık serbest bırakıldı
19:02 KESK: Emekçiler sefalete mahkum ediliyor
18:31 Öğrenciler İŞKUR önünde diplomalarını yırttı
18:27 Van Gölü'nde 1 göçmenin daha cenazesine ulaşıldı
18:24 Eşbaşkan Yaşar savcılığa sevk edildi
18:22 AKP-MHP’den darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına ret
18:06 Çayeli’nde selin zararı büyük
17:48 Irak: Türkiye güvenlik anlaşmalarını ihlal ediyor
17:42 Diyarbakır’da gözaltı sayısı 22'ye yükseldi
17:29 HDP’liler Ulucanlar Cezaevi önünden seslendi
17:17 Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve yakınlarına tazminat ödeyecek
17:13 Anayasa Mahkemesi AİHM kararını ilk kez tanımadı
17:03 Cudi’de bini aşkın askerle operasyon
17:01 Adalet Kürsüsü: Suruç’ta yapılmak istenen düşleri öldürmekti
16:56 Hatun Koç'un duruşması ertelendi
16:56 Mersin’de 14 Temmuz anması
16:20 TMMOB'dan yarım asırlık ağaçlar için duyarlılık çağrısı
16:12 Ulucanlar Cezaevi önünde yapılmak istenen açıklamaya müdahale
15:58 Hakim şerh koydu: Yüksekdağ’ın tutukluğunda hukuki fayda yok
15:54 Gözaltılara birçok kentten tepki: Kadın kırımı politikalar bizi yıldıramaz
15:48 DAİŞ’e karşı başlatılan operasyon sonlandırıldı
15:34 Adana'da ÇHD'li avukata tehdit
15:20 Eşbaşkan Yaşar’la gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı
15:03 DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz: Geri adım atmayacağız
14:32 EMO’dan DEDAŞ’a: Mağduriyetleri gider
14:28 Barış Anneleri: Öcalan’a tecritle toplum hedef alınıyor
14:11 ESHOT çalışanlarına test yapılmıyor
14:03 Dolandırıldıklarını iddia eden veliler paralarını alamadı
14:02 Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen adaylığını açıkladı
13:49 4 bin 649 KESK’liden sadece 558’i işe iade edildi
13:28 Van'da salgından ölenlerin sayısı 12’ye çıktı
13:25 Basmane Çukuru’ndaki mülkiyetler belediyeye devredilsin
13:20 KESK: Ek bütçe istiyoruz
13:17 Nusaybin Davası’nda 49’uncu ceza: Sağlık hakkımız gasp edildi
13:13 Buldan: Kadınlara yönelik operasyon darbedir, düşmanlıktır
13:11 Bölgede yoğun helikopter hareketliliği
12:54 Rize’de sel felaketi: 2 kişi yaşamını yitirdi
12:52 MKGP ve DFG: Gazeteci Güney serbest bırakılsın
12:45 Emine Demir’in duruşması 9 Eylül tarihine ertelendi
12:37 HDP’den iktidara: Korkunun ecele faydası yok
12:22 Tahliye edilmeyen Yüksekdağ: Demokratik yaşam inisiyatifi geliştirilmeli
12:16 İran 2 Kürt tutukluyu daha idam etti
12:15 14 Temmuz direnişinde hayatını kaybedenler Çiçek'in mezarı başında anıldı
11:59 Türk-Rus ortak devriyesinde bombalı saldırı
11:56 Kadın örgütlerinden gözaltılara tepki: İtaat etmeyiz
11:54 Akşener: Ayasofya ibadete açılsın siyasete kapatılsın
11:50 Kadınlardan 'sessiz kalma' çağrısı
11:27 Gazeteci Evren’in duruşması görüldü
11:20 Kadınlar şiddet ve istismara karşı adliye önünden seslendi
11:08 70 yaşındaki kadın gözaltına alındı
10:51 Mahkeme kararı olan mahallelere elektrik verilecek
10:50 15 Temmuz darbe girişimi: Rıza gösterme hali etkisini yitiriyor
10:34 Yüksekdağ: Siyasi darbe sürüyor
10:17 Adalet Ağaoğlu yaşamını yitirdi
10:12 Tutuklulardan 14 Temmuz açıklaması
09:48 Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gözaltı kararı
09:40 İş talebiyle 5 gündür açlık grevinde
09:39 Vikipedia’da Kürtçe makale sayısı 30 bini aştı
09:38 HDP: Halk iradesine düşman olanlarla mücadelemiz devam edecek
09:15 Kredi genişlemesi yeni sorunlara yol açıyor
09:14 Botan Vadisi su savaşlarına kurban edilecek