Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mücadele için bir güvence olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine yönelik iktidar kaynaklı tartışmalar devam ediyor. Türkiye’de kadın cinayetlerinin durdurulmasını talep eden ve eylemler düzenleyen kadınlar ve demokratik kamuoyu, sözleşmenin uygulanması çağrısı yapıyor.

 

İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine ilişkin tartışmaları kadınlara sorduk. Kızılay'da mikrofon uzattığımız birçok kadın sözleşmenin içeriğinden haberdar olmazken, sözleşmenin içeriğini bilen kadınlar ise iptal edilmemesi ve uygulanması talebinde bulundu.

 

ATILAN HER ADIM KADINA KARŞI

 

Atatürk Bulvarı'nda mikrofon uzattığımız Sıla Arslan artan şiddet, taciz olaylarına tepki göstererek, kendisinin de Ramazan ayında etek giydiği için taciz edildiğini ifade etti. Arslan, "Bir erkek bana laf attı ve yanında da polisler vardı! Ben bir kadın olarak özgür değilim, bu yönetimden de memnun değilim" dedi. Faillere verilen cezaların caydırıcı olmadığını söyleyen Arslan, "Cezalar yeterli olsaydı, Pınar Gültekin'i kaybetmeyecektik. Maalesef bu ülkede kadının adı yok. Akşam dışarı çıkarken ürperiyorum. Türkiye'de atılan her adım kadına karşı atılıyor. Bunları söylemekten korkmuyorum çünkü konuşmaktan başka çaremiz kalmadı biz sustukça üstümüze gelindi. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz bunun yıkılması kolay olmayacak. Ne hak ne de hukuk var" diye konuştu.

 

NEDEN KALDIRIYORLAR?

 

Sakarya Caddesi'nde konuştuğumuz 70 yaşındaki Makbule Kızılkaya da "Kadınlarımız birçok kötülüğe maruz bırakılıyor. Çocuklar annesiz kalıyor. Bunu durduracak biri yok mu" diye tepki gösterdi.  Sözleşmenin içeriğini bilmediğini söyleyen Kızılkaya, "Şiddete dur diyecekse kaldırmamalı" dedi.

 

Sözleşmeyi bilmediğini ifade eden bir diğer kadın Tenzile Ünver de "Olacak iş değil, kadınları korumaya yönelik bir sözleşme ise kaldıranlar gözardı edilerek hareket edildiğini düşünüyorum" diye belirtti. 

 

'ÇEKİLMEYİN, UYGULAYIN'

 

Kuğulu Park'ta mikrofon uzattığımız Figen Yüksel, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme tartışmalarına tepki göstererek, şunları dile getirdi: "Kadın şiddeti konusuna gelince geri çekiliyor ama biz kadınlar olarak bu çekilmeye taraf değiliz. Kadına, çocuğa olan şiddet her geçen gün artıyor bu durumun önüne geçilmesini istiyoruz. Mecliste ilk çıkması gereken kanun kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik olmalı. Faillere verilen cezalar yeterli değil cezaların en ağır şekilde verilmesini istiyoruz.  Bir ay, on gün yatıp çıkıyorlar tekrar aynı şeyi yapıyorlar. Hükümete tek çağrım şiddete dur desinler, sözleşmeden geri çekilmesinler." 

 

Aile Danışmanı Eda Duran da kadına yönelik şiddetin ardından çocuğa yönelik şiddetin oluştuğunu belirtti. Ekonomik sıkıntıların şiddeti etkilediğini söyleyen Duran, "Cezadan önce eğitime önem verilmeli. Özellikle devlet kurumlarında belediyelerde ailelere, babaya eğitim verilmesi gerekir. Herkese bir çağrım var sevgi ışığıyla bakalım şiddet çözüm değil" ifadelerini kullandı.

 

ÜLKE GERİYE GİDİYOR

 

Dışarı çıkarken tedirgin olduğunu söyleyen Mercan Eski, "Hepimizin başına gelebilecek bir şey. Gün geçtikçe çoğalıyor ve bizi çok etkiliyor. Sözleşme kadınlara yönelikse kaldırılmasın. Bir erkek nasıl özgürce dışarıya çıkıyorsa kadında çıkmalı" dedi.

 

İstanbul Sözleşmesi hakkında bir fikri olmadığını ifade eden Cennet Çakmak de sözleşmenin içeriği hakkında bilgi verdiğimizde kaldırılmamasını istedi.  Çakmak,"Kadınlarımızı korumak varken bizim ülke hala geriye gidiyor" vurgusu yaptı. 

 

'YARGIYA GÜVENMİYORUM'

 

Son zamanlarda çok sayıda şiddet, tecavüz, taciz haberi okuduğunu dile getiren Rabia Betül Gül, "Duymadığımız daha bir sürü haber var. Ülkedeki adalete güvenmiyorum. Kadına tecavüz edip denetimli serbestlikle bırakılanlar var. Sözleşmeyi kaldırmalarını da beklerim çünkü kafalarına eseni yapıyorlar. Bu zamana kadar yapılmaz dediğimiz her şeyi yaptılar" diyerek tepki gösterdi.

 

Ücretli öğretmenlik yapan Derya Bektaş ise şunları söyledi: "Toplumumuz psikolojik yönden bunalım içinde. Bir destek olmalı. Şiddetin bir alt birikimi var. Bunları çözmeliyiz. İstanbul Sözleşmesi hakkında geniş bir bilgim yok ama kaldırılmamasını istiyorum. Kadınların korunmasını istiyorum."