Otuzüç kan pınarı, akmaz, göl olmuş bu dağda...

img
VAN - Ahmed Arif’in "33 Kurşun" şiirine konu olan Sefo Deresi Katliamı’nın üzerinden 77 yıl geçti. Ne kemikleri bulundu ne de yakınlarının yas tutmasına izin verildi. Anıt yapmaları dahi engellenen yakınları, “O günden bugüne Kürtler hala ölüyor ve kanıyor” dedi. 
 
Temmuz 1943 yılında "sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle Van'ın Saray ve Özalp ilçesine bağlı Sırımlı (Xerapsorik), Değirmigöl (Îngizamilan) ve Çaybağı (Runexar) köylerinde askerler tarafından gözaltına alınan 33 köylüden 32’si, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle götürüldükleri Sefo Deresi'nde elleri arkadan bağlanıp, diz çöktürülerek infaz edilmelerinin üzerinden 77 yıl geçti. Cumhuriyet tarihinin en büyük toplu katliamlarından biri olarak bilinen "Sefo Deresi Katliamı", Ahmed Arif'in “33 Kurşun” şiiriyle tarihe "33 Kurşun Katliamı" olarak geçti.  
 
HAYVANLARA YEM OLDULAR
 
Sırımlı (Xırabsor) Mahallesi'nde yaşayan Cüzeyri Özkaplan, katliamda 15 akrabasını kaybetti. Özkaplan, sözlerine sadece 33 Kurşun değil, tüm katliamlarda hayatlarını kaybedenleri anarak başladı. Şeyh Said, Zîlan ve Dersim’den sonra Kürtlerin bu kez Sefo Deresi'nde katliama uğradığını söyleyen Özkaplan, sadece kendi köylerinde 16 kişinin katledildiğini kaydetti. Katledilen insanların hiçbir suçunun ve günahının olmadığını belirten Özkaplan, “Mustafa Muğlalı, bu insanları toplayıp Sefo Deresi'ne götürdü ve acımasızca katletti. Katliamda 2 amcam, babamın kuzenleri, babamın amcaları ve akrabalarını kaybettik. Bu insanlar katledildiğinden uzun süre kimsenin haberi olmadı. Hatta aileler cenazelerini bile alamadı. Yıllardır da kimsenin o bölgeye girmesine izin vermiyorlar. O insanların kemikleri ve bedenleri hayvanlara yem oldu” dedi. 
 
ANIT BİLE İZİN VERİLMEDİ 
 
Katledilenlerden geriye kalanların yıllardır acı ve ıstırapla yaşadığını dile getiren Özkaplan, şunları anlattı: “Yıllarca kemiklerini bulmak umuduyla yaşadılar ve onlara kavuşamadan göçüp gittiler. Bizler olay aydınlatılır diye beklerken, 2004 yılında Özalp'teki bir tabura Mustafa Muğlalı'nın ismini verdiler. Dava açtık ve o ismi oradan kaldırttık ama AİHM'e gitmek için yaptığımız başvuru zaman aşımı nedeniyle tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Aileler olarak orada bir anıt yapmak istedik ve katliamın yıldönümünde oraya gitmek istedik ama izin vermediler. Orası yasaklı ve girişlere izin verilmiyor. Katledilen insanların arasında 90 yaşındaki kişiler de vardı, izne gelen iki asker de. O dönem bu insanlara 'işbirlikçi' yaftası yapıştırıldı. O insanlar işbirlikçi ise izinli gelen askerler de mi işbirlikçiydi?” 
 
Zîlan, Roboskî, Ankara ve Suruç katliamlarını hatırlatan Özkaplan, “Bu ülkede onlarca katliam yaşandı ama hiçbirinin hesabı verilmedi. Devlet yaşanan bu katliamlardan dolayı özür dilemek bir yana ölülerimizin kemikleri üzerinde bir dua bile okumamıza izin vermiyor” dedi. 
 
YAS TUTMAYI YASAKLADILAR
 
Değirmigöl (Êngiza Mila) Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Ali Özay ise, katliamda 3 amcasıyla birlikte 7 akrabasını kaybetti. “Bu insanlar madem suçluydular neden mahkeme kurup yargılamadılar?” diye soran Özay, katliamda hayatlarını kaybeden hiç kimsenin bir suçunun olmadığını vurguladı. Katliamda sadece amcası İbrahim’in yaralı olarak kurtulduğunu belirten Özay, şunları anlattı: “Amcam kurtuldu ama o da kaçtığı İran’da hayatını kaybetti. Kurtulan amcam bize, ‘Bizi Sefo Deresi'ne götürüp el ve kollarımızı bağladılar. Hatta bizi öldüreceklerini söylediler, biz de hatamızın olmadığını söyledik ama hepsini öldürdüler’ dedi. O günden bugüne Kürtler hala ölüyor, hala kanıyor. Biz bu acıyı unutamayacağız. Onlarca kuşak geçse de bu yaşananları onlara aktaracağız. Ölülerimizin kemiklerini bile bulamadık. Bu devlete ne diyelim ki? O insanlar öldürüldüklerinde ağlamayı ve yas tutmayı bile yasakladılar. Devlet devlet olsaydı o katliamda parmağı olan herkesi yargılar, bizim karşımıza çıkarırdı ama yapmadı. Orada öldürülen insanların tamamı bu bölgenin rûspîleriydi (Aksaçlılar). Kim ne yaparsa yapsın biz Kürdüz ve davamızın arkasındayız. Öldürmekle Kürtler bitmez. Şeyh Said’den, Seyit Rıza’dan bugüne onlarca katliam yapıldı ama Kürtler geri adım atmadı, susmadı ve direnmeye devam ediyor.”
 
KATLİAM NASIL OLDU?
 
29 Temmuz 1943 yılında "sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle Van'ın Saray ve Özalp ilçesine bağlı Sırımlı (Xerapsorik), Değirmigöl (Îngizamilan) ve Çaybağı (Runexar) köylerinde askerler tarafından gözaltına alınan 33 köylüden 32’si, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle götürüldükleri Sefo Deresi'nde elleri arkadan bağlanıp, diz çöktürülerek infaz edildi. Bir köylü ise cenazelerin altında kalarak hayatını kurtardı. Türkiye tarihinin en büyük toplu katliamları arasına geçen olay, sınır ihlalinde bulundukları gerekçesiyle İran tarafındaki Kürt aşiretlerin koyunlara devletin oluşturduğu silahlı grupların zaman zaman el koymasıyla başlayıp, yine Mehmedi Misto adındaki bir aşiret reisinin 2 bin koyununa el konulması ile tırmandı. Ailenin Özalp Kaymakamlığı'na mektup yollayarak koyunlarını geri istemesine olumsuz yanıt verilmesi üzerine bazı aşiret üyeleri sınırı 1,5 kilometre aşıp, 500 koyunu alarak sınırın öte tarafına geçirdi. Bunun üzerine o dönem Rus işgaline karşı bölgeye gönderilen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından 33 köylü gözaltına alındı. 
 
SADECE BİR KİŞİ KURTULDU
 
İçişleri Bakanlığı müfettişi Avni Doğan, gözaltındaki köylülerle görüşüp onların suçsuzluğunu anladı. Fakat kaymakam ve subayların “Bunlar bizim ordunun nasıl ve nerede konuşlandığını Ruslara bildirerek casusluk da yapıyorlar” yalanı doğrultusunda müfettişi dinlemeyen Muğlalı’nın emriyle 30 Temmuz 1943 günü gece yarısından sonra tutuklular jandarma tarafından cezaevinden alınıp, hudut taburu komutanına teslim edildi. Elleri bağlı 33 köylünün 32’si, iki manga askerin yaylım ateşi sonucu oracıkta katledildi. Sadece bir köylü, cenazelerin altında kalarak yaralı bir şekilde sağ kaldı. Ancak o da kısa süre sonra sığındığı İran'da yaşamını yitirdi. 
 
KATLİAM BAŞBAKANLIK RAPORUNDA
 
Başbakanlığın 21 Mayıs 1951 tarih ve 5/10-1912- 6/1637 sayılı raporunda, dönemin tabur komutanının olaya dair anlatımları şu şekilde yer aldı: “1943 senesi Temmuz’unda Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Muğlalı, Özalp ilçesine gelmiş ve Askeri mahfelde Van Valisi Hamit Onat, Özalp Kaymakamı Hilmi Tuncel, Özalp Sulh Yargıcı Baki Tekin, Tabur Komutanı Şükrü Tüter ile beraber bulunurken, Van Valisi ile Özalp Yargıcı, Özalplı bazı vatandaşların hududun öbür tarafındaki şahıslarla münasebette bulunarak emniyet ve asayişi ihlal etmekte olduklarından şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyet üzerine Ordu Müfettişi, Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e, ‘bu adamları sana teslim ettireceğim, icabına bakar temizlersin’ diye emir vermiş ve bu emir üzerine hazırlanan listeye isimleri ithal olunan 32 vatandaş Vali Hamit Onat'ın emriyle Özalp Kaymakamı tarafından Polis Vazife ve Salahiyat Kanununun mülga 18. maddesine dayanılarak yakalattırılmış ve polis nezaretinde Hudut Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e teslim ettirilmiştir. Bundan sonra bu şahıslar Yedek Subay Nejdet Bilgez ve Bilal Bali komutalarındaki iki müfrezeye tefrik olunmuş (ayrılmış) ve Kukur deresinde elleri, kolları bağlandıktan sonra üzerlerine makineli tüfekle ateş edilmek suretiyle öldürülmüşlerdir.” 
 
TANIK ASKER: KENDİMİ CANAVAR GİBİ HİSSETİM
 
Olaydan 6 yıl sonra katliamın ağırlığına daha fazla dayanamayan bazı askerlerin, tüm bildiklerini askeri mahkemeye anlatmasıyla katliamın detayları bir bir ortaya çıktı. Gözaltına alınan 33 köylünün Muğlalı'nın emriyle hayvan ahırlarında tutulduğunu ifade eden ve kayıtlara Yüzbaşı Tezer olarak düşen bir asker, köylülere yapılan işkenceleri şöyle anlattı: “33 köylü gözaltına alındıktan sonra bir ay boyunca ahıra konuldu. Köylülerin sırtlarına eyer vuruldu, ağızlarına gem takıldı ve askerler üstlerine bindiler. Ben bu olayın ne kadar iğrenç olduğunu sivil olunca anladım. Orada robot gibiydim. Sivilde kendimi bir cani, bir canavar gibi gördüm. Ne insanlık, ne din ne de imanın askerlikte olmadığını gördüm.” 
 
‘MARŞLA İLÇEYE DÖNDÜK'
 
Askeri mahkemeye bildiklerini anlatan Niğdeli asker İsmail Çolak ise, yaşadıklarını “Köylüler yere dizüstü çökmüşlerdi. Her iki grup, yerde sürünerek yan yana gelmişti. Çoğu yüksek sesle dua okuyordu. Bağıran, çağıran, küfür edenler vardı. ‘Ateş’ komutuyla yumdum gözlerimi. Şuursuzca basmışım tetiğe. Mermim bitmiş ama ben hala ateş vaziyetindeyim. İnsanlar gözlerimin önünde cansız vaziyette yatıyordu. Katliamın ardından 'Dağ başını duman almış' marşını söyleyerek Saray'a döndük” ifadeleriyle anlattı. 
 
İDAMLA YARGILANDI, TAHLİYE EDİLDİ
 
Bu anlatımlardan sonra katliamın emrini verdiği gerekçesiyle 1949 yılında mahkeme karşısına çıkarılan Mustafa Muğlalı’yla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 23 Kasım 1949'da “görevsizlik” kararı verdi. Askeri Yargıtay’ın 9 Ocak 1950'de bu kararı bozması üzerine ise, Orgeneral Muğlalı 2 Mart 1950'de idama mahkûm edildi. Ancak bu ceza, yaşı dikkate alınarak 20 yıl hapse çevrildi. Muğlalı ile yargılanan diğer askerlerin ise beraatına karar verildi. Mahkum edildikten sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin “ileri derecede akli yetersizlik” raporu vermesi üzerine Muğlalı, tekrar tahliye edilmesi sonrası 1 Aralık 1951'de öldü. 
 
MUĞLALI'NIN İSMİ KIŞLAYA VERİLDİ
 
Katliamın hesabı sorulmadığı gibi yıllar sonra 2004'te Özalp'teki askeri kışlaya Mustafa Muğlalı'nın ismi verildi. Ailelerin mahkemeye yaptıkları başvuru ve halkın tepkisi sonucu kışlanın ismi, 2011 yılında “Şehit Astsubay Erkan Durukan” olarak değiştirildi. Aradan geçen 75 yılda, adına şiirler ve kitaplar yazılan katliamda öldürülen 32 kişinin cenazesi ise halen yasaklı askeri bölge olan Sefo Deresi'nde. Tüm başvurularına rağmen ailelerine öldürülen yakınlarının kemikleri verilmedi. 
 
AHMED ARİF: AĞIT YAZDIM
 
Yaşanan bu katliamı, "33 Kurşun" adını verdiği şiirinde anlatan Şair Ahmed Arif, bir röportajında olayın hikayesini şöyle kaydetti: “Otuzüç Kurşun’u bir ağıt olarak yazdım. Bugün de öyle düşünüyorum. Çok yakınlarım, arkadaşlarım 'Niye yazdın bunu' dediler. Ben de dedim ki, 'Şu Bahçelievler’de manyağın biri otuz tane tavuğu çalsa, kesse, sokağa atsa, ertesi gün Ulus Gazetesi olayı dört sütun üzerinden verir. Tavuk değil bu yahu, 33 tane senin vatandaşın. Hiçbir suçu yok. Tertemiz. Belki hepimizden daha suçsuz. Kimsesizlikten başka suçu yok. Kimsesiz adamlar, o kadar. İçlerinde genci var, yaşlısı var. Öldürmüşler, kurşuna dizmişler... Dediğim gibi ben bunu bir ağıt olarak ele aldım. Yüreğim doldu. Gerçekten bir köylü kadın, mesela onlardan birinin annesi ya da o öldürülenlerden birinin kardeşi neyi duyuyorsa ben de aynı acıları duydum. İşte bu 'Otuzüç Kurşun' şiiri yüzünden geldiler götürdüler beni. Gece sabaha kadar dövdüler. 'Oku' dediler, okumadım.” 
  
33 KURŞUN ŞİİRİ
 
1.
 
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van’da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
 
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek’e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
 
2.
 
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
 
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
 
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
 
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
 
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
 
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
 
b
 
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
 
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
 
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
4.
 
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
 
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
5.
 
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
 
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
MA / Dindar Karataş

Diğer başlıklar

31/07/2020
09:04 ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek çağ dışıdır’
09:04 Ahmet Türk: Dünyada görülmemiş soygun
09:04 Diyarbakır’da 3 bin 500 ağaç yapılaşma nedeniyle kesilecek
09:04 'Okulların açılması virüsü yayar'
09:03 F tutmadı T de tutmaz
09:00 31 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
30/07/2020
23:59 Mogan Gölü'nde bir kadın cenazesi bulundu
22:30 Dersim’de 15 günlük eylem etkinlik yasağı
22:23 Ankara ve Niğde'de kadın cinayeti
22:14 Bilecik’te anne-kız gölette boğuldu
21:18 Balçova’daki yangın kontrol altına alındı
20:44 Koronadan 15 kişi daha hayatını kaybetti
18:34 Adana ve Hatay’da maske takma zorunluluğu
18:28 Amanoslarda 4 farklı noktada orman yangını
18:05 Lice yangınında binlerce canlı hayatını kaybetti
17:49 Timtik ve Ünsal hastaneye kaldırıldı
17:43 Güçlükonak’ta çatışma sonrası köy ablukaya alındı
17:32 HDP, DBP ve MEBYA-DER'den mezarlık ziyaretleri
17:10 Güçlükonak'ta çatışma
17:03 Adıyaman: Bakanlık salgın durumunu kendine göre yansıtıyor
16:50 Toplu yemek organizasyonlarına yasak
16:47 Balçova’da yangın
16:36 Kürt Dili bölümünde Kürtçe teze yasak
16:28 'Mahkeme Timtik ve Ünsal’ın ölüm fermanını imzaladı'
16:07 En işlek çarşıda da işler kesat
15:18 Eğitim Sen: Karanlığa teslim olmayacağız
15:06 Koca’dan bayram uyarısı: Kalabalık oluşmamalı
15:00 Lice’de mezarlık da yandı
14:49 Timtik ve Ünsal'ın tahliye talebi reddedildi
14:39 Timtik ve Ünsal için tahliye talebi
14:24 Hatay Baro Başkanı Dönmez: Sorumlular görevden alınsın
13:55 Şengal Katliamı’nın tanığı: Birlik olup fermanlara karşı direnmeliyiz
13:26 Nusaybin'de özel harekat polisi intihar etti
13:22 Polis lojmanında şüpheli kadın ölümü
12:44 ATK’den ‘hapishanede kalamazlar’ raporu
12:36 Bayram arifesinde tedbirler hiçe sayıldı
12:04 DTK ve DBP’den Kovid-19 uyarısı
11:40 Rize’de toplu bayramlaşmaya yasak
11:38 Urfa Valiliği karantina açıklamalarını kesti
11:28 AKP’yi eleştiren Enginyurt MHP'den ihraç edildi
11:04 İmralı'ya görüşme ve telefon başvurusu
10:31 Sahte faturalarla yapılmayan işlere milyonlar ödendi
10:30 Uca: 3 Ağustos Êzidî Soykırımı Günü ilan edilmeli
10:15 Bayram bayram olalı böyle kriz görmedi
09:45 Rojavalı sanatçılardan Kürt ulusal birliği şarkısı
09:07 Katledilen Yabaşkul’un annesinden İstanbul Sözleşmesi tepkisi
09:06 İstanbul’un yoksulları: AKP gitmedikçe kriz bitmez
09:06 Savcı hızını alamadı: Sözde parti HDP...
09:06 Munzur Gözeleri’nde yapılaşmaya hazırlık
09:05 HDP Gençlik Meclisi’nden depremzede çocuklar için kampanya
09:05 TJA aktivisti Sarıca: İstanbul Sözleşmesi’ni sahipleneceğiz
09:00 30 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
08:48 Üst düzey bürokratın oğlundan kadına şiddet ve ölüm tehdidi
29/07/2020
23:01 Hatay Barosu Başkanı gözaltına alındı
22:57 Irak’ta bir günde en yüksek vaka artışı
21:31 Fed faiz kararlarını açıkladı
20:49 ABD ‘Sezar Yasası’ kapsamında yaptırım listesini genişletti
19:36 Testi pozitif çıktı, ‘sırada 20 kişi var’ denilerek hastaneye götürülmedi
19:29 Kovid-19’dan hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 659 oldu
17:51 Abarakov’un ifadesi yeniden alınacak
17:48 Koca, Kurban Bayramı’nda alınması gereken tedbirleri sıraladı
17:03 Ceylanpınar Belediyesi’ne silahlı baskın
17:00 SES’ten bayram öncesi salgın uyarısı
16:49 Kürkçüler Cezaevi raporu: Sağlık hakkı engelleniyor
16:46 Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’ndan imar planına itiraz
16:33 Munzur Festivali korona nedeniyle düzenlenmeyecek
16:20 Kürt siyasetçi Ali Kayar’dan haber alınamıyor
15:03 Sahte çekle işten çıkarılan işçiler eylemde
15:02 Lice’de yangın yeniden başladı
15:00 Diyarbakır’da günde 300 kişinin testi pozitif çıkıyor
14:51 Meclis’te ‘küfür’ oylamayla kabul edildi
14:43 Van'da 6 ayda bin 170 hak ihlali yaşandı
14:42 SES: Sağlığın korunması tercih değil zorunluluktur
14:22 Meslektaşlarından Ünsal ve Timtik için ‘acil’ çağrı
14:10 DİSK-AR: Emekliye 11,6 milyar az para ödendi
13:46 İmralı’daki iletişim yasakları: AYM reddetti, AİHM’e taşındı
13:09 Yolsuzluk operasyonu: DEDAŞ İl Müdürü ile 4 kişi tutuklandı
12:37 Adana Baro Başkanı Küçük: Düzenlenme demokrasiye aykırı
12:20 Tüm Bel Sen’den savunma isteyen Sayıştay’a tepki
12:07 5 çocuğu cezaevinde olan baba yaşamını yitirdi
12:05 Mersin Barosu’ndan Erbaş hakkında suç duyurusu
12:02 İthalat ve ihracat verileri açıklandı
11:47 ‘Bir Baba Hamlet’ oyununun geliri Ali İsmail Korkmaz Vakfı'na bağışlanacak
11:46 Meclis’in bir yılı: Halk yararına yasa çıkmadı
11:44 Lice’de 600 hektarlık alan kül oldu
11:18 Merkez Bankası Başkanı Uysal’dan enflasyon tahmini
11:10 Emniyetten Nadira Kadirova ile ilgili yanlış cevap!
10:38 Dicle Nehri’nde kaybolan Yağbasan’ı arama çalışmaları sürüyor
10:12 Kayyım belediyesine yolsuzluk operasyonu: Kim ne ile suçlanıyor?
09:10 Yaylalı: Subay ve astsubaylar tecavüze yönlendiriyor
09:09 Bakanlık ve Erdoğan’ın tutuklu DAİŞ’li sayıları örtüşmedi
09:09 Kayyım olmayan taziye evini yaktı!
09:08 Eğitim sistemi gelecek vaat etmiyor
09:08 Kardeşinin taziyesini kabul etmekle suçlandı
09:07 Besiciler: Sömürülüyoruz
09:07 Ne şeker ne bayramlık alabiliyorlar
09:06 Dokunulmazlığı kaldırılan parlamenter: KDP, AKP'nin aynısını yapıyor
09:06 Açlık grevindeki tutuklunun annesi: Hayatı tehlikede
09:06 Aksaçlılar’dan muhalefete: Eteğinizdeki taşları döküp birleşin
09:05 Tiyatro Sardunya kadın hikayelerinin izinde
09:05 Öcalan: İktidarın din anlayışı maskeli din anlayışıdır
09:05 ‘Kilyos Mezarlığı, Zilan ve Dersim katliamlarından bağımsız değil’
09:05 Barış Anneleri: Tecrit anaların gözyaşıdır
09:00 29 TEMMUZ 2020 GÜNDEMİ
07:57 Sosyal medya teklifi Meclis’te kabul edildi
07:50 AKP’li vekil Özdemir koronavirüse yakalandı
28/07/2020
22:46 Sosyal medya teklifi görüşmeleri tartışmalı başladı
21:25 QSD ve Uluslararası Koalisyon’dan ortak açıklama
20:53 Gözaltına alınan sosyalist kadınlar serbest bırakıldı
20:49 Koronadan 15 kişi daha hayatını kaybetti
20:04 Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzluk operasyonu: Çok sayıda gözaltı
18:46 Abarakov’un tutuklanma talebi reddedildi
18:33 BM: Salgın 10 binden fazla çocuğun ölümüne yol açtı
18:19 Alevi örgütleri 'heykel' tartışmasına noktayı koydu
18:14 Şişli’de 10 katlı iş merkezinde patlama
18:12 İntihar ettiği iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
17:53 Valilik, işten çıkarılan işçilere 4 ay sonra açıklama izni verdi
16:51 Bilet parası bulamayan genç intihar girişiminde bulundu
16:47 Mardin’de kendisini vurduğu iddia edilen kadın ağır yaralandı
15:32 ‘Salgın yönetimi kayyım yönetimi anlayışıdır'
15:20 Kılıçdaroğlu: Kürt sorununu çözeceğime söz veriyorum
14:58 103 ay geçti: Roboski devletin ve iktidarın sınavıdır
14:37 ADD Adana Şubesi Erbaş hakkında suç duyurusunda bulundu
14:26 ANYAKAY-DER: Cinsel şiddet politik saldırıdır
14:11 'Cumhurbaşkanına hakaret’ davası açılan kişi de AKP üyesi yapıldı
14:08 İşçiler kadın katliamlarını protesto etti
14:04 DBP: Dün Sefo Deresi bugün Roboski
14:03 Cizre'de sportif faaliyetler durduruldu
13:52 AKP’nin ‘sahte’ üyelikleri yargıya taşınıyor
13:41 Feyzioğlu hakkında güven oylaması çağrısı
13:32 Dersim Konak’a tahliye çıkmadı
13:18 Beştaş: İktidar sosyal medya yasasıyla geçmişini silmek istiyor
13:14 Kalın’dan Ayasofya ve hilafet açıklaması
13:03 Bergama Demokrasi Platformu: İstanbul Sözleşmesi yaşatır
12:24 Mahkeme Temo'nun gözaltı tutanaklarını istedi
12:12 Kayyımın 2,5 milyona yaptığı bahçe kurudu
11:21 Akşener'den İstanbul Sözleşmesi eleştirisi
11:21 Minbic’te bir aileye top atışı: 3'ü çocuk 6 ölü, 6 yaralı
11:16 Lice’de orman yangını
11:13 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:12 AKP’li vekil: Kadın erkek eşit değildir
11:02 Antep Valiliği’nden eylem etkinlik yasağı
11:02 Tekerlekli sandalyeyle Dersim’e ulaştı
10:30 Suyu kesilen mahalleli yolu trafiğe kapattı
10:24 Otuzüç kan pınarı, akmaz, göl olmuş bu dağda...
09:52 Emniyet tüm eylem ve etkinlikleri yasakladı
09:16 Esenyurt’ta yangın: 2 kişi öldü
09:12 Durna: İktidarın sosyal medya şirketlerinden biat elde etmesi çok zor
09:11 Hayvanlar için acil yeni yasa talebi
09:10 Dersim’de ‘ihale’ tepkisi: Avcılığın sonu beladır, vazgeçin