İSTANBUL - Edirne sınırında mültecilerin geçişini takip ederken gözaltına alınarak tutuklanan Rudaw muhabiri İsmail Yıldız, hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

 

Edirne sınırında mültecilerin geçişini takip ederken gözaltına alınarak, "Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan Rudaw muhabiri İsmail Yıldız (Rawin Stêrk) hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Yıldız, tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Cezaevi’nde Kovid-19 tedbirleri nedeniyle SEGBİS ile katıldı. Sterk’in avukatları Özcan Kılıç ve Gürsoy Demir’in hazır bulunduğu duruşma, yapılan kimlik tespitiyle başladı.

 

‘HAKKIMDA ARAMA VARMIŞ GİBİ İFADELER VAR’ 

 

Duruşmada ilk söz alan Yıldız, Edirne Pazarkule’de mültecilerin geçişini takip ettiği sırada gözaltına alındığını belirterek, çalıştığı televizyonun görevlendirmesi sonucu oraya gittiğini söyledi. İddianamenin yanıltma, yönlendirme ve kanaat oluşturma ile dolu olduğuna dikkat çeken Yıldız, "İddianamede gözaltına alınmadan evvel hakkımda bir arama varmış gibi ifadeler var. Ancak böyle bir durum söz konusu değil. Çünkü dört ayrı GBT noktasından geçerek Edirne Pazarkule sınır kapısına gittim. Kaçmak gibi bir durumum da söz konusu değil. Çünkü yurtdışına giriş çıkışımda herhangi bir engel yok" dedi.

 

‘DİHA 10 YILDIR KAPALI’

 

İddianamenin maddi hatalarla dolu olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, “Sosyal medya paylaşımlarımda örgüt propagandası yaptığım iddia ediliyor. Ancak söz konusu paylaşımlarımda örgüt adına herhangi bir unsur bulunmuyor. İddianamede yine telefonumda örgüt mensuplarına ilişkin fotoğrafların olduğu ifade ediliyor. Benim telefonumda öyle bir şey yok. Fakat gittiğim ve haberlerini yaptığım şeylerin fotoğrafları telefonumda yer alıyor. Telefonda yer alan fotoğraflar bunlardır. Yine DİHA muhabiri olduğu söyleniyor. Fakat DİHA 10 yıldır kapalı. Ben uluslararası yayın yapan bir kanalın İstanbul muhabiriyim. Ayrıca DİHA muhabiri iken aylarca o Ergenekon davalarını izlemek için izin verilmiş ve bunu izlemiş biriyim" ifadelerini kullandı.

 

TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU

 

İddianamenin devamında 2008 yılında bir davada yargılandığına yer verildiğine değinen Yıldız, "Doğrudur ama ben bu davada beraat etmiş durumdayım. Yine sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle örgüt propagandası yapıldığı ifade ediliyor. Fakat hiç bir paylaşımda böyle bir şey yoktur. İddianame bunlardan oluşmakta. Bu dosya şimdiyi değil, 10 yılımı kabusa çevirdi. Ben daha önceki davamdan 15 ay hapis yattım. Ancak daha sonra bu dosyadan serbest bırakıldım. Bizler Kürtçe yayın yapan bir kanalız. Sokaklarda konuştuğumuzda herkesin dikkatini çekiyor. Bundan kaynaklı İstanbul'da sabahlamadığım rezalet kalmadı. Şimdi kaçma durumuna gelmek istiyorum. Benim kaçmak gibi bir durumum yok. Böyle bir düşüncem olsa, 10 yıl önce yapardım. İstanbul’da yargılandığım dosyanın, Adana’da yargılanıp beraat ettiğim dosyadan hiçbir farkı yok. Herhangi bir delili karartmam söz konusu değil. Bakmakla yükümlü olduğum iki çocuğum ve hasta bir babam var. Tüm bunlar göz önüne alınarak tahliyemi talep ediyorum" dedi.

 

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ

 

Yıldız'ın savunmasının ardından savcı sunduğu mütalaasında, dosyanın İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı KCK Basın Davası ile birleştirilmesini talep etti. Savcı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti gereği Yıldız’ın tutukluluğunun devamını istedi.

 

TUTUKSUZ YARGILANMA İSTENDİ 

 

Daha sonra söz alan Yıldız'ın avukatı Özcan Kılıç, iddianamenin hukuki açıdan ciddiyetsiz olduğunu söyleyerek, “6 aydır tutuklu yargılandığı dava için iki sayfalık iddianame hazırlanmış. İddianamede örgüt ismi vurgulanmış ve üyelikten yargılansın denilmiş. Fakat gerekçe sunulmamış. Müvekkilimin tutuklu kalmasının önünde herhangi bir gerekçe yoktur. Bu nedenle tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum" dedi.

 

TUTUKSUZ YARGILANMALI

 

Avukat Gürsoy Demir, 3 sayfalık iddianamenin boş olduğunu belirterek, "Propaganda ve örgüt üyeliği suçlamaları boştur. Edirne'ye de gazetecilik yapmak için gitmiştir. Propaganda yaptığına dair örgüt üyeliği suçlaması doğru değildir. Bununla ilgili bir delil yoktur. Tweet üstünden suçlama yapılmıştır. Rudaw TV Barzani ailesine ait diye, Barzani'ye yapılan suçlama müvekkilime de yapılmıştır" diye konuştu.

 

Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyaların birleştirmesine karar verdi. Heyet Yıldız'a yurt dışına çıkış yasağı getirerek tahliyesine karar verdi.