Ankara’da dün düzenlenen “Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı”nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, iktidarın aylardır “kadın cinayetleri azaldı” propagandasını yineledi. Devlet yetkilileri ve ilgili kurumların sorumluluğunu örtbas etmeye çalışan Soylu, 2020'nin ilk altı ayında katledilen kadınların yüzde 90'ının öncesinden kolluk birimlerine başvurmadığını ileri sürerek, 1 Ocak-22 Kasım 2020 tarihleri arasında 234 kadın cinayetinin yaşandığını açıkladı.

 

ÜÇ KEZ BAŞVURDU, KORUNMADI

 

Tepkilerin odağındaki Soylu’ya en anlamlı yanıt ise İstanbul’da 2016 yılında boşanma aşamasında olduğu erkek tarafında vurularak, tekerlekli sandalyeye mahkûm bırakılan Handan Aşkın’dan geldi. 

 

Şiddet gördüğü erkekten boşanmak istediği için tehditler alan Aşkın, en az üç kez ilgili birimlere başvurarak, koruma istedi. Yaptığı başvuruların kanıtlı olduğunu belirten Aşkın, “Neye dayanarak bu açıklamayı yapıyor. Boş ağızdan konuşuyor. Yüzde 90 oranında kadınların kolluğa başvurmadığını söylüyor. Gerçekten bütün karakol ve emniyette bu araştırmayı yapmış mı? Kendinden bu kadar emin bir şekilde açıklama yapıyor. Çok kırıcı bir açıklama. Bizzat o süreci yaşayan biri olarak söylüyorum doğru değil. Yıllarca şiddet gördüğüm erkekten boşanmak için üç kez avukatımla birlikte aldığım tehditleri kolluk kuvvetlerine bildirmiş biriyim. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen devlet beni korumadı” dedi. 

 

‘BİLGİSİ VAR MI?’

 

Emniyete başvurduğunda görevli polislerin kendisine güldüğünü ifade eden Aşkın, “Bu adam ‘seni vururum demişse gelip vurmaz herhalde’ dediler. Ve bu erkek gelip beni babamın evinde silahla vurarak engelli bıraktı. Soylu’nun bunlardan bilgisi var mıdır?” diye sordu.  

 

‘KADIN DÜŞMANILAR’

 

Aşkın, tepkisini de öfkesini de şöyle dile getirdi: “Korkmadan söylüyorum. Başımızdaki hükümet kadın düşmanıdır. Bizi bu hale getiren erkekleri çok güzel koruyup kollayıp besliyor. Olan bize oluyor. Emniyete verilen şikâyetleri geçin haberlere yansıyan kadın cinayetlere bile bakarsak ne 234'ü... Hükümet gerçekten bir açıklama yapacaksa 'faillere ceza verdik' açıklamaları yapsın.” 

 

‘SÖYLEMLERİ BİLE TUTARSIZ’

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) Avukatı Tuba Torun da, iktidarın aylardır “kadın cinayetleri azaldı” propagandası yaptığını belirterek, mesele kadın cinayetlerinin sayısal anlamda azalması meselesi olmadığını, meselenin İstanbul Sözleşmesi, bütüncül politikaların uygulanmaması olduğunu söyledi. Suçluları cesaretlendiren, meşrulaştıran siyasi iktidarın “kadın cinayetleri azaldı” açıklamasına güvenmediklerini ifade eden Torun, “Kaldı ki Kasım ayında açıklanan veriler de kadın cinayetlerinin yüzde 27, şuanda yüzde 24 azaldığını söylüyorlar. Kendi verdikleri rakamlarda bile bir tutarsızlık var" dedi. 

 

‘GÖRMEK İSTEMİYORLAR’

 

Kadın örgütlerinin açıkladığı kadın cinayeti verilerinin hükümet tarafından çarpıtıldığını belirten Torun, “Basına yansıyan verileri derliyoruz. Soylu bunun için ‘çarpıtıyorlar’ demiş. Neden verileri yüksek göstermek isteyelim. Biz öldürülen kadınların isimlerini tek tek kamuoyuna açıklıyoruz. Soylu şüpheli ölümleri görmek istemiyor herhalde. Aylardır şüpheli ölümler giderek artıyor. Şüpheli kadın ölümlerinin failleri serbest bizim aramızda dolaşıyor. Musa Orhan, uzman çavuş olduğu için Süleyman Soylu tarafından korunan bir kişidir. Aleyna Çakır'ın ölümünden sorumlu olan fail de adeta Süleyman Soylu’ya gönderme yaparak 'bizi koruyun' demişti. Madem kadın cinayetleri konusunda kaygıları var. Öncelikle failleri tutuklasınlar” diye konuştu. 

 

‘SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRSİNLER’

 

Soylu'nun beyanatlarına ihtiyaçlarının olmadığını yineleyen Torun, “Yasaların uygulanmasına ihtiyacımız var. Soylu üzerine düşen sorumlulukları yerine getirsin. Madem kadın cinayetleri ve şiddet konusunda bu kadar dertliler neden bu zamana kadar kadınları korumayan tek bir tane kolluk görevlisi hakkında mahkûmiyet kararı vermediler, cezalandırmadılar?" sorularını yöneltti. 

 

‘FAİLLERİ YARGILASINLAR’

 

Toplumsal travma haline gelen Emine Bulut cinayetini örnek veren Torun, bu davada dört polis hakkında görevini yerine getirmediği gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını ancak valinin buna da izin vermediğini anımsattı. Torun, "Kadınları korumayanlara soruşturma izni bile verilmiyor. Bu ve Musa Orhan'ın gibi örnekler doğrudan erkeklere mesajdır. ‘Polis ve askerler suçlu olsalar da yargılatmayacağız’ mesajıdır. Bu mesajları veren bir bakanın çıkıp açıklama yapmasını kabul etmiyoruz. Kendisine inanmıyoruz. Öncelikle suç işleyenleri yargılayarak görevini yerine getirsin” dedi. 

 

 MA / Semra Turan