Madra: Erdoğan rejimini ayakta tutan muhalefetin vizyonsuzluğudur

img

ANKARA – Türkiye’de yeni rejimi ayakta tutan en önemli dinamiğin muhalefet olduğunu vurgulayan Drew Üniversitesi Öğretim Üyesi Yahya Madra, “Milliyetçi cepheye karşı milliyetçi cevap verilemez” dedi.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması nedeniyle ABD tarafından CAATSA kapsamında uygulanan yaptırımlar, “Hafif” olarak yorumlansa da özellikle savunma sanayisini hedef alması itibariyle ciddi sorunlara yol açacağı öngörülüyor. Özellikle ihracat lisansı ile ilgili olarak yasaklama getirilmesi ve savunma sanayisi finansman arayışını ya da erişimini kısıtlamaya yönelik yaptırımların olması, başta ekonomi olmak üzere dış politikada da zor günler bekliyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinde Mart ayına ertelenen yaptırımlarla birlikte Erdoğan yönetiminin önümüzdeki aylarda daha da zorlanacağına işaret ediyor.
 
Amerika New Jersey Eyaleti’nde bulunan Drew Üniversitesi Öğretim Üyesi Yahya Madra’ya göre yaptırımların Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin ekonomik alandaki önemli bir kurumunu hedef alınması anlamına geldiğini ve bununda uzun vadede etkili olabilir. Madra, CAATSA yaptırımlarının yanı sıra Türkiye’nin içine girdiği rejim krizi ve muhalefetin tutumuna ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
 
Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sisteminden kaynaklı ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında bir takım yaptırım açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ile kurumdan üç yönetici de yaptırım listesine alındı. Karar genel anlamıyla “hafif” bulundu. Siz nasıl yorumladınız?
 
Erdoğan’ının kendi aile şirketleriyle oluşturduğu askeri sanayi kompleksinin ana motoru olan Savunma Sanayi İdaresi’ne dönük bu yaptırımlar, aslında bu idarenin işleyişini zorlayacak yaptırım olarak okunmalıdır. Yani öyle ekonomiyi çok büyük vuracak yaptırımlar değil ama Erdoğan ve ailesinin o birikim modelini kaydırmaya çalıştığı, savunma sanayine bir saldırıdır. O anlamda bence o kadar da hafif değil. Belki ekonomiye doğrudan ve şimdi bir etkisi olmayacak ama uzun dönemli olarak orayı hedef alıyor.
 
ABD bu kararla kendi müttefiki olan bir ülkeye yaptırım yapmış oldu. Türkiye’ye basıl bir bakış var ve ilişkilerde bir değişik mesajı olarak okumak mümkün mü? 
 
Aslında ABD’de Türkiye’nin konumu artık bir müttefik gibi görünmüyor. Hatta sorunlu bir müttefik olarak görülüyor. Yani söz konusu yaptırımların Trump’a rağmen yapılması hem demokratların hem de Cumhuriyetçilerin burada ortak bir şekilde hareket etmesi ve ABD’deki yeni idarenin de aynı düşüncede olması aslında Türkiye ile olan ilişkilerin yeniden gözden geçirildiğini ve gözden geçirilmeye devam edileceğini gösteriyor. Ama şunu da söyleyebiliriz, ABD Türkiye’nin NATO çizgisine gelmesi için zorlayıcı olacaktır. Bu ne kadar sürede olur orayı bilemiyoruz çünkü ABD önümüzdeki bir yıl içinde ancak kendisini yeniden inşa etmek için mesai harcayacak. Burada asıl olan Türkiye’nin durumu. Sonuçta zamana karşı sıkıntılı olan Türkiye ve AKP iktidarı. Ekonomik krizden dolayı sermayeye ihtiyacı olan bunlar.  
 
ABD kamuoyu Türkiye’ye yapılan yaptırımlarla ilgilenmiyor. Onlar daha çok pandemiyle, yardımların çıkıp çıkmayacağı ve seçimi kaybetmesine rağmen direnen Trump’ın inip inmeyeceği ile uğraşıyorlar.
 
Karara ilişkin ABD kamuoyundan bir tepki görebildiniz mi? 
 
ABD kamuoyu Türkiye’ye yapılan yaptırımlarla ilgilenmiyor. Onlar daha çok pandemiyle, yardımların çıkıp çıkmayacağı ve seçimi kaybetmesine rağmen direnen Trump’ın inip inmeyeceği ile uğraşıyorlar. Şöyle bir karşılaşma yapmak gerekirse örneğin, Trump’ın Suriye’de asker çektiği zamanlarda ABD kamuoyu ‘Trump Kürtlere ihanet etti’ şeklinde ciddi tepkiler gösterdiler. Yine medyada sürekli olarak Trump’ın ihanetçi olduğuna dönük tepkiler geliyordu. Türkiye’ye yapılan yaptırımlar konusunda kimse bir tepki göstermedi. Gözlemlerim bu yönde. 
 
 AKP yönetimi ABD yaptırımlarına rağmen S-400’ler noktasında geri adım atmış değil. Rusya’dan da çok ciddi tepkiler gelmedi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
 
Baktığımız kadarıyla Türkiye’nin dış siyasetinde çok karmaşık bir denklem söz konusu. Bu konuya üç farklı noktada yaklaşılabilir. Birincisi Türkiye’deki rejimin yeni başkanlık sistemiyle her şeyin Erdoğan’a bağlanması yani idareyi merkezileştirmesi. Diğer yandan Erdoğan’ın hem milliyetçilerle hem de Avrasyacı gruplarla ittifaka girmesi Erdoğan’ın Ortadoğu’ya daha saldırgan bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. Çünkü Erdoğan’ın ittifak kurduğu gruplar, barış ittifakı değil. Erdoğan’ın ittifakı hem savaş ittifakı hem de savaş endüstrisine dayanan bir ittifaklardır. Erdoğan ciddi anlamda savunma sanayi alanında oluşan daha askeri bir birikim rejimine gitmeye çalışıyor. Bu birinci vektör. İkinci vektör ise Türkiye bir anda hem saldırgan bir yapı ama bir yandan da bölge çok dinamik bir şekilde değiştiği için bu saldırganlığını biraz da savunma amaçlı yaptığını ifade ediyor. Diğer konu ise Rusya’ya bağımlı hale gelmesi. Örnek olarak Azerbaycan ve Ermenistan savaşında Rusya Ermenistan’ı kendi kontrolüne alabilmesi ve onu AB dışına çekmesi için bir hamle yaptı. Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) yaptığı numaranın bir benzerini Ermenistan’a yaptı. Yani zayıf düşürüp kendine muhtaç hele getirme oyunu. Türkiye ise bu oyunda Rusya’nın aleti oldu. Türkiye, Azerbaycan’ı provoke ederek, Rusya’nın oradaki düzenlemesini, adım adım işleyişini sağlayan bir güç konumuna geldi. Bunu yaparken NATO’dan uzaklaşıp Rusya’nın etki alanında girdi. Yani Rusya, Türkiye’yi satranç hamlelerinde kullandığı bir alt güç konumuna yerleşmiş durumda. Rusya, Türkiye’yi hem Azerbaycan üzerinde Ermenistan’ı hizaya getirmek için hem belki Rojavayı hizaya getirmek için kullandı ve kullanmaya devam ediyor.
 
Türkiye’nin yapabileceği pek bir şey yok. Çünkü Erdoğan’ın Avrasyacıların, milliyetçilerin ve Hulusi Akar’ın oluşturduğu ortak koalisyonun amacı Kürtlerdir.
 
Türkiye bu durun farkında değil mi?
 
Türkiye’nin yapabileceği pek bir şey yok. Çünkü Erdoğan’ın Avrasyacıların, milliyetçilerin ve Hulusi Akar’ın oluşturduğu ortak koalisyonun amacı Kürtlerdir. Türkiye bu amacını Rusya’ya verdiği tavizlerle kısmi olarak işliyor. E zaten savaşın maliyeti de dışsallaştırılıyor. Yani emekçiler, Kürtler ve yoksullar üzerinde savaş finans ediliyor. Şunu söylemek gerekirse Rusya’nın Türkiye’yi kullanması için ille de Türkiye ile bir ittifak kurması gerekmiyor. Rusya şu anda da tam olarak onu yapıyor.
 
Türkiye’nin ABD ile Rusya ilişkilerinde denge oluşturmadığı ve bir sorun olarak karşısında duran S-400 savunma sistemine ilişkin gelişmeleri şirket-devlet bağlamında ele alacak olursak, Erdoğan’ın sermayenin kurumsal alanda ördüğü ilişkiler ağının ekonomik politiği nedir?
 
Türkiye’de 1980’den beri kurulan devlet bürokrasisinde doğrudan başbakanlığa son dönemde ise Cumhurbaşkanlığına bağlı yapılar var. İşte TOKİ gibi, Savunma Sanayi Başkanlığı gibi benzer bir yapılar. SSB, devletin özel şirket ve sektörlerle yaptığı iş birliklerini organize eden ve uluslararası anlaşmaları organize eden ve savunma sanayine 5-10 yıllık planlamalarını yapan ve ona göre projelerini değerlendiren, askeriye ile iş dünyasının sermeyesini organize eden bir yapı. CATSA yaptırımlarıyla bunun hedef alınması aslında Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin ekonomik alandaki önemli bir kurumunu hedef alınması anlamına geliyor. Neden bunu hedef alıyor? Çünkü ‘sen bunu yaparken benimle çalışmadan bağımsız bir şekilde hareket ediyorsun ve Rusya ile S-400 anlaşması yapıyorsun” diyor. S-400 anlaşması belki Türkiye derin devleti, iktidarda olan Cumhur ittifakı ya da Avrasyacılar açısında sembolik bir şey. Ben Perinçek grubunun ülkeyi yönettiğine inanmıyorum onlar bir zihniyet. Onlar iktidardaki zihniyetin medyadaki şaklabanları. O zihniyet Amerika’ya karşı ‘biz bağımsızız, biz istersek Rusya ile de iş birliği yaparız’ mesajı vermek istiyor. Erdoğan ise derin devlete ekonomik olarak eklendi. Yani savunma sanayindeki iş birliktelikleri, BBC gibi farklı şirketler ile olan bağlantıları eklendi. Yani Erdoğan, ‘Bunun ekonomik ayağını getireceğim, biz yıllardır inşaat üzerinden geçiniyorduk ama buna artık savunma sanayisini getirelim.’ Bir de şuna değinmek lazım: Savunma sanayisi Türkiye’de milliyetçiliği ideolojik olarak kışkırtan bir şey. ‘Silahımızı kendimiz yapıyoruz, dünyaya hükmediyoruz’ söylemlerini de besleyen bir şey. Seçimlerde ‘biz tankımızı yapıyoruz’ demenin sembolik ve ideolojik bir fonksiyonu var. Erdoğan, her zaman bunu kullanıyor ve bunun bir alıcısı hala Türkiye’de var.
 
Biden’e karşı kaybeden Donald Trump’ın direncini de sormak istiyoruz. Buna benzer olaylar ABD’de çok rastlanılan olaylar değil.  Trump neden diretiyor? 
 
Şimdi her şeyden önce Trump’ı iktidara getiren dinamikler zayıflamadı aksine daha da güçlendi. Ve bu dinamiklere bir sağ popülist halk dinamiği diyebiliriz. Bu sağ popülist halk dinamiği maalesef ırkçı bir yapıya sahip. Bazen bilinçli olarak bazen çok farkında olmadan, kendinin ırkçı olduğunu düşünmemesine rağmen, ırkçı ve yabancı düşmanı söylemleri yeniden üreten bir dinamiğe sahip. Orta sınıf diyebiliriz bu dinamiğe, ya da orta sınıfın aşağı katmanlarında olan, ya da işçi sınıfının üst katmalarında olup kaybetme korkusu olan sınıf.  Örneğin, Trump’a oy veren kesimler fakir kesimler değil, biraz daha birikimi olan, belki bir evi olan, arabası olan kesimler. Bu kesimler Trump’ın gidişiyle hayat tarzlarının tehlikeye girmesinden korkuyor. Yani bir diğer faktör ekonomi. Dolayısıyla dinamikler orada ve Trump bu dinamiklere oynayan bir karakter. Trump tüm bunlarla birlikte bundan sonra siyaset sahnesinden çekilmek istemiyor. 
 
 Rojava’daki oluşumun sahnede tanınmasıyla ilişkin bir takım destekleyici hamleler yapabileceklerini zannetmiyorum. ABD ile AB’nin Kürt konusunda daha fazla ortaklaşacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Kürt meselesi ile ilgili Türkiye’ye baskının defacto olarak artacağını düşünüyorum.
 
Joe Biden’in kabinesine alacağına yönelik bazı isimler açıklandı. Bunların arasında bazı kişilerin Kürtlerle iyi ilişkilerin olduğu yazılıp, çizildi. Şimdiye kadar şekillene kabineye baktığımızda Biden, dünyaya nasıl bir mesaj veriyor?  
 
Tabii en çok medyaya çıkan şey Biden’in kabinesinin çok kimlikli ve gerçek Amerika’yı temsil eden bir kabine olması. Biden’ın kabinesinin en önemli özelliği, devletin kurumsal yapısını yeniden inşa etmek derdinde olması. Dolayısıyla belki bu ekip bir yıl ya da bir buçuk yıl devam ettikten sonra yeniden değişebilir. Onun nasıl olacağını bilemiyorum yani sonuna kadar aynı ekiple devam etmeyebilir. Ama bu ekibe ihtiyacı var çünkü, ABD bürokrasisi tarumar olmuş durumda. Amerikan devlet yapısı tarumar olmuş durumda.  Onu yeniden inşa etmeye çalışacaklar. Dolayısıyla böyle bir kabine olarak görüyorum. Yani böyle yeniden inşa kabinesi olarak görüyorum. O açıdan Amerika’nın dış dünyayla olan ilişkisi yine çok zayıf olacak çünkü asıl derdi kendi içinde ve kendi yapısını tekrar oluşturmaya çalışmak olacak yeni kabinenin. Kürtler konusunda ise eminim ki, Trump’ın ilişkilerinden daha farklı olacak ama ne kadar olacağını, nasıl bir çizgi izleyeceklerini kestirmek zor.  Somut olarak nasıl bir farklılık yansıyacak onu bilemiyorum. Çok göze batan hamleler yaparlar mı, mesela tanımak gibi ya da Suriye’deki mahkemeleri uluslararası olarak geçerli saymak gibi. Bu tip daha sembolik ve Rojava’daki oluşumun sahnede tanınmasıyla ilişkin bir takım destekleyici hamleler yapabileceklerini zannetmiyorum. O kadar ilerleyeceklerini zannetmiyorum. Ama ABD ile AB’nin Kürt konusunda daha fazla ortaklaşacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Kürt meselesi ile ilgili Türkiye’ye baskının defacto olarak artacağını daha çok öne çıkacağını düşünüyorum. Avrupa Birliği ile daha çok aynı dili konuşuyor olacak. Doğrudan Suriye konusunda aktif hamlelerin en azından olacaksa da bir yıldan önce olacağını zannetmiyorum. Yani Türkiye’nin Amerika’nın gözünde daha zayıflaması, daha çok Amerika’ya ihtiyaç duyması lazım ki birtakım hamleler yapabilsin. Dinamiği öyle okumak lazım. Türkiye Rusya’dan para bulamayacağına göre, Katar’dan aldığı paranın bir sonu olduğuna göre, Çin’den aldığı paranın da hiçbir zaman yeteri kadar olamayacağını göz önüne aldığımızda önümüzdeki orta dönemde para Avrupa ya da Amerika’dan gelecek. Avrupa’dan gelecek paranın musluğunun açılabilmesi için Avrupa’nın ve Amerika’nın karşısında Doğu Akdeniz’de, Suriye’de sorun çıkarmayan, Gürcistan ve Ermenistan’da sorun çıkarmayan bir Türkiye ile mümkün olacak.
 
Türkiye’deki rejim kriziyle devam edeceksek, sizce krizin sebepleri ve ayakta tutan dinamikler nelerdir?
 
Aslında bu soruya verilecek en kısa ve net cevap muhalefetin yokluğu. Muhalefet zayıf çünkü bölünmüş durumda. Bölünmesinin en temeli de Kürt meselesi konusunda demokratikleşme perspektifini ortaklaşa bir platform olarak sunamamaları. Yani Türkiye’deki muhalefet Erdoğan ile MHP’nin oluşturduğu milliyetçi cephenin dışına çıkamıyor. Dolayısıyla o çerçeve içinde de milliyetçi cephe iktidarını sürdürebiliyor. Bu kadar basit aslında. Milliyetçi cepheye karşı milliyetçi cevap verilemez. Mesela CHP aylardır S400 meselesinin ne kadar yanlış olduğunu anlatıyor ama mesele yaptırıma gelince aynı anda iktidarla aynı hizaya geliyor.  Zaten o hizayı alıverme olayı bitiriyor. Muhalefet dediğin hem dış politika da hem iç politika da topyekûn muhalefet yapacak. Aynı zamanda topluma çizdiği vizyonu karşısına alması gerekiyor. Erdoğan ve milliyetçi cephenin diyelim, Cumhur İttifakı’nın çizdiği vizyonun karşısında sen ne kadar radikal bir şekilde çıkabiliyorsun ve ne kadar alternatif bir vizyon oluşturuyorsun. Tamam, Türkiye’de sosyalist bir vizyon oturtmak mümkün değil onu anlıyorum ama demokratik bir vizyon ve bu demokratik vizyonu Kürt halkının haklarını da göz önüne alan bir vizyonu oturtabilirsin. Yani şunu demek istiyorum, yeni rejimi ayakta tutan mevcut muhalefetin dağınık pozisyonu, vizyonsuzluğu, demokratikleşme ve barışı merkeze tam alamaması sorunu.
 
MA/ Selman Güzelyüz

Diğer başlıklar

24/12/2020
13:10 DAD: Gağan Bayramı barışa vesile olsun
13:00 Özgür Gündem ana davası görüldü
12:58 ‘KCK Avukatlar Davası’ ertelendi
12:40 Yeneroğlu’ndan Soylu’ya: Kendi mevzuatından bihaber İçişleri Bakanı
12:36 Hakkari’de 57 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
12:29 HDP Sözcüsü Günay: AİHM kararı siyasilerin 'rehine' olduğunun kanıtı
12:22 Eren Keskin’in davalarının birleştirilmesi kararı
12:21 Tutuklu eşbaşkanların duruşması ertelendi
12:11 Şengalilerin nöbet eylemi 23’üncü günde
12:02 Siirt Barosu’ndan Demirtaş kararına ilişkin açıklama
11:51 HDP’li Dündar’ın duruşması ertelendi
11:50 Van'da 3 bin 251 asker ve korucuyla operasyon
11:43 Can Dündar’ın Özgür Gündem'e destek davasının duruşması görüldü
11:41 Gazeteci Boltan’ın davasında savcı mütalaa hazırlayacak
11:29 Batman’da HDP'lilere 1 milyon TL'yi bulan cezalar kesildi
11:18 Açlık grevi 28’inci gününde
11:17 Soylu, AİHM’in Demirtaş kararı için 'hiçbir anlamı yok' dedi
11:03 Eğitim Sen’li Abbas Şahin tahliye edildi
10:50 İngiltere Dışişleri Bakanı'na Leyla Güven mektubu
10:43 Karataş'ın iddianamesi hazırlandı: Haberleri 'suç delili' sayıldı
10:21 İşçiye yüzde 25 vaat ettiler, kayyımla yüzde 5'te anlaştılar
10:13 EŞİK’ten Meclis raporu: Kabul edenler, etmeyenler; kabul edilmemiştir
09:39 Sur’daki Mehmethan Pasajı da yıkılacak
09:39 Çevre Ajansı düzenlemesi Meclis’te kabul edildi
09:12 Fincancı: Pandemiden tüm devlet yönetimleri sorumlu, hepsi yargılanmalı
09:06 6 bin TL kira veren esnaf: 500 TL ile hangi açığımızı kapatalım?
09:06 Güven’in avukatı: Karar hukuki bir skandaldır
09:05 'Bu bütçe 2021 yılını kaldırmaz'
09:02 Dolmuş şoförlerinden 'Bin TL' tepkisi
09:02 Cezaevi ihlallerinin yazıldığı faks 'tehlikeli' bulundu
09:01 'STÖ'lere kayyım atanması sivil hayata darbedir'
09:00 Delil olmadan 5 yıl tutuklu kaldılar: Pardon!
09:00 Yıl karanlık, direniş büyük oldu
09:00 24 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
08:41 CHP'li eski başkan tutuklandı
23/12/2020
23:54 Trump’tan, CAATSA yaptırımlarını da içeren tasarıya veto
22:38 Mardin yolsuzluk soruşturmasında 3 yönetici daha tutuklandı
21:47 Leyla Güven açıklaması ‘suç’ sayıldı
20:32 Darp edilen Piroğlu: Düştüğümüz yerden kalkıp yürümesini de biliriz
20:14 Demirtaş’ın tahliyesi için başvuru yapıldı
19:43 Koronadan 259 kişi daha hayatını kaybetti
19:06 Pakistan’lı aktivist Beluci katledildi
19:01 İsrail’de hükümet düştü, erken seçim Mart'ta
18:09 HRW: Demirtaş’ın siyasi nedenlerle hapiste tutulduğu doğrulandı
18:00 HDP'li İmir'in aracı kaza yaptı
17:48 Davutoğlu’ndan Demirtaş kararı açıklaması
17:40 Meclis’te İstanbul Sözleşmesi karşıtı kitapçık dağıtıldı
17:35 ABD’li milyarderlerin serveti pandemide daha da arttı
17:32 'Roboski araştırılsın' önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
17:29 Van'da tutuklu sevkleri sürüyor
17:25 AKPM raportörlerinden Demirtaş çağrısı
17:22 Metin Lokumcu’nun davası Trabzon’a sevk edildi
16:58 Katletme girişiminde bulunan Akın’ın duruşması ertelendi
16:49 STK’lerden Meclis’e ziyaret: Sivil alan kontrol altına alınmak isteniyor
16:38 Amedspor, Ankara'dan puanla döndü
16:32 Kara Avcılığı Kanunu’nun kaldırılmasını teklif etti
16:16 Kılıçdaroğlu’ndan Gergerlioğlu’na destek telefonu
16:08 Eğitim Sen'den yüz yüze sınav tepkisi: Akıl tutulması
15:52 Dink davasının 115’inci duruşması da ertelendi
15:46 341 STK'den kayyım tasarısına tepki
15:35 Erdoğan kararını tanımadığı AİHM’e üç defa başvurdu
15:32 HDP'li Polat serbest bırakıldı
15:31 ‘Çin tören treni meğerki sürgün taşıyormuş!’
15:18 Açlık grevindeki tutuklulara dayanışma kartları gönderildi
15:10 Bulanık Belediye Eşbaşkanı tahliye edildi
15:08 ‘5 maskeyi dağıtamayanlar 50 milyon aşıyı nasıl yapacak?’
15:08 Dersim’de Gağan kutlaması
15:03 Eğitimci Şahin hakkında 15 yıl hapis istemi
14:47 Rosa Kadın Derneği üyelerine 15 yıl hapis cezası
14:41 Demirtaş’ın avukatı: Bırakılmadığı her saniye suç
14:37 Haber-Sen’den TRT yönetimine: Süreci şeffaf yürütün
14:24 Sancar: AİHM'in Demirtaş kararı ülke için bir şans
14:22 Tutuklamaya tepkiler büyüyor: Leyla Güven onurumuzdur
14:17 Ebru Timtik’in teyzesi tahliye edildi
13:57 DİSK'ten 'insan onuruna yaraşır' asgari ücret talebi
13:56 ‘Sendikal mücadele yargılanamaz’
13:41 Kısa çalışma ödeneğinin süresi uzatıldı
13:32 Erdoğan: AİHM, mahkemelerimizin yerine karar veremez
13:29 BTS’den uyarı: Yasalara uygun davranın
13:19 'Tecridin sonlandırılması barışın önünü açacaktır'
13:02 Kaçırılan HDP'li Polat gözaltına alındı
13:02 TJA'dan Güven tepkisi: Karar kadınlar için yok hükmündedir
12:49 Uzaklaştırma kararı biten erkek yine darp etti
12:43 Buldan’dan Demirtaş yanıtı: Bu karar sizi bağlar efendiler
12:24 Hem parasını kaptırdı hem de ölümle tehdit ediliyor
12:03 Bölge kentlerinde kar: 821 yerleşim yerinin yolu kapandı
11:26 TTB’den Kovid-19 aşısına dair tutum belgesi
11:26 CHP’den asgari ücret için 27 maddelik kanun teklifi
11:24 Can Dündar'a 27 yıl 6 ay hapis
11:02 Roboski davasında karar duruşması ertelendi
10:52 Xelef: Türkiye elinden gelse tüm Arap coğrafyasını işgal eder
10:49 Kürtçe şarkı söyleyen askere soruşturma
10:39 Çocuklarının TSK'nin hava saldırısında yaşamını yitirdiği açıklandı
10:29 ÖHD: Yargı karar veren değil tebliğ eden konumda
10:05 İstanbul'da gözaltına alınanlar serbest
09:50 Pandemide Kürtçe öğrenme isteği arttı
09:38 Cezaevlerinde açlık grevi eylemi 27’nci gününde
09:11 Çıplak aramaya maruz kalan kadınlar: Aylarca etkisinden çıkamadık
09:11 Siirt Belediyesi’nin alacakları 4 milyon TL eksik gösterildi
09:11 Romanların geçim kaynağı ata mesleği kargı
09:11 ‘Kelepçeli fotoğraf devletin resmi tavrıdır’
09:10 3 yıl önce yaşamını yitiren tutuklu 'propaganda’dan yargılanıyor
09:10 Pazara gidenler en ucuz ürünleri bulma telaşında
09:10 4 yıldır tutuklu oğlunu göremiyor
09:10 HDP Mardin İl Eşbaşkanı: Mızrak çuvala sığmıyor
09:01 Madra: Erdoğan rejimini ayakta tutan muhalefetin vizyonsuzluğudur
09:01 Kız kardeşliğin yılı: Yükselen mücadele ve cesaret
09:01 Mersin Tabip Odası: Pandemide en çok yoksullar ölüyor
09:00 23 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
08:11 Kaybolan kız çocukları bulundu
22/12/2020
22:34 MSD: Türkiye'nin saldırıları çözüm umutlarını tüketiyor
22:19 Irak 8 ülkeye ulaşımı askıya aldı
22:13 Güven Elazığ Cezaevi'ne sevk edildi
21:17 ABD'den Suriye Merkez Bankası’na yaptırım
20:54 Taş ocağında patlama: 1 işçi yaşamını yitirdi
20:47 Sinn Féin: Leyla Güven derhal serbest bırakılsın
20:07 Libya tezkeresi 18 ay daha uzatıldı
19:55 Korona tablosu: 251 vefat, 19 bin 256 yeni vaka
19:49 AKP Sözcüsü Çelik’ten Demirtaş kararına ilişkin açıklama
18:50 TUHAY-DER'in açlık grevlerine ilişkin ziyaretleri devam ediyor
18:42 3 gazeteciye Efrîn paylaşımları nedeniyle ceza istemi
18:37 Demirtaş: Suç işledikleri kesinleşmiş oldu
18:33 HDP: Demirtaş ve rehin tutulan siyasetçiler derhal serbest bırakılmalı
18:16 İzmir’de Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
18:12 Demirtaş’ın avukatları: Karar kesin ve bağlayıcı
18:00 DBP'den polis müdahalesi sonrası açıklama: Tek yol ulusal birlik
17:35 Çıplak arama paylaşımlarına soruşturma açıldı
17:33 İzmir’de asgari ücrete ilişkin bildiri dağıtımı
17:14 AİHM, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasına karar verdi
17:00 Mahmur'da açlık grevini üçüncü grup devraldı
16:57 Sancar: Tek çıkış yolu ortak mücadele
16:47 TÜİK’in teklifi ülke gerçeklerini yansıtmıyor
16:32 Cinsel saldırı failine ‘emniyetteki ağabey’ kalkanı!
16:28 Korkmaz Tedik Parkı’na destek
16:26 Baş’tan Güven’in tutuklanmasına tepki: Şiddetle protesto ediyorum
16:16 Gazeteciler Şahin ve Gayıp’ın duruşması ertelendi
16:15 Kafe Bar Emekçileri Dayanışma Ağı taleplerini SGK’ye iletti
15:40 Güven için yapılan açıklamada HDP'li Piroğlu darp edildi
15:32 Akar’dan ABD’nin yaptırım kararına ilişkin açıklama
15:31 HDP ve Devrimci Parti’den işçilere ziyaret
15:30 Mardin’de 'kutu' alarmı
15:29 Dev Sağlık-İş: İnsanca yaşanacak ücret
15:26 Kılıçdaroğlu: Çıplak arama yıllardır var
15:24 HDK Mersin Eş Sözcüsü Yavuz: Açlık grevine sessiz kalırsak...
15:21 Bölge kentleri için kar ve sağanak yağış uyarısı
15:16 Birleşik Kürt Kadın Platformu’ndan 4’üncü yıl videosu
15:14 Pandemi döneminde tutuklulara ceza içinde ceza
15:08 TTB: Aralık ayında PCR pozitif sayısı 543 bin
14:52 İstanbul Tabip Odası: Dr. Gökalp’ın tanığı ve kefiliyiz
14:43 Yapı-Yol Sen: AFAD emekçilerinin özlük hakları düzeltilsin