Bingöl’de ailesiyle birlikte yaşarken 2018 yılında henüz 21 yaşında dört arkadaşıyla DAİŞ’e katılan Ahmet Arif Dağ’ın babası Fatih Dağ’ın oğluna ilişkin dün ajansımıza yaptığı açıklamalar gündem oldu. Oğlunun akrabaları olan F.S. isimli bir bilgisayarcının yanında staj görmeye başladıktan sonra değiştiğini, DAİŞ’le ilişkili bir derneğe gidip geldiğini ve kendilerine “Siz kâfirsiniz” demeye başladığını anlatan Dağ, 28 Eylül 2017’de evden “Pikniğe gidiyorum” diyerek çıkan oğlunun izine aylar sonra ulaşabildi.

 

Onu bulmak için kapılarını çaldığı devlet kurumlarından sonuç almayınca kendi çabalarıyla oğlunun peşine düşen baba, Nisan ve Aralık 2018 tarihlerinde Facebook üzerinden iki kez temas kurabildiği oğlunun Nisan 2020’de Türkiye’ye giriş yapıp, çıktığını öğrendi. Oğlunun yakın zamanda yasadışı yollardan yeniden Türkiye’ye geldiği yönünde edindiği bilgiyi paylaşan Dağ, “Canlı bomba saldırısında bulunabilir” sözleriyle kaygılarını dile getirerek, uyarıda bulundu. 

 

GAR KATLİAMINDA ADI GEÇTİ

 

Canlı bomba saldırısında bulunabileceği belirtilen Ahmet Arif Dağ’ın (24) ismi, DAİŞ’e katıldığı arkadaşlarından bazılarıyla birlikte daha önce 10 Ekim 2015'te gerçekleştirilen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Gar Katliamı’yla ilgili soruşturmada geçiyor. Katliamla ilgili Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım 2016 tarihinde başlayan, 16’sı firari, 19'u tutuklu 36 sanıklı davada, firari sanıkların dosyası ayrılırken, tutuklu sanıklara değişen oranlarda hapis cezaları verilmiş ve geçtiğimiz Ekim ayında bu cezalar İstinaf Mahkemesi tarafından onanmıştı.  

 

DAVA SANIĞI İLE GÖZALTINA ALINDI

 

Dava dosyasına giren belgeler arasında 12 yıl hapis cezası verilen sanıklardan “Ömer Hattab” kod adlı Mehmedin Baraç’ın saldırı sonrasında Mart 2016 tarihinde bazı kişilerle birlikte Bingöl’de yakalanıp, adli kontrolle serbest bırakılması yer almıştı. Baraç’la gözaltına alınarak serbest bırakılan bu kişiler, Mücahit Atlı, Samet Berdibek ile Ahmet Arif Dağ ve birlikte DAİŞ’e katıldığı arkadaşı Cihat Yılmaz’dı.

 

Hakkında DAİŞ saflarında dört ay faaliyet gösterdiği, önemli isimleriyle telefon görüşmeleri yaptığı ve eleman kazandırdığı yönünde bilgiler bulunmasına rağmen mahkemenin tutuklanmasına gerek görmediği Baraç ve beraberindekilerin üzerinde yakalanan defterlerde, Bingöl ve çevre illerde nasıl istihbarat toplayacaklarına ilişkin “taktikler” vardı. Bu taktiklerde, takibe başlanacak günün belirlenmesi, takipten önce mıntıkanın çok iyi bilinmesi, takımdaki fertler arası görev dağılımının yapılması, kullanılacak kamuflajın mekana göre seçilmesi gibi ayrıntılar yer alıyordu.

 

O gün serbest bırakılan ve bir yılı aşkın süre sonra Nisan 2016’da tutuklanan Baraç’ın bu süre zarfında irtibatta olduğu Ahmet Arif Dağ ve Cihat Yılmaz, akabinde DAİŞ'e katıldı. 

 

TÜRKİYE-DAİŞ İLİŞKİSİ

 

Dünya tarafından “terör örgütü” olarak görülen DAİŞ ile AKP hükümetinin ilişkileri geride kalan son birkaç yıl içerisinde en çok konuşulan konuların başında geldi. Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren DAİŞ mensuplarının bu ülkeye girip çıkmasına göz yumulmasından DAİŞ’le petrol ticareti yapılmasına varan bilgi ve belgeler kamuoyuna yansıdı; bu durum dış politikada Türkiye’nin önüne çıkartılarak, tartışma konusu oldu.

 

Kasım 2015’de düşürülen Rus savaş uçağının ardından Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin gerildiği dönemde Rusya Savunma Bakanlığı tarafından DAİŞ-Türkiye ilişkisine dair uydu görüntüler servis edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da yasadışı petrol sevkiyatlarıyla doğrudan ilişkisi olduğu kaydedildi. 

 

DAİŞ'E OPERASYONUN ZAMANLAMASI!

 

DAİŞ üyeleri özellikle Kobanê’ye saldırı döneminde sınır hattında adeta cirit atıp, Türk askerleriyle fotoğraf verirken, Türkiye’nin son dönemde DAİŞ’e yönelik peş peşe operasyonlar gerçekleştirilmesi dikkat çekici. Türkiye’nin ABD seçimleri sonrası batı kamuoyundaki DAİŞ’le ilişkili olunduğu yönündeki imajını değiştirmek için giriştiği belirtilen bu operasyonlarda aralarında üst düzey yöneticilerin de olduğu örgüt üyeleri gözaltına alındı, bazıları tutuklandı. Bu operasyonlardan bazıları şunlar oldu:

 

27 Ocak’ta İstanbul'da düzenlenen operasyonlarda DAİŞ üyesi oldukları belirtilen yabancı uyruklu 14 kişi yakalandı. 

 

20-29 Ocak'ta Yalova merkezli 6 ile eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonlarda, DAİŞ'in Türkiye suikastçısı olduğu belirtilen ve deşifre olmuş diğer kişilerin Türkiye'den Avrupa'ya geçişlerini, Avrupa'dan Türkiye'ye girişlerini sağlayan A.Y. ile onunla irtibatlı örgütün üst düzey sorumlusu A.G.’nin aralarında bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyonu Twitter hesabından duyurdu. Mahkemeye sevk edilenlerden aralarında “Türkiye suikastçısı”nın da bulunduğu 8 kişi tutuklandı.

 

3 Şubat günü İçişleri Bakanlığı, DAİŞ'in “eğitim bakan yardımcısı” olduğu belirtilen Ürdün uyruklu A.Z.A.A.D'nin Sakarya'da yakalanıp tutuklandığını duyurdu.

 

MA / Ömer Çelik