Federe Kürdistan Bölgesi’nin Garê bölgesine yönelik 10 Şubat’ta başlatılan operasyon ve KDP’nin tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, AKP ve MHP’nin Osmanlı hayalini gerçekleştirmek istediğini söyledi. 

 

Irak, İran, Suriye ve Türkiye’nin Kürtlere karşı tüm saldırılarda birlikte hareket ettiğine dikkat çeken Maçin, “Türkiye, Kürtlere karşı ‘kirli bir savaş’ yürütüyor. 1 Kasım 2015 genel seçimlerden sonra AKP ile MHP arasında bir ittifak başladı ve aralarında Kürtlere yönelik saldırılar üzerinden anlaşma sağladılar. Bu anlaşma ile dört parça Kürdistan’da işgallerini derinleştirmek istiyorlar, bu çok açık ortadadır” diye belirtti.  

 

‘GARÊ STRATEJİK BİR YER’

 

Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının 40 yıla yakın süredir devam ettiğine dikkat çeken Maçin, “Neden şimdi Garê? Çünkü Garê stratejik bir konumu var. Rojava ve Şengal’e yakın bir mesafede. Garê’nin stratejik olmasının yanında Türkiye başarısız olduğu dış siyaset açığını bu operasyon ile kapatmak istiyor. Doğu Akdeniz, Libya ve Rojava’da istediklerini alamadılar. Rojava'da ulusal birlik çalışmaları son dönemde hız kazandı, onurlu bir birlik için adımlar atılıyor. Türkiye bu görüşmeleri bozmak, PKK ve KDP arasında gerginlik çıkarmak istiyor” diye konuştu.

 

CENAZE SİYASETİ

 

Türkiye'nin dış siyasette olduğu gibi ekonomide de gerilediğini söyleyen Maçin, Garê’nin petrol açısından zengin bir bölge olması ve ekonomik krizin konuşulmaması için operasyonun başlatılmış olmasının ihtimallerden biri olduğunu dile getirdi. Maçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik olarak zorlanan halkın artık dayanacak gücü kalmadı. Türkiye içine girdiği bu krizden kurtulmak için AKP ve MHP’nin yönlendirmeleri ile operasyon düzenliyor. PKK’nin elinde alıkonulan asker ve polisler var. Özellikle oralara saldırılar yapılıyor ki Türkiye’de desteklerini kaybettikleri milliyetçilerin yeniden desteklerini almak istiyorlar. Asker cenazeleri geldiğinde o cenazeler üzerinden siyaset yapılıyor.  Türkiye’de yönetememe krizi içinde olan AKP ve MHP, milliyetçilik üzerine yaptıkları siyaset bile onları kurtaramayacak.”

 

OSMANLI HAYALİ

 

AKP ve MHP iktidarının Osmanlı haritasını canlandırma, Misak-i Milli sınırlarının tamamının denetiminde olması gibi hayallerin peşinde olduğunu anlatan Maçin, “Türkiye hayallerden öteye gidemez. AKP ve MHP bunu gerçekleştirmek için bir arayış içinde ama Osmanlı’nın yıkılması gibi onların hayalleri de yıkılacak. Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için son beş yılda Türkiye çok yanlış politikalar izledi. İnsanlık düşmanı olan DEAŞ, cihatçı gruplar ile birlikte hareket etti. Demokratik bütün kesimler Türkiye’nin bu yaklaşımından rahatsız. AKP ve MHP bu politikalarında ısrarcı ama bir başarı elde etmeleri imkansız” şeklinde konuştu.

 

‘AMAÇ İŞGAL’

 

Kürtlerinde saldırılara karşı ulusal birliğini güçlendirmeleri gerektiğinin altını çizen Maçin, “Bu gün Ortadoğu'da güç dengeleri değişiyor, Kürtler her zamankinden daha güçlü. Bir yüzyıl daha statüsüz kalma gibi bir şansımız yok. KDP’nin çıkarları için Türkiye ile hareket ediyor. Söz konusu Kürtler olunca kim olduğu fark etmeksizin Kürdistanı işgal eden devletler bir oluyor. Başur’da referanduma karşı en büyük tepkiyi gösteren devletlerin başında Türkiye geliyordu. Türkiye’nin amacı sadece PKK’nin varlığına son vermek değil, Başur’da yarın yine olası bir referandumu engellemektir. Federe Kürdistan’ı komple işgal etmek isteniyor ancak hala Federe Kürdistan’ı yönetenler hala bunun farkına varmış değiller” ifadelerini kullandı.

 

‘KİTLESEL EYLEMLER’

 

Maçin, “Kürtler birlikte hareket ederse ancak bir şeyler başarabilir. Halk operasyonlara karşı sokaklara çıkıyor ancak bu yeterli değil, Federe Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun ulusal birlik yönünde adımlar atması için daha kitlesel eylemler yapılmalı. Uluslararası kamuoyunda da girişimler hızlandırılmalı” şeklinde konutu.

 

‘HESAP VERMELİ'

 

HDP'nin “Herkes İçin Adalet” kampanyasını başlattığını anımsatan Maçin, devamında şunları söyledi: “Bu kampanya içinden yapılan operasyonlardaki adaletsizliği de gün yüzüne çıkarmak gerekiyor. Türkiye Roboskî, Ankara Gar, Suruç katliamlarının, Başur ve Rojava’daki operasyonların hesabını vermeden gerçek bir adalet gelmez. Ben bir HDP milletvekili ya da Kürdistan Komünist Partisi (KKP) üyesi olarak değil bir yurttaş olarak söylüyorum; Kürtler birlik olmadığı sürece katliamlardan, siyasi soykırımlardan kurtulamazlar.”