Oluç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mahkeme heyeti hukuka, anayasaya, yasalara, uluslararası demokratik sözleşmeler değil, evrensel hukuk ilkelerine değil, Sarayın ne dediğine bakarak karar vermektedirler. Yargıyı bu hale getirmiştir iktidar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Yargı içinde hala vicdanı ve hukuk anlayışı ile hareket eden hakim ve savcılara çağrı yapıyoruz. Eğer vicdanınıza okulunuzda öğrendiklerine hukuka bağlı iseniz bu iktidarın size dayattıklarına boyun eğmeyin. Çünkü şunu açık net ve söyleyelim; nasıl iktidar yanlısı yargı bu ülkenin yakın tarihinde, son 60 yılda, 27 Mayıs darbesinden bugüne kadar iktidar yanında yer almış yargı mensupları nasıl o iktidar değiştiğinde, isterse darbe yapmış iktidarlar olsun, o iktidar değiştiği zaman hesap verdilerse, hukuk önünde yine siz de hesap vereceksiniz

 

‘İSTEDİĞİNİZ GİBİ ŞEKİL VEREMEZSİNİZ’

 

Kesinlikle sizin bu hukuksuz kararlarınız karşısında boyun eğmeyeceğiz. Kesinlikle bu aldığınız kararlara evet demeyeceğiz, kabullenmeyeceğiz. Hem ulusal hem de uluslararası alanda buna karşı mücadelemizi hukuk ve demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Er ya da geç sizin yaptığınız hukuksuzlukların hesabını hukuk önünde sizden soracağız. Bunu çok açık söyleyelim. Siz Anayasanın 90’ıncı maddesine uymak zorundasınız. Anayasanın 90’ıncı maddesi çok açık bir şekilde uluslararası sözleşmelerin nasıl uygulanması gerektiğini söyler. Siz Anayasanın dokunulmazlık maddesine uymak zorundasınız. Siz halkın iradesine, halkın seçimlerde oy kullanarak seçtiği vekillere istediğiniz gibi şekil veremezsiniz, istediğiniz gibi onları susturamazsınız, istediğiniz gibi konuşmalarını, biat ve itaat etmelerini sağlayamazsınız. Bunu yargıya söylüyoruz. Bu hukuksuzluklarınız karşısında asla boyun eğmeyeceğiz”

 

‘TARİH SİZİ HUKUKSUZLUKLARLA ANACAK’

 

Oluç, konuşmasında TBMM Başkanlığına da eleştirdi. Anayasa’nın Enis Berberoğlu kararı ile çiğnenmesinden sonra şimdi bir kez daha çiğnendiğini söyleyen Oluç, “Bu yaptığınızla Meclisin itibarını artırmıyorsunuz, yasamanın gücünü, kuvvetler ayrılığını güçlendirmiyorsunuz. Tam tersine meclisi yargının bir aracı haline getiriyorsunuz. Meclisin itibarını yerle bir ediyorsunuz. Nasıl Enis Berberoğlu kararında geri dönüp, düşürülmüş milletvekilliğini iade etmek zorunda kaldıysanız yine aynı şey olacak. Siz tarihe milletvekilliklerini hukuksuz ve anayasaya aykırı olarak düşüren, sonra da iade eden bir Meclis Başkanı olarak geçeceksiniz. Bunu yapmayın, sürdürmeyin. Sizi bir kez daha hukuka, Anayasanın maddelerine uygun davranmaya davet ediyoruz” diye seslendi. 

 

‘BU KADAR BASİT DEĞİL’

 

Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, konuşmasında hiçbir kararın bu kadar basit verilemeyeceğini söyleyerek, vekilleri Gergerlioğlu hakkındaki karara tepki gösterdi.

 

Beştaş, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu mesele burada bitmeyecek. Bugün Ömer Faruk Gergerlioğlunun vekilliği düşürüldü, infazı var, hapse atılacak. Bu kadar basit değil. Hiçbir şey bu kadar basit değil. Bu karar, bu kararın burada okunması, istinaf süreci, soruşturma süreci, Yargıtay süreci, AYM süreci önümüzdeki 10 yıllar boyunca tartışılacak. Bu kadar önemlidir. Bu karar, bir milletvekilimizin bir haber sitesindeki haberi paylaşması sebebiyle verilen bir cezadır. Barış mümkün diyen bir haber başlığı. Barış istediği için propagandadan ceza yedi. O haber sitesinin haberi, yayını hala linki var ve dolaşımda. O haberi RT yapan hiç kimse hakkında soruşturma yok. Ayrıca bunun hukukla da bir ilgisi yok. Bugün egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözlerini arkasına alan Meclis Başkanlık Divanı, egemenliği ayaklar altına almıştır. Halkın oy verdiği bir milletvekilinin hukuksuz tamamen siyasi vesayetle hızlandırılan, onaylatılan, buraya getirilen kararını okumakla egemenliğin artık millette olmadığını bütün Türkiye’ye ve dünyaya ilan etmiştir. Biz egemenliğin millette olması, cumhuriyetin demokratikleşmesi için halkın temsilcilerinin halka vekalet edebilmesi için mücadelemizi devam ettireceğiz.” 

 

DÜŞÜRÜLEN 14’ÜNCÜ VEKİL

 

Gergelioğlu’nun vekilliği düşürülen 14’üncü vekil olduğuna dikkati çeken Beştaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

 

“Geçen yasama döneminde 11 milletvekilimizin vekilliği düşürüldü. Bu dönem Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve en son Ömer Faruk Gergerlioğlu ile birlikte 14 vekilimizin vekilliği düşürüldü. Vekilliği düşürülen bir örnek daha var. Enis Berberoğlu'nu saymıyorum, o geri geldi. Adalet Partisi döneminden bir milletvekili. 1950 yılında. Başka partiden vekillik düşürülmemiş, bu da iktidarın ve küçük ortağının bizimle siyaseten yarışamadığı için bizim tezlerimizin aksini asla halka kabul ettiremediği için her sözümüzün kendilerinin yalanlarını teşhir ettiğimiz için her sözümüzle kendilerine ayna tuttuğumuz için partimizi hedefe koyuyorlar. 

 

Bizim karşımızda bağımsız ve tarafsız bir yargı olsaydı zerre kadar bu sözleri söylememize gerek kalmazdı. Dün sevgili Selahattin Demirtaş çok iyi ifade etmiş. Yargı bugün artık TCK'ya göre, Anayasaya göre, yasalara göre yargılama yapmıyor, Siyasi Partiler Yasasına, grup toplarına, MYK kararlarına göre, bunu emir telaki eden bir yargı ile karşı karşıyayız. Bu Türkiye'yi uçurumdan aşağıya yuvarlıyor. Biz de bunu durdurmaya çalışıyoruz. Dibe çakılmasını önlemeye çalışıyoruz. 

 

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

 

Bugün bu parlamentoda her sözüyle fiiliyle açıklamasıyla insan hakları savunuculuğu yapan, herkesin hakkını savunan Kocaeli Milletvekilimizin vekilliği düşürerek hak savunuculuğunun iktidarca muhalefet anlamında engellendiğini, HDP’nin bu nedenle hedefe konulduğunu gördük. Ömer Faruk Gergerlioğlu halkın vekilidir, vekil olmaya devam edecektir. Şu anda Genel Kurul’da oturmaya devam edecek. Şunu söyleyeyim. Herhalde bugünkü tezkere küçük ortağa bir hediyeydi. Hani her gün kapatma istiyorlar, her gün hukuksuz bir şekilde hedef gösteriyorlar ya. Yarın kongreleri var MHP'ye herhalde bunu sana veriyoruz demek istediler. Ama verilen halkın iradesidir, dokunulmazlık halka verilen bir ayrıcalıktır. Bunun düşürülmesini bunu kabul etmeyeceğiz. HDP olarak barıştan da demokrasiden de adaletten de bir adım geri durmayacağız.”