Marksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek, sosyal medya hesapları üzerinden Kobanê Üniversitesi’nde “Acaba Günümüzde Demokrasi Halen Bir Tercih Midir?“ konulu ders verdi. Verdiği dersteki, "Kürtler, sizler bir ütopya oluşturdunuz. Demokrasi radikal bir şekilde yeniden inşa edilmeli. Bunu sizden öğreneceğiz" sözleri birçok kesim tarafından ilgiyle karşılandı.

 

RADİKAL DEMOKRASİ İNŞASI

 

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Zizek’in Kürtler için yapmış olduğu değerlendirmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. Zizek’in Kürtler için yapmış olduğu “radikal demokrasinin inşası” belirlemesiyle Ortadoğu’da özelliklede Rojava ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Kürt halkının inşa ettiği demokratik ulus sisteminin artık birçok çevre tarafından sahiplenildiğini söyleyen Çiftyürek, Zizek’in yapmış olduğu tespitin çok önemli olduğunu dile getirdi. 

 

YENİ REFERASNLAR

 

Kürtleri dört parçaya bölen egemen güçlerin sürdürdüğü yüz yıllık ulus devlet projelerinin ortaya çıkardığı sonuçların bölge halklarına ciddi anlamda zarar verdiğine dikkati çeken Çiftyürek, Kürt halkının demokratik ulus projesi referansıyla Ortadoğu’da yeni dönemde sahne aldığını aktardı. Kürtlerin bu çıkışından dolayı İran, Suriye ve Türkiye gibi devletlerin saldırılarına uğradığını belirten Çiftyürek, “Kürtler yüzyıllık tek vatan, tek bayrak, tek dil ve tek din gibi tekçi ırkçılığı reddediyor. Kürtler demokrasi inşasıyla beraber, kendileri dışında bölgede yaşayan tüm halklarla ve onların kültürleriyle ortakça bir yaşam kuruyor. Yine Kürt halkının yeni referanslarından biri de kadın faktörüdür. Kürtlerin demokrasi modelinde kadının yer alması çok önemli bir yerde duruyor, adeta dinamosu olarak duruyor” ifadelerini kullandı. 

 

KLASİK DEVLETTEN FARKLI

 

Çiftyürek, Kürtlerin yeni referanslarına şu şekilde değindi: “Kadının temsiliyeti kısmi olarak Güney’de vardı ama Rojava’da Kobanê direnişinde kadının direnişi ve duruşu çok önemli bir ögedir, zaten bundan dolayı dünya tanıdı. Kürtlerin yeni referansları bunlardır. Kürt halkı Kürdistan’da halklar ve inançlar bahçesi yapmaya adaydır, bu yolda ilerliyor. Halkların inançları ve kültürleriyle özgürce yaşamayı hedefliyor. Bakın Güney’de 11 farklı inanç var, bugün Rojava’da bunu gerçekleştiriyor. Bu model klasik devlet anlayışından farklıdır. Rojava’daki Kürtler, klasik bir devlet kurmayacaklarını aksine çok bölgeli ve çok etnik yapılı bir devlet kuracaklarını söylüyor, hatta model olacaklarını söylüyordu.”

 

'ORTAKLAŞMALI’

 

Rojava’da ortaya çıkan bu değerlerin tüm bölgede yaşayan Kürtler tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayan Çiftyürek, bunun da en başta Rojava ve Federe Kürdistan Bölgesi’nin yakınlaşmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çekti. Çiftyürek, “Nasıl ki küresel güçler ‘Biz Rojava ve Güney’i ayırt etmiyoruz. SDG ve peşmergeyi ayırt etmiyoruz, ikisine de ortak yaklaşıyoruz’ diyorsa bizde her iki bölgedeki ulusal harekette ‘kazanımlarımıza ortak yaklaşıyoruz’ diyerek sahip çıkmalıyız” dedi. 

 

'BİRLİK OLUŞTURULMALI’

 

Kürtlerin İran, Irak, Suriye ve Türkiye’de demokrasinin iç dinamiği gücünde olduğuna dikkati çeken Çiftyürek, bu devletlerin en çok korktukları şeyin bölünme korkusu olduğunu söyledi. Yaklaşık 50 milyon Kürt’ün bölgede belirleyici bir rolde olduğunu aktaran Çiftyürek, “Kürdistan halkının parçalamasında dört büyük devletin eli, projesi var. Şartlar Kürtleri birliğe zorluyor. Kürtler birlikte ayakta durmak ve birbirlerinin farklılıklarını kabul etmek zorunda. Rojava bu durumu yaşıyor. Bizim de beklentimiz ve çağrımız Rojava’da kalıcı bir ittifakın oluşmasıdır. Şu anda da görüşmeler devam ediyor. Bu durum kalıcı bir ittifaka ulaşacaktır. Bugün tehditler sadece Rojava’ya değil tüm Kürtlerin kazanımlarına dönüktür. Kürtler kendi birliğini oluşturmalıdır. Bugün Kürtler tüm dünyaya kendini ispatladı. Kürtler İŞİD ile savaşırken sadece kendileri için değil bölge halkları için de savaştılar. O nedenle de dünya halklarının gönlünde taht kurdular” şeklinde konuştu.