Türkiye’nin operasyonlarına KDP’nin özel güçleriyle katılmasından sonra Avrupa’dan engellemelere rağmen Federe Kürdistan Bölgesi’ne geçen Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi’nin temasları sürüyor. 14 farklı ülkeden Federe Kürdistan’a gelen inisiyatif içinde siyasetçi, aydın, yazar ve sanatçıların yanı sıra ekolojistler de bulunuyor. İnisiyatifte yer alan ekolojist Christoph Pfahl, yaklaşık iki haftadır bölgede yürüttükleri temasları ve gözlemlerini ajansımıza aktardı. 

 

 

KDP’NİN TUTUMU

 

Ekolojist Pfahl, Hewlêr Havaalanı’na henüz inmeden bölgede Türkiye’nin operasyonları sonucu yaşanan orman yangınlarını havadan gözlemlediklerini belirtti. Pfahl, Hewlêr’e indiklerinde asayişin kendilerine gayet normal davrandığını söyledi ve KDP’nin daha sonra değişen tutumunu şöyle aktardı: “İçişleri Bakanlığı genelgesi yayınlanana kadar herhangi bir engelleme olmadı. Ondan sonra özellikle Almanya ve Fransa'dan heyetlerin gelişi ve hatta ülkelerinden çıkışları engellendi. Asayiş otelimizin önüne barikat kurdu ve Birleşmiş Milletler önünde açıklama yapmamıza izin vermedi.” 

 

ARABULUCULUK ROLÜ

 

Federe Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı’nın “Kaos çıkarmak için geldiler” açıklamasını garipsediklerini söyleyen Pfahl, bölgeye geliş amaçlarını şöyle anlattı: “Buraya farklı Kürt partileri arasında diyalog yaratılmasına ön ayak olmak, çatışmayı engellemek amacıyla çok net bir mesajla geldik. KDP Türkiye'nin verdiği yanlış bilgilerin kurbanı olmuş gibi görünüyordu. Türkiye PKK ile savaştığını söylüyor ama gerçekte Federe Kürdistan’ın tüm halkına karşı savaş açmış durumda. Mahmur Mülteci Kampı'na ve başka yerlere de saldırıyorlar. Ama KDP, Türkiye'nin söylediklerine inanıyor. Bu bizim için çok üzücü. Çünkü biz burada KDP ile gerçek bir diyalog kurabilmeyi hedeflemiştik. Farklı Kürt partileri arasında arabuluculuk rolü oynayacaktık ki sorunlar diyalogla çözülebilsin. Ama KDP'nin açıklamaları ve tavrı gösteriyor ki sorunları diyalogla çözmek çok da ilgilerini çekmiyor.” 

 

TÜRKİYE VE ALMANYA ÇIKARI 

 

KDP’nin Türkiye'nin her söylediğine körü körüne inandığını belirten ekolojist Pfahl, şunları söyledi: “KDP, hem Türkiye'nin hem Avrupa'nın özellikle Almanya'nın istihbarat bilimleriyle diyalog halinde. Türkiye ve Almanya burada olmamızdan hiç memnun değil. İki ülkenin de Kürtler arasında çıkacak bir çatışmadan çıkarları var. Bunu engellemek istiyoruz. KDP üzerinde ciddi etkileri var. Bu konuda da çok üzgünüz. Kürtler arası ilişkiler üzerinde bu durumun çok ciddi etkileri olabilir.”

 

KDP DİYALOGA GELMİYOR 

 

KDP’nin diyaloga sıcak bakmadığının altını çizen Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi’nden Christoph Pfahl, “Kürtler arası bir çatışma olasılığından korkuyoruz” dedi ve şöyle devam etti: “Bunun olmasını istemiyoruz. Bu bir felaket olur ve Federe Kürdistan’ın tamamını Türk ordusunun işgaline açık hale getirir. Burada yaşayan herkes için, Kürtler için, Êzidîler için bir felaket olur. Biz hala sorunların diyalogla çözülebileceğine inanıyoruz. Böyle bir durumda yardım etmek, aracılık etmek isteriz. Umarım bize karşı aldıkları bu tutumdan vazgeçerler ve yapmaya geldiğimiz şeyi yapabiliriz.” 

 

TÜRKİYE PROVOKE EDİYOR

 

KDP’nin Türkiye'nin oyununa geldiğini vurgulayan ekolojist Pfahl, bölgedeki gözlemlerini şöyle aktardı: “Türkiye'nin köylere saldırdığını, işgal ettiğini, sivil halka saldırdığını, devasa ormanları küle döndürdüğünü, askeri gözlem noktaları kurduğunu gördük. Bütün bunlar gösteriyor ki Türkiye iddia ettiği gibi PKK ile değil, Kürdistan'ın tamamıyla savaşıyor. Türkiye, Kürtler arası savaşı provoke etmek için elinden geleni yapıyor. KCK ve HPG ile görüştük. Onlar bu çatışmanın engellenmesi için masaya oturmaya ve tüm siyasi partilerle görüşmeye hazır. Kürt ulusal birliğini sağlamak istiyorlar. Ki bu Türkiye'nin saldırıları karşısında kesinlikle gereklidir. Bu diyaloğun kurulmasına yardımcı olabilirsek çok mutlu olacağız. Bunun için buradayız. Barışın sağlanması için Kürt ulusal birliği çok önemli. Umarız KDP de şu anki tutumunu değiştirir.” 

 

DOĞA FELAKETİ 

 

Türkiye'nin bombardımanlarının orman yangınlarına sebep olduğuna da dikkati çeken ekolojist Christoph Pfahl, “Kürdistan’daki doğanın tahribatı Türkiye'nin savaş taktiklerinden biri. Bunu Türkiye'nin suyunu kestiği Rojava'da da gördük. Küresel ısınmayla birlikte şu anda muazzam bir susuzluk ve kıtlık kapıda. Aynı şeyi Irak ve Federe Kürdistan'da da yapıyor. Küresel ısınmanın etkilerini de düşündüğünüz zaman doğanın tahrip edilmesinden geri dönüş gittikçe daha da zor, hatta imkansız hale geliyor. Doğanın kendisini iyileştirmesi lazım. Bizler de doğanın kendisini iyileştirmesine yardım etmeliyiz. Bunun için de bu saldırıların son bulması lazım. Kimyasal silahların kullanılması da burada toprağı zehirliyor. Bunun sonuçlarını da görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz. Daha önce kimyasal silah kullanılmış yerleri gezdik. Toprak hala kendini iyileştirememiş. Burada insanlar bu topraktan yiyeceklerini çıkarıyorlar. Saldırı altındaki tüm köylerde ve dağlarda da durum böyledir. Türkiye saldırılarına devam ederse ve durdurulmazsa felaket önlenemez.” 

 

MA / Gözde Çağrı Özköse - Müjdat Can