Demokrasi Konferansı sonuç bildirgesi: Adaletsizlik artıyor, çare ortak mücadele

img

İSTANBUL – “Ekmek, Özgürlük Adalet” sloganı ile gerçekleşen Demokrasi Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, faşizme karşı mücadelede hiç kimsenin dışarıda bırakılmaması gerektiği belirtilerek, adaletsizliğe karşı "ortak mücadele" vurgusu yapıldı.

“Ekmek, Özgürlük, Adalet” sloganı ile Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen ve 200’ü aşkın bileşenin katıldığı Demokrasi Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. Toplumun tüm kesimlerinin talep ve mücadelelerinin ortaklaştırılmasının önemine dikkat çekilen bildirgede, demokrasiyi inşa etmenin zamanı olduğu ifade edildi.

Bildirgeyi Melda Onur ve Ayşegül Devecioğlu okudu. Bildirgenin yanı sıra, talepler de açıklandı.

Sonuç Bildirgesi’nde şu ifadelere yer verildi:

“Bu ülkede yaşayan milyonlarız… Milyonlarca yaprağımızla dokunuyoruz hayata, hiç susmayan arayış türkülerimizle… Biz halkız, işsizlik ve güvencesizlik korkusuyla üç kuruşa ölümüne çalışan emekçileriz… Üçte biri ne işte ne okulda olabilen, gerisi de gelecek kaygısıyla kıvranan gençleriz… Emeği yok sayılan, eve kapatılmak istenen, iktidar tarafından öldürülmesi, şiddete uğraması dert edilmeyen kadınlarız. Pandemide tek başına yoksulluğa, yok oluşa terk edilen esnaflarız. Özgürce bilim yapması engellenen bilim insanları, özgürce sanat yapması engellenen sanatçılar, salgınla baş başa bırakılan sağlık emekçileri, eğitim emekçileri, traktörüne haciz gelen çiftçi, ayrımcılığa uğrayan, anadilleri yasaklanan, inançlarını ve inançsızlıklarını özgürce yaşamayan milyonlarız. Üniversitelerine kayyım atanan demokratik özerk üniversite mücadelesi veren öğrenciler, yoksulluğa, umutsuzluğa itilmiş çocuklar, paryanın paryası göçmen işçiler, toplum ve sistem tarafından engellenen engelliler, sosyal ölüme mahkûm edilmiş KHK’lılarız. Gökkuşağı bayrakları düşmanlaştırılan, haklarında fetvalar yazılan, LGBTİ+larız….Yaşam alanları yağma, talan ve tahrip edilenleriz, doğa varlıklarının sermaye olarak görüldüğü iktidar anlayışına karşı yaşam alanlarını savunanlarız. Ve hepimiz mücadele etmekten, seslerini yükseltmekten bir an bile vazgeçmeyenleriz.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER GASP EDİLİYOR

Salgının ağırlaştırdığı ekonomik kriz altında halk işsizliğe, her gün derinleşen bir yoksulluğa terk edildi. Bütün hak ve özgürlüklerimizi gasp eden tek adam- saray rejimi kamu kaynaklarını talan etmekle kalmıyor, halkın itirazını baskı ve zorbalıkla bastırmaya çalışıyor. Kayyımlarla seçme ve seçilme hakkımız gasp ediliyor. Kapitalizmin kâr hırsının, ekosisteme kendisini yeniden üretme olanağı bırakmayan aşırılığının ürünü olarak ortaya çıkan pandemi tüm dünyada olduğu gibi piyasanın insafına terkedilmiş bir hayatın ne demek olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu kâr hırsı, halkın demokratik gücü tarafından denetim altına alınmadığı sürece gezegenin bile hayatta kalma olanağı yok.

ADALETSİZLİK ARTIYOR

Gelir adaletsizliği artıyor. Yoksulluk büyüyor. Geniş tanımlı işsizlik %30’larda. Ekonomi, 15 yıl önceki büyüklüğüne gerilemiş durumda. Üzerinden geçilmeyen köprüler, uçak inmeyen havaalanlarına milyonlarca dolar garantili ödemeler tıkır tıkır yapılırken pandemi sürecinde halkına en düşük doğrudan gelir desteği veren, sosyal yardım ödeneklerini bile pandemide daha da kısan bir ekonomi yönetimi, mafya-bürokrasi-sermaye bloğunun ülkeyi talan eden bir yağmayı sürdürmesinin önünü açıyor. Narkotik trafiğinden, kentsel rantlardan, mafyatik çökmelerden, garantili ihalelerden devşirilen servetler, giderek derinleşen yoksullukla büyük bir tezat oluşturarak büyüyor, büyütülüyor. Yoksul ve emekçi halkın bu krizi daha az hırpalanarak atlatmasına kullanılacak öz kaynaklar, sınır ötesi yayılmacı harekâtlarda tüketiliyor.

YOK OLUŞA DOĞRU…

Ormanlarımız, göllerimiz, derelerimiz, denizlerimiz bizim ve diğer canlıların yaşam alanları bu talanın, bu arsız yağmanın sonucunda can çekişiyor. Dört bir yanımız müsilaj… Tarım çöküşün eşiğinde, kuraklık tarladaki ekini daha şimdiden bitirdi. Havanın suyun ve toprakların kirliliği, flora ve faunadaki biyoçeşitlilik yitimi, ülkeyi ve gezegeni yok oluşa sürüklemekte.

KADINLAR İÇİN CEHENNEM YEMİNİ

Kadınlar öldürülmeye, katilleri iyi hal indiriminden yararlanmaya, ülkeyi yönetenler kadınla erkeğin eşit olamayacağına inanmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi karşıtı gerici-tarikatçı erkek-bloğu ülkeyi kadınlar için cehenneme çevirmeye yeminli.

BARIŞ HAKKI ELİMİZDEN ALINIYOR

Ülkenin 3’üncü büyük partisi HDP’nin kapatılması için düğmeye basıldı. İktidar meşruiyetini yitirdikçe 7 Haziran-1 Kasım senaryoları yeniden gündeme geliyor. Deniz Poyraz’ımız bir faşist katil tarafından aramızdan alınalı tam bir hafta oldu. Giderek semiren yandaş savaş sermayesi her ölüm haberine servetlerini büyütecek bir yatırım olanağı olarak bakıyor. Barış içinde bir arada yaşama hakkımız elimizden alınıyor.

İktidarın ihvancı, yayılmacı saldırgan dış politikasının sonuçlarını, ülkemizin emperyalist devletlerin oyuncağı haline gelmesiyle yaşıyoruz.

SORUNLARIN NEDENİ DEMOKRASİ YOKLUĞU

Bugün yaşadığımız her sorun, ülkede demokrasinin yokluğuyla ilişkili.Demokrasinin yokluğu, esas olarak halkın, örgütlü bir güç olarak devlet ve sermaye karşısındaki güçsüzlüğünün bir tezahürüdür. Korku iklimi yaratma peşindekiler halkın güçsüz, dağınık, çaresiz kalmasından beslenenlerdir.

Bu ülkede barış içinde, adaletli, eşit, özgür bir yaşam sürmek istiyorsak, başarmamız gereken bütün zenginliklerimizle, bütün farklılıklarımızla, hayallerimiz, umutlarımız, zorbalığa karşı direnme geleneğimizle, bir an bile vazgeçmediğimiz mücadelemizi birleştirmek, halkın demokratik kurucu gücünü ortaya çıkarmaktır. Her taşı yerinden oynatacağız diye söz vermiştik yola çıkarken.

YOLCUĞUNUN İLK ADIMINI ATTIK

Bizleri Demokrasi Konferansı’nda bir araya getiren ve heyecan duymamıza neden olan inanç budur.

Bu inançla aylardır çalışarak kendi sorunlarından damıttıkları değerlendirmeleri, çözüm önerilerini, taleplerini ve mücadele programlarını derleyen ve ortaklaştıran alanlarımızla şöyle sesleniyoruz:Hiçbirimizi faşizm karşısında dışarıda bırakmayacak, bu koyu karanlığı ancak en geniş birlikteliği kurarak aşabileceğimize dair inancı güçlendirecek, aramızdaki önyargıları ve güvensizlikleri ortadan kaldıracak diyalog ve işbirliği sürecini örgütleyecek, sorunları tespit edecek, çözümleri önerecek ve önermekle de kalmayıp yeniden nefes alabilen, geleceğe güvenle bakabilen, kaynakları bir avuç sermayedarı, çete bozuntusunu zengin etmek için değil hepimizin ortak iyiliği için ekmek özgürlük adalet başlığı altında seferber edecek bir yolculuğun ilk adımlarını attık bugün.

DEMOKRASİYİ İNŞA ETME ZAMANI

Artık, bütün mücadele deneyimlerimizi bağrında taşıyan bu umut verici sürecin sonunda ortak emekle yarattığımız birikimi, demokrasi mücadelesine güç verecek bir biçime kavuşturmanın sırasıdır. Bugün bütün mücadele alanlarından yaptığımız çağrı budur.Demokratik bir ülkede barış, eşitlik özgürlük ve adalet içinde yaşamanın yolu bu talan edilmiş güzel ülkeyi yeni baştan inşa edeceğimiz bir demokratik programı mücadeleyle hayata geçirmektir. Bu programın ana hatları ve ipuçları alanların çalışmaları sırasında ortaya çıkmıştır.

BİZİM DE SÖZÜMÜZ VAR

Konferansımız hayatın içinden süzülmüş bilgiyi ortak bir süzgeçten geçiren 21 alanın tebliğleriyle somutlaştırıldı. Ülkenin her köşesinde mücadele edenlerin taşı, toprağı, havayı, suyu ve canı korumak için gösterdikleri çaba geleceğe umutla bakabilmemizin yegâne dayanağıdır. Konferansımız  kendi yurdunda parya haline gelen halkın gerçek halk egemenliği kuracağı halkçı/ demokratik/laik/eşitlikçi ve sosyal bir cumhuriyete olan yolculuğuna katkıdır.

Bulunduğumuz kavşakta uzun mücadele tarihimiz ve deneyimlerimiz, bize tek bir yolumuz olduğunu gösteriyor: Halkın bizzat kurucusu olduğu, yoksulluğa, işsizliğe, emek sömürüsüne, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, doğa yıkımına ve her türlü ayrımcılığa karşı mücadeleyi odağına alan bir halkçı seçenek yaratmak.

Bizi boğmaya çalışan karanlığa karşı hep birlikte bir kez daha tekrarlıyoruz: Ne hayallerimizden, ne umutlarımızdan ne mücadelemizden vazgeçiyoruz. Bu ülkenin geleceğinde bizim de sözümüz var.”

TALEPLER DE SIRALANDI

Sonuç bildirgesinin yanı sıra talepler ise şöyle sıralandı:

“*Hukuk devleti ve bağımsız yargı demokrasinin asgari koşuludur. Adalet yaşamsaldır. Bireylerin evrensel hukukça kabul gören temel hak ve özgürlüklerini koruyan ve geliştiren; yasama-yürütme-yargı erklerinin ayrılığı ile denge-denetim mekanizmalarını içeren; idarenin tüm eylem ve işlemlerinde hukukla bağlı olduğu bir ülke istiyoruz.

*Ülkenin yönetiminde halk doğrudan karar sahibi olmalıdır. Hesap verebilir, şeffaf, kamu tarafından denetlenebilen, halkın karar ve denetleme mekanizmalarına her aşamada katılabildiği bir demokrasi istiyoruz.

*Demokratik ve kültürel hakları anayasal güvence altına alan; tektipleştirmeye çalışmayan, hiçbir halkın kimliğinin, inancının, kültürünün ve anadilinin ötekileştirilmediği, adaletin hüküm sürdüğü demokratik bir ülke yaratılmalıdır.

*Hakikat hakkı istiyoruz. Bu topraklarda etnisite ve din ayrımcılığına dayalı acıların ve katliamların bir daha yaşanmaması için cesaretle geçmiş ile yüzleşilmeli, geleceğe dair yeni bir vizyon ve misyon belirlenmelidir.

*Devletin her türlü inanç ve inançsızlığa mesafeli durduğu, din ve vicdan özgürlüğünü güvenceye alan laik bir ülkede yaşamak istiyoruz.

*Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorununu çözebilmesi için barış sürecinin inşa edilmesi, savaşa karşı barış hakkının savunulması gerekmektedir. Kürt siyasetçilerin siyasi rehine durumuna son verilmeli, siyasi mahpusların derhal tahliye edilmesi sağlanmalıdır.

*Hak arayan tüm kesimlere yönelen erkek, devlet ve patron suçlarında yaygın bir cezasızlık pratiği ortadan kaldırılmalıdır. Yargı bağımsız olmalı, adil yargılanma hakkı herkese tanınmalıdır.. Savunma hakkına yönelik tüm  müdahaleler sona erdirilmeli, barolar bağımsız , avukatlar özgür olmalıdır.

*Kamu mülkiyetinin geliştirildiği, verimli, adil, etkin, ekolojik ve eşitsizlikleri gidermeyi önceleyen bir büyümeyi hedefleyen, bütçenin yapımına halkın katılabildiği, yeniden dağıtımcı,bölüştürücü,  eşitlikçi bir vergi politikasına dayalı, yoksulluğu ve işsizliği önlemeyi ve kamunun ihtiyaçlarını önceleyen bir ekonomi yönetimi kurulmalıdır. Temel gelir güvencesi sağlanmalıdır.

*Yerel yönetimlerin malî bağımsızlığı sahiplenilmeli, şeffaf, hesap verebilir, halk tarafından denetlenen yerel yönetimlerle bir yerel ve yerinden demokrasi inşa edilmelidir. Kayyımlar kaldırılmalı, hukuksuzca hapse atılan ve görevden alınan seçilmiş yerel yöneticiler görevlerine iade edilmelidir.

*Dış politikada ülke kaynaklarının savaş sermayesi tarafından yağmalanmasına neden olan yayılmacı, saldırgan tutumdan vazgeçilmeli. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi hayata geçirilmelidir.

*Emeğin sermayenin tahakkümü altında olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Esnek temelli, kayıtsız kuralsız ve güvencesiz çalışma yasaklanmalıdır. İşçi cinayetlerinin olmadığı, çarkların dönmesinin değil, emekçilerin güvenlik, sağlık ve onurunun gözetildiği, çalışma saatlerinin kısaltıldığı, kadınlara eşit ve nitelikli istihdam sağlandığı, örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırıldığı, bütün emekçilerin onurlu ve insanca bir yaşam sürmelerini sağlayacak bir ücret politikasının olduğu bir çalışma düzeni kurulmalıdır.

*Toplumsal cinsiyet eşitliği yasalarda ve hayatın her alanında sağlanmalıdır. Kadınların kazanılmış haklarını ve mücadeleyle yazdıkları yasaları tehdit eden söylemlere ve girişimlere son verilmelidir.

*Engelli haklarının, insan hakları perspektifinde değerlendirilmesi, anadil olan işaret dilinin yaygınlaşmasından alternatif iletişim sistemlerinin desteklenmesine, özgür kent tasarımından eğitim, sağlık ve ulaşım benzeri sosyal devletin temel sorumluluklarına erişim keyfiliğe bırakılmamalıdır.

*Tarımın şirketlerin faaliyet alanı olmaktan çıkarıldığı, gıda ve su güvenliğinin sağlandığı, tarım ve yaşam alanlarının korunduğu, üreticinin ürünü üzerinde söz sahibi olduğu, endüstriyel tarım ve hayvancılığın engellendiği bir ülke istiyoruz. Tarım ve ormanlık alanların imara açılması başta olmak üzere inşaat, enerji ve maden şirketlerinin talan ve tahribine son verilmelidir..

*Bütün savaş ve operasyonların durmasını, savaşa ve şiddete ayrılan kamu kaynaklarının halkın ihtiyaçları için kullanılmasını istiyoruz.

*Sanat alanı sanatçılar tarafından belirlenmelidir. Öncelik sermaye ve devletin değil, sanatçınındır. Sanatçıların özgürlük ve bağımsızlıklarının, kültür endüstrisi ve devlet karşısında korunmasının yolu, sanatın devletten ve toplumsal güçlerden bağımsızlığının kamu tarafından güvenceye alınmasıdır.

*Üniversitelerimiz, sermayenin kârını artırmak üzerine düzenlenen, öğrencileri intihara, güvencesiz çalışmaya ve işsizliğe sürükleyen yerler değil, öğrencilerin eğitimin nesnesi değil öznesi olduğu özgürce bilim üreten alanlar olmalıdır.

*Kamusal ve parasız, ekolojiye duyarlı, cinsiyet eşitliği sağlayan, ana dilinde, laik, etik ve estetik değerleri gözeten bir eğitim esas olmalıdır.

*YÖK kaldırılmalı, bilim özgürlüğü akademisyeninden öğrencisine ve idari çalışanına dek tüm bileşenlerin oluşturduğu bağımsız özyönetim organlarıyla güvenceye alınmalıdır. Bireyci-rekabetçi bilgi üretimi yerine kolektif bilimsel üretim; bilginin özel mülkiyeti yerine de toplumsal mülkiyeti esas olmalıdır.

*’İklimi değil sistemi değiştir’ diyoruz. Piyasanın, doğal ve tarihi varlıklar ve diğer canlılarla birlikte yaşam alanlarımız üzerindeki tahakkümü son bulmalıdır.

*Mültecilerin pazarlık aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir. Tüm mültecilerin eşit bir şekilde insan haklarından faydalanmaları, statülerinin mülteci/göçmen/kaçak göçmen gibi ayrımlara bağlı olmaktan çıkarılmaları, sağlanmalıdır.

*Çocukların yaşamın doğrudan öznesi oldukları, uğradıkları hak ihlallerinin cezasız bırakılmadığı, kapitalizmin ve neo-liberal politikaların dayattığı yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşamak zorunda kalmadıkları bir toplum istiyoruz.

*Kimin gazetecilik yapacağına ve halkın hangi bilgiye sahip olacağına iktidarın karar vermediği, basın özgürlüğü üzerinde sermayenin ve iktidar tekelinin kalktığı bir ülke istiyoruz. Tutuklu tüm gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır.

*Küçük işletmelerin ve esnafın ağır ekonomik koşullar altında iflasa terk edilmediği, iktidarın ideolojik bakış açısıyla cezalandırılmadığı, onurlu ve güvenceli bir iş yaşamı istiyoruz.

*Devletin,bu coğrafyada yaşayanları cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla hedef göstermeye, suçlu ilan etmeye yönelik tüm politikalarına ve söylemlerine son verilmeli, LGBTİ+’ların tanınma hakkı ve eşit yurttaşlık hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır.

*Herkese ücretsiz, erişilebilir, nitelikli sağlık hizmeti sağlamak devletin görevidir. Aşıda patent uygulaması kaldırılarak tüm toplumun etkin ve güvenli aşıya ulaşımı sağlanmalıdır. Sağlıkçılık, tüm emek türleri ile beraber, insan ve doğayı bütünlüklü bir yaklaşımla ele alıp doğayla uyumlu kullanım değeri yaratmayı amaçlayan bir üretici etkinliğe dönüşmelidir.

*Kolektif bir cezalandırma aracı olarak kullanılan OHAL/KHK’ları tüm sonuçlarıyla iptal edilmelidir. Tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır.

*Yaşam hakkı ihlalleri, işkence, kötü muamele, onur kırıcı davranış uygulamalarına, ifade, özgürlüğü, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, toplanma gösteri hakkı ve örgütlenme hakkı ihlallerine, hapishanelerdeki hak ihlallerine son verilmesini istiyoruz. Siyasal iktidar yargıyı siyasi ve toplumsal baskı aracı olarak kullanmamalıdır. AİHM büyük daire kararları uygulanmalıdır.

*Sağlamcılık, cinsiyetçilik, ırkçılık, türcülük, yaşçılık ve homofobi gibi tüm ayrımcılıklardan arındırılmış bir ülke ve dünya istiyoruz.Militarizme karşı vicdani ret hakkının tanınmasını istiyoruz.”

Diğer başlıklar

25/06/2021
10:05 Tozkoparan sakinleri: Güvenin dedikleri devleti görüyoruz!
09:46 Sancar: Yolumuzu halk belirleyecek
09:44 Soylu seçimlerde Sezgin Baran Korkmaz'ın uçağını kullanmış
09:29 Av. Şahin: Falezlere imar izni kararı usulsüzdür
09:19 Açlık grevi eylemi 8’inci ayında
09:13 Türkiye’nin bombardımanında 200 koyun öldü
09:09 AYM Gergerlioğlu’nun başvurusunu 1 Temmuz’da görüşecek
09:04 Virüsün eşitsizliğine ışık tutan 35 hikaye: Pandemi Zayiatı
09:04 Avukat Erol: Kürt siyasetçilerini yargılamanın kolay olmadığını gördüler
09:02 'Kazım'ın hayata soldan bakan gözü unutulmamalı'
09:01 'Krizin nedeni Erdoğan'ın savaş politikası'
09:00 Hasankeyf’te su seviyesi düştü, tarih gün yüzüne çıktı
09:00 Gazeteci Candemir’e 4 yılda 40 soruşturma
09:00 Milletvekili Orhan: HDP'yi var eden düşünceyi nasıl engelleyecekler?
09:00 25 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
07:43 Kızıltepe'de bir kişi gözaltına alındı
24/06/2021
22:58 HDP: Yemen açıklarında yaşanan facia insanlığın trajedisidir
22:15 DEDAŞ, Urfa'da sulama birliklerinin elektriğini kesti
21:09 Deniz Poyraz için yapılacak yürüyüş öncesi bildiri dağıtımı
21:03 Emine Şenyaşar, Deniz Poyraz'ın taziyesine katıldı
20:56 795 kilometrelik TIR yolculuğuna rağmen hasta tutuklu oğlunu göremedi
20:46 Beştaş: Özkan’ın cezaevinde tutulması ölüme sebebiyet vermektir
20:42 Kentsel dönüşüme karşı başlatılan nöbet eylemi ikinci gününde
20:26 Ozan Yıldız Turnuvası başladı
20:23 Polis ablukasına rağmen HDP’liler esnafla buluştu
20:21 ‘Deniz Poyraz’ı mücadelemizde yaşatacağız’
19:56 Erdoğan ile Putin telefonda görüştü
19:48 Koronadan toplam vefat 49 bin 417’ye yükseldi
19:42 Katledilen Fatma Altınmakas'ın duruşması ertelendi
19:32 HDP İzmir İl Örgütü’ne dayanışma ziyaretleri sürüyor
19:25 Müebbetle yargılanan polise 6 yıla kadar hapis istemi
19:21 HDP avukatı: Poyraz öldürülmeden önce işkence görmüş olabilir
19:08 Demokrasi Konferansı sonuç bildirgesi: Adaletsizlik artıyor, çare ortak mücadele
18:30 Yemen açıklarında mülteci teknesi battı: En az 300 ölü
18:20 İstanbul Sözleşmesi için nöbet tutan kadınlar: Kaybedecek zamanımız yok
18:01 Kozluk’ta son 10 günde iki şüpheli ölüm
17:55 Mahkeme Validebağ Korusu’ndaki imar için durdurma kararı verdi
17:42 Demokrasi Konferansı’nda Öcalan ve açlık grevleri vurgusu
17:25 Savcılıktan Kobanê Davası’nda 4 ismin tahliyesine itiraz
17:21 Siirt’te kaza: 2 ölü, 2 yaralı
16:53 Jinnews'e 31’inci kez erişim engeli
16:32 Tuncel: Türkiye demokrasisi açısından direnmemiz gerekiyor
16:08 Sancar: Halkların iradesini yönetime taşıyacağız
16:07 Genç mültecinin ölümünü tanık beyanları ve görüntüler aydınlatacak
15:49 Gazeteci Oruç davasında tanık için yakalama kararı
15:46 Mijî köyü 7 kez bombalandı
15:45 Şırnak Cezaevi'ndeki hak ihlalleri katlandı
15:34 KESK 10. Genel Kurulu toplandı: Örgütlü mücadeleyle kazanacağız
15:34 Reyhanlı’da tecavüz faili tutuklandı
15:32 SP Diyarbakır İl Başkanı: HDP’nin kapatılmasına karşıyız
15:26 İstanbul Sözleşmesi eylemine katılan mülteciler farklı kentlere gönderiliyor
15:21 Hava saldırısında zarar gören savaş uçakları pisti yarın açılıyor
14:35 Batman Cezaevi raporu: Çıplak arama, işkence ve kötü muamele
14:33 KDP'nin alıkoyduğu 3 kişiden haber alınamıyor
14:31 Aksaray'da kadın cinayeti: Fail polisle çıkan çatışmada öldürüldü
14:29 Şenyaşar ailesi Demokrasi Konferansı'nda: Ailemi yok ettiler
14:28 Avrupa Gazetesi’nden Bahçeli manşeti: Terörist SENSİN
14:17 TTB ve Diyarbakır Tabip Odası’ndan adil yargılama talebi
14:00 Mardin’den Deniz Poyraz yürüyüşüne katılım çağrısı
13:55 McAfee’nin ölümünden sonra Assange uyarısı
13:24 ÖÇAV baro seçimine hazırlanıyor
13:16 Demokrasi Konferansı’ndan ortak mücadele vurgusu: Savaş hak arayışını bastırıyor
13:06 Hrant Dink davasında firari sanıklar hakkında karar
13:05 TİGEM hayvanlar geçmesin diye duvar örüyor!
13:04 Emine Ayna: Öcalan’a özgürlük isteyerek kimi öldürdüm?
12:49 Gazeteci Evren hakkında davaların birleştirmesi talebi
12:47 Gülnur Kocabaş’ın failine ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
12:35 EŞİK’in Danıştay önündeki açıklamasına engelleme
12:35 İstinaf beraat kararını bozdu: Tecavüz faili tutuklandı
12:29 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
12:25 TİHV 2020 Raporu: 3 bin yaşam hakkı ihlali, 404 işkence
12:17 Kayyım esnafın Sanat Sokağı’na astığı renkleri beğenmedi
12:11 ‘Kürdistan için birlik zamanı’
12:08 TİHV’den HDP İzmir İl Örgütü’ne ziyaret
11:41 Rıza Türmen: Yeni başlangıç için yola çıkıyoruz
11:26 Kobanê Davası’nda tutuklu siyasetçiler: Düşmanca tutumla karşılaştık
11:25 Demokrasi Konferansı başladı
11:15 KNK’den Mahmur’a ziyaret: Birlik işgali durdurabilir
11:05 Günay: Talan ve tecrit düzenine mücadeleyle son verebiliriz
11:02 Savaş uçakları Mijî köyünü bombaladı
11:02 Gülcan Diril: Olayın içinde başka kişiler de var
10:43 Boğaziçi akademisyenlerinden çağrı: Üniversiteye sahip çıkın
10:29 Mülteciler günlerce aç susuz ahırlarda bekletiliyor!
10:01 Kadınlar alanlara çıkıyor: 1 Temmuz son değil başlangıç
09:30 Deniz Poyraz'ın anmasına katılanlara gözaltı
09:20 HDP'li gençlerden Deniz Poyraz için yürüyüş
09:15 Açlık grevi eylemi 210'uncu gününde
09:11 TEV-DEM Eşbaşkanı Hiso: KDP’nin sevkiyatları provokasyondur
09:04 ‘Türk Tipi Başkanlık rejimi ortak mücadeleyle yıkılır’
09:02 4 kişinin ölümüne sebep olan AKP'li belediye başkanının yeğeni 8 ay tutuklu kaldı
09:01 Fındıklı’da organik tarım seferberliği
09:00 HDP'li gençlerden futbol turnuvasına katılım çağrısı
09:00 Ziraat Odası Başkanı Yıldız: Çiftçiler kan ağlıyor
09:00 24 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:20 Caferi: IŞİD’in çaldığı petrol ve doğalgazı Erdoğan’ın oğlu yönetiyordu
23/06/2021
23:27 Tozkoparan sakinlerinin nöbet eylemi sürüyor
23:20 GGM'deki yangın ardından mültecilerle görüşülmesine izin verilmiyor
23:11 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyeleri serbest bırakıldı
23:08 Beytüşşebap'ta ev baskını: 3 gözaltı
22:37 HDP Genç Kadın: İmha politikalarına karşı birleşelim
22:23 Harmandalı GGM’de bir mülteci hayatını kaybetti
22:21 ‘Deniz’e sıkılan kurşun Kürt halkına ve iradesine sıkıldı’
22:06 Van’da seyir halindeki tır alev aldı
21:45 4’üncü yargı paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
20:47 Kadıköy’de gözaltı protestosu
19:52 Koca: Cuma gününden itibaren 18 yaş ve üzeri herkese aşı tanımlanacak
19:47 Koronadan 65 vefat, 5 bin 809 yeni vaka tespiti
19:41 Poyraz ve HDP Uykusuz'un kapağında
18:58 İstanbul'da Poyraz için kurulan taziye 3’üncü gününde
18:43 Kadınlardan HDP'ye taziye ziyareti
18:37 İYİ Parti de Meclis Komisyonu’ndan çekildi
18:21 DTK ve DBP heyetinin Dersim programı sona erdi
18:10 İstismar failinin serbest bırakılmasına isyan eden çocuktan çağrı
17:53 İzmir İl Örgütü’ne dayanışma ziyaretleri gün boyu devam etti
17:46 Su, elektrik ve doğalgazı kesilen mahalleliden nöbet eylemi
17:30 Alıkonulan koyunlar Meclis gündeminde
17:10 Önder: Hükümetin teklifi ve kabulüyle çözüm sürecinde yer aldım
17:05 Saadet Partisi’nden Şenyaşar ailesine ziyaret
17:00 Deniz Poyraz için mevlit okundu
16:38 20 yıl önce yargılandığı dosya önüne kondu
16:28 Alman futbol kulüplerinden UEFA'ya tepki
16:18 Soma Davası’nda görevli memurlar hakkında soruşturma izni
15:50 CPJ: Gazeteci Umêd Beroşkî serbest bırakılmalı
15:48 Baraj göleti kıyısındaki askeri tesiste yangın
15:48 DTK Divan Üyesi Özdemir gözaltına alındı
15:37 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyeleri gözaltına alındı
15:17 İstismar faili tarikat liderine 'iyi hal' indirimi
15:06 Türkiye’nin yargı süreci mercek altında: Bir bütün olarak sorunlu işliyor
15:03 Kentsel dönüşüme karşı çıkan mahalleliye polis müdahalesi
14:51 İHD Van Şubesi'nin yeni yönetimi belirlendi
14:45 Rusya İngiltere gemisine uyarı ateşi açtı
14:41 AB'ye Türkiye çağrısı: İlişkilerde haklara saygıyı ön koşul yapın
14:25 EŞİK’ten Danıştay’a sözleşme çağrısı
14:12 Basın örgütleri: Böyle çürümüşlük ve pespayelik hiç görülmedi
14:05 Başaran’dan Bahçeli’ye yanıt: Deniz Poyraz bizleriz
13:58 HDP'nin bulunduğu sokağa Deniz Poyraz'ın adını verdiler
13:57 Komisyondan çekilen CHP ‘alternatif rapor’ hazırlayacak
13:50 Avukat Sert'i tehdit eden erkeğe dava açıldı
13:34 Deniz Poyraz’a şiir yazdı: Yıldızlar senin şarkın ile gülümsesin
13:18 TÜSES'ten yönetim sistemi raporu
13:14 Sancar: HDP binalardan ibaret değil, kökleri çok derinlerde
13:02 'Yol çalışması tarım arazilerine zarar veriyor'
13:01 Evliliği reddettiği için vurulan çocuk 138 gün sonra yaşamını yitirdi
12:47 Av. Bayraktar: Kobanê Davası gayri resmi bir davadır
12:41 Diyarbakırlılar Devlet Bahçeli’nin afişlerini söktü
12:29 TJA Sözcüsü Gökkan'a 35 yıla kadar hapis istemi
12:23 Fatih Tezcan'dan çarpıcı itiraflar: Yukarıda boran kopuyor, lağım bir gün patlarsa...
11:59 Efrîn zeytinlerinin yağmalanmasının araştırılması istendi
11:32 Şenyaşar ailesi hastanede yaşananlara dikkati çekti
11:31 ‘Peri Vadisi’ndeki maden aramasına karşı dayanışma çağrısı