Vogel: Almanya Kürdistan’daki savaşı durdurmakla ilgilenmiyor

img
HABER MERKEZİ - Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyesi Nico Vogel, “Almanya'dan Türkiye'ye çok ciddi miktarlarda silah ihracatı var. Dolayısıyla Alman devleti Kürdistan'daki savaşı durdurmakla ilgilenmiyor” dedi. 
 
Türkiye’nin operasyonları ve KDP’nin savaş kışkırtıcılığına tepki göstermek için Federe Kürdistan Bölgesine giden ve aralarında ekolojist, siyasetçi, akademisyen ile sanatçıların olduğu Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyeleri bölgede birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ve kurumlarla görüştü. Hewlêr’e alınmayan inisiyatif üyeleri, Avrupa devletleri tarafından da bir kıskaç altına alındı. İnisiyatifi içerisinde yer alan feminist Nico Vogel, yaşadıkları baskı ve Federe Kürdistan halkının yaşanan gelişme ve saldırılara karşı tutumunu ajansımıza anlattı.
 
Federe Kürdistan’a gidiş fikri nasıl oluştu? 
 
Almanya'da da siyaset ana odağım. Parlamenter bir çerçevede değil, kendi kendini örgütleyen projelerde, siyasi gruplarda ve sivil toplumda çalışmalar yürütüyorum. Dünyaya baktığımızda birçok sorun görüyoruz: Ataerkillik, ekolojik yıkım, kapitalizm ve liberalizm tarafından insanların birbirlerinden koparılması. Ancak bu sorunları çözmek için bazı yaklaşımlar da mevcut. Kaybettiğimiz toplumsal değerleri yeniden keşfedebilir ve aynı zamanda birlikte yaşamanın yeni yollarını yaratabiliriz. Bunun nasıl yapılacağımıza dair sürekli cevaplar arıyorum ve bu beni Kürt özgürlük mücadelesiyle derin bir dayanışmaya girmeye itti. Kürt Özgürlük Hareketi bende derin bir hayranlık uyandırdı. Bu yüzden genellikle Kürdistan'daki durum hakkında kendimi bilgilendiriyorum. Türk devletinin gerçekleştirdiği saldırılar sivilleri de tehdit ediyor. Türkiye aynı zamanda demokrasi, ekoloji ve tüm cinsiyetlerin özgürleşmesi değerlerine de karşı. Güney Kürdistan'daki farklı Kürt aktörler arasında son derece tehlikeli seviyelere çıkmak üzere olan çatışmalardan da çok endişeliyim. Bu yüzden, heyetin farklı taraflar arasında diyalog ve barış sürecine katkıda bulunmak ve devam eden savaşı durdurmak amacıyla yola çıkacağını duyduğumda hemen katılmak istedim. Almanya'da sadece siyasi görüşleri ve çalışmaları değil, aynı zamanda günlük hayatın birçok yönünü paylaşan bir grup yoldaşta örgütlendim. Bu grupta kaç kişiyi ve kimi göndereceğimizi tartıştık ve ben de onlardan biriydim. Bu beni çok mutlu etti çünkü demokrat bir insan olarak Kürdistan'a karşı savaşa karşı çıkmanın şu anda yapılması gereken en önemli şeylerden biri olduğuna yürekten inanıyorum.
 
Ülkenizde bazı engellemelerle karşılaştınız, süreci biraz paylaşır mısınız? 
 
Erbil'e ilk uçan gruplardan birindeydim. Bu nedenle ben şahsen pek bir sorun yaşamadım. Bizim karşılaştığımız kontroller normal bürokratik sürecin bir parçası gibiydi ve planladığımız gibi de gideceğimiz yere ulaştık. Arkamızdan gelenler bizim kadar şanslı değildi. Alman polisi heyetimize katılmak üzere gelen birçok aktivist, siyasetçi ve gazeteciyi durdurdu. Benzer şeyler diğer Avrupa ülkelerinde de yaşandı. Heyetin bir kısmı hemen Erbil'den sınır dışı edildi. Ama Alman polisinin bu baskı sürecindeki rolü büyüktü. Sorun Alman devletinin Erdoğan rejimiyle iyi ilişkiler kurmaya çalışması. Bunun bir nedeni, mültecileri Avrupa'ya gelmeden önce durdurmak için Türkiye'ye bağımlı olmaları. Bu mülteciler, eğer hayatta kalırlarsa, orada insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlanıyorlar. Yani bu bir nevi kendine ihanet: Almanya, eylemlerinin yol açtığı yoksulluğu ve sefaleti kendi kapısının önünde görmek istemiyor. Diğer bir neden de ekonomik çıkar. Almanya'dan Türkiye'ye çok ciddi miktarlarda silah ihracatı var ve Alman şirketleri bundan çok para kazanıyor. Bu şirketlerin hükümette büyük lobileri var. Dolayısıyla demokrasi, insan hakları ve barışla ilgili tüm güzel sözlere rağmen Alman devleti Kürdistan'daki savaşı durdurmakla ilgilenmiyor. Kimyasal silah kullanımı altında uluslararası hukuku ihlal eden zalim işgale karşı sessizliğini koruyor. Türkiye'nin yanı sıra Kürdistan'da sivillerin öldürülmesi ve işkence görmesi konusunda sessizliğini koruyor. Kürdistan'daki barış sürecini desteklemek isteyen barış aktivistlerinden oluşan bir heyetin Kürdistan'a gitme hakkını reddetmesi, gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor. Özellikle bu yıl Almanya'da çok sayıda seçim yaklaşırken, bu önemli bir konudur. Temel insan haklarını savunmayan iktidar partilerine nasıl oy verebiliriz? Bu yüzden Kürdistan'daki savaşla ilgili bilgileri Almanya vatandaşları arasında da yaymak gereklidir.
 
 KDP’nin engellerine dair neler söyleyebilirsiniz? 
 
 
KDP elinden geldiğince bizi durdurmaya, engellemeye çalıştı. Bizimle görüşmeye niyeti olan parti ve kurumları geri adım atsınlar diye korkutmaya çalıştılar. İşi otelimizin önüne silahlı pêşmerge ve asayiş kuvvetleri konumlandırmaya kadar götürdüler.
 
En çok sorunu KDP'nin en güçlü parti olduğu Erbil'de yaşadık. Heyetimizin bazı üyeleri gözaltına alınarak sınır dışı edildi ve çalışmalarımıza katılmaları engellendi. KDP elinden geldiğince bizi durdurmaya, engellemeye çalıştı. Bizimle görüşmeye niyeti olan parti ve kurumları geri adım atsınlar diye korkutmaya çalıştılar. İşi otelimizin önüne silahlı pêşmerge ve asayiş kuvvetleri konumlandırmaya kadar götürdüler. Bizi sürekli takip ediyorlardı. Bunun dışında da bizi görmezden gelmeyi, önemsiz göstermeyi denediler. Bu işe yaramayınca, çünkü gittiğimiz her yerde medyanın ilgisini çekiyorduk. Örneğin Almanya'da hemen hemen her önemli gazetede haberlerimiz çıktı, taktiklerini biraz değiştirdiler. 13 Haziran akşamı bizimle diyalog için Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Bakan Safin Dizeyi'yi gönderdiler. Ancak bu diplomatik toplantı bize ve savunduğumuz barış sürecine olan gerçek ilgiden ziyade sembolik bir jest gibi görünüyor. Ertesi gün, barışçıl bir farkındalık yaratmanın ve savaşı protesto etmenin bir yolu olarak BM binasının önünde basın açıklaması yapmak istediğimizde otelden çıkışımızı engellediler. Bütün sokak pêşmerge ve Asayiş güçleriyle doluydu. Genel olarak Güney Kürdistan'da çok güzel karşılandık ama KDP tarafından değil. Bundan böyle KDP'yi düşmanımız olarak gördüğümüz anlamına gelmiyor. Biz hâlâ Güney Kürdistan'daki çatışmaları çözmek için tüm siyasi aktörlerle görüşmenin gerekli olduğuna inanıyoruz. Herhangi bir yerel partiye değil, Türk işgaline karşıyız. Yine de KDP'nin bize karşı davranışını eleştiririz. Türk devleti ile işbirliklerini ve işgal konusundaki hareketsizliklerini de şiddetle kınıyoruz.
 
Görüşmelerinizin sonuçlarına dair paylaşımlarda bulunabilir misiniz. Sonuç alıcı dönüşler oldu mu? 
 
Pek çok farklı aktörle görüştük. Partilerle, STK'lerle, Rojhilat'taki Kürt partileriyle, Türkiye droneleri tarafından bombalanan bir aileyle, Baba Şêx adında Êzidî toplumunun önde gelen bir dini lideriyle, sokaktaki insanlarla konuştuk. Politik ve sosyal arka plandaki tüm farklılıklarına rağmen ortak bir nokta vardı. Konuştuğumuz kimse savaşı istemiyordu. Hepsi barışçıl diyalog ve Türk devletinin işgalinin sona ermesini istiyordu. 
 
 Köylerinden zorla göç ettirilen insanlarla görüşme şansınız oldu mu. Buna dair izlenimlerinizi alabilir miyiz?
 
Erbil'de ailesi köylerinden zorla göç ettirilen bir KNK milletvekili ile görüştüm. Ailesi için çok zor bir deneyim olduğunu, bu savaşı bitirmek için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi. Kendisi gibi yerinden edilmiş kişileri desteklemek istediğini söyledi. Bunun dışında Şeria Kampı’nda 2014'te sözde “İslam Devleti” IŞİD'in Şengal'deki köylerini işgal etmesi üzerine kaçan kadınlar da vardı. Kampta çok kötü koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını anlattılar. Ziyaretimizden bir hafta kadar önce çok büyük bir yangın olmuş. Şengal’e dönmek isteyip istemediğini sorduğum bir kadın dönmeyi çok istediğini ama IŞİD'in tekrar dönme ihtimalinden çok korktuğunu söyledi. İşte çember burada kapanıyor. Türkiye'nin Rojava'daki işgal için cihatçı paralı askerler kullandığını, bu saldırıların bölgeyi istikrarsızlaştırdığını ve IŞİD'in yeniden yükselmesi için zemin hazırladığını hepimiz biliyoruz. Türk devleti, Kürtleri ve faşist ideallerine uymayan diğer etnik ve dini grupları doğrudan ve dolaylı olarak tehdit etmektedir. Bu yüzden Kürdistan'ı Türk işgaline karşı savunmak gereklidir. Güney Kürdistan'daki tüm parti ve aktörlerin canlarına ve topraklarına yönelik saldırılara karşı birlikte durması gerekiyor. Ve dünyadaki tüm demokratik ve barışsever insanları Türk ordusunun işlediği insanlığa karşı suçlara sessiz kalmamaya, bu savaşa karşı net bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.
 
 Kadınlarla özel olarak bir araya geldiniz mi. Ne düşünüyorlar, saldırılar hakkıda? 
 
 
 Kürtler arasındaki bir savaş, kelimenin tam anlamıyla bir erkek veya kız kardeşin savaşına yol açabilir ve bu ailelere daha da fazla acı getirebilir. 
 
Heyete “Gemeinsam Kämpfen” (Birlikte Mücadele) adlı feminist örgüt üyesi olarak katıldığım için, özellikle Güney Kürdistan'da kadınların durumu ve örgütlenmesiyle ilgilendim. Farklı kadınlarla birçok görüşme yaptık. Tamamı savaşa karşıydı. Kürdistan'daki en etkileyici kadın örgütlerinden birinden kısaca bahsetmek istiyorum: Barış Anneleri. Heyetimiz Süleymaniye'deki barış anneleriyle tanışma fırsatı buldu. Barış Anneleri şehit annelerinden oluşuyor. Çocukları savaşta ölmüştür. Pêşmerge saflarında ya da HPG saflarında savaşan çocukların anneleri. Hepsi bir arada. Kimisinin her iki tarafta da savaşan ve ölen çocukları olmuş. Kürtler arasındaki bir savaş, kelimenin tam anlamıyla bir erkek veya kız kardeşin savaşına yol açabilir ve bu ailelere daha da fazla acı getirebilir. Dolayısıyla barış anneleri, savaşa ve tüm ataerkil baskılara karşı direnişte öncü güçtür. Onlarla çalışacak olmamız nedeniyle çok gururluyum.
 
Engellemenizi biraz daha detaylandırabilir misiniz. KDP sizi neden engellendi ve bölgede neyi gizlemeye çalışıyor?
 
Tahliye edilen köylere gitme girişimimiz Erbil'deyken KDP tarafından engellendi. Gitmek istediğimiz gün, devlet güvenlik güçleri tarafından çevrili bir otelde mahsur kaldığımız gündü. Ama Maxmûr, Kandil ve Şengal'e göndermek istediğimiz daha küçük heyetler de başaramadı, er ya da geç kontrol noktalarına geri gönderildiler. Bize verilen resmi sebep çoğunlukla “güvenlik” idi. Ama gitmek istediğimiz yerde yaşayan insanlar var, senin ve benim gibi insanlar. Peki ya onların güvenlikleri? Öte yandan Süleymaniye'ye çok yakın olan Kunamasî'ye gittik, yaklaşık bir saat sonra, sadece 20 km ileride Gelala'da bir drone bombası düştü. Yani resmi savaş alanlarından uzak dururken bile güvende değildik. Bu yüzden çalışmalarımıza karşı gerçekleştirilen bu sabotajların siyasi kararlar olarak görmeyi tercih ediyorum. Savaşa karşı destekleyici tavrınızı değiştirmek istemiyorsanız, kimsenin barış çağrısı yapmasını ve özellikle savaş suçlarını belgelemesini ve bu konuda uluslararası medya çalışmaları yapmasını istemezsiniz tabi.
 
Halk, Türkiye’nin saldırılarını ve KDP'nin savaştan yana aldığı tutumunu nasıl değerlendiriyor. Bu konuya dair gözlemleriniz oldu mu?
 
 
Kürt halkının yaşamına mal olan Türkiye sınır geçişlerinde KDP'nin süregelen eylemsizliğinin ve hatta desteğinin hiç de demokratik ve hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını itiraf etmeliyim.
 
Boşaltılan köyleri, Mahmur'u ve daha doğrudan ve resmi olarak etkilenen diğer yerleri görmemiz engellenmiş olsa da, savaşın Güney Kürdistan halkı için ne anlama geldiği konusunda kesinlikle izlenimler edinebildik. Türk ordusunun geniş orman alanlarını yakması nedeniyle doğanın ve çevredeki ekolojik sistemin tahribatıyla ilgili birçok endişeyi gözlemledik. Bir yıl önce Türk drone saldırısına uğrayan bir aileyi ziyaret ettiğimizden bahsetmiştim. Anne bu saldırı sonucu bir bacağını kaybetmişti. Onun asla istemediği ve dolayısıyla da sorumlu olmadığı bir savaş sonucu bacağını kaybedişini tüm gücü ve öfkesiyle anlatmasını dinlemek gerçekten etkileyiciydi. Kürdistan halkı barış içinde yaşamak istiyor. Kimi KDP siyasetine açıktan karşı çıkarken kimi çıkamıyor ya da konuşmaktan korkuyor da olsa, savaşa ve daha önemlisi de Türk işgaline karşılar. Bunu gördükten sonra, Kürt halkının yaşamına mal olan Türkiye sınır geçişlerinde KDP'nin süregelen eylemsizliğinin ve hatta desteğinin hiç de demokratik ve hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını itiraf etmeliyim.
 
Almanya'ya iniş yapar yapmaz uçağın kapısında gözaltına alındınız. Bu tutumu nasıl değerlendirdiniz?
 
Uçaktan iner inmez gözaltına alındık. Devamında, neden tutulduğumuza dair doğru yanıtlar alamadan saatlerce beklemek zorunda kaldık. Almanya'da aslında tutuklanma nedenleri hakkında bilgilendirilme hakkınız vardır ve size bir avukat arama fırsatı tanınmalıdır. İlk 1-2 saatte bu bile olmadı. Bir noktada bize, tutuklanmamızın yasal dayanağını oluşturması gereken bir paragraf yazı verdiler. Ama bu kimlik doğrulama ile ilgiliydi, bu yüzden uygun değildi - pasaportlarımızı vermiştik, kimliklerimiz açıktı.
 
Polis oldukça kabaydı, bana göre bazıları ne yaptıklarını gerçekten anlamıyor gibiydi. Arandığımız için tek tek götürüldük. Bizden dizüstü bilgisayarlar veya USB flash sürücüler gibi teknik ekipmanlarımıza gönüllü olarak erişim vermemizi istediler, ancak reddettiğimizde, verilerimize erişmeye çalışmak için yasal bir dayanakları olmadığı ortaya çıktı. Bizi farklı şeylerle suçladılar: Irak'ta PKK ile görüştüğümüzü söylediler, PKK için eylem yaptığımızı söylediler, ya da bunları yapmasak bile bunları yapan kişilerle yolculuk ettiğimizi söylediler. Gülünçtü. Ellerinde kanıtı andıran bir şey dahi yoktu. Kürdistan'da sürekli medyanın içindeydik. Attığımız her adımın kaydı var. Çalışmalarımız şeffaftı ve kasıtlı olarak da tarafsızlığımızı koruduk. Gözaltına alınmamız işimizi suç saymaya ve Türkiye'nin Kürdistan işgaline karşı protestoyu sindirmeye ve böylece susturmaya yönelik başka bir girişimdir. Almanya'nın Türk devleti için yaptığı bir iyilik. Ayrıca, Alman halkı neler olup bittiğini hükümetlerinin uluslararası ve insani yasaları kitlesel ve sistematik olarak ihlal eden bir devleti desteklediğini öğrendiğinde, Alman hükümetinin kendisini eleştiri ve protestoya karşı korumak için bir araçtır.
 
İnisiyatif olarak bundan sonraki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? 
 
 Eğitim etkinlikleri, medya çalışmaları, her türlü eylem ve protesto, sanat projeleri gibi. Kısacası, genişleyeceğiz, büyüyeceğiz ve elimizden geleni yaparak bu savaşı durduracağız.
 
En büyük hedeflerimizden biri Güney Kürdistan'daki durum hakkında farkındalık yaratmak. Medya çalışmalarına devam edeceğimiz ve bilgilendirme etkinlikleri düzenlediğimiz anlamına geliyor. Ayrıca deneyimlerimizi hayatımızın her alanına taşıyoruz ve bu konuda herkesle; komşularımızla, ailelerimizle, arkadaşlarımızla konuşmaya çalışıyoruz. Durumdan haberdar olmak ve nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda fikirleri olup olmadığını bize bildirmek için Kürdistan'da tanıdığımız bazı kişilerle hala iletişim halindeyiz. Girişim adına resmi çalışmaların yanı sıra konuyla ilgili diğer çalışmalar da devam edecek. Örneğin, delegasyonumuzun bir kısmı, Almanya'daki en büyük silah şirketlerinden birini protesto eden anti-militarist ittifakın “Disarming Rheinmetall”in bir parçasıdır. Kürdistan'daki savaşa çeşitli taktiklerle karşı çıkılması gerekiyor ve herkes en iyi olduğu konuda katkıda bulunabilir: eğitim etkinlikleri, medya çalışmaları, her türlü eylem ve protesto, sanat projeleri gibi. Kısacası, genişleyeceğiz, büyüyeceğiz ve elimizden geleni yaparak bu savaşı durduracağız.
 
MA / Müjdat Can - Gözde Çağrı Özköse

Diğer başlıklar

28/06/2021
09:05 AKP’li üyeler de onay verdi ama davalar BDP’lilere açıldı
09:04 Amed Şehir Tiyatrosu Don Kişot oyunuyla izleyiciyle buluşacak
09:02 'İkamet aramasında İHD ibareli kartvizit ele geçirildi'
09:01 Düzkan: Kadınlar kendi kaderini tayin ediyor
09:00 28 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
27/06/2021
21:27 Tozkoparan Mahallesi'nde yıkıma karşı nöbet sürüyor
20:18 KDP, 5 gazeteciye 30 yıl ceza verdi
20:09 Van Gölü'nde gün batımı
20:04 Hizan'da askeri operasyon
19:49 Özkan ATK raporu için İstanbul’a sevk edildi
19:40 Kovid-19’dan 52 kişi daha hayatını kaybetti
19:34 Keskin: Avrupa Birliği Türkiye’nin suç ortağıdır
19:07 İçişleri Bakanlığı'ndan 'kademeli normalleşme' genelgesi
18:06 Marmaris’teki yangında bir kişi yaşamını yitirdi
17:59 61 mülteci Van Gölü’ne atılan karanfillerle anıldı
17:48 'Aşılansak da kurallara uymalıyız'
17:06 Şüpheli ölüm soruşturmasında 2 kişi gözaltına alındı
16:50 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyeleri darp edilerek gözaltına alındı
16:40 İçişleri Bakanlığı, Kılıç’a yönelik polis şiddetini savundu
16:25 Bingöl’de yangın yayılıyor: Koyê Spî tamamen yandı
15:55 Brüksel’de ulusal birlik çalıştayı
15:54 Çorum Katliamı'nda yaşamını yitirenler anıldı
14:47 Mehmet Ağar da SBK'nin özel uçağını kullanmış
14:00 Vanlı gençler Deniz Poyraz’ın katledilmesini protesto etti
12:26 Ev baskınında tecavüz tehdidi
11:58 Kürt sanatçı Biro 15 gündür hücrede tutuluyor
11:44 KDP'nin anti-terör timleri 15 yaşındaki Heval'i katletti
11:15 Silvan’da bir kişi intihara sürüklendi
11:13 Pervari’de askerler mültecileri taradı: 2 ölü, 12 yaralı
11:05 AFAD'dan depremzedelere: Çadır yırtılırsa 7 bin TL ödersiniz
10:36 Türkiye Ninowa Ovası’nı bombaladı
10:35 TTB: Hekimlik Andı ortak ve bağlayıcıdır
10:34 İstanbul’da şüpheli ölüm
10:33 SMA hastası Sümeyye için yardım çağrısı: Kızıma nefes olun
10:03 Şenyaşar ailesi: Adalet isteyenleri yalnız bırakmayalım
10:03 Mültecilerin ‘ölüm’ yolculuğu
09:53 Aram Yayınevi Kürt çocuklarını dünya çocuk klasikleriyle buluşturdu
09:40 Açlık grevi 213'üncü gününde
09:40 ODTÜ'lü öğrenciye 'Rektöre hakaret'ten 4 ayrı soruşturma
09:19 Cezaevi 'eleştiriliyoruz' gerekçesiyle mektuplara el koyuyor
09:19 Vogel: Almanya Kürdistan’daki savaşı durdurmakla ilgilenmiyor
09:14 Polislerin darp ettiği Demir suç duyurusunda bulunacak
09:12 Yıldırım’ın annesi: Medeni’nin katili, Deniz’in katilidir
09:11 Önce polis tehdidi sonra ölüm mesajı
09:09 Urfa’da ney susacak!
09:07 Şiddete rağmen hayata tutunan Aycan'dan mücadele çağrısı
09:05 Barış Akademisyenleri: Poyraz'ın katledilmesi çatışmalı sürecin devamıdır
09:02 Mamak'ta gençler uyuşturucuya kitaptan daha kolay ulaşıyor!
09:00 27 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:10 Bingöl Barosu: Yangınlarla bölge yaşanılamaz hale getiriliyor
26/06/2021
22:14 Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi: KDP işgal saldırılarına ortak olmuş
21:21 Serbest bırakılan gazeteci Kılıç: Öldürülmeye çalışıldım
21:01 ‘Tecride karşı sesimizi yükseltmeliyiz’
20:51 Bozdoğan mezarı başında anıldı
20:41 Koronadan 51 kişi daha yaşamını yitirdi
20:36 'İşkencesiz bir dünya mümkün'
20:07 Pedallar barış için çevrildi
19:07 Kavga ettiği kişileri otomobil ile ezmek istedi
19:01 İstanbul’da engellemelere rağmen tecrit protesto edildi
18:32 ‘Sorunların çözüm adresi İmralı’dır’
17:47 Karamollaoğlu: Kürt sorunu yok diyerek çözemezsiniz
17:22 Gizlice mahkemeye çıkarılan gazeteciye 7 yıl hapis
16:54 'Ortak yaşam iradesine saldırıdır'
16:31 Genç'te yangın: Köyler tehlike altında
15:59 Kanal İstanbul'a karşı eylem: Yaptırmayacağız
15:57 Tehlike ve uyarılara rağmen Kanal İstanbul’un temeli atıldı
15:45 İstanbul'da yürüyüşe müdahale: Gazeteci gözaltına alındı
15:21 Hastane yıkımına pedal çevirerek 'dur' dediler
15:20 Rosa Kadın Derneği yeni yönetimini belirledi: Mücadeleye devam
14:23 Bipolar ve şizofreni hastası ama cezaevinde tutuluyor
14:22 İHD Ankara Şubesi: Cezasızlıkla mücadele etmeye devam edeceğiz
13:39 Hasta tutuklu Çalışkan için tahliye çağrısı
13:23 Babası kaybedildiğinde 4 yaşındaydı: Bir mezarı olsun istiyorum
13:09 TGC Veyis Ateş'i üyelikten çıkardı
13:09 Kanser hastası tutukluya ameliyat sırasında kelepçe
13:03 İHD ve TİHV: 'İşkenceye sıfır tolerans' sözü koca bir yalan
12:59 İşkence 'cezasızlık politikaları' ile farklı boyutlara ulaştı
12:39 Halfeti Davası avukatları: İşkence soruşturması tamamlanmadan karar verildi
12:19 Etek boyuna tutanak tutturan hakime ceza
12:00 Kayıp yakınları Güler ve Gök'ün akıbetini sordu
11:23 İstanbul Barosu yönetimi Şenyaşar ailesine destek için Urfa'ya gelecek
11:14 İşverenin cinsel istismarına maruz bırakılan çocuktan çağrı
10:36 'Zulme uğramayacak bir ülkede yaşamak istiyordu'
10:35 Kızıltepe'de bir gözaltı
09:06 Açlık grevi 212'nci gününde
09:05 SES Eş Genel Başkanı: İktidar pandemiyi yönetemedi
09:04 Öcalan: Suçum özgür yaşama davettir
09:03 ‘Kadınları yalnız bırakan toplum kaybeder’
09:02 Yargı paketi mağdurdan çok faile yarayacak
09:00 Öztürk: DTK’nin kapısına vurulan mühür çalışmalarımızı engelleyemez
09:00 Bin 400 yıllık kiliseyi ahıra çevirdiler
09:00 Şırnak Barosu’ndan hak ihlalleri mesaisi
09:00 Bozova'da 15 bin dekar toprağın suyu 6 yıldır kesik
09:00 26 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:40 Karakoçan köylerindeki evler depremde hasar gördü
00:20 Kobanê Davası'nda tahliye olanlar cezaevinden çıktı
25/06/2021
22:29 Türkiye sınır ötesine 70 üs kurdu, 30 bin asker yerleştirdi
21:45 Elazığ’da 5.3 büyüklüğünde deprem
19:46 Koronadan 56 kişi daha hayatını kaybetti
19:15 KESK Yönetim Kurulu üyeleri açıklandı
19:02 'Bütün arkadaşlarımız tahliye olacak, soruşturma yürütenler yargılanacak'
18:47 HDP'ye dayanışma ziyaretleri bugün de sürdü
18:44 Genç ilçesinde orman yangını
18:28 İHD Antep: Ölüm değil çözüm istiyoruz
18:18 Beştaş: İçişleri Bakanı ve İzmir Valisi istifa etmeli
18:06 Kobanê Davası’nda 4 isme daha tahliye
18:04 Katledilen kadının koruma talebi için ‘zarar görmesi’ gerekiyormuş!
17:32 CHP’li İBB üyelerinden HDP’ye Deniz Poyraz ziyareti
17:19 Şenyaşar ailesi İstanbul Baro Başkanı ile görüştü
17:14 Anne ve oğlunun öldürülmesinde jandarma ihmali iddiası
17:07 Beraat kararına rağmen Kaya'nın göreve dönme talebi reddedildi
17:05 Tecridi protesto eden tutuklular sevk edildi
17:03 HDP'den il binaları önündeki çadıra dair suç duyurusu
17:01 Ayşe Tuba Arslan davasında ‘haksız tahrik indirimi’ uygulandı
16:59 Urfa’da gözaltı sayısı 25’e yükseldi
16:52 Halfeti'de işkence gören 14 kişiye 50 yıl hapis
16:49 Kemalbay: Deniz’e sıkılan kurşun Kürt kadınlarına sıkılan kurşundur
16:48 Urfa’da bir gencin yaşamına son verdiği ileri sürüldü
16:47 Çerkes örgütlerinden Poyraz açıklaması
16:34 İHD: Hasta tutuklu Özkan tahliye edilsin
15:56 Gıda-İş: ÇAYKUR işçileri kaderine terk edildi
15:53 Sanatçı Ayfer Düztaş: Değerlerimize sahip çıkmalıyız
15:09 Hasta tutuklu oğluyla iki yıl sonra görüşebildi
14:53 Kadınlar Poyraz’ın katledilmesini protesto etti
14:52 Kazım Koyuncu anıldı
14:51 Diyarbakır Cezaevi havalandırmasında kurşun sıkıldı iddiası
14:41 Bombardımanda mahsur kalan köpeği köylüler kurtardı
14:36 Cezaevi raporu: Kötü muamele, darp, işkence arttı
14:33 Musa Farisoğulları'nın duruşması ertelendi
14:27 DAİŞ Kerkük’te saldırdı: 5 polis yaşamını yitirdi
14:18 Gökalp davasında 'tanık' çark etti: Bilmiyorum, başkasından duydum
14:08 Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi'nden Witthöft: Kürdistan’da barış Almanya’nın çıkarına ters
13:45 Mahallelinin karşı çıktığı baz istasyonu polis eşliğinde kuruldu
13:39 Devrimci Parti ve Dev-Güç üyeleri serbest
13:07 Şehir hastanelerinin yabancı şirketlere satılmasına tepki
13:05 Kobanê Davası’nda gizlenen tanık HDP kapatma davasında çıktı
13:03 Aile, vasi ve avukatlardan İmralı başvurusu
12:58 Diyarbakır Barosu’nun ‘infaz yönetmeliği’ davası reddedildi
12:57 Derik Belediyesi Eşbaşkanı Esmez tahliye edildi
12:55 AB'den Türkiye'ye 3 milyar euro için onay
12:41 21 STÖ’den hasta tutuklu Özkan için çağrı
11:50 Karadenizliler Kobanê Davası’nda
11:31 Sera Kadıgil CHP’den istifa etti
11:30 Temel: Devlet Bahçeli siyasetçi kılığındaki özel harp sözcüsüdür
11:28 Ağır hasta tutuklu Özkan’a 'cezaevinde kalabilir' raporu
11:26 Fatsa’da maden sahasına tepki
10:59 Şenyaşar ailesi İstanbul’da ziyaretlerini sürdürecek
10:56 Norveç Dışişleri Bakanlığı: Türkiye'nin Federe Kürdistan'daki varlığından endişeliyiz
10:49 Deniz Poyraz'a işkence iddiası: Bıçaklarda DNA testi yapılmalı
10:23 Elazığ’da kaza: 3 ölü, 12 yaralı