Antalya’da 28 Temmuz’da başlayan yangınlar, 9’uncu gününde devam ediyor. Yangınların sabotaj olduğu algısının yaratılmasından sonra Manavgat, Serik, Alanya, Gazipaşa ve Döşemealtı ilçelerinde silahlı ve sopalı ırkçı gruplar, yol keserek kimlik kontrolü yapmaya başladı. Elmalı, Manavgat ve Alanya’da, Kürt olduğu iddiasıyla yurttaşlara saldırı girişimi yaşandı. Silahlı grupların insanları kovaladığı ve kimlik kontrolü yaptığı birçok fotoğraf ile video ortaya çıkmasına rağmen şimdiye kadar hiç kimse hakkında yasal bir işlem yapılmadı. 

 

IRKÇI POLİTİKALAR 

 

Kürtlerin hedef tahtasına konulmasının ardından Antalya’da ırkçı grupların yolda kimlik kontrolü yapmasına tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, sistemin öylesi zamanlarda ırkçı grupları devreye koyduğunu söyledi. HDP’nin eşitlik ve adalet ısrarına karşı ırkçılık politikalarının geliştirildiğini dile getiren Bülbül, özellikle son günlerde kent genelinde yaşanan orman yangınlarının bahane edilerek ırkçı grupların saldırıların arttığını kaydetti. Orman yangınlarının nedeninin tespit edilememesine dikkat çeken Bülbül, “Bu kadar süre içerisinde sebebinin tespit edilememiş olması bile hükümetin ve devletin çok ciddi zafiyetidir. Bu kadar sürede yangının söndürülememiş olması da hükümetin suçudur. Yangın ne bir Kürt ne bir sosyalist ne de bir devrimci tarafından çıkarılmış değildir. HDP’liler, Kürt halkı, sosyalistler, devrimciler, aleviler orman yakmaz. Ormanı, Madımak’ı yakanlar, Konya’da katliam yapıp evi ateşe verenler, Şengal’de Êzidi katliamı yapanlar, insanı ve ormanı yakarlar. Kentimizde de orman yangınını bahane ederek Kürt halkına, HDP’lilere dönük ırkçı bir politika uygulamak yangını fırsata çevirmektir” dedi.

 

AMİRLERİN HABERİ VAR!

 

“Bu silahlananlar halk değil, bir grup manda topluluğu, ırkçı, faşist ve ipten kazıktan kopmuş kontrolsüz bir gruptur” diyen Bülbül, “Hiçbir insani, ahlaki değer düşüncesi olmayan ve yaşayan her şeyi düşman bilen bir topluluktur. Alanya’da, Gazipaşa’da, Manavgat’ta, Serik’te civarında yol kesip kimlik kontrolü yapanlar var. Bu gruplardan güvenlik güçlerinin, mülki idari amirlerinin elbette bilgisi var, fakat bu bilgiye rağmen bunu yapıyorlar. İki suç bir arada işleniyor. Konuya ilişkin vali, kaymakamlar ile görüşmek istedik, hiç kimse telefonlarımıza çıkmadı. Çünkü saldırıları onaylıyorlar. Bu tutum saldırılara devam edin anlamına geliyor” diye konuştu.

 

SALDIRILARI KÖRÜKLEYEN YAPI

 

Devletin hem yangınları söndürme hem de ırkçı grupların saldırılarını durdurmaya yönelik girişimlerinin olmadığını dile getiren Bülbül, “Bu saldırıları körükleyen bir yapı var. Özellikle Alanya, Serik ve Manavgat’ta bu yapılıyor. Alanya’da gençler kendi aralarında kavga etmiş. Aralarında bir genç güya HDP’li olduğunu söylemiş. Bunun üzerine ilçe binamızın bulunduğu binanın bütün cephesini kaplayacak bir bayrak asmışlar, 29 Temmuz'da. Bayrağın arkasına saklanıp ne yapmak istiyorsunuz? Bayrağı örtü yapıp altında ırkçılık ve faşistlik yapıyorlar. Bayrağı ne zaman örtü olarak kullandılarsa, bir ırkçılık, faşistlik ve katliam gerçekleştiriyorlar. Bu politika insani ve ahlaki bir politika değil” ifadelerini kullandı.

 

‘KURBANLIK KUZU DEĞİLİZ’

 

Antalya’da ırkçılığın geliştirilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Bülbül, “İl ve ilçelerimize, halkımızın işyerlerine, HDP’lilere ve dostlarına olacak her saldırının failleri mülki idari amirleridir. Bu ırkçılık politikasını gözleyen ama bir şey yapmayan devlettir. Bizimde elimiz armut toplamıyor. Bizler kurbanlık kuzu değiliz. Kendimizi savunmasını da biliriz. Bu olayların farklı bir yere gitmemesi için sağduyulu davranıyoruz. Bütün haklarımızın provokatif saldırılara karşı dikkat olunmalı ve sağduyulu davranılmalıdır” şeklinde konuştu.

 

MA / Ömer Akın