Ekolojist Beyza Üstün: Ekolojik talana karşı 3'ncü yolu sahiplenelim

img
MUĞLA - İktidarın yönetememe politikasından kaynaklanan ekolojik talanın kendilerini yok oluşa sürüklediğini söyleyen ekolojist Beyza Üstün, "Bunun karşısında demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bu sisteme son vermek için 3’üncü Yol siyasetini sahiplenmeliyiz" dedi. 
 
Türkiye başta Antalya, Aydın ve Muğla olmak üzere iki haftadır 32 kentte çıkan orman yangınları ile boğuşuyor. Günlerce söndürülemeyen yangınlar sonucu 8 kişi yaşamını yitirirken, on binlerce hektar ormanlık alan küle döndü, ekosistem tahrip oldu. Yerleşim yerlerine de sıçrayan yangınlar sonucu yüzlerce ev hasar görürken, bu yangınlara müdahalede ortaya çıkan yetersizliklerle birlikte daha alevler sönmeden yanan alanların geleceği tartışma konusu oldu. 
Manavgat’ta ilk yangının başladığı gün Resmi Gazete’de yayımlanan yasa ile ormanlık alanların imara açılmasının önü kolaylaştırıldı ve bu alanlar için Kültür ve Turizm Bakanlığına geniş yetkiler tanındı.
  
Ülkenin batısı ve güneyinde ormanlar tutuşurken Van, Rize ve Artvin gibi şehirlerde ise sel felaketleri yaşandı. 
 
Ekolojist Beyza Üstün, ülke genelinde yaşanan ekolojik tahribata ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
 
Ülkenin birçok yerinde bir anda orman yangınları başladı, günlerce söndürülemedi. Sizde Muğla’daki yangını yakından takip ediyorsunuz. Durum nedir? 
 
Birden bire eş zamanlı her tarafta orman yangını başladı. On binlerce hektar alan yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu bölge kontrol atına alındı. 8 gün sonra sadece gönüllüler ve köylülerin kendi mücadelesi Türkiye'nin her yerinden gelen itfaiyeler müdahalesiyle yangın söndürülmeye çalışıldı. Rüzgarın etkisiyle çok hızlı yayıldı. Bir taraf söndürülürken diğer taraf tekrar alev aldı. 8 gün sonra helikopterler devreye girdi ama maalesef Marmaris tarafından otellerin olduğu kısma ilk müdahale yapıldı, daha sonra ormanlık alanlara müdahale yapıldı.  Bu ilk zamanda yapılsaydı, bu alanların hiçbiri yanmayacaktı. Yanmasına resmen göz yumuldu, yol verildi ve şuan on binlerce hektar alan içerisindeki tüm canlılarla birlikte öldü. 
 
Şimdi yanan yerlerde yeniden ağaçlandırma yapacaklarını söylediler. Uzmanlar; yapmayın aynı yer tekrar kendisini canlandırıyor, uyarısı yapmasına rağmen iş makinalarının yer yer kesim yaptığına rastlıyoruz. Bölgelerin tamamı ‘turizm gelişim alanı’ olarak ilan edildi. Buraların pek çoğuna maden ruhsat sahası verildi. Bu kadar yangına yol verilmesi şaibeli geliyor. Son derece kontrollü bir yakma tekniğidir ve doğrudan yakmak doğru değil şüphesiz ama yanmasına göz yumuldu.
 
Yangınlara karşı tedbirler ve müdahaledeki yetersizlikler çok konuşuldu. Görüldü ki Türkiye'nin orman yangınları politikası ve bunu engelleyici hiçbir hazırlığı yok. Türkiye'nin içine düştüğü bu hali nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok.
Ben kasıtlı olduğunu düşünüyorum. İlk defa orman yangınları ile karşı karşıya kalmıyoruz. Her sene bir yerler yanıyor. Her yıl orman yangını olmasına rağmen biz bu sorunları yaşıyoruz. Yangını önleme politikaları üretmek gibi bir dertleri yok. Türk Hava Kurumu’na ait onlarca yangın uçağı yerlerinde bekletildi. Uzmanlar uçakları kaldırabilecek eğitimli personellerin olması gerektiğini söyledi, ancak var olanlar da kadrodan atılmış. Dolayısıyla uçakları kullanacak bir pilot da yok. Bu nasıl bir akıldır ve nasıl bir politikadır? Bizler bunun karşısında doğru bir politik mücadele yürütmeliyiz. Siyasi olarak politik durumumuzu netleştirip, HDP’nin de söylediği 3’ncü Yolu önümüze koymalı, siyaset hattında ortaklaşmalıyız. Hep beraber buradan mücadelemizi yürüteceğiz. 
 
Yangın bölgesine giden Erdoğan'ın halka çay fırlatması, yine konvoyunun itfaiye ve ambulanslara engel olması çok konuşuldu. İktidar yangınlarda sorumluluğu büyükşehir belediyelerine attı. Bu tabloyu dair neler söylersiniz?
 
Yerel yönetimlere kayyım atadıktan sonra o faşist akıllarından farklı bir tutum beklemek yanlış olur. Çay fırlatmak halkı aşağılamak ve alay etmektir. Halklar bunu nasıl değerlendirecek bunu düşünmemiz lazım. Asıl olan onların nasıl bir tutum sergilemesidir. Artık hiç zamanımız yok. Her yer çöküyor, her yer yanıyor, hepimiz yanıyoruz.
 
Kendi ülkesinde uçak olmadığı için yangınları günlerce kontrol altına alamayan ve kiralık uçaklarla durumu kurtarmaya çalışan Bakan Pakdemirli, Yunanistan’a uçak gönderebileceklerini söyledi. Nasıl oluyor da Yunanistan'a uçak gönderebiliyorlar?  
 
Yunanistan'dan yardım talebi gelmiş, biz ret etmişiz. Yardım etmek isteyen bir ülkeye biz şimdi yardım edeceğimizi söylüyoruz. Son derecek ikiyüzlülüktür. Ayrıca gelen uçaklar zaten buraya gelmedi. Günlerce havaalanında bekledi. Havalimanına indiğini duyduk, geldiğini görmedik. Yani eğer gelmiş ve müdahale etmişse, örneğin ikizköy yakınlarındaki termik santrale yardım etmiş. Sadece termik santraller ve otellere etmiş. Bu alanlarda görmedik. Bu gerçeklik burada yaşanırken bizim Yunanistan’daki yangına uçak göndereceğimizi söylemek, bana hiç samimi gelmiyor, ikiyüzlü geliyor, yalan geliyor, inandırıcı değil...
 
Türkiye'deki orman yangınları başka bir ülkede olsa istifalarla sonuçlanacak bir durum. Keza Yunanistan Ordu Hava Kuvvetleri uçakların yetersiz olması nedeniyle istifa etti. Ancak Türkiye'de bu durum çok normal karşılanıyor. İktidar yönetememeyi politika haline mi getirdi?
Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. 
Yani bunu bir politik yöntem haline getirmelerine gerek yok. Zaten somut duruşları bu, beceremiyorlar. Hangi alanı açarsanız ekonomiye bakın, eğitime bakın, salgın sürecine bakın nereye bakarsanız bakın özelde yönetemiyorlar. Yani onların yaptığı bunlardan amade bir şey değil, bunu da yönetmediler. Yönetmek istemediler sanırım. Çok daha acı ama bir şeyi elinizde araç varken yapmak istemiyorsanız, yapamıyorsunuz demektir. Dolayısıyla ikisini birlikte yapıyorlar. Hem zaten becermiyorlar. Bir çaba ortada görmüyorum. 
 
Yine orman yangınlarında ırkçılık tavan yaptı. Yangınların nedeni Kürtler olarak gösterilmeye çalışıldı. Buna karşı bazı illerde insanlar silahlanarak, Kürt avına çıktı. Yaratılmak istenilen neydi, ne oldu?   
 
Bu bir nefret söylemi. En kolay şey bu zaten. Kürt halkına saldırmak, bu ülkede en kolay yapacakları şey buydu. Sıkıştıkları zaman bu yapılıyor, Hemen buradan bir söylem üretiliyor, Buradan bir politika üretiliyor. Yönetilemeyen neyse bunun üstü böylece örtülüyor. İktidarın bu sefer yaptığı tutmadı. 
 
Orman yangınları başta olmak üzere doğaya yapılan birçok müdahalenin kaynağı kapitalist sisteme dayandırılıyor. Gidişatın var olan sistemle bağı nedir?
 
Devlet sistemine dönüşmüş durumda. Şirketleşmiş bir devletle karşı karşıyayız. İkizköy’de devletin kolluk kuvveti jandarma Limak şirketinin korumacılığına soyunmuş. Bunu her yerde görüyorsunuz. Hasankeyf’te, Dersim’de, Pembelik Vadisi’nde suyunu korumak isteyen köylülere özel güvenlik ve devletin kolluk gücü beraber saldırdı. Hem siyasi iktidar kapitalizme hizmet ediyor hem de devlet organları kapitalist mantık halinde çalışıyorlar. Böyle bütün bir sistem var karşımızda. Bu sistem sadece sermayenin varlığı, sürdürülebilirliği yaşam alanlarına, ormanlara, derenin içine kolaylıkla müdahale edebiliyor. Bunun karşısında duran tek güçse halklar. 
 
İktidar, doğaya karşı sınırsız sömürü politikasıyla yaklaşıyor. Peki doğa bunu nasıl karşılıyor, yanıtı ne oluyor?
Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. 
Doğa tek başına mücadele veremez fakat zaman zaman bu karşılığı görüyoruz. Gölcük depreminde denizin doldurulduğu yeri deniz tekrar geri aldı. O bölgedeki evlerde yaşayan halklar öldü. Orası zaten kent suçuydu. Sermaye orada kendisine yeniden üretim alanı yaptı. İnşaat şirketleri sermaye biriktirdi ama doğa kendisini yenilemek için ceza vermiyor. Doğanın yenilenmesi yüzlerce yıla mal oluyor, hemen olan bir şey değil. Doğanın yenileme hızını biz aşıyoruz. Bu kapitalist sistem durmadan doğa kendisini yenilemeyi başaramayacak. Çünkü kapitalist sermaye daha hızlı, yıkıcı ve yok edici. Tek koşul kapitalizmin durdurulması ve ona hizmet eden faşist iktidarların sona erdirilmesi. 
 
Yanan bölgelerle ilgili ciddi endişeler var. Yakın tarihten de görüldüğü gibi yanan veya yakılan birçok ormanlık alana sonradan devasa yapılar ve oteller inşa edildi. Yetkililer bir çivi çakmaya izin vermeyeceklerini söyleyedursun, daha öncekilerde de benzer sözler kullandılar. Şimdi de böylesi bir tehlike var mı?
 
Şu anda yanan yerlerin tümü maden ruhsatı içinde değilse bile bu sefer turizme açılacak. Özellikle Marmaris civarında denize bakan bütün yamaçlar çok rahat şekilde yapılaşmaya açılabilir. Zaten genelgelerinde de bu yazıyor. Ayrıca TOKİ’de nasıl evler yapacağının reklamlarını yaptı. Mimari projelerini dahi sundu. 
 
Yangınların yanı sıra aynı mevsimde büyük bir kuraklık ve sel yaşıyoruz. Nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız, tüm bunların kaynağı nedir?
 
Doğanın kendisini yenileme hızını aştığımız andan itibaren doğa size sel ve kuraklık gibi yanıtlar veriyor. İklim krizinin nedeni de biraz buna ilişkin. Ekolojik krizler yaşanıyor. Dünyanın birçok yerinde sulara müdahale edilerek metalaştırılmış durumda. Doğal akışından koparılmış ve sermaye birikimine sokulmuş demek. Suyun döngüsüne bu kadar müdahale edildiği zaman dünya üzerinde kuraklık olarak cevabını göreceksiniz. Dere buradan bir daha akmayacak denilerek yapılaşmaya açılan yerlerde ise bedelini daha ağır ödetecek. Ama hemen ardından seller bütün yaşamı alt üst ederek devam edebilir. Ya da burada orman yangınları sonrasında yaşadığımız gibi sıcaklık olağanüstü bir artışla bize baskı kurabilir, yangını daha şiddetli kılabilir. Ama bütün bunların hepsini siyasi iktidarların politikalarından kopartıp, iklim krizine bağlamak son derece zayıf olur. 
 
Bütün hepsini birlikte okumak gerekiyor. Bir taraftan ekolojik kriz derinleşiyor. Ekolojik kriz derinleştikçe sonuçlarını yaşam alanları üzerinde yeniden baskılanıyor. Baskılandıkça sermaye aynı yerlere daha hızlı giriyor. Nasıl olsa ormanlar yandı, buraya madenler yapalım. Suları kontrol altına aldık, onun kuruduğu yerleri yapılaşmaya açalım mantığıyla hareket ediyor. 
 
Üzerine HES yapılmayan dere, nehir kalmadı; ormanlar yakıldı, tahrip edildi. Doğa, canlı, insan ve toplumdan neler götürdüğünü hep beraber görüyor ve yaşıyoruz. Böyle giderse bizleri gelecekte neler bekliyor? 
 
Bizleri yok oluş bekliyor. Bizler bunun karşısında ekolojik yaşamı örmemiz lazım. İktidarın umurunda değil, halkın umurunda. Yeni yangınlara hazır değiliz. Yangınlara hemen müdahale edebilseydik bu hale gelmezdik. Siyaseten bunu engelleyebilecek bir anlayış olsaydı daha başlar başlamaz müdahale edilir ve ekosistemler korunurdu. Daha ötesi zaten doğal ortamlara kapitalistlerin girmesine izin veren politikalar üretmez, madenlere ruhsat vermez, ormanları megakent alanları ilan etmezdik. Dolayısıyla orman ekosistemi, dereler, şimdi de denizlerin içi bütün kıyılarda denizler doldurulabilir, yapılaşmaya açılabilir oldu. Yenikapı ve Maltepe’de olduğu gibi alanlar doldurulup, üzerine parklar yapılıyor. Daha sonrada binalar yapacaklar. Umarım Gölcük depremi gibi bir deprem yaşamayız. Doğal sistem onları geri alacak. Çünkü oralar deniz. 
 
Yaşam savunucuları olarak sizin çözüm önerileriniz neler? Bu tahribattan geriye dönüş mümkün mü? Bundan sonrası için ne yapılmalı?
Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için  daha çok kendimizi paralarız.
Bu tahribattan geri dönüş için bu siyasi akıldan vazgeçmek gerekiyor. Bundan vazgeçmedikten sonra yapılabilecek bir şey yok. İkizköy’de gördüğümüz gibi yasaklarla halkın yaşam alanlarını korumasına engel olacak bir yönetim tarzı söz konusu. Bunu iş cinayetlerinde, sağlık politikalarında, nefret söyleminin dönüşümünde de yaşıyoruz. Siyasi iktidarın yürüttüğü politikaların sonucudur bunlar. Bunu aşmak için hep beraber özgürlükçü, demokratik bir rejimi inşa etmeliyiz. Bunu da ancak çok kararlı bir şekilde inşa etmek gerekiyor. Bu sisteme son vermek içinde 3’üncü Yol diye söylediğimiz siyaset hattının iyi düşünülmesi gerekiyor. Bu yolda sistemle uzlaşmacı bir yer yok. Bugüne kadar öğretilen egemen sistemin getirdiği politikalar yok. Bu yolda halklar eşit ve özgür bir arada karar verip, yöneteceği bir sistemi inşa edecekler. Buna herkesin bakması gerekir. Ekolojik toplum paradigmasının ne olduğu, kapitalizme karşı yaşam alanlarını savunulması gerektiğinin politik düzleminde buluşmamız gerekiyor. Kapitalizm ve faşizme karşı duramazsak, orman yangınları için daha çok kendimizi paralarız. Yok olan derelerin ardından gözyaşları ile bakarız. Birkaç tane basın açıklaması ile bu olaylar kapanır, onlar yollarına devam eder. Hiç vaktimiz kalmadı. Bırakın bunları söyleyen politikacıları sürekli tutuklamalarını, yaşam ölüyor. 10 gün önce burada yaşayan canlıları geri getirme şansımız yok ya da nefret söylemi ile linç edilen Meram’daki aileyi geri alma şansımız yok. Bunların hepsi siyasi iktidar aklının toplumsallaşmasından kaynaklanıyor. Bunlardan siyasi iktidar sorumludur. 
 
Bizleri patriarkal, kapitalist bir sistemle yaşatan iktidarın sonuçlarını yaşıyoruz. Onun için her ne olursa olsun bizler kararlıyız. Tutuklansak da söylediğimiz söz aynı. Biz bu topraklarda yaşam alanlarını koruyacağız, halklar birlikte karar vereceğiz. Emeğin sömürüsüne, kadınların, çocukların katledilmesine son vereceğiz. Bu kapitalist, patriarkal, faşist akıldan kurtulacağız. Eşit ve özgür yaşayacağız. Sadece yapacağız diyen bir hatta yürümüyoruz. Hemen yapmamız gerekiyor. Yeter ki 3’üncü Yol siyasetini hep beraber sahiplenelim.
 
MA / Hakan Yalçın 

Diğer başlıklar

12/08/2021
13:01 Gazeteci İbrahim Karakaş'a 9 yıl 9 ay hapis
12:46 HDK: Altındağ saldırısından iktidar sorumlu
12:43 Akbelen’de 'yürütmeyi durdurma' kararı
12:21 Hükümet kamu emekçisine yüzde 5+6 zam teklif etti
11:45 Emine Şenyaşar'ın 'Katliam yapanlar serbest geziyor' isyanı
11:16 Bir çocuk 20 kişinin sistematik istismarına uğradı
11:14 KESK Diyarbakır’da TİS taleplerini açıkladı
11:02 Fındık alım fiyatına itiraz: Maliyeti karşılamıyor
10:53 Hewlêr’de su kesintisi: KDP protesto edildi
10:49 Mehmud Osman: KDP 3 HPG’linin akıbetini açıklamalı
10:04 Lübnan JÎN Derneği Başkanı Büşra Ali: Ortadoğu'da Öcalan'ın felsefesi yayılıyor
09:52 Erdoğan prompterla gündeme oturdu
09:36 Açlık grevi eylemi 259’uncu gününde
09:21 Sel bölgesine ziyaret çok yardım yok!
09:18 ‘Cezasızlık ırkçı saldırıları arttırdı’
09:17 Yaman: Aşılama arttıkça bulaş ve ölümler azalacak
09:16 Tuncel’in babası: Hak ihlallerine karşı sokak muhalefeti büyütülmeli
09:15 Ajanlık dayatılan gençten suç duyurusu
09:14 36 yıl sonra köyüne dönüp ‘Yeniden ve Yerinden İnşa Hareketi’ başlattı
09:13 Sevimli: Yargıda pasiflik cins kırımını körüklüyor
09:12 Bakanlık itiraf etti: Yeşilli’de ‘kentsel dönüşüm’ yok, rant var
09:11 'Çatışma riski olan bölgelere yürüyelim'
09:09 MEBYA-DER: Cenazelerin kargoyla gönderilmesine sessiz kalmayalım
09:09 Adliyeye yolu düşenler: Şenyaşar ailesi herkes için adalet mücadelesi veriyor
09:08 Kaplan: Bakanlar Komitesi Türkiye'ye baskı uygulamalı
09:00 12 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
11/08/2021
23:01 Erdoğan: Taliban'ın üst düzey liderini kabul etme durumum olabilir
22:44 Altındağ’da Suriyelilerin dükkanlarına saldırı
22:35 Çukurca'da askerlerin açtığı ateş sonucu yangın çıktı
21:37 Bartın’da sel: 13 kişi hastaneye kaldırıldı, yollar çöktü
20:57 Koca: Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli
20:31 Kovid-19’dan 128 kişi daha hayatını kaybetti
20:07 Afyonkarahisar’da 2’si kadın 3 kişi katledildi
19:55 Manavgat ve Kozan’daki yangın söndürüldü
19:52 Elektrik akımına kapılan çocuk hayatını kaybetti
19:16 HDP, Karadeniz'de bölge toplantısı gerçekleştirdi
18:52 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:49 Küçükçekmece’de kadın şöleni
18:46 Kızıltepe'deki 'Özgürlük Zamanı' şölenine davet
18:44 SES Diyarbakır Şubesi'nden aşı çağrısı
18:24 Kastamonu’da sel felaketi: En az 5 kişi hayatını kaybetti
18:17 Batman’da halk buluşmasına güçlü katılım çağrısı
18:10 HDP buluşmalarında ‘tek tip Türkiye yaratılmak isteniyor’ uyarısı
17:53 Aydeniz: İktidar tecrit politikasıyla savaşı daha da büyütüyor
17:31 Julian Assange'in temyiz duruşması ertelendi
16:38 Urfa'da 8 tutuklu sevk edildi
16:36 Kozan ve Manavgat'ta orman yangını
16:32 BMG’li gençler ırkçı saldırılara karşı bildiri dağıttı
16:20 Katledilen Êzîdî kadının cenazesi Şengal’e götürülecek
16:09 ABD Kongresi’nden Türkiye’ye ihracatın durdurulması talebi
15:46 Kaya’dan Şenyaşar ailesine ziyaret
15:37 Günay: Açlık grevi eylemi çözümün adresini gösteriyor
15:28 2 kadın tutuklu Tarsus Cezaevi'ne sevk edildi
14:48 TİS için birlikte mücadele çağrısı
14:48 Demokratik Modernite’nin 36’ncı sayısı çıktı
14:45 TJA’dan çağrı: Alıkonulan kadın siyasetçiler serbest bırakılmalı
14:32 Besta ve Heftanîn’de ağaç kıyımı
14:05 29 personel alımına 8 bin 973 başvuru
13:41 HDP'nin ziyaretleri sürüyor: Kürt sorununun çözümüyle nefes alabiliriz
13:17 Alman vekilden HDP'ye dayanışma ziyareti
12:39 Mamak Belediyesi atık kağıt toplama alanını yıktı
12:37 Orta Karadeniz’de sel
12:36 Tiyatro gösterimiyle çevre kirliliğine dikkat çektiler
12:15 Eda Nur Kaplan'ın faili tutuklandı
11:56 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:44 Şenyaşar Ailesi: İhale yargı mensuplarına kalacak
11:09 Tiyatro oyuncusu Yalçınkaya kabri başında anıldı
10:30 ‘Türkiye kızımı, KDP kardeşimi aldı’
10:27 Ekolojist Beyza Üstün: Ekolojik talana karşı 3'ncü yolu sahiplenelim
10:21 HDP Muş İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
10:06 Kaplan’ın failinin serbest bırakılmasına itiraz
10:01 Eksik ekipmanla fazla mesai yapan hemşireler: Aşı olun
09:14 Dönüşümlü açlık grevi 258’inci gününde
09:13 Saldırıların arttığı Mahmur Kampı'ndan ulusal birlik çağrısı
09:12 Fındıkta tek çözüm: Kooperatifleşme
09:11 Öneren: Tecrit tüm özgürlükleri ortadan kaldırdı
09:10 Mülteci politikasında siyam ikizleri: Erdoğan ve Lukaşenko
09:05 Selden etkilenen köylülerden köprü ve kanal talebi
09:03 Maraş santralleri hala filtresiz!
09:02 DEDAŞ'ta 'yolsuzluk' şebekesi
09:00 11 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
08:42 Akşener'e Sivas ziyaretinde sözlü saldırı
10/08/2021
22:33 Son 24 saatte 26 bin 597 vaka tespit edildi
22:13 Tekirdağ'da halk buluşması: Halkların kurtuluşu Öcalan'dır
22:02 Mersin’de ev baskınları
21:45 Bolu’da Iraklı aileye ırkçı tehdit
21:40 Gençlerden Deniz Poyraz anısına turnuva
21:14 Eda Nur Kaplan'ın tecavüz faili serbest bırakıldı
20:42 Soma kazasında TIR şoförü tutuklandı
20:40 Bodrum'da yangın yerleşim yerlerine ilerliyor
20:28 Manisa'da hemşirelerin görev yerleri değiştirildi
19:40 Manisa'da göçük altında kalan 2 kişi hayatını kaybetti
19:35 HDP Kadın Meclisi’nden işkencenin soruşturulması çağrısı
19:28 KESK’liler: Güvenceli iş ve grev hakkı istiyoruz
19:07 Tarkan'dan Akbelen tepkisi: Rahat bırakın doğayı
18:43 HDP'den Trakya'da bir dizi ziyaret
18:19 Sel mağdurları için yardım kampanyası
18:05 İşten atılan işçilerden İBB'ye uyarı
17:58 EGEÇEP'ten Pakdemirli'ye: Yönetemiyorsunuz, istifa edin
16:43 Tecavüz faili Yusuf Güzelyurt gözaltına alındı
16:39 Öldürmeye teşebbüs etti, 'kasten yaralamadan' dava açıldı
16:15 DTK-DBP heyeti Çukurca'da: Kürtler AKP'ye kanmamalı
15:51 Ankara’da 2 çocuk tutuklandı
15:44 Akbelen'de nöbet 2 farklı noktada sürecek
15:21 ÖHD'den açlık grevine ilişkin sorumluluk çağrısı
15:20 Av. Yıldırım hakkında kadına şiddet soruşturması
14:55 Babacan’dan ittifak yanıtı
14:43 DEDAŞ protestosunda çiftçilere gözaltı
14:29 TİS öncesi taleplerini açıkladılar
14:26 Cenazelerin kargoyla gönderilmesi protesto edildi
14:05 Öcalan’la görüştürülmeyen avukatlardan yeni başvuru
13:57 Doğu Karadeniz’de şiddetli yağış sel ve heyelana yol açtı
13:42 Valiliğin kadın toplantısına 1 kadın 15 erkek katıldı
13:34 Batman’da ‘Özgürlük Zamanı’ çağrısı
13:11 Çiftçilerin DEDAŞ protestosuna gazlı müdahale
12:55 Kemal Nebioğlu mezarı başında anıldı
12:53 Tecavüz faillerinin serbest bırakılması Meclis gündeminde
12:17 İSİG Temmuz ayı raporu: 146 işçi hayatını kaybetti
11:48 Yük gemisinde yangın çıktı
11:46 Muğla'da yangın bilançosu: 38 bin tahliye, 66 bin hektar kül oldu
11:42 Taşıdıkları dövizleri çalınan Şenyaşar ailesi polisleri suçladı
11:11 Tedavisi tamamlanmadan karakola götürüldü
10:12 Kars'ta gözaltılar
09:53 Çiftyürek: Kürtler Lozan’ın 100’üncü yılına birlikle gitmeli
09:41 Uşak'ta yolcu otobüs devrildi: 30 yaralı
09:24 Yüksekdağ: Son sözü daima direnenler söyler
09:09 Açlık grevi 257’nci gününde
09:08 Çocuk yaşta evlendirilenlerin hikayesi: Gûlîxanim
09:07 Dezavantajlı bireyler sanal medyada ‘istismar’ ediliyor
09:05 Filistin Mahallesi’nde enkaz üzerinde yaşam mücadelesi
09:04 Türkdoğan: Öcalan’ı katı koşullarda tuttuğunuz sürece Kürt sorunu çözülmez
09:00 10 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
08:51 Akseki'deki yangında bir kişi tutuklandı
08:26 Akbelen’de nöbet eylemine müdahale
09/08/2021
23:59 Kars'ta sele kapılan kadın hayatını kaybetti
23:33 Karaman’da erkek şiddeti: Bir kadın katledildi, 2 yaralı
22:35 Hadımköy'de kaybolan 3 çocuk bulundu
22:08 Rize'de heyelan sonucu 7 çay işçisi mahsur kaldı
21:37 Gazeteci Üner’in program tanıtımına tepki yağdı
21:10 Ebdî'den Kinyazê Îbrahîm Mîrzoyev için başsağlığı mesajı
20:58 UNICEF: Afganistan'da son 72 saatte 27 çocuk öldürüldü
20:36 Urfalı mevsimlik tarım işçilerinin çadırlarını su bastı
20:30 Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Cenevre’de temsilcilik açtı
19:55 Korona tablosu: 117 vefat, 23 bin 731 yeni vaka
19:10 İntihar eden Kaplan’ın ablası: Polisi aradığımda ‘biz bir şey yapamayız’ dedi
18:42 KESK Van Şubesi TİS taleplerini sıraladı
18:31 Gazeteci Hüseyin Deniz mezarı başında anıldı
18:25 Jinnews’e 32’nci kez erişim engeli
18:21 Bursa’da bir kadın katledildi
18:17 Polis gürültü nedeniyle tartıştığı komşusunun evine baskın ’emri’ verdi