Ailesi devletin baskı politikaları sonucu 1990’lı yıllarda Şırnak’ın İdil ilçesinden Adana’nın Ceyhan ilçesine göç eden Hediye Balur, 8 Mart 1994’te dünyaya geldi. İlkokul ve lise öğrenimini burada tamamlayan Balur, 20 yaşında HPG’ye katıldı. Balur, Mardin’in Nusaybin ilçesi Bagok Dağı kırsalında 7-8 Mayıs tarihlerinde Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ve helikopterlerin bombardımanları sonucu 5 HPG’li ile birlikte yaşamını yitirdi. Yapılan kimlik tespitinin ardından 5 HPG’linin cenazesi ailelerine teslim edildi, ancak Balur’un cenazesi 127 gündür ailesine verilmiyor. 

 

Başvurular üzerine cenazeyi teşhis eden aileye, morgda bekletilen 450 gram kalan bir vücut parçası gösterildi. DNA eşleşmesi sonucunda cenazesini defnetmek isteyen ailenin talebi yanıtsız bırakıldı. 

 

ANNESİ ANLATTI: HEP FARKLIYDI

 

Hediye Balur’u “Kızım küçüklüğünden büyüdüğü zamana kadar hep farklıydı” diyerek anlatan anaesi Emine Balur (50), kızının henüz okul öğreniminin 5’inci yılında kadın hakları konusunda duyarlı olduğunu belirtti. Anne Balur, kızının yaşamı boyunca en çok 34 kişinin yaşamını yitirdiği Roboski Katliamı’ndan ve Gezi eylemleri sırasında henüz 19 yaşında polis tarafından darp edilerek katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünden etkilendiğini söyledi. 

 

450 GRAM KALAN CENAZE 

 

Kızından geriye 450 gram kaldığını belirterek, yaşadığı acıyı dile getiren anne Balur, “Kızımın cenazesine yapılanlar bizleri çok yaraladı. İlk haber geldiğinde DNA eşleşmesi için kan vermeye gittiğimiz zaman bize farklı bir şey dediler, daha sonra farklı şeyler. Savcı yardımcısı ile görüştüğümüz zaman iki kadın cenazesi olduğunu ve tanınmaz olduğunu ifade etti. Ama cenazemizi almaya gittiğimizde, cenazenin olmadığını söylediler. Şuan kızımın bedeninden sadece 450 gram kaldığı söyleniyor. Bunu bile vermiyorlar” diye konuştu. 

 

İNSANLIK KALMADI

 

Yapılanların kabul edilemez olduğunu söyleyen anne, “Devlet bize farklı bakıyor. Onlardan bir şey beklemiyorum. Onlarda insanlık kalmamış. Halkımızın birbirine karşı dürüst olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR 

 

Balur’un babası Mahmut Balur (57) da kızının yaşamını yitirdiğini 10 Mayıs’ta kendisini arayan askeri yetkilinin “Senin kızını öldürdük. Gelin alın” demesiyle öğrendi. Bunun üzerine DNA testi için Mardin’e giderek kan örneği veren baba Balur’a, bu kez “Gidin 3 ay sonra sonuçları çıkar” denildi. Baba Balur, aradan 127 gün geçmesine rağmen cenazenin verilmediğini belirterek, kan örneği verdikten 4 ay sonra tekrar arandıklarını ve cenazeyi almak için tekrar Mardin’e gittiklerini anlatan baba Balur, “Cenazeyi almaya gittiğimiz zaman diğer cenazeler ailelerine verilirken, bizim cenazemin olmadığını söylediler. Cenazemizden sadece 450 gram kaldığını ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderdiklerini söylediler. Cenazenin gelip gelmeyeceğini bilmediklerini ifade ettiler. Cenazenin neden İstanbul’a gönderildiğini bilmiyoruz. Belki bir gün bize de kargoyla gönderecekler. Düşman hukuku uyguluyorlar. Vicdanları yok. Her şey beklenir” ifadelerini kullandı.

 

‘O KEMİKLERİ ALACAĞIM’

 

“Kızımdan geriye 450 gram bile kalmış olsa, o kemikleri alana kadar durmayacağım” diyen baba Balur, “Kızımı alıp arkadaşlarının yanına defnedeceğim. Böyle durumlarda dik durmamız gerekiyor. Şuan acım çok büyük ama duyduğum onur ve gurur acımdan daha büyük. Başım dik. Halkımızın birlik içinde olması gerekiyor. Birlik olmadığı sürece, benzer durumları yaşamaya devam edeceğiz. Bir olmazsak, bir bir gideceğiz. Faşist bir anlayış var. Bin yıldır öldürülüyoruz. Zihniyet hep aynıydı” şeklinde konuştu.

 

MA / Ömer Akın