Öcalan: İmralı duruşu komployu boşa çıkardı

img
HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, Türk-Kürt savaşını derinleştirmeyi amaçlayan komplonun demokratik çözüm ve barışla boşa çıkarılabileceğini belirterek, “Halkımızın gösterdiği direniş komployu boşa çıkarmıştır. İmralı’daki duruşumun esası budur” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) koordinatörlüğünde 1985 yılında NATO Gladiosu ve Almanya ile başlayan, 1990’larda İngiltere, 1996’dan itibaren İsrail ve Yunanistan, 1998’lerde Suudi Arabistan, Mısır, İran, Suriye, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Fransa, İtalya, Hollanda, Rusya ve son olarak 1999’da İsviçre ve Kenya’nın dâhil edildiği uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edildi. PKK Lideri’nin “İmha” planında ortaklaşan küresel güçler, bu gerçekleşmeyince Öcalan’ı idam cezasıyla arandığı Türkiye’ye teslim edilmesi konusunda ABD ile anlaşmaya vardı. Daha sonra bu durumu üstlenen ABD istihbarat örgütü Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Öcalan’a yönelik komployu “Terörizme karşı bir operasyon başarısı” olarak açıkladı. 
 
Ayrıca Yunanistan Parlamentosu’nun soruşturma raporunun sonuç bölümünde de Öcalan’ın kaçırılarak Türkiye’ye tesliminde adı geçen Yunanistan hükümet yetkililerinin ABD ile işbirliği yaptığı, ABD Yunanistan Büyükelçiliği’nin bulunduğu Selanik’in “Uluslararası NATO Gladiosu” şehri haline geldiği kaydedildi.
 
ULUSLARARASI KOMPLONUN MAHKUMU
 
Her ne kadar Türkiye’ye teslim edilse de Öcalan, “Ben Türkiye’nin değil, uluslararası komplonun mahkumuyum” dedi. Nitekim dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Temmuz 2004’te yaptığı açıklamada, “Apo’yu biz yakalamadık, Amerikalılar teslim etti” diyerek, komploda Türkiye’nin rolünün olmadığını ortaya koydu. Yine dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de Ağustos 2004’te Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine dair, “Amerikalılar neden verdi? Hala anlamaya çalışıyorum” açıklaması yaptı.
 
DEMOKRATİK MODERNİTE ALTERNATİFİ 
 
Öcalan ise Türkiye’ye teslim edilmesinin ardından özel olarak dizayn edilen İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulduğu 22 yıl boyunca, komplonun uluslararası boyutunu açığa çıkarmaya çalıştı. Komploda ortaklaşan küresel güçlerin bağlı olduğu kapitalist dünya sistemini çözümleyen Öcalan, buna karşı Demokratik Modernite alternatifini ortaya koydu. Bütün savunmalarında, kaleme aldığı tüm kitaplarda, aile ve avukat görüşlerinde yaptığı tüm değerlendirmelerde, Türk-Kürt savaşını derinleştirmeyi amaçlayan uluslararası komplonun ancak Demokratik Cumhuriyet temelinde demokratik çözüm ve barışla boşa çıkarılabileceğinin altını çizen Öcalan, İmralı tecrit sistemini de bu temelde ele aldı. Aile ve avukatlarla yaptığı her görüşmede devlet ve hükümetin demokratik çözüm ve barış iradesini göstermesi halinde rolünü oynamaya hazır olduğunu vurgulayan Öcalan, bunun için İmralı koşullarına dayandığını ve direndiğini, bu amaçla yaşadığının herkesçe bilinmesi gerektiğini ilan etti.
 
ULUSLARARASI HUKUKTA İŞLENEN SUÇLAR
 
Sık sık komplonun amaçları ve sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulunan Öcalan, İmralı Cezaevi’ne getirilmesinden kısa bir süre sonra 17 Mart 1999’da avukatlarıyla yaptığı görüşmede, Simitis hükümeti, istihbarat güçleri, özellikle Stavrakakis (İstihbarat Şefi) ve Kenya Hükümeti’nin rolüne dikkat çekti. Yunan istihbaratından Savas’ın ve Nairobi'deki Yunan Büyükelçiliğinin tavırları ve rollerinin araştırılması gerektiğinin altını çizen Öcalan, uluslararası hukuk açısından işlenen suçların açığa çıkarılarak, hesap sorulması gerektiğini söyledi.
 
‘NATO KARAR VERDİ, ABD ÖNDERLİK ETTİ’
 
Öcalan, teslim alınması sürecine değindiği 10 Mayıs 1999 tarihli görüşmede, “Teslim alınma NATO kararıdır. ABD buna önderlik etti. Dikkat edin, o gün tüm Avrupa ülkelerine inişimiz yasaklandı. Pirimakov da yasakladı o gün. Bu tespit edilmeli. Benim hakkımda NATO seviyesinde de karar var. Bu kararın ne içerdiğini bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla silah bırakma karşılığında demokratik çözüm var. Benim hakkımda karar ‘96 yılında alınmıştı. NATO kararı direnirsem vurulmam, esir alınırsam da çözümdü” dedi.
 
GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKMALI 
 
Uluslararası komployu “ihanet” olarak değerlendiren Öcalan, 28 Haziran 1999’da gerçekleştirilen görüşmede, “Uluslararası hukuk rolünü oynamalıdır. Kendi hukukları neyi gerektiriyorsa, onu yapmak zorundalar. Aksi halde tarih kendilerini affetmez. Şimdi gerçekler sanki yeni yeni açığa çıkıyor gibi. Yunanistan’ın beni teslim etmesi, acaba Kıbrıs’la mı bağlantılıdır diye düşünüyorum” diye konuştu. 
 
Öcalan, 12 Temmuz 1999’da komplodaki gerçeklerin açığa çıkması gerektiğinin altını çizdiği görüşmede, “Hukuk dışı kırk nokta var. Her biri en az bir yıl sürer. Derinliğine araştırılması lazım. Rusya’da oyun var, Yunanistan’da da. Onlara verdiğim dilekçem var. Onlar, Yunan Büyükelçisi benim yanımda sığınmayı kabul etti. Sonra ne yaptılar peki? Büyük oyun var. İtalya’dan da bilgi isteyebilirsiniz. Gerçekler önemli oranda ortaya çıkmalıdır. D’Allema’nın da içyüzü ortaya çıktı. Kaçırılmışız İtalya’dan. Şimdi telaş içinde. Mahkemenin, AİHM’in görevi de bu büyük oyunu ortaya çıkarmak olmalı. O uçağı sorsunlar. Kaçak bir uçak” diye belirtti. 
 
TARİHİ OYUN OYNANDI
 
Yakalanmasında İngiltere ve ABD’nin rolünün büyük olduğuna, Yunanistan’ın da taşeron olarak kullandığına işaret ettiği 5 Ağustos 1999 tarihli görüşmede Öcalan, “Komplodaki rolleri çok açık. Çok tarihi bir oyun oynandı. Birçok yönü henüz belli değil. Yeterince kestiremediğim nokta, Türkiye’de kiminle anlaştıklarıdır. Komisyonda da söyledim, bana ilişkin karar Türkiye’de yapılmış dedim. Karanlıkta kalan noktalar var. Geçmişte Çiller-Thatcher birlikte bize karşı tam bir savaş yürüttüler. İngiltere, Kürdistan’ı kasıp kavurdu. Bu Kürtlerle ilgili kararlarda İngiltere’nin rolü büyüktür” değerlendirmesinde bulundu. 
 
İMHA KARARI 93’TEN SONRA VERİLDİ 
 
Öcalan, “Benim imha kararımı 1993’ten sonra verdiler. İngilizlerin bu kadar tehlikeli uğraşmaları önemli” tespitinde bulunduğu 26 Ağustos 1999 tarihi görüşmede, “Almanya da dahil, siyasi çıkarlarıyla Kürt meselesi hakkındaki yaklaşımları nedeniyle benim etkisizleştirilmemde Avrupa’nın hepsi uzlaşmıştır. Yunanistan’ın bu süreçten temiz çıkmasını sağlamak için, beni zorla dışarı çıkarıp Türkiye’ye vurdurmak istiyorlardı. Sadece amaçları bir Kürt-Türk çatışmasını geliştirmek, bu olmazsa beni pazarlamak istiyorlar. Bununla Türkiye’yi de komplo içine çekmek istiyorlar. Bu komployu bozmak için çalıştım. Moskova ve Atina, Türkiye ve ABD ile pazarlık yapmışlardır. Rusların politikası krediye dayalıdır. İhanet, manipülasyon, sahtekarlık, güç, her şey vardı. Bir halk benim şahsımda yok edilmek isteniyordu” şeklinde konuştu. 
 
KOMPLONUN UZANTILARI 
 
Komplonun başka uzantılarının olduğuna dikkat çeken Öcalan, 7 Ekim 1999’de gerçekleştirilen görüşmede şunları söyledi: “Benim teslimimden sonra bu defa Yunanlılar, benden birebir ölümüne direnme tavrını beklediler. Şimdi de Yunanlılar bu tarihi ihanetten en az zararla çıkmak için Türkiye ile yakınlaşıyorlar. Bu komplo sayesinde bizimle Türkiye arasında bir kör çatışma yaratacaktı. Benim infazımdan sonra da Avrupa’ya dayalı bir Kürtçülük geliştirilmek istenecekti. Kılıf da hazırdı zaten. Kana bulaşmamış bir Kürt lider bulunacaktı. Bu, K.B. olabilirdi. Bu, kan üzerinden politika yapmaktır. Hem beni imha edeceklerdi hem de şiddet yanlısı olmayan bir Kürt ile iş yapacaklardı. İhanetin püf noktası burasıdır. Bunu iyi anlayın. Türkiye’nin de bunu iyi anlaması için elimden geleni yaptım. Fakat yeterince anlaşılmadı. 
 
Şimdi burada benim tutumum iyi anlaşılmalıdır. Benim tutumumla bütün bunların çıkarları bozuluyor. Ben üniter devlet ve Kuvâ-yi Milliye’yi bunun için ifade ettim. Bunun iyi anlaşılması gerekir. Türkiye oyuna getirildiğini anlasa, bu çok önemlidir. Öyle bir aydınlanma var. Ama yenidir. Savunmalarımda da bunu yapmaya çalıştım. Oyun ancak böyle bozulur. Bu çevrelerin aslında Kürtlük ile alakaları yok. Şöyle bir ilişki kurabiliriz: Nasıl ki Türkiye’deki Türk sağcılığı demokrasi adına alanı işgal etmişse, bunlar da sahte Kürtçülükle Kürt alanını işgal etmişlerdir. Ben bunu biraz aştım.”
 
‘BARIŞ SAVAŞI VERİYORUM’
 
Öcalan, “24 saat bir savaş içindeyim. Barış savaşı veriyorum. Barış savaşı dışarıdaki savaştan daha zor” diyerek, çözüm ısrarını dile getirdiği 2 Aralık 1999 tarihli görüşmede, “Barış yalnız kucaklaşmaktan ibaret değil. Korkunç karşıtları var. Genelkurmay bile istediği gibi yürütemiyor. Önünde bir takım engeller var. Bunların ordunun içinde, bilmem partilerin içinde kanatları var. Her şey onlar demek değil. Bizim yanımız, benim yanım barış sürecine katkı sunmaktı. Öcalan, Kenya’dan Atina’dan şu ana kadar korkunç bir çaba içinde” dedi. 
 
KOMPLO TÜRKİYE’YE DE YAPILDI
 
Komplonun aynı zamanda Türkiye’ye yapıldığını dile getiren Öcalan, 13 Aralık 1999 tarihli görüşmede, “Tarihle kimse oynayamaz. Çok karanlık bir durum gördüm. Mutlaka aydınlatılması gerektiğini düşündüm ve yaşamaya karar verdim. Tarihin nereye gittiğini gördüm. İlk baştaki hava kötüydü. Yaşam kararlılığım olacak mıydı, olmayacak mıydı? Önemli olan buydu. Siz bunu göremediniz. Buna benim karar vermem gerekiyordu. Ve kararımı verdim” şeklinde konuştu. 
 
KOMPLO VE FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER İLİŞKİSİ 
 
Komplonun aydınlatılmasının faili meçhul cinayetleri de aydınlatacağını vurgulayan Öcalan, şunları söyledi: “Londra 93’ten beri plan üzerine çalışmıştır. Tezim budur. Olay çok derinliklidir. ‘96 bombası bizim işimiz değil’ dediler soruşturmada. Onun içinde Talabani de var. İlk haberi Londra’da verdi; ‘Apo infilak etti’ dedi. Türkiye’de de bir kanat vardı, Çiller de içindeydi. Mesut Yılmaz bu işin içinde değil. Hatırlıyorsunuz; Çiller utanmadan Mesut Yılmaz Apo’ya haber verdi dedi. Dikkat ederseniz aralarındaki çelişkiler o günden itibaren derinleşti. O olayda şuna dikkat edin. Çatlı, Viranşehir Belediye Başkanı Keleş Abdioğlu ile görüşmüş. Bombayı götüren kişi bu Sino ailesinden, belediye başkanın akrabasıdır. 50 miyon dolar verilmiş. 10 milyon dolarda Suriye muhaberatı kaptı. Çiller; ‘Apo asılmalı’ derken, çok iyi biliyor ki, o olay açığa çıkarılacak, sorgu ifadelerinde de vardı.”
 
TESLİM ALINMA NEDEN, İMRALI SONUÇ 
 
Öcalan, teslim alınmasının neden, İmralı’ya getirilmesinin sonuç olduğu tespitinde bulunduğu 9 Mayıs 2001 tarihli görüşmede, “Senaryoyu Batı yazdı, temel aktör Batıdır. Türkiye’ye gardiyanlık ve infaz rolünü verdi. İngiltere uçağı İsviçre’den gizlice alıyor. Yunanistan korkunç. Kenya da CIA ve İsrail ajanlarının elinde. Moskova ayarlanmış. İtalya’ya karşı psikolojik savaş biliniyor. Almanya’nın beni kabul etmeyişi var. Yunanistan ‘Apo yarı yolda ölecek’ diyor; tabancayı Elçi bana verecekti. Tüm bunlar belgelidir. Beylik bir tabancayla direneceğim, Kürtler direnecek, on binler ölecek, böylece Türkiye teslim alınacak. Bu tutmayınca, karşılıklı aşk gösterileri başladı; işte artistler aracılığıyla yalan bir biçimde sergileniyor ve gerçeği örtbas ediyorlar” dedi.
 
KOMPLO DEVAM EDİYOR
 
Komplonun devam ettiğini söyleyen Öcalan, 19 Eylül tarihli görüşmede şu uyarılarda bulundu: “Binlerin hayatını ilgilendiriyor. Ben burada büyük bir fedakarlık yapıyorum. Türkiye’nin bunu anlaması gerekiyor. ABD niçin bu emri verdi? Yunanistan hukukun gereğini uygulamadı. Çünkü savaşı tırmandırmak istiyorlardı. Aynı bugün Afganistan olayına benziyordu. Arafat benim çizgime yeni yeni geldi. Arafat’ın yaptığı şeyi ben dört yıl önce tek taraflı yaptım. Onun ki bir nevi teslimiyet gibidir; nereye gider, bilmiyorum. Bunu daha önce yapsaydı, Ortadoğu’da barışın ve demokrasinin yolu açılırdı. Tehlikenin büyüklüğünü mü desem, dört yıl önce de fark ettim ve sorumlu çizgide yürüttüm. Dostane çözüm olsaydı, bu çizgi daha da derinleşebilirdi.”
 
BOĞMA GİRİŞİMİ
 
Avukatlarının 1 Haziran 2005 tarihinde yaptığı görüşmede bir memurun ses cihazıyla birlikte yer almasına dair Öcalan, bu durumun “Zayıflar, başı koparırsak gövdeyi de parçalarız” amacı olduğunu söyledi. Öcalan, şunları söyledi: “Güçsüz değiliz. Kaldı ki, zayıf bile olsak, bu durum davamızın haklılığını ortadan kaldırmaz. Ben burada ölebilirim de ancak onurlu bir özgürlük davasının savunucusu olarak, bir halkın özgürlük taleplerinin savunucu olarak öleceğim. Üzerimizdeki uygulama hem fiziksel hem de iradi olarak boğma girişimidir. Bu bir konsept olarak geliştiriliyor. 90’larda Çiller’le geliştirilen süreçten daha tehlikeli bir durumdur. Çiller bile Bask modelinden bahsediyordu. Bunlar sorunu ağızlarına bile almıyorlar. 
 
DEMOKRATİK ÇÖZÜMÜN ÖNÜNÜ KAPATMA
 
İşte uygulama ortada. Bu uygulama barış ve demokratik çözümün önünü kapatmaktır. İmha siyasetinin devamıdır. Şaron bile Filistinli örgütlere çağrıda bulundu; ‘Şiddeti bitirin, siyasete yönelin’ dedi; devlet kurma hakkı dahil diyalog önerdi. Kara Kuvvetleri Komutanı ‘Siyasallaşıyorlar, bu en büyük tehlikedir’ dedi. Siyasallaşmayı tehlike olarak görüyorlar. Mevcut koşullarda görüşmemiz hukuken mümkün değil diyorsunuz. Tabii görüşme bu koşullarda yapılamaz. Görüşme bitmiştir. Bu uygulamayı protesto ediyorum. Bu bir yargısız infazdır. Bu son görüşmemiz olabilir. Kabul edemem.
 
ONURLU BİR HALK SAVAŞÇISI 
 
Durum ortada, bu koşullarda kimse benden bir şey beklemesin. Söyleyeceklerimi söyledim. Ben burada yaşayabilirim de ölebilirim de. Onurlu bir miras ortaya çıkardım. Ölürsem de onurlu halk savaşçısı olarak öleceğim.”
 
Komplonun “Apo’suz PKK, PKK’siz Kürt yaratmak” hedefi olduğunu kaydeden Öcalan, 11 Haziran 2006 tarihinde avukatlarıyla yaptığı görüşmede, “Ben sorumluluk alarak, oyunları boşa çıkarmak için, PKK’yi sınır dışına çektim ve bildiğiniz dönüşüm sürecini başlattım. Beni buraya getirirken, benden intiharvari bir tavır bekliyorlardı. Ama ben intiharvari bir tavra girmedim, barıştan yana tavır koydum. Onlara, demokratik çizginin benim için taktik değil, stratejik bir hedef olduğunu, üzerinde ciddi çalışacağımı söyledim. Ben halkların çatışmasını, kan dökmesini istemedim. Bu benim tarih bilincimin, politik duruşumun, felsefi-ideolojik çizgimin gereğidir” dedi. 
 
KOMPLO BOŞA ÇIKARILDI 
 
Öcalan, komplonun üç temel amacına değindiği 10 Şubat 2010 tarihli görüşmede, bunların “Benim teslimimle PKK’nin tasfiyesi karşılığında aynı 1920’lerden Türkiye devletini kendilerine bağladıkları gibi Güney’de kendilerine bağlı, kendi denetimlerinden ve kontrollerinden çıkmayacak bir siyasal Kürt oluşumunun önü açılacaktı. Ki bu kısmen oldu. Ayrıca Kıbrıs’ta Yunanistan’a söz verilmişti. Bir de küçük Ermeni devletine verilen sözler vardı. Türkiye’ye bunlar kabul ettirilecekti” olduğunu söyledi. Öcalan, bunların gerçekleşmediğini belirterek, “Ben buradan halkımıza artık müjdeyi verebilirim. Komplonun 12. yılına girilirken, komplo boşa çıkarılmıştır. Bu kesin olarak anlaşılmıştır. Bu benim buradaki sabırlı duruşum ve halkımızın ortak çabasıyla gerçekleşmiştir. Bunu artık halkımıza açıkça ifade edebiliriz; komployu boşa çıkarmayı başardık. Nasıl bunun için 11 yıl direndiysem, 12. yılda da yine aynı şekilde direnmeye devam edeceğim” diye belirtti. 
 
KÜRTLERİN İMHA TEHLİKESİ ORTADAN KALKTI
 
Öcalan, bir hafta sonra 17 Şubat’ta gerçekleştirilen görüşmede de komplonun boşa çıkarıldığını yineleyerek, şunları söyledi: “Halkımızın gösterdiği direniş komployu boşa çıkarmıştır. O yüzden tekrar halkımıza şükranlarımı iletiyorum. Komployla amaçlanan benim imhamdı. Bunun gerçekleşmesi durumunda bir kaos ortamı ve kanlı bir süreç olacaktı. Ben burada zor bela komployu boşa çıkarmak için kendimi yaşatmaya çalıştım. İmralı’daki koşullara karşı 11 yıllık duruşumun esası budur. Artık şunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Halkımızın muazzam direnişi, sahiplenmesi sonucunda Kürtlerin imha tehlikesi ve siyasi soykırım tehlikesi ortadan kalkmıştır.”
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

08/10/2021
08:05 Biden: Türkiye bölge barışını tehdit ediyor
07/10/2021
23:47 Hakkari Barosu'ndan tehdit edilen Duman ailesine ilişkin açıklama
22:34 Öğrencilerin ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ isyanı
21:41 AKP’den kooperatiflere yeni düzenleme
21:13 Gözaltına alınan 10 öğrenci serbest bırakıldı
21:02 Bakan ziyareti öncesi Mardin esnafına araç uyarısı
20:45 Aleyna Ağgül'ün ölümünden sorumlu tutulan Argın tutuklandı
20:20 Zabıtalar, meyve satan genci darp etti
20:01 Koronadan 217 vefat, 30 bin 19 yeni vaka
19:58 HDP’den CHP’ye deklarasyon ziyareti
18:50 Kobanê önergesi bir kez daha AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
18:01 Maden işçilerinin cenazeleri memleketlerine gönderildi
17:48 Ajanlık dayatılan HDP’li genç işten çıkarıldı
17:44 Şırnak’ta 26 kişinin gözaltı süresi 4 gün uzatıldı
17:41 MHP’li vekilin inkar ettiği hakaret tutanaklara yansıdı
17:37 Aliağa'da mahalleli ÇED toplantısına izin vermedi
17:31 Osmaniye İl Eşbaşkanlarının duruşması ertelendi
17:27 Şırnak Barosu’ndan ağaç katliamına ilişkin suç duyurusu
17:24 ‘Hiçbir olayın karanlıkta bırakılmasına izin vermeyeceğiz’
17:18 Kadınlar mitinge katılım için Sur’da bildiri dağıttı
17:09 Kaçak silahla yakalanan AKP’li Balica: Her şey başkanın bilgisi dahilinde
17:09 İzmir’de gözaltılar protesto edildi
17:05 Gazeteci Polatsoy serbest bırakıldı
17:01 HDP: Hewlêr’de gerçekleştirilen keyfi uygulamaları tasvip etmiyoruz
16:57 Katil zanlısı Orhan’ın avukatları hakkında suç duyurusu
16:49 Mazıdağı Belediye Eşbaşkanı Özaydın ihraç edildi
16:38 Nobel Edebiyat Ödülü Abdulrazak Gurnah’a verildi
16:31 İstanbul’da bir kadın ağır yaralandı
16:25 Boğaziçili öğrenciler: Alışmıyoruz, kayyımlar gidecek
16:12 Hande'yi katleden polisin duruşması ertelendi
15:44 KDP'nin gözaltına aldığı HDP'liler serbest bırakıldı
15:14 Yönetmen Altay ve Dicle Anter’e hapis cezası
14:55 ‘Nükleer silah kullanma’ davasında tutuklu kalmadı
14:51 Avukatlardan İmralı başvurusu
14:45 Diril soruşturması: Apro Diril tekrar tutuklandı
14:26 AATUHAY-DER: Adalet Bakanlığı suç işliyor
14:16 Gazeteci Kayar’ın davasında ‘eksik husus’ ertelemesi
14:15 Irak’ta seçimler öncesinde parlamento feshedildi
14:01 Kürkçüler’de gardiyan şiddeti
14:01 Siyasi tutuklu olduğu için muayene edilmedi
13:52 Kibele Kooperatifi yeni eşbaşkanlarını seçti
13:52 Aile hekimleri sözleşmesi ve ödeme yönetmenliği protesto edildi
13:16 Boğaziçi öğrencileri tutuklamalara karşı direnişte
13:00 Hapishaneler araştırması: Adalet sistemine yüzde 76 güvensizlik
12:54 HDP’li gençler bağımlılığa karşı bir araya geldi
12:28 KDP, HDP Hewlêr Temsilcilerini gözaltına aldı
12:15 15 yıldır görüşüne gidemediği oğlunu göremeden yaşamını yitirdi
12:07 Adana'da Komedi Oyunları Festivali düzenlenecek
11:59 Berkin Elvan haberlerine beraat
11:59 Şenyaşar ailesinin 213 gündür adalet arıyor
11:33 Ege’de ev baskınları: 70 yaşındaki Barış Annesi gözaltında
11:08 Uysal: Komplo amacına ulaşmadı, Öcalan kazandı
11:04 Düzkan: Kürt kadın gazeteciler ‘Kral çıplak’ dedi
11:01 HDP Sözcüsü Günay: Türkiye’nin sorunlarını çözmeye hazırız
11:01 MKGP: Gurbetelli’nin cesur kalemiyle yazmaya devam ediyoruz
10:56 Ayşe Efendi: Kobanê’de kadınlar iğneyle kuyu kazdı
10:50 TSK bombardımanı ardından Amediye kırsalında yangın
10:39 Siverek'te yol kapatma eylemi
10:32 Mersin’de bir kişi gözaltına alındı
10:25 Urfa’da işçiler kaza yaptı: 1 ölü, 16 yaralı
10:13 10 yıl önce verilen disiplin cezalarıyla tahliyesi 6 yıl ertelendi
09:44 Kayyımın gizli tanığı koruma programından çıkarıldı
09:28 Gazeteci Salaz: Türkmenleri operasyonlarda görürsek şaşmayız
09:27 Kırıkkale Cezaevi’nde 100'e yakın tutuklu sevk edildi
09:27 Besta'daki askeri operasyon sürüyor
09:26 Hasarlı diye yıkılan evlerin yenisi yapılmadı
09:14 Düğün dernek her yere keçisiyle gidiyor
09:13 İsot çiftçisine 'acı' geldi!
09:13 Depoları yıkılan kağıt toplayıcıları gözaltına alındı
09:12 Turhallı: Eşbaşkanlık halkın onayını almış meşru bir sistemdir
09:02 Su sermayeleşti: Toplumsal ve kültürel hafıza yitirildi
09:01 AİHM’e güvence verilmesine rağmen dosya kapatıldı
09:01 'Gurbetelli’nin cesur kalemini yüzlerce kadın sahiplendi'
09:00 Öcalan'ın 66 günde bıraktığı iz 23 yıldır kaybolmadı
09:00 ‘Kongreyle iktidarın baskılarına cevap olacağız’
09:00 07 EKİM 2021 GÜNDEMİ
06/10/2021
23:59 Dedeoğulları katliamında 2 tutuklama daha
23:13 359 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi
23:00 Kızıltepe'de bir erkeğe ait ceset bulundu
22:30 Yazar Polatsoy gözaltına alındı
22:25 Paris Anlaşması kabul edildi: Muhalefet iktidarın ekolojik yıkım projelerini eleştirdi
21:33 Diyarbakır’da bir kadın katledilmek istendi
21:28 2 Boğaziçili öğrenci tutuklandı
21:27 Hakkari'de polis, bir aileyi darp ederek tehdit etti
21:12 Kürtçe’nin yer almadığı simultane çeviri kökten kaldırıldı
20:38 Vergi kanunlarına ilişkin kanun teklifi komisyonda kabul edildi
20:21 İzmir'de bir kadın katledildi
20:05 RTÜK’ten Demirtaş tahammülsüzlüğü: Fox TV’ye inceleme
20:03 Koronadan 236 kişi daha hayatını kaybetti
19:59 Hakkari’deki maden ocağında göçük: 2 işçi yaşamını yitirdi
19:57 Akşener’den Erdoğan’a 28 Şubat yanıtı: Geçelim bunları
19:50 Öğrenciler, İstiklal Caddesi’nde iktidarı protesto etti
19:34 Meclis’te Kobanê tartışması: AKP’li Eronat Demirtaş’a ‘katil’ dedi
19:27 Gözaltına alınan 3 öğrenciye tutuklama talebi
18:26 Van-Hakkari Tabip Odası’ndan güncellenen MHRS sistemine tepki
17:08 HDP'nin kampanyasında tecride dikkat çekildi
17:08 Yurttan çıkarılan kadın öğrenciler otelde tacize uğradı
16:58 Madımak davasında Çiller’in dinlenmesi talebi reddedildi
16:11 Ağırdır: Muhalefet Kürtleri ve solu görüşmelere dahil etmeli
15:58 Musa Orhan’ı protesto eden HDP’li kadın siyasetçiler beraat etti
15:50 HDP’li gence ajanlık dayatması
15:34 HDP'den Indomie Adkoturk eylemcilerine destek
15:21 Kendilerini 'polis' olarak tanıtan kişiler iki kardeşi kaçırdı
15:10 Kadınlar miting hazırlıklarına başladı
15:06 Silvan'da gözaltı sayısı 13'e yükseldi
14:59 Kırıkkale’de 80 tutuklu sevk edildi
14:58 İşveren görüşmeyi kabul etti, işçiler nöbete ara verdi
14:54 Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Çur’a 6 yıl 3 ay hapis
14:54 Erdoğan anayasa üzerinden muhalefeti hedef aldı
14:53 ‘4 ayaklı paradigmayı’ yanlış anlayan savcı 15 yıl ceza istedi
14:38 Emeklilerden Yargıtay’ın kararına tepki: Örgütlenme hakkı engellenemez
14:26 Van'da bir öğretmen 3 çocuğu taciz etti
14:03 ‘Yüz yüze eğitimin devam etmesi için acil adımlar atılsın’
13:58 'Sakarya Meydanı'nın yaya bölgeleri yeniden kente kazandırılsın'
13:11 Ekmeğini çöpten çıkartan işçiler: İktidar bize zulmediyor
13:01 Beştaş: Kürt sorununu görmeyenler tarihin çöplüğüne gitti
12:55 Cizre'de 3 kişi gözaltına alındı
12:55 Ferit Şenyaşar'a 'Saray' soruşturması
12:51 Erkek şiddeti: 14 yaşındaki kızını ağır yaraladı
12:42 MEBYA-DER davasının ilk duruşmasında beraat
12:21 Akşener: Tünellere değil hırsızlığa karşıyız
12:14 Cinsel taciz faili için beraat talebi
12:11 Eylül'de 175 işçi yaşamını yitirdi
12:09 Hurdacıların depolarının yıkılması Soylu’ya soruldu
11:46 AKP'li başkanın makam aracında kaçak sigara ve silah yakalandı
11:33 Ankara ve Diyarbakır’da çok sayıda gözaltı
11:30 Pandora kutusundaki sırlar: Rönesans, Putin, Aliyev ve II. Abdullah
11:24 Urfa’da 300 işçinin direnişi 3’üncü günde
11:04 Gazeteci Dündar'ın duruşması ertelendi
10:53 Temel: Kürt sorununu çözmek isteyen tutum belgemize baksın
10:24 Kobanê eylemleriyle HDP hedef alındı: Kapatmaya zemin hazırlanıyor
09:51 Paris İklim Anlaşması komisyondan geçti
09:51 Süleymaniye’de yangın: 5 ölü, 3 yaralı
09:33 Öcalan: İmralı duruşu komployu boşa çıkardı
09:22 Gözaltına alınanlara HDP dayatması: Binalarını taşlayın, çadır kurun
09:18 Mihraç Ural: ABD ile Rusya arasında bir konsensüs var, Suriye’de Türkiye’ye yer yok
09:09 Kobanê sınırı tedirgin!
09:08 Duygularını taşa işliyor
09:06 Kürt basınında bir mihenk taşı: Gurbetelli Ersöz
09:03 Orman Müdürlüğü’nden ağaç kıyımı savunması: Asker istedi!
09:01 Mücadele kazandı, komplonun 'gardiyanları' yok oldu
09:00 06 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:29 Kağıt toplama depolarına baskın: 200 gözaltı
05/10/2021
23:59 ‘Hakikat: Şeyh Bedreddin’ filminin galası yapıldı
23:38 Diyarbakır’da Dünya Öğretmenler Günü’nde dayanışma gecesi
22:36 Yeni yasama yılının ilk fezlekeleri HDP ve DBP’ye
22:30 6 yaşındaki çocuğa araç çarptı
21:23 Bahadır’ın cenazesi 6 ay sonra defnedildi
21:12 Bitlis’te gözaltı sayısı 8’e yükseldi
21:06 Gözaltıları protesto eden en az 5 öğrenci gözaltına alındı