Sanayi siteleri, gemi söküm tesisleri ve petrol rafinerileriyle havası, toprağı ve suyu kirletilen İzmir'in Aliağa ilçesinde şimdi de cüruf tesislerinin kurulması gündemde. HABAŞ Sanayi ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş tarafından "Cüruf Depolama ve Geri Kazanım", Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından ise “Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi” projesi, Şehit Kemal Mahallesinde bulunan Akçekese bölgesine yapılmak isteniyor. 2 farklı çöp tesisi, Şehit kemal, Yukarı Şehit Kemal, Çıtak, Samurlu ve Güzelhisar mahallelerini etkileyecek. 

 

Bölgede 8 bin yurttaş ikamet ederken, çöplerin mahallelerine getirilmesini istemeyen yurttaşlar, tesisin yaşam bulmasıyla birlikte kendilerini bekleyen tehlikeyi anlattı.

 

5 MAHALLE ETKİLENECEK 

 

Şehit Kemal Mahallesi Muhtarı Ayşe Algül, yaklaşık 8 bin insanın yaşadığı bölgeye devasa tesislerin kurulmak istendiğini belirtti. Tesislerin kurulmak istenildiği bölgede zeytinlik ve tarım arazileri olduğunu belirten Algül, açılmaları durumunda bunların yok olacağını, hayatlarının ise olumsuz etkileneceğini aktardı. İçme sularının da bu bölgeden geldiğini vurgulayan Algül, “Sondaj suyu içiyoruz. Bu zehir yeraltına sızacak. Bizim içme suyumuzu da etkileyecek. Hemen yanında bal ormanı var. Arıların doğaya faydasını anlatmaya sözümüz yetmez. 5 köyün hayvanları da bu bölgede otluyor. Yabani hayvanlar da var. Her sene verimimiz düşecek. Hayvanlar zehir otlayacak. Hayvanların ve insanların hiç mi önemi yok? Her şey para mı” diye sordu. 

 

‘HERKESİN SORUNUDUR’

 

Tesisler için seneler öncesinden arazi alımları yapıldığını aktaran Algül, insanlara site ve doğal tesisler yapılacağının söylendiğini kaydetti. Tesisler için ayrılan bölgenin bir kısmının da hazine arazisi olduğunu dile getiren Algül, tesislerin sadece Aliağa’yı değil tüm İzmir’i etkileyeceğini ifade etti. Menemen Ovası’nın da etkileneceğini söyleyen Algül, “İzmir’in sebze ve meyve ihtiyacının büyük bir kısmını Menemen Ovası karşılıyor. Bu tesis burada kurulursa orada da köylü üretemeyecek. Biz tarlalarımızı ekmeyelim mi? Biz köylüyüz, üreteceğiz ki şehirli de yiyecek. Bu sadece Aliağalıların değil hepimizin sorunudur” diye belirtti. 

 

‘KÖYLÜLER ZEHİR SOLUYOR’

 

Aliağa’nın mevcut durumunun bile yaşanmaz olduğunu ifade eden Algül, şöyle konuştu: “Ovalarımıza fabrika ve depolar kuruldu. Biz zaten yeteri kadar zehirli havayı soluyoruz. Nerede nefes alacağız. Mevcut pislikten bile ovalarımızda zeytinler artık verim vermiyor. Bundan 10 sene önce bir ağaç 5 çuval zeytin verirken, şimdi bir kova zeytin veriyor. Bahçede ekinlerimiz olmuyor. Kısacık boyuyla kalıyor. Balkona çamaşır asamıyoruz. Şimdi bir de cüruf tesislerinin kokusu olacak. Tesis yaşam kalitemizi düşürecek. Bölgemizde tesis istemiyoruz”

 

Yetkililere de seslenen Algül, “Bu işe dur demelerinin istiyoruz. Burada yaşayan insanların hayatlarını düşünsünler. Her şey para değil” diye uyardı. 

 

'DAHA DA KÖTÜ OLACAK'

 

Yurttaşlardan İsmail Ulusoy (74) ise doğduğundan beri köyde yaşadığını belirtti. Aliağa’nın yeterince pislik içinde olduğunu vurgulayan Ulusoy, “Pisliğin buraya dökülmesini istemiyoruz. Var olan pislikler bizi zaten hasta ediyor. Şimdi bir de bu tesisler yapılırsa daha da kötü olacak. Bu pislik buradan Menemen’e kadar gider. Hayvan besleyecek yerimiz kalmayacak” ifadelerini kullandı. 

 

Çöp sularının toprağa sızacağını vurgulayan Ulusoy, şunları söyledi: “Beraber hareket edelim, bunu durduralım. Birlik olduktan sonra buraya hiçbir şey yapamazlar.”  

 

YAŞAMA KASIT VAR

 

Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) gönüllüsü Gül Ekici de, Aliağa’da sürekli olarak talana karşı mücadele etmek zorunda kaldıklarına dikkati çekti. 6 ay öncesine kadar savaş gemisi sökümüne karşı mücadele ettiklerini söyleyen Ekici, “Bununla uğraşırken buradaki süreçten haberimiz oldu. Aliağa artık sanayi açısından doymuş ve kapasitesinin çok üstünde olan bir bölge. Her açıdan kirli bir bölgeyken şimdi de bu tesisler kurulmak isteniyor. Gerçekten bize yaşayacağımız bir alan bırakmayacaklar. Hayatımıza kasıt var. Çünkü bu tesis içme suyumuzun olduğu bölgeye yapılmak isteniyor. Bir yandan ormanların kenarına kurulması düşünülüyor. Aliağa özelinde ciddi ama İzmir genelini etkileyecek” diye belirtti. 

 

BİRLİK ÇAĞRISI

 

Yerel halk olarak kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini belirten Ekici, “Halk, kararlı olduğunu tesisleri ısrarla yapmak isteyenlere göstermeli. Çünkü birlikte mücadele edersek başarılı oluruz" dedi. 

 

MA / Tolga Güney