AKP’nin 24 Temmuz 2015’te yeniden savaş politikalarına dönmesiyle birlikte bölgede yaşanan çatışmalarda ve kentlerde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitiren HPG ve YPS/YPS-JIN üyelerinin cenazeleri, yıllardır defnedildikleri kimsesizler mezarlıklarında bekletiliyor. Kimlik bilgileri açıklanmasına rağmen ailelerin yaptığı başvurular ise yanıtsız bırakılıyor. Bitlis merkeze bağlı Oleka Jor köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’nın 19 Aralık 2017'de yıkılmasıyla çıkarılan 282 cenaze de DNA için götürüldükleri İstanbul’da, Kilyos kaldırımına gömüldü. Geçen 4 yılda sadece 21 cenaze ailelerine verildi. 

 

AİLELERDEN HABERSİZ DEFİN

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, Malatya, Van, Siirt, Elazığ, Adıyaman, Bingöl,  Mardin, Urfa, Adana, Şırnak, Diyarbakır ve Batman’da kimsesizler mezarlığı ile İstanbul Kilyos mezarlığında kaldırıma gömülen en az bin cenaze olduğunu söyledi. Ailelerin cenazelerini almak için defalarca başvurularda bulunduğunu belirten Karadağ, “Her defasında ailelere olumsuz cevap verildi. Cenazeler ailelere haber verilmeden defnediliyor ve bu mezarlıklara kimsesizler mezarlığı deniliyor. Halbuki hiçbir cenazenin sahipsiz değil, her cenazenin bir ailesi vardır” dedi. 

 

DNA SONUCU BEKLENMİYOR 

 

Ailelerden alınan DNA örneklerinin 24 saatte sonuçlanmasına rağmen bu sürecin aylara, yıllara yayıldığını ifade eden Karadağ, DNA sonucu çıkmadan cenazenin defnedilmesinin haksız bir uygulama olduğunu söyledi. 

 

CENAZE VERİLMİYOR 

 

Şırnak’ta 2 Eylül 2020’de çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Şoret Nurîzadê’nin cenazesinin alınması için ailesinin avukat aracılığıyla 3 kez başvuruda bulunduğunu belirten Karadağ, “Savcı cenazenin nerede olduğunu bilmediği bilgisini paylaştı. Savcı, adeta avukatı peşinden dolaştırıyor. Önce ismini Türkçe olarak değiştirin denildi, isim değiştiriliyor fakat yine değiştirilen isim kabul edilmedi. Tekrardan aileden isim değiştirilmesi istendi. Savcı değiştirilen ismi kabul etmediği için cenaze aileye verilmiyor” diye belirtti. 

 

MORGDA BEKLETİLEN CENAZELER

 

Diyarbakır, Siirt ve Batman’da çok sayıda cenazenin de morglarda bekletildiğini aktaran Karadağ, “Cenazeler parçalanıyor. Neyi istiyorsunuz yaşamını yitiren cansız bir bedenden, nedir bu korkunuz ve düşmanlıklarınız. Dinden imandan bahsedenlerin, cenazeye gelince nefret yaklaşımı söz konusu” diyerek tepki gösterdi. 

 

ÜÇ CENAZE BİR MEZARDA 

 

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 2017 yılında yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren Mercan Erol’un da aralarında bulunduğu HPG’li 3 kişinin cenazesinin Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’nda üst üste defnedildiğini belirten Karadağ, “Aile kan örneği verdi, sonucu da çıktı. Mezar yeri belli olan cenazeyi almak için aile, on kez müracaatta bulundu. Buna rağmen her defasında ailenin talebi reddedildi. Aradan geçen dört yıla rağmen cenaze aileye verilmedi” şeklinde konuştu. 

 

CENAZEYE DÜŞMANLIK 

 

Cenazelerin ailelerine ulaşmasının engellendiğini, cenazelerin kaybedilmek istendiğini dile getiren Karadağ, şunları söyledi: “Aileler yıllardır çocuklarının bir kemiğini bulmak, bir tırnağını olsa dahi cenazelerini alıp defnetmek istiyorlar. Ancak ailelerin başvurularına cevap verilmiyor. Çünkü cenazeleri kaybettirmek istiyorlar. Bir mezarı ailelere çok görüyorlar. Hem ailelere hem cenazelere karşı bir düşmanlık politikası söz konusu.” 

 

Defin hakkına değinen Karadağ, “Bunun hukukta da insanlıkta da yeri yok. Bir an önce bu sistematik saldırı politikalarına son verilsin” dedi. 

 

Karadağ, MEBYA-DER’in cenazelerin alınması için ailelere desteği sürdüreceğini vurguladı. 

 

MA / Mehmet Güleş