Tahir Elçi cinayetinde sanık kürsüsü 6 yıldır boş

img
DİYARBAKIR - Kameralar önünde katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçen Tahir Elçi cinayeti yargılamasında sanık kürsüsü hala boş. Avukat Neşet Girasun, görülen davanın Davutoğlu’nun dinlenmesiyle farklı bir yöne evrilebileceğini söyledi. 
 
Her alanda krizlerin yaşandığı Türkiye’de, 19 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin 2023 yılına dair çizdiği hedefler arasında güven duygusunun azaldığı artık aşikar olan “yargıyı hızlandırılmak” da geliyor. Bu amaçla 2019’da hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında bugün dek sonuncusu önceki gün olmak üzere Meclis’e getirilen 5 yargı paketi onaylanıp, yürürlüğe girdi. Farklı farklı paketlere sarılsa da yargının kaplumbağa hızıyla hareket ettiğinin açıkça göz önünde olduğu örneklerden biri ise üzerinden 6 yıl geçen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayeti. 
 
 
28 Kasım 2015 günü Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde katledilen Elçi cinayetinin üzerinden bugüne 6 yıl gibi bir zaman geçti. Kürt sorununa dair çözümsüzlük politikalarının sürüklediği sokak çatışmalarının henüz başlangıcında ilçedeki tarihi yapılara zarar gelmemesi çağrısında bulunan Elçi’nin sesini, ensesinden giren bir kurşun sesi bastırdı. 
 
Kameralar önünde işlenen bu cinayetle ilgili 4,5 yıl süren soruşturma sonucunda M.S., F.T. ile S.T. isimli 3 polis ile PKK'li Uğur Yakışır hakkında Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, cinayetin işlenmesinden yaklaşık 5 yıl sonra başlayabildi. Davanın bugüne dek görülen 3 duruşmasında sanık kürsüsü boş kaldı. 
 
Üzerinden 6 yıl geçen cinayeti, sanık kürsüsünün hala boş olması üzerinden kendisini gösteren yargılamayı dava avukatlarından ve aynı zamanda Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı olan Neşet Girasun ile konuştuk. Girasun’un yakın zaman önce mezun olduğu yüksek lisans programında bitirme tezi de “Bir İnsan Hakları Savunucusu Olarak Avukat Tahir Elçi”ydi.
 
Tahir Elçi cinayeti yargılamasına oldukça uzun süren bir soruşturma sürecinin ardından yaklaşık 5 yıl sonra başlandı. Bugüne dek 3 duruşma görüldü. Yargılama süreci nasıl başladı, nasıl yürüyor?
 
4 buçuk yıllık bir soruşturma aşamasından sonra kovuşturma, yargılama aşamasına geçtik. Aslında yargılamaya konu 4 buçuk yıllık soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamenin kendisi etkisiz ve isteksiz yürütülen bir soruşturmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Bu yüzden yargılama aşamasının da çok sağlıklı yürümeyeceği, bu iddianamenin kendisinden belliydi. 
 
Nitekim ilk duruşmada mahkemenin tavrı sağlıklı bir yargılamanın yürütülmesi için olumsuz bir atmosfere sebebiyet verdi. İlk duruşma yapılmadan önce de Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı dosyanın “güvenlik” sebebiyle nakli için girişimlerde bulundu. Bu da yargı makamlarının dosyaya olumsuz bakış açılarını gösteren emarelerdi. 
 
İlk duruşma, deyim yerindeyse bir kriz şeklinde geçti. Ancak ikinci duruşmada mahkeme ilk duruşmada reddettiği tüm taleplerimizi kabul ederek, nispeten daha sağlıklı bir yargılama yaparak devam etti.  Üçüncü celsede de ikinci duruşmaya benzer bir atmosferde yargılama yapıldı. Daha sağlıklı bir yargılama yapılması her şey yerli yerinde, her şey istediğimiz şekilde gidiyor anlamına gelmiyor. Çünkü hala yargılamanın en önemli subjeleri olan sanıklar, mahkemenin huzuruna gelebilmiş değiller. SEGBİS yoluyla, uzaktan video üzerinden mahkemeye katılım sağlıyorlar. 
 
 Görülen 3 duruşmada da sanık kürsüsünün boş olmasından rahatsız mısınız?
 
Elbette. Hem manevi anlamda hem sağlıklı bir yargılamanın yapılabilmesi için sanıkların mahkemenin huzurunda hazır bulunması gerekiyor. Yargılamanın yüzyüzelik ilkesi de bunu gerektiriyor. Biz onlarca soru sorduk sanıklara, mahkeme de bir takım sorular sordu. Bu sorulara sağlıklı cevaplar alabilmek için elbette sanıkların mahkemenin huzurunda olması gerekiyor. 
 
Dosyada ikisi gizli 6 tanığın beyanları var. Duruşmada anlaşıldı ki bu kişilerin görgüye dair tanıklığı yok ve beyanları hukuka aykırı alınıp, dosyaya eklenmiş. Hatta tanıklardan biri savcının kendisine 'Tahir Elçi'nin öldürüldüğüne dair ifade ver, seni serbest bırakacağım’ dediğini söyledi. Tanık beyanlarının gerçeğe aykırı olması, soruşturma sürecine dair şüphelerinizi büyüttü mü? 
 
 Tanıklar, serbest bırakılacakları yönünde şantajlara maruz kaldıklarını mahkemenin huzurunda ifade ettiler... Tüm göstergeler, bu cinayetin aydınlatılmak istenmediğinin çok net gösteriyor.
 
Aslında yaklaşık 6 yıl boyunca Tahir Elçi ailesinin, avukatlarının, Diyarbakır Barosu’nun ileri sürdüğü iddialar, sağlıklı bir soruşturma yürütülmediği iddiaları üçüncü duruşmada bir anlamda somuta erdi, iddialarımızı haklı çıkardı. Çünkü sözünü ettiğimiz gizli tanık ve tanıklar, daha soruşturma aşamasındayken başka dosyaların şüphelileri olarak yargılanan gizli tanıkların hem bizzat savcı tarafından Diyarbakır’da görevli bir savcı tarafından emniyet makamları tarafından baskıya uğradıklarını, Tahir Elçi cinayetinin işte sokakta koşan militanlar tarafından işlendiği yönünde bir takım beyanlara zorlandıklarını, bu beyanlar karşılığında serbest bırakılacakları yönünde şantajlara maruz kaldıklarını mahkemenin huzurunda ifade ettiler. Bizim yıllardır ifade ettiğimiz hususlar bu yönüyle netleşmiş oldu. 
 
Asıl failleri gizlemek amacıyla tanıklar türetilmesi, üstelik bunun bir baro başkanı cinayetinde yapılmış olması, dava sürecinde karşılaşılan diğer eksikliklerle birlikte biraz fazla değil mi?
 
Bu aslında kamu makamları tarafından, hem Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve yargılamayı yürüten mahkemenin hem de genel anlamda siyasi iradenin, siyasal iktidarın bu davaya nasıl yaklaştığını ortaya koyuyor. Tüm bu göstergeler, bu cinayetin aydınlatılmak istenmediğinin çok net gösteriyor. Ne kadar dış müdahalelere maruz kaldığını ve gerçek faillerin ortaya çıkarılması ya da sadece gerçek failler değil, bu gerçek faillerin arkasındaki kişilerin ortaya çıkarılması konusunda ne kadar isteksiz bir iradenin olduğunu gösteriyor. 
 
Bir fütursuzluk halinin de olduğunu söyleyebilir miyiz?
 
Bir pervazsızlık aynı zamanda ve işin kötü tarafı bunun çok açık bir şekilde yapılıyor olması. Sanki bu tür beyanlar ve bu tür müdahaleler hiçbir şekilde açığa çıkmayacakmış gibi, ‘amatör’ bir yaklaşım içinde olduğunu yargılama aşamasında gördük. 
 
 Tüm bu olup bitenlerle dosyayı hazırlayan savcı hakkında bir soruşturma başlatılması talebiniz oldu mu ya da böylesi bir hazırlığınız var mı?
 
Elbette bu soruşturma aşamasında özellikle başka tanıklar üzerinden ve genel anlamda soruşturma işlemlerinde manipülasyona sebebiyet veren ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ama henüz bu konuda bir girişimimiz olmadı. 
 
Davaya dair merak edilen noktalardan biri İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişlerince sanık 3 polis hakkında hazırlanan 2016 tarihli rapor. Sanık polislerin aralarında geçen konuşmaların, olay anındaki hareketlerinin davranış psikolojisi uzmanlarınca analiz edilmesi tavsiyesinde bulunulan bu rapor neden hala dosyaya eklenmiş değil?  
 
 Bakanlık raporunun deyim yerindeyse sümenaltı edilmiş olması, bize cinayetin aydınlatılması konusunda bir takım ipuçları verebileceğini gösteriyor.
 
Bu raporda sözünü ettiğiniz bilgiler mevcuttu. Asıl önemli olan ayrıntılı rapordu. Bu raporun Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği bize bildirildi İçişleri Bakanlığı tarafından. Ancak ne soruşturma dosyası ne de hali hazırda kovuşturma dosyasında böyle bir rapor yok. Bu raporun deyim yerindeyse sümenaltı edilmiş olması, bize cinayetin aydınlatılması konusunda bir takım ipuçları verebileceğini gösteriyor. Aksi halde bunun başka bir izahı olamaz. 
 
Bu konuda Başsavcılıkla bir temasınız oldu mu? 
 
Genel olarak dosyanın bizim erişimimize açık olduğunu, dosyada ne evrak varsa, daha doğrusu dosyaya gelen tüm evrakların dosyanın içerisinde mevcut olduğunu söylediler. Ama dosyada böyle bir evrak yoktu. 
 
Son duruşmada cinayeti aydınlatacak nitelikteki delillerden olan olay mahallindeki bir işyerine ait bozuk olduğu öne sürülen güvenlik kamarası ile olay anında kayıtta olan polis kamerası görüntülerindeki 12 saniyelik kayıp kısmın nedeninin araştırılması yönündeki talepleriniz kabul edilmişti. Bunlara dair bir gelişme var mı?
 
Bu taleplerimizin kabul edilmesi olumlu olarak görüyoruz. Elbette bugüne kadar bu söz konusu kamerayla ilgili bir araştırma yapılmamış olması büyük bir eksiklik. Ancak şimdi bilirkişiye gönderildi, bu Mardin Kebap Evi’nin kamerası. Bunun üzerinde yapılacak inceleme neticesinde eğer cinayet anına ilişkin görüntülere ulaşabilirsek, bir adım da olsa daha ileriye gidebileceğimizi düşünüyoruz. Henüz bir gelişme yok bunlara dair. 
 
 Ayrıca dönemin başbakanı olan ve “Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti” diyen Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi için mahkemeye başvurdunuz. Bu talebin kabul edilmesi, Davutoğlu’nun söyleyecekleri neleri değiştirebilir. Beklentileriniz ne yönde? 
 
Davutoğlu’nun cinayetin işlendiği andan itibaren bilgilendirilmemiş olması birçok yönden hayatın olağan akışına aykırı…Beyanların altını doldurduğunda daha farklı bir yöne girebiliriz.
 
Tahir Elçi öldürüldüğünde Davutoğlu başbakandı, yürütmenin başıydı. Cinayetin işlendiği andan itibaren hem Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü hem Diyarbakır Valiliği hem Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı hem de istihbarat kaynakları tarafından bilgilendirilmemiş olması birçok yönden hayatın olağan akışına aykırı bir durum. Dolayısıyla o dönem basın ve kamuoyuyla paylaşmadığı bir takım bilgilere vakıf olduğunu bu beyanı göstermektedir. Bu kanaat dışarıdan bir vatandaşın yaptığı bir yorum değil. Az önce sözünü ettiğimiz sebeplerden ötürü ciddiye alınması gereken bir değerlendirme. Çünkü çok net bir ifade kullandı: ‘Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti’ diye. Dolayısıyla bu konuda ciddi bilgilere sahip olabilir. Bu sebeple tanık olarak dinlenmesini istedik. 
 
Aslında ilk günden beri bizim iddiamız bunun siyasi bir suikast olduğu yönünde. Kamuoyunun da üzerinde uzlaştığı noktalardan biri siyasi cinayet olması. Eğer siyasi bir cinayet olmasaydı, hem az önce sözünü ettiğimiz isteksizlik ve etkisizlik söz konusu olmayacaktı soruşturma aşamasında hem de siyasi iradenin de bu meseleyi sahipleneceği, daha sağlıklı bir yargılamanın yapılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 
 
Tüm 6 yıllık süreç bize bu cinayetin aslında siyasi bir cinayet olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple Davutoğlu’nun mahkemede dinlenmesi önemli bir durum dosyanın ilerlemesi açısından. Belki bu beyanların altını doldurduğunda daha farklı bir yöne girebiliriz. 
 
Dosya avukatlarından Benan Molu, süren yargılamaya dair ‘Faili bulmak için Elçi’nin öldürülmesine giden yolun başına gitmek gerekir’ demişti. Bugüne kadar ki sürece rağmen hala bir sonuca varmak mümkün mü? Yoksa Benan hanımın işaret ettiği gibi o yolun başına mı gitmek lazım? 
 
Biz hem ilk duruşmada hem de özellikle ikinci duruşmada tam da Benan hanımın söz ettiği durumu ortaya koyduk. Bu sıradan bir cinayet ya da olay günüyle, öldürüldüğü günle ilişkilendirilebilecek bir cinayetin olmadığını, bunun bir perde arkasının olduğunu, bu perde arkasının CNN Türk’te çıktığı programdan itibaren başladığını ve buna sadece bu programdan sonra meydana gelen sosyal medya ve basın üzerinden meydana gelen linçle sınırlı kalmadığını, bu linçe Tahir Elçi’nin deyimiyle yargının da dahil olduğunu, yargının da ultra milliyetçi güruhların safında yer aldığını, tüm bunların cinayetten en az iki ay öncesine gidilmesi gerektiğini, o tarihten bu yana tüm manzaranın ancak bizi sağlıklı bir sonuca götürebileceğini defalarca ifade ettik. Mahkeme de ifade ediyoruz. Dolayısıyla sözünü ettiğimiz beyan konusunda hemfikiriz. 
 
İçinde bulunduğumuz koşullar, dönem, atmosfer, yargının durumu size Tahir Elçi cinayetinin failini ortaya çıkarılacağı umudu veriyor mu? 
 
Evet belki şuan ülkede hakim olan siyasi atmosfer bir umutsuzluk yaratabilir doğal olarak. Ancak biz buna uzun vadeli bakıyoruz. Siyasi iktidarlar gelip geçicidir. Bu siyasal iktidarın değişimiyle birlikte yargı mekanizmasının da paralel şekilde daha demokratik daha bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapabileceğini umuyoruz. Öyle bir safhaya geçildiğinde, umudumuzu daha da koruyacak gelişmelerin yaşanabileceğini de düşünüyoruz. En azından umut ediyoruz. 
 
MA / Ömer Çelik -  Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

29/11/2021
15:30 20 öğrencinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
14:48 Öcalan’a iki yeni görüş yasağı
14:37 HDP Dersim'de kongrenin startını verdi
14:33 Kayıp kadının cenazesi su kuyusunda bulundu
14:33 İstanbul’da rüzgar hızı 100 kilometreyi aştı
14:09 Adalet Nöbeti 14’üncü gününde
14:08 Korucubaşı ‘rüşveti ödemek için arazi satıyor’ iddiası
14:05 Kobanê Davası avukatları Tahir Elçi’yi andı
13:55 Eğitim Sen’den cinsiyet eşitliği eğitimi için kampanya
13:25 Çukuralan’daki altın madeni projesi durduruldu
13:22 Kobanê Davası: 6 yıl beklediniz, şimdi niye acele ediyorsunuz?
13:13 Adana'da gözaltına alınanlar serbest
12:41 Fırtına tekneleri alabora etti
12:29 Şenyaşar ailesi: Yasalar Urfa’da işlemiyor
12:26 İzmir'de deniz taştı
12:08 İstanbul için fırtına uyarısı
11:44 Kobanê Davası’nda bir mahkeme üyesi daha görevden alındı
11:26 Üsküdar’da parkta bir polis cenazesi bulundu
10:42 ‘AKP-MHP’den kurtulmak için daha çok cesaret’
10:14 İzmir'de vapur seferleri iptal edildi
10:01 ‘Demokrasi ittifakına ihtiyaç var’
09:58 AKP’li Sayan’ın darp ettiği işçi suç duyurusunda bulundu
09:43 Uca: Avrupa cesaretli olursa, Türkiye’nin savaş siyaseti son bulur
09:31 Kobanê Davası’nda 'PYD talimatı' da asılsız çıktı
09:05 Silivri Cezaevi'nde 'devlet' kim?
09:03 Zeytun: İmralı tecridi insan hakları krizidir
09:03 HDP Almanya Eşsözcüsü: İmralı’da kapıların açılma zamanı
09:02 KDP öğrencileri intihara sürüklüyor
09:01 Polis felç bıraktı, yargı ‘hukuka uygun’ gördü
09:00 29 KASIM 2021 GÜNDEMİ
28/11/2021
23:50 Türk askeri Zirgan'da bir kişiyi işkenceyle katletti
21:55 Mahkemede sahte çıkan gizli tanığın beyanları gözaltı gerekçesi
21:39 Urfa Barosu'ndan Kürtçe tiyatro
21:30 KASED'den sanatsal çocuk atölyeleri
21:21 ‘Geçinemiyoruz’ eyleminde gözaltına alınanlar serbest
21:09 Şengalli kadınlardan 7 günlük eylem çadırı
19:34 Koronadan 213 vefat, 21 bin 655 yeni vaka tespiti
19:17 Temelli: Gençlerin Öcalan’ı okuması lazım
18:51 MKM'den Çîrok ve Dengbêj etkinliği
18:48 İshak Çağlayan’ın cenazesi Van Gölü’nde bulundu
17:52 ‘İktidarın halka verebileceği birşey kalmadı’
17:35 Bingöl’deki halk buluşması: Tecrit adaletsizliğin resmidir
17:17 TİP’ten genel grev çağrısı
17:15 Aladağ için adalet istendi
17:11 Mardin'de gözaltı protestosu
16:58 Hastane önünde polis şiddeti
16:42 Türkoğlu Cezaevi’nde gardiyanların baskıları sürüyor
16:41 Babacan: Bahçeli kayyum gibi iktidarın başında
16:04 Karamollaoğlu, Şenyaşar ailesiyle görüştü
16:01 Müdür yardımcısı ve öğretmenden öğrenciye cinsel saldırı
15:38 Ankara’da kriz protestosu: Hükümet istifa
15:31 4 aylık bebeği olan Batırhan serbest bırakıldı
15:17 TUHAY DER ailelerle bir araya geldi: Tecrit direnişle kırılır
15:15 Leyla Güven'e verilen cezaya tepki
14:56 Katliamın 119’uncu ayı: Barışın yolu Roboski’den geçer
14:53 Sancar: HDP bozuk düzeni değiştirmeye geliyor
14:17 Sancar, Adana’da esnafın sorunlarını dinledi: Halk kuru ekmek bulmakta zorlanıyor
14:01 Tahir Elçi’ye mezarı başında ‘faili meçhul bırakmayacağız’ sözü
13:58 HDP’nin Mersin mitingine büyük ilgi
13:41 Gözaltı operasyonuna tepki: Amacına ulaşamayacaklar
13:40 Gençler Dersim'de bir araya geldi: Örgütlü mücadeleyi büyüteceğiz
13:27 Ev baskınında polis şiddeti
11:31 Tarsus’ta fuhuşa sürüklenen T.A. ifade verdi
11:15 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 265'inci gününde
11:13 Sylvie Jan: Kürtler dünyanın geleceği için umut kaynağı
11:12 ‘Türkiye kimyasal silah kullanımından cezalandırılmalı’
10:39 İHD: Elçi cinayetinde cezasızlığa izin vermeyeceğiz
10:31 Süleymaniye’de DAİŞ saldırısı
10:29 Ürdünlü yazar Qelab: PKK ‘terör listesi’nden çıkarılmalı
10:20 Dört Ayaklı Minare’nin önünden seslendi: Adalet çıkmazındayız
09:41 Silvan’da 'ihbar' gerekçesiyle gözaltına alınanlar serbest
09:36 Hakkari’de eylem ve etkinlikler 2013 gündür yasak
09:33 Polis tecavüz failine işlem yapmak karşılığında ajanlık dayattı
09:26 Mahkemenin bulduğu ‘müştekiler’ katılma talebinde bulunmadı
09:17 Hasta tutuklunun ailesi: İlaçları verilmediği için öldü
09:16 Altan: Ülke ekonomisi Kürtlere karşı savaşta harcandı
09:06 HDK Eş Sözcüsü Demir: İmralı’da hukuksuzluk tecridi aştı
09:04 Soylu'nun SBK uçağıyla görüntüleri çıktı
09:00 28 KASIM 2021 GÜNDEMİ
27/11/2021
23:47 AKP’li Savcı Sayan ve korumaları işçileri darp etti
23:30 Van’da art arda 2 deprem
22:43 Ağırdır: Partiler bir araya gelip ortak demokrasiyi inşa etmeli
21:38 Minbic’de patlama: 4 ölü, 5 yaralı
20:50 Tutuklu aileleri bir araya geliyor
20:48 Koronadan 192 kişi daha yaşamını yitirdi
20:26 ‘Ekonomik krizin sorumlusu iktidar istifa etmeli’
19:15 Sancar: Mücadeleyi bütünlüklü yürütmek gerekiyor
18:58 Berlin’de PKK yasağına karşı yürüyüş
18:45 Annesi gözaltında 4 aylık bebek emniyetin önünde
18:19 İzmir'de şiddet uygulayan bir polis görevden uzaklaştırıldı
18:13 Uşak'ta kaza: 11 yaralı
17:32 Nazilli'de sel
17:21 İzmir’de polis şiddetine maruz kalan aile yaşadıklarını anlattı
17:03 'Kadınlar özgür dünyayı mücadeleyle kazanacak'
16:48 'Beyaz Forum'dan eylemsellik kararlılığı öne çıktı
16:17 Uludere'de intihar girişimi iddiası
16:06 Seyhan Doğan'ın faillerinin cezalandırılması istendi
15:40 Hasta tutuklu ‘hastanede yatak yok’ denilerek tedavi edilmiyor
15:29 ANYAKAY-DER’den baskı ve gözaltılara tepki
15:23 'Kobanê Davası’nda yargılanan kadınların yanında olacağız'
15:21 'Ölüme karşı yaşamı savunuyoruz '
15:20 Sêmalka’da nöbet eylemi 54’üncü gününde
15:20 'Beyaz Yürüyüş' Ankara’ya ulaştı
15:14 Yaralı tutuklu 4 ayda 4 kez sevk edildi
15:09 Leyla Güven’e verilen cezaya tepki: Bizi yıldıramazlar
15:00 Kanser hastası Çakal için tahliye çağrısı
14:33 KESK: İhraç edilen emekçiler işlerine iade edilsin
14:08 Adalet Nöbeti'ni ziyaret eden Türkdoğan: Talepleri herkesin talebidir
14:02 HDP Mersin’de yarın ‘Demokrasiye çağrı’ mitingi düzenleyecek
13:43 Belarus’tan dönüşler sürüyor
13:42 Ekim'de 1’i çocuk 377 kişi işkence gördü
13:00 Jandarmadan köylülere müdahale
12:58 Cumartesi Anneleri: Kimse bedel ödeterek cesaretimizi kıramaz
12:42 Emniyet 1990'lara döndü: Kitap ve renkli şallar 'örgütsel doküman' oldu
12:41 120 Fransız aydından Biden’a PKK çağrısı
12:03 6 yıldır aynı nakarat: Bitti, bitirdik, bitiriyoruz
12:02 Kayıp yakınları Epözdemir'in faillerini sordu
12:00 Tuzla tersanesinde yangın
11:17 Gazeteci Sala hakkında 12 yıl sonra ROJ TV davası
10:58 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 264’üncü gününde
10:51 Karayılan kullanılan kimyasal gazları açıkladı
10:03 İzmir'de ağır yaralanan kadın yaşamını yitirdi
09:52 Cezaevinde darp edilen tutuklu yakınına görüş yasağı
09:49 Qanadê Kurdo’nun 'Batum Kürtleri' seyahati
09:36 Öcalan: PKK demokratik ulus gerçeğine yol açtı
09:02 Tahir Elçi cinayetinde sanık kürsüsü 6 yıldır boş
09:01 Bakırköy işçilerinin direnişi 34 gündür devam ediyor
09:00 Aydeniz: Özgür yaşamın yolu direnişten geçer
09:00 Kürt Edebiyatçılar Derneği 2 kitap çıkaracak
09:00 27 KASIM 2021 GÜNDEMİ
08:56 Oktay sorulara eleştiriyle karşılık verdi
08:55 Birçok kentte ev baskını
26/11/2021
23:57 ‘Kırmızı bültenle aranan Korkmaz'ın şirketi MİT’in yeni binasını yaptı’
22:32 Trabzon’da ‘hükümet istifa’ sloganları yükseldi
22:24 ‘Nu varyantı’ nedeniyle 5 ülkeye seyahat kısıtlaması
22:13 İzmir'de bir kadın ağır yaralandı
21:12 Ankara’da ekmeğe zam
21:05 Mersin’de 4 kişi gözaltına alındı
20:59 Avukat Şevket Epözdemir anıldı
19:50 Kovid-19’dan 201 kişi daha hayatını kaybetti
19:23 Sarayın harcamalarına tepki AKP'li vekili kızdırdı
19:14 Kanser hastası Özdoğan tahliye edildi
19:07 Şırnak'ta gözaltına alınan 35 kişiden 16'sı tutuklandı
19:03 Patnos L Tipi Cezaevi’nde korona vakaları artıyor
18:58 Leyla Güven’e 5 yıl hapis cezası verildi
18:34 Van’da gözaltına alınan genç serbest bırakıldı
18:31 Manisa'da 9 HDP'li gözaltına alındı
18:27 Bolu Cezaevi’nden 14 tutuklu Sincan’a sevk edildi
17:59 Valilik ‘Kürtçe talebi’ provakasyon olarak gördü
17:56 Erdoğan: Bizi ekonomi programımızdan döndüremeyecekler