Türkiye 2022’nin ilk gününe elektrik, doğalgaz, akaryakıt, köprü ücretleri ve vergiler başta olmak üzere pek çok zamla uyandı. Ekonomik kriz toplumun her kesiminde hissedilirken, krizden etkilenenlerin başında kadınlar geliyor. İstanbul’un Bakırköy ilçesinde bulunan Özgürlük Meydanı’nda mikrofon uzattığımız kadınlar, “yarı aç, yarı tokuz” diyerek yaşadıklarını anlattı. 

 

İKTİDAR DEĞİŞMELİ

 

Emekli öğretmen Ülkü Çetiner (62), özellikle mutfak harcamalarındaki pahalılığa dikkati çekti. En temel ihtiyaç olan gıdaya getirilen zamlar karşısında mutfak masraflarını karşılamakta zorlandıklarını söyleyen Çetiner, AKP iktidarının politikalarına tepki gösterdi. Çetiner, “Halka ‘kuru soğan faydalıdır’ diyenler, kuru ekmekle karnını doyursun. Daha sonra halkın nasıl geçindiğine baksınlar. Beğenmediğimizi değiştirmek gerekiyor. Bu sorunların giderilmesi için iktidarın değişmesi lazım” diye konuştu. 

 

BESLENMEK LÜKS OLDU

 

Diyetisyen Ebru Karaman (27), yapılan zamlardan kaynaklı ay sonunu getiremediğini dile getirdi. Karaman, “Bu süreçte mevcut asgari ücretle de geçinilmez. Gelen artışla asgari ücret eridi zaten. Gelen hastalara verdiğim listelerde süt veya yoğurt yazarken iki kere düşünüyorum. Artık kırmızı etten alınacak vitamini, kırmızı mercimek yiyerek karşılamalarını söylüyorum. Çocukların sağlıklı beslenmesi için kalsiyum oldukça önemli ama özellikle listeye süt grubuna giren ürünleri yazarken elim titriyor. Sağlıklı beslenmek artık lüks oldu. Bu kriz kadınlar açısından daha stresli oluyor. Çünkü kadınlar hayatın tam merkezinde” diyerek, geleceğe dair umutsuz olduklarını ifade etti. 

 

87 YAŞINDA: BÖYLE ZAM GÖRMEDİM!

 

Yurttaşlardan Sebahat Cenktaş (87), “Bu millet ne yiyecek? Taş mı yiyecek. Taş yesek, taşa da zam yapacak” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Ürünlerin her gün zamlandığını söyleyen Cenktaş, “Bugün aldığın bir şeyi yarın aynı paraya alamıyorsun. Etin kilosu olmuş 150 TL. Her şeye yüzde 200, yüzde 500 zam yapılıyor. Ben bu yaşıma geldim böyle şey görmedim. Artık millete, ‘geberin açlıktan’ diyorlar. Baştakiler nasıl olsa bol bol yiyor” dedi. 

 

‘KAYMAK YİYEN TABAKA’  

 

Doktor İnci Yıldız (50), her yıl derinleşen yoksulluğa dikkati çekerek, AKP iktidarının krizi görmezden gelen açıklamalarına vurgu yaptı. Yıldız, “Bu ülkede sadece kaymak yiyen bir tabaka var, onlar çok iyi yaşıyor. Geride kalan halk elektrik, doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Sözde biz de iyi maaşlı insanlarız. Ancak biz de elektriği nasıl ödeyeceğimizi düşünüyoruz. Türkiye'nin kendine gelmesi lazım; hukuk, adalet kalmadı, insanlar suçsuz yere hapishanelerde yatıyor. Ekonomi de berbat. İktidar hala ‘iyiyiz’ diyor. Ülkenin demokratikleşmesi için halk olarak hepimizin itiraz etmesi lazım” ifadelerini kullandı.  

 

ÖĞRENCİLER ZOR DURUMDA 

 

Özellikle kırtasiye malzemeleri ve yurt yemeklerine gelen zamlardan şikayetçi olan üniversite öğrencisi İlayda Çelik, “Ödev çıkarmam gerekti, ödevin çıktısına 80 TL ödedim. Her ödev 80 TL Okulda bir kahve içmek istesen 10 TL ödüyorsun. Bunu durdurmak için hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu düzenle çok zor” diye konuştu. Üniversite öğrencisi Yasemin Kar (19) ise şunları söyledi: “Ben burs alamıyorum, alsam da geçinemem zaten. Çünkü kırtasiye ürünlerine yüzde 300 zam geldi. Geçinmek imkansız. Destek veya yardım alma işleri de torpille oluyor. O yüzden ben hiçbir şeyden yararlanamıyorum.”

 

‘AYNI GEMİNİN YOLCULARIYIZ’ 

 

Bakırköy Meydanı esnafından Mehtap Karadağ, iktidarın değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Yönetime başka biri de gelse bir 10 yıl kendini toplayamaz. İnsanların bilinçlenmesi gerek. Hangi partiden olursak olalım, aynı geminin yolcularıyız. Bir an önce toplanmamız ve ayağa kalkmamız lazım. ‘Ekonomik kriz yok’ diyen iktidar, dünyayı toz pembe görüyor. Ekonomik kriz olmasa Türkiye’ye Katar’dan para girmezdi, ‘bu krizi atlatacağız’ gibi konuşmalar yapmazlardı” şeklinde konuştu. 

 

‘CUMHURBAŞKANI MAAŞ ALMASIN’

 

Türkiye’deki adil bir gelir dağılımına ihtiyaç olduğunu ifade eden Karadağ, halka kemer sıkma önerisinde bulunan bakanların arabalarını satmasını ve Cumhurbaşkanı’nın da maaş almamasını istedi. Benzine gelen zamlardan kaynaklı çiftçinin dahi üretim yapmadığını aktaran Karadağ, “Böyle olunca biz ithal edemiyoruz hep dışarıdan alıyoruz. Türkiye'de adaletsiz gelir dağılımı var. Bir esnaf olarak da kriz bizi çok kötü etkiledi. Yoksulluk, açlık yok diyorlar ama açlık zirvede. Sabah kahvaltıda bir poğaça alacağım 3 TL, alamıyorum” dedi.

 

MA / Esra Solin Dal - Enes Sezgin