Meclis Genel Kurulu’nda “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ikinci bölümde yer alan 11’inci madde görüşmelerinde AKP ve MHP grubu tarafından bir önerge verilmişti.

 

Kanun teklifinde yer alan 11’inci madde ile Cumhurbaşkanına kamuyla iş yapan müteahhitlere döviz hareketlerinden kaynaklanan maliyet artışları nedeniyle fiyat farkı ödenmesine ilişkin kararname çıkarma yetkisi verilmesi düzenleniyordu. AKP ve MHP tarafından verilen önergeye TOKİ müteahhitleriyle yapılacak sözleşmelere dair de Cumhurbaşkanı’na düzenleme yapma yetkisi verilmesi öngörülüyor. 

 

Önergenin gerekçesinde, “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı ihalelere ilişkin sözleşmelerin niteliği gereği Cumhurbaşkanı tarafından bu maddedeki kurallardan farklı belirleme yapılmasına imkân verilmektedir. Ayrıca, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst birlikleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmamakla birlikte kendi mevzuatlarına uygun olarak kamusal kaynaklarını kullanmaktadır. Bu idarelerin tarafı olduğu mal ve hizmet alımı ile yapım işleri sözleşmelerinde de maddeye uygun olarak fiyat farkı verilebilmesi öngörülmektedir” ifadeleri yer aldı.

 

Muhalefet partilerin tepkisine yol açan önerge 13 Ocak’ta Genel Kurul’da oylamaya takıldı. Genel Kurul’da yeter sayı bulunamaması nedeniyle bugün oylanacak. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışılmadan getirilen yetki düzenlemesine muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi. 

 

‘SUİSTİMAL EDİLMEYE YOL VERİLECEK’

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Garo Paylan, “Torba yasa’da kamuyla iş birliği yapan müteahhitlere, oluşan maliyet farklarından dolayı ciddi farkların ödenmesiyle ilgili düzenleme geçti. Bunu TOKİ müteahhitlerine de genişletmek için bir düzenleme istediler. Biz Cumhurbaşkanına sınırsız yetki verilmesine karşıyız, yasa mutlaka çerçevesi belirlenerek ortaya konulmalı ve hiçbir yandaşa suiistimal edilmesine yol verilecek, cevaz verecek bir düzenlemeye biz asla izin vermeyeceğiz” dedi.

 

 ‘ÖNCE HALK DÜŞÜNMELİYDİ’

 

Müteahhitlerin zararlarının karşılanmasına yönelik iktidarın politikalarına dair eleştirilerini Paylan, şöyle sürdürdü: “Yapılması gereken işçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin ve yoksulların zararlarını karşılamaktı, öncelikli olarak bunu almaktı. Hala kaynak varsa, tabii ki enflasyon sonucu maliyetleri artmış olan müteahhitlerle ilgili düzenleme yapılır ama hiçbir yurttaşla ilgili düzenleme yapmayıp, bütün kaynakları müteahhitlere ve zenginlere aktaran bu tip düzenlemelere biz tabii ki karşıyız ve en sert muhalefetimizi yapacağız.”

 

ŞENER: ANAYASA’YA AYKIRIDIR

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Abdullatif Şener de getirilen önergenin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a getirilen geniş yetkinin kanun üzerinde bir yetki içerdiğine dikkati çeken Şener, “Doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı’na kanun içerisinde kanun yapma yetkisi veriyor. Böyle bir düzen Anayasa’da yoktur. Cumhurbaşkanı böyle bir düzenleme yapamaz. Cumhurbaşkanı’nın kararnamelerini hangi konularda çıkaracağı Anayasa’da belirtilmiştir. Önerge de yer alan ‘kanundaki maddelere uygunluğu aranmaksızın Cumhurbaşkanlığı düzenleme yapabilir’ ifadesi Anayasa’ya aykırıdır. Çünkü bir kere kanunlarla Cumhurbaşkanlığı arasında çelişki olursa; Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uygulanmaz. Cumhurbaşkanı’nın kararnameleri Anayasa’ya uygun olmak zorundadır. Bu maddedeki şartlarda Anayasa’ya uygun aranmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararname çıkarır, diyor. Dolayısıyla bu doğrudan AYM’ye götürülecek bir konudur” diye belirtti.

 

‘KOMİSYONA GETİRİLMELİYDİ’

 

Getirilen önergenin komisyonda tartışılması gerektiğine de işaret eden Şener, “Önerge de TOKİ müteahhitlerine sözleşmelerinin değiştirilmesiyle ilgili bir düzenleme önemli bir düzenlemedir. Bunun komisyon da tartışılması lazım. O yüzden kanun teklifi verilirken bu maddenin olması gerekirdi veya komisyon safhasında önergenin getirilip, tartışılması gerekirdi. Komisyonda tartışılmadan, komisyonun tartışılma ortamından kaçırılmak suretiyle Genel Kurul’da bu tür önergeler verilmesi bir kere yasama yetkisine sahip Meclis’ten yaptıkları düzenlemeyi tartışmadan hızlıca geçirme anlamına gelmektedir. Bu da doğru bir şey değildir. Bu usule Meclis çok fazla başvurmaz. Ama bu hükümete her sıkıştığı ortamda çok tehlikeli, hukuka aykırı maddeleri son dakika golü gibi Genel Kurul’da hızlıca metnin içerisine yerleştirmektedir. Bu da doğru bir şey değil” ifadelerini kullandı.

 

MA / Berivan Altan