Abbas Vali: Mahabad Cumhuriyeti’ni Kürtler arası çelişkiler yıktırdı

img

HABER MERKEZİ – Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair konuşan Prof. Abbas Vali, “Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, Cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti” dedi.

Mahabad Kürt Cumhuriyeti, 22 Ocak 1946'da kuruldu. İlandan birkaç gün sonra 14 bakandan oluşan hükümet kabinesini açıklayan bu cumhuriyetle, Kürtlerin birliği sembolize eden renkler ilk kez bir oluşumun bayrağına yansıdı, Kürt şair Dildar'ın 1938 yılında kaleme aldığı "Ey Reqîp" şiiri, ulusal marş olarak kabul edildi. Merkezi Mahabad olan cumhuriyette Kürtçe eğitim verildi. Kızıl Ordu’nun aynı yılın 9 Mayıs'ında İran topraklarından çıkmasını takip eden 17 Aralık'ta Mahabad'a giren İran ordusu, cumhuriyetin önderlerini esir aldı. Cumhuriyetin kurulmasından tam bir yıl sonra ise İran askeri mahkemesi, 23 Ocak 1947'de Qazî Mihemed’e idam cezası verdi. 31 Mart 1947’de ise cumhuriyetin ilan edildiği meydanda Qazî ve 2 arkadaşı idam edildi.
 
Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin 76’ncı yıldönümü nedeniyle Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Prof. Abbas Vali, Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılmasının arka planında, Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı olmasının yattığını belirterek, başarılı bir yapılanma için Kürt siyasetinin bağımsız olmasını ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Vali, Kürt halkına şu tavsiyede bulundu: “Kürt uluslaşması projesi modern ve çağdaş olmalı, Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli.”
 
Prof. Abbas Vali, konuya dair kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı. 
 
Kürdistan Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günlere gidersek, Kürdistan ve bölge ülkeleri o günlerde nasıl bir süreçten geçiyordu? Bize o dönemin atmosferinden biraz söz edebilir misiniz?
 
 
 Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
1940’lar Doğu Kürdistan’da ulusalcılığın yükseldiği bir dönemdi. Özellikle 1941’de İran’da Rıza Şah iktidarının başa gelmesinin ardından 1942 yılında Mahabad’da Komeley Jiyannew Kurdistan (Kürdistan Diriliş Cephesi) kuruldu. 1945 ise bu cemiyet feshedildi ve İran Kürdistanı Demokrat Partisi’ne (İKDP) dönüştürüldü.
 
Kürtler cephesinde ulusallaşma yolunda böyle adımlar atılırken, 2. Dünya Savaşı sonrası uluslararası arenadaki güç dağılımı nedeniyle Kürdistan’ın bir bölümü Sovyetler Birliği’nin nüfuzu altına, diğer bölümü de Britanya’nın hakimiyeti altına girdi. Mahabad ve Bokan gibi bölgeler Sovyetler’in payına düşmüştü, Rusların amacı, İran ordusunu ve devletini bu bölgeden uzaklaştırmaktı. Tüm bu şartlar Mahabad’da Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını kolaylaştırdı.
 
Burada şu noktanın da altını çizmek istiyorum; Kürdistan Cumhuriyeti’ni Ruslar/komünistlerin kurduğunu söyleyenler yanılıyor. İşin aslı böyle değil. Ruslar asla böyle bir cumhuriyetin kurulmasından yana değillerdi. Onlar Azerilerin egemenliği altında Azeri ve Kürtlerin ortak bir cumhuriyetinden yanaydılar, fakat bu fikir Kürtlerin hoşuna gitmemişti. Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
Bu anlattığınız tabloda Qazî Mihemed’in yeri neydi?
 
Qazî Mihemed’in bu süreçte belirleyici bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bölgede tanınan bir isimdi ve manevi bir nüfuza sahipti. En önemlisi de Mukriyan bölgesinin önde gelen ailesindendi, güçlü bir yurtseverliğe sahipti ve İKDP’nin de başkanıydı. Tüm bu nedenler 22 Ocak 1946’da ilan edilen cumhuriyetin başkanı olmasına yol açtı. En önemli özelliği de cumhuriyeti oluşturan farklı yapılar ve oluşumları dengelemesiydi. Aynı biçimde başında olduğu İKDP’de de farklı görüşler, örneğin sağcılar ve solcular vardı. Buna karşın Qazî, tüm farklı kesimleri aynı çatı altında buluşturmayı başarmıştı.
 
Bilindiği kadarıyla Qazî Mihemed seçimle cumhuriyetin başına gelmedi. Peki 22 Ocak’ta onu bir kurul mu seçti?
 
Bildiğim kadarıyla cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmadı. Qazî Mihemed, İKDP’nin başkanıydı ve cumhuriyet de bu partinin örgütlülüğü, faaliyetleri kapsamında yer aldığı için o da ilan edilen cumhuriyetin başına geçti. Aynı şekilde onun hükümet kabinesinde yer alan isimler de İKDP içinde önemli rollere sahipti. Zaten İKDP’nin yönetimi, önceden onun cumhurbaşkanlığını onaylamıştı.
 
Bu cumhuriyet, Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının uluslaşma sürecine ne gibi katkılar sundu?
 
Kürdistan Cumhuriyeti, Kürtlerin maneviyatı ve hafızasında önemli bir role sahiptir. Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürtler, bu cumhuriyete büyük bir hassasiyet içinde yaklaşmaktadırlar. İdeoloji ve fikirlerden bağımsız olarak bütün parçalardaki Kürtler, modern tarihin en önemli gelişmesi biçiminde bu cumhuriyeti ele alıyorlar.
 
Peki bu cumhuriyet Kürtlere nasıl bir miras bıraktı? Kürtler, Mahabad’taki bu tecrübeden nasıl bir ders çıkartmalılar?
 
 
Mahabad Kürt Cumhuriyetinin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Bana kalırsa bu cumhuriyet, Kürdistan’ın bütün parçalarındaki Kürtler açısından şu dersi çıkardı: Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli, Sünni bir yapılanma olmamalı.
 
Şunu da tecrübe edindik; Kürt ulusalcılığı moderndir, bu yüzden örgütlenmesi de modern olmalı ve bundan dolayı modern Kürt kadın ve erkeklere ihtiyaç vardır. Zaten cumhuriyetin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Ayrıca şunu da gördük; Kürt siyaseti bağımsız olmalı ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmeli. Yeniden böyle bir şeye kalkışıldığında birçok cepheden Kürtler faaliyet içinde olmalı; diplomatik, siyasi ve askeri cepheler olmalı; bütün bunlar da iç içe yürütülmeli.
 
Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti’nin tecrübesi bize şunları öğretti; Kürt siyaseti modern bir ideolojiye sahip olmalı ve Kürt kadınları ile erkekleri modern yöntemlerle bu işi örgütlemeli.
 
Sözünü ettiğiniz cumhuriyetin yıkılmasına neden olan çelişkiler konusunu biraz daha açabilir misiniz? Bu çelişkiler nerelerde ortaya çıktı?
 
En büyük çelişki, askeri ve siyasi örgütleme arasında yaşanıyordu. Kürdistan Cumhuriyeti’nin düzenli ordusu üç bin askerden oluşuyordu. Bu küçük ordunun askerleri yeni eğitilmişlerdi. Eğitmenleri de Irak ordusunu terk eden Kürt subaylardı.
 
Bu küçük düzenli ordu dışında diğer askerlerin aşiretlere bağlı olması, çelişkilere yol açan ikinci faktördü. Bu askerler, Kürdistan Cumhuriyeti yerine aşiret reislerinden talimat alıyordu, her biri de farklı aşiretlere bağlıydı. Kısacası ordu bir bütünlük içinde değildi. Ayrıca özellikle Mahabad ve Bokan çevresindeki Kürt burjuvazisini oluşturan ağa ve aşiret reisleri her ne kadar teoride cumhuriyetle hareket ediyor gibi görünüyor olsalar da, pratikleri farklıydı. Cumhuriyetin finansal anlamda yeteri kadar güçlü olmaması, çelişkileri oluşturan üçüncü faktördü. Halktan toplanılan vergiler cumhuriyetin tek geliriydi, vergilerin tahsil edilmesinde de ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Çünkü bazı aşiret reisleri vergisini vermeye yanaşmıyordu. Kısacası askeri, siyasi ve ekonomik açıdan cumhuriyetin “yumuşak karınları” vardı. Her ne kadar cumhuriyetten yanaymış gibi görünseler de bu konularda söz sahibi olanlar pratikte cumhuriyetten yana değillerdi.
 
Kızıl Ordu 1946’ın Mayıs ayında çekildiğinde ise, cumhuriyette büyük bir siyasi kriz patlak verdi. Azerbaycan bölgesinde kurulan cumhuriyetin yetkilileri de o günlerde İran devletiyle müzakere halindeydi. İran devlet yetkilileri, “Müzakereleri sadece Kürtler ile yapmayız, ancak Azerilerle birleşmeleri halinde Kürtlerle müzakere masasına otururuz” diyorlardı. Tabii bu durumdan Kürtler hoşnut değildi. Zaten Kürtler de Azerilerle yürüttükleri müzakerelerden hiçbir sonuç elde edemedi. Şüphesiz Sünni mezhep zihniyetiyle kurulması ve askeri açıdan da aşiretlere bağlı olması, cumhuriyetin en büyük handikabıydı.
 
İç çelişkiler ve ulusal birliğin olmaması bir yana uluslararası güçler de son yüzyılda “Kendi kaderlerini tayin etmek” için harekete geçtiklerinde Kürtleri hep yüzüstü bırakıyor. 1946’da yaşanan da bu muydu?
 
1946’nın Mayıs ayında Sovyet Ordusu’nun bölgeden çekilmesiyle Kürdistan Cumhuriyeti’nin arkasında hiçbir güç kalmadı. Bu cumhuriyetin ABD, İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği batılı ülkeler ile komünist yönetimler arasında Soğuk Savaşı’nın başladığı dönemde kurulduğunu unutmamak gerekiyor. Batı bloku ülkeler, İran’ın Sovyetler ile sınırının olmasından dolayı hiçbir şekilde bu ülkenin parçalanmasını ve içinden başka yapıların çıkmasını istemiyordu. Özellikle ABD ve İngiltere İran’ın siyasi ve coğrafik birliğine zarar verecek her türlü oluşuma karşıydı. Sadece karşı da değillerdi, aynı zamanda böyle oluşumlara düşmanca bakıyorlardı. Bu anlamda uluslararası arenada cumhuriyetin hiçbir dostu yoktu; ne ABD, ne İngiltere, ne Fransa ne de Sovyetler cumhuriyete arka çıkıyordu.
 
Bu durum sadece İran için geçerli değildi, diğer ülkelerde de benzer bir durum vardı. Örneğin İngilizler, 1930’larda Irak’ın bağımsızlığını vermiş olmalarına rağmen 2. Dünya Savaşı’nın ardından Irak’ta çok güçlü hale geldiler. Türkiye’de de Kürtleri, hiçbir şekilde Kürtlerin haklarını tanımayan merkezi Kemalist yönetime bağlamışlardı. ABD ve İngiltere, İran’da da Sovyetleri çıkartıp, bu devletin daha güçlü olması gayesi içindeydiler, bu yüzden de Kürdistan Cumhuriyeti’ne destek vermediler. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti Ortadoğu ve uluslararası siyasetin çok özel bir sürecinde vuku bulan şartlarda kuruldu. Bu özel durum değiştiğinde de cumhuriyetin ömrü ancak 11 ayla sınırlı kaldı. Aslında doğrusunu söylersek; 11 ayı da zar zor tamamladı. Çünkü batılı güçler asla İran’ın siyasi, idari ve coğrafik birliğinin parçalanmasından yana değildi.
 
Son olarak Mahabad deneyimini göz önünde bulundurarak; Rojava Kürdistanı’nda son 10 yıldır ortaya çıkan tecrübeye baktığınızda karşınıza nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
 
 
 Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır.
 
Şüphesiz Rojava Kürdistanı’nda son yıllarda yaşanan gelişmeler de Kürtler açısından önemli tecrübelerle doludur. Rojava ile Kürdistan Cumhuriyeti kıyaslanamayacak kadar birbirlerinden farklıdır. Fakat Kürdistan Cumhuriyeti de ilk başlarda İran’ın toprak bütünlüğü içerisinde bir otonom bölge olarak düşünülmüştü. Kürtler, Mahabad’la aslında otonom haklar da elde etmişlerdi. Bu açıdan Rojava’yla benzerlikler taşır. Ancak bunun dışında ikisinin ideolojik, toplumsal ve siyasi alt yapıları çok farklıdır.
 
Dünya zaten eski dünya değildir; 1945-1946 da 2021 gibi değil. Kürtler bu süre zarfında büyük değişimler yaşadı, Kürdistan’da sınıfların siyasi taleplerinde değişimler oldu. Kürdistan’da siyasi bir örgütlenme nasıl olmalı, sorusunun yanıtı da bu süre zarfında değişti. Ancak şunu söyleyebilirim; Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır. Fakat Kürt meselesinin nasıl bir ideolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel çerçeve içinde çözüleceği konusunda ikisinin çok farklı yöntemleri, yaklaşımları vardır.
 
Kısacası şunu söyleyeyim; Rojava’nın 2021’e kadar elde ettiği tecrübe, 1946’nın Rojhilat’nda (Doğu) olamazdı, çünkü iki dönemin birçok açıdan çok farklı özellikleri vardır.
 
PROF. ABBAS VALİ KİMDİR?
 
1949 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad kentinde dünyaya gelen Prof. Abbas Vali, ilk ve orta öğrenimini Tebriz’de yaptı. Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun olduktan sonra master ve doktora çalışması için İngiltere'ye gitti. Londra Üniversitesi’nde 1977-1983 yılları arasında akademik kariyerini siyaset teorisi üzerine yaptı. Londra Üniversitesi'nde 4 yıl öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra 1997 yılında Wales Üniversitesi’ne geçti. Burada siyaset teorisi üzerine dersler verdi.
 
2005 yılında Federe Kürdistan Yönetimi'nin daveti üzerine Hewlêr'e yerleşti ve buradaki Kürdistan Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Ancak üniversite yönetimiyle görüş ayrılıkları yaşadı ve Hewlêr'deki görevini 2008 yılında bıraktı. 2017 yılına kadar İstanbul’daki Boğaziçi Üniversitesi’nin Sosyoloji Bölümü’nde İran'ın Kürt siyaseti üzerine dersler verdi.
 
Şimdiye kadar yüzden fazla bilimsel makale yayınlayan Prof. Abbas Vali’nin “Kürdistan Cumhuriyeti- İran’da Kürt kimliğinin oluşumu”, “Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri” ve “İran’da Kürtler ve Devlet” isimli birçok kitabı bulunuyor. 
 

Diğer başlıklar

24/01/2022
16:32 HDP'nin Adana kongresine soruşturma
16:17 Arnavutköy’de kar nedeniyle zincirleme kaza
16:16 Değişen sınav takvimi 3 bin öğrenciyi mağdur etti
16:09 ATK’den beklenen raporla Pınar Gültekin’in hayattayken yakıldığı belirlendi
16:06 Deniz Poyraz'ı katleden Gencer makam odasında ağırlanmış
15:23 Sivil toplum örgütleri: Ramazan Turan’ın ölümü şüpheli
15:18 KHK Platformları Birliği: OHAL Komisyonu lağvedilsin
15:09 Bakırköy Cezaevi'nden Adalet Nöbeti'ndeki ailelere mektup
15:09 Savcı Demirtaş için hapis cezası istedi
14:56 İngiltere Julian Assange'ın temyiz başvurusuna izin verdi
14:40 Cezaevinde yazılan kitap yazarlarına yasaklandı
14:24 Mersin’de avukatlara polis şiddeti
14:22 Görgü tanıkları: Dayan 50 metre yerde sürüklendi, 40 dakika bekletildi
14:06 Amed Sağlık Platformu eylem planını duyurdu
14:04 Sancar’dan müdahillik talebi: Maddi hakikati ortaya çıkaracağız
13:48 Siverek'te 630 mahallenin yolu kapandı: 2 bin koyun ölmek üzere
13:24 Poyraz’ın katilinin yargılandığı dava gecikmeli başladı
13:11 Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybedenler hakkında ceza talebi
12:59 Diril çifti soruşturmasında skandallar silsilesi ortaya çıktı
12:51 Eğitim Sen: Kanun teklifi geri çekilsin
12:36 Demirtaş'a Davutoğlu'na hakaretten hapis cezası
12:28 Şenyaşar ailesi: Başsavcı hem gözlerini hem de kulaklarını kapattı
11:28 Öcalan: Hesekê’yi ele geçirirlerse katliam yaparlar
11:28 Cizre’de zırhlı aracın çarptığı bir genç ağır yaralandı
11:26 Hesekê’de DAİŞ’e yönelik operasyon 5’inci gününde
10:54 Aksu’ya destek bildirisi: Koparılmak istenen özgür sanatın dilidir
10:15 Kadınlar adliye önünden seslendi: Deniz'e sözümüz mücadeleyi büyüteceğiz
10:00 İzmir Barosu’ndan iktidara: Özgürlükleri savunmakta ısrar edeceğiz
10:00 Sebahat Tuncel'in savunması: Devam eden dosyadan ceza almış gibi gösterildi
09:04 Kaya: DİAYDER’e saldırıyla Kürtler hedef alınıyor
09:04 Gözaltında sistematik işkence
09:04 Eğitim Sen: Anadilin seçmeli dayatılması insan haklarına aykırı
09:03 Hasta tutukluya bayılana kadar işkence
09:03 Dilbilimci Tan: Anadilde eğitimin önü açılmalı
09:01 ‘Bahçeli ormanı’ tepkisi: Böl, parçala, yönet politikası
09:01 Serdar Tanış’ın bayrağını devraldı: Bu topraklarda teslimiyet yok
09:01 Kürkçü: İmralı’nın kapılarını açın, Öcalan konuşsun
09:00 24 OCAK 2022 GÜNDEMİ
08:45 Sancar: Örgütlü adaletsizliğe karşı örgütlü mücadeleyi büyütüyoruz
08:20 Ahmet Mümtaz Taylan: Düşmanlık politikası yenilecek
23/01/2022
23:00 Kuzey ve Doğu Suriye’de sokağa çıkma yasağı
21:47 20 barodan ortak açıklama: Aysel Tuğluk’un infazı ertelensin
20:42 Behram Salih yeniden Cumhurbaşkanı adayı oldu
20:25 Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan istifa etti
19:47 Diyarbakır’da kar 3 gün sonra temizlendi
19:32 DYP il başkanı uyuşturucu ticaretinden tutuklandı
19:19 Koronadan 185 yeni vefat
19:16 Borcunu ödeyemeyen çiftçi intihar etti
18:17 Liseli öğrenciler: Bizi puanlayan sistemi sınama sırası artık bizde
18:12 Katırlarla su taşıyorlar
17:39 Bayındır: Kürtler Erdoğan'dan hesap soracak
17:34 İslam’da hak ve adalet paneli: Mafya hukukuyla halka zulüm uygulanıyor
17:32 Amedspor’un kadın takımı İzmir ekibini mağlup etti
17:24 Yazar Can: Cezaevleri direnişin bir parçasıdır
17:21 QSD bilançoyu açıkladı: 175 DAİŞ'li öldürüldü
16:10 Binler kongrede buluştu: HDP’siz bir denklem kurulamaz
16:00 Sezen Aksu’nun Erdoğan’a yanıtı 35 dile çevrildi
15:44 Adalet Nöbeti’nden birlik çağrısı
15:43 Ekoloji Derneği: Kayyumlarla eko-kırım hedeflenmektedir
14:46 HDP Sözcüsü ‘Arap-Kürt Diyalog Konferansı'na katıldı
13:13 Seslerini mektupla duyurdular: Hasta tutuklular her an ölebilir!
12:30 Hebîb: DAİŞ'in saldırılarında devletlerin gizli elleri de var
12:18 Ferhad Şamî: Hesekê saldırısının amacı DAİŞ’i canlandırmak
12:18 Müzik etkinliğine baskın yapan polis 30 kişiyi gözaltına aldı
11:51 Şenyaşar Ailesi: Katledenler kadar yetkililer de suçlu
10:32 Yolcu otobüsü şarampole yuvarlandı: 3 kişi yaşamını yitirdi
10:23 Erkek şiddeti bitmiyor: Elif Turan katledildi
10:13 İran’da fotoğrafçı kadın katledildi
10:07 İki kadını katletmeye çalışan fail tutuklandı
09:45 Kurtulan: Cezaevleri üzerinden toplumu dizayn etme stratejisi uygulanıyor
09:15 Babasını son çektiği fotoğrafla tanıdı: Bir gün geleceğine inandım
09:12 Nas: Toplumun üçüncü yol beklentisi var
09:07 ‘Cezaevindeki baskılara karşı mücadele sokaktan geçer’
09:04 Yüksek faturalara tepki: Lapa lapa zam yağıyor!
09:02 Tesisatçıyı öldüren askerler hakkında yeniden yargılama yolu açıldı
09:00 23 OCAK 2022 GÜNDEMİ
08:37 Diyarbakır Barosu’ndan Aksu açıklaması: İfade özgürlüğüne saygı gösterin
22/01/2022
23:18 Balıkesir'de 4,8 büyüklüğünde deprem
22:53 ‘KDP annelerden özür dilemeli’
22:37 QSD’den Hesekê açıklaması
22:09 KASED’den Mersin’de konser
21:38 Eyn Îsa’da su ve elektrik hattına saldırı
21:28 184 kişi koronadan yaşamını yitirdi
21:11 Aksu'dan Erdoğan'a: Kim yolcu kim hancı dur bakalım
20:42 'Krizin faturasını ödemeyeceğiz'
20:29 Yoksulluk can aldı: Gazdan zehirlenen çift hayatını kaybetti
20:18 ‘Kadınlara şiddetin travması tekrar tekrar yaşatılıyor’
19:46 Gölge Kültür Sanat Merkezi’nden çocuk etkinliği
19:14 Gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı
19:07 Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Gündem yaratma peşinde
18:34 Tutuklu aileleri 3 haftadır nöbette: Yaşamı savunuyoruz
17:52 'KHK’ler yerine demokratik düzeni getirmek zorundayız'
17:39 Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü görevden alındı
17:20 Cezaevi’nde yaşamını yitiren Turan’ın taziyesine ziyaret
17:02 Beyin kanaması geçiren hasta tutuklu 12 gündür yoğun bakımda
16:44 Hesekê’de DAİŞ için çember daralıyor
16:39 Denizli'de şüpheli bebek ölümü
16:30 Adalet Nöbeti: Verilen sözler tutulsun
16:11 Baş: AKP'nin yıkılması için güçlü bir sola ihtiyaç var
16:04 Amedspor sahasında berabere kaldı
15:47 Adıyaman Kadın Platformu: Bu ülkede kadınlar korunmuyor
15:39 Eğitim Sen’den Adıyaman raporu
15:38 Gazeteci Sedef Kabaş adliyeye sevk edildi
15:19 Gözlem kurulundan ağır hasta tutuklunun tahliyesine engel
15:15 Savcı, hakim ve vali görüştü, Diril çifti iddianamesi reddedildi!
15:12 Gardiyanlar tutukluları provoke ediyor
15:05 İkinci ameliyatını olması gereken Güntürk tahliye edilmiyor
14:54 KESK: 35'inci madde kaldırılsın
14:39 Türkdoğan: OHAL özel kanunlarla devam ediyor
14:34 Hesekê’de DAİŞ’liler birkaç evde sıkıştı
14:24 Tutuklu Balkaş’ın yeri bir hafta sonra ailesine söylendi
14:23 Güçlükonak katliamı faillerinin yargılanması talebi
14:20 İETT otobüsü yoldan çıktı: 5 yolcu yaralandı
14:06 Kadıköy’de zam protestosu: Faturalar yakıldı
13:44 26 yıl önce kaybettirilen İsmail Şahin’in kızı: Galatasaray'da büyüdüm
13:44 Uludere'de bir kişi tutuklandı
13:31 HDP: Zulüm düzenine karşı mücadeleyi büyüteceğiz
13:28 Afganistanlı kadınlar: Evlerimiz teker teker basılıyor, tehlikedeyiz
12:57 TEV-DEM: Hesekê’de Türkiye’nin komplosu yenilgiye uğradı
12:56 22 gün kaldığı tek kişilik hücrede öldürüldü!
12:50 İran'da polis araca ateş açtı: 1 çocuk öldü
12:49 'Cezaevlerindeki ölümler Türkiye’nin utanç karnesi'
12:36 SYKP: Zamlar geri çekilsin
12:35 HDP savunması: Erdoğan'a suç olmayan Demirtaş'a suç
12:02 Denize atlayarak yaşamına son veren Samet Demir 13 gündür bulunamadı
12:02 Eyn Îsa'ya saldırı: 2 sivil yaşamını yitirdi
12:02 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 320’nci gününde
12:01 HDP’den Deniz Poyraz davasına çağrı
12:00 25 yıldır kayıp İlyas Eren akrabası Nahit Eren: 90’larla yüzleşilmeli
12:00 Diyarbakır’da yollar buz pistine dönüştü
11:48 Türkyılmaz: İttifak, kriz halindeki ülkede olumlu bir adım
11:19 'Öncelikle DAİŞ'i besleyen kaynakların kurutulması gerekir’
11:11 'Açım' diyerek yaşamına son vermek istedi
11:02 TUAYDER çalışanı Başaran için taziye
10:54 Ordu’da bir kadın katledildi
10:54 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtler sadece Öcalan’ı dinler
10:53 Erdoğan'ın hedef gösterdiği Sezen Aksu’nun kapısına dayandılar
10:52 BMG’den ‘Birleşirsek kazanırız’ buluşmasına çağrı
10:27 Deniz Poyraz davası barışın tesisi için önemli
10:26 Kahiloğulları: Demokrasi İttifakı boşluğu dolduracak
10:25 Ayşe Gökkan'dan Türkiye kadın hareketlerine mektup
10:19 Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi iptal edildi
10:19 Bursa'da 2 Suriyeli'ye saldırı düzenlendi
10:08 Abbas Vali: Mahabad Cumhuriyeti’ni Kürtler arası çelişkiler yıktırdı
10:03 HDP ön savunmasında 'çözüm yolu' gösterdi
09:43 Camiye giren kadın ‘açım’ diye bağırdı
09:19 Müslim: DAİŞ, saldırıları Türkiye desteğiyle yapıyor
09:02 Zamlara tepki: Üç-beş kişi daha çok zengin olsun diye aç bırakılıyoruz!
09:01 Nükleer karşıtlarının yaşam inadı: Geleceğin çözümü alternatif enerji
09:01 Omicron sonrası vakalar katlandı: Aşı şart