ANKARA – Kürtçe seçmeli ders ve TRT Şeş üzerinden Kürtçe’ye yönelik devrim yaptığını savunan AKP’ye yanıt veren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Siz, Ahmed-i Xani'den Celadet Ali Bedirhan'a kadar kütüphane ve tabela kaldırmış bir partisiniz” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, tarafından “21 Şubat Uluslararası Anadili Günü” vesilesiyle, dil temelli kısıtlamaların ve hak ihlallerinin sona erdirilmesi, anadil eğitimi önündeki tüm engellerin kaldırılması, dillerin korunması, yaşatılması ve yeni nesillere güvenle aktarılmasının sağlanması amacıyla verilen Araştırma önergesi Genel Kurul’da görüşüldü.

‘KÜRT BÖLGELERİNİ’ DOĞU İLLERİ OLARAK DÜZELTTİ

HDP önergesi sırasında AKP’li milletvekilleri ise Kürtçe üzerinde yasak olmadığını belirterek, söz alan AKP’li Orhan Erdem, “Anadil konusu, Kürtçenin özgürce konuşulması ve eğitimdeki sorunlarıyla ilgili verilen bir önerge var. Tabii, bu önergeyi veren arkadaşlar 2002'ye kadarki Türkiye'nin durumunu hatırlamıyorlar veya hatırlamak istemiyorlar. Malum 2002'de bu milletin teveccühüyle iktidara gelen AK PARTİ bugüne kadar askerî vesayetle yürütülen Kürt politikasına, Kürt bölgelerindeki sıkıntılara ve doğu illerimizdeki probleme ilk el atan ve doğduklarında normal hayatı bilmeyen çocuklara OHAL'i kaldırarak normal bir dünyayı gösteren” sözleriyle savundu.

‘KÜRTÇE HOŞGELDİNİZ'İ KALDIRAN BİR PARTİSİNİZ’

Söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da “Galiba devrim yapılmış ama bizim haberimiz yok, bu devrimi nerede yaptılar, hakikaten bilmiyoruz; bu ülkede yaşıyoruz” sözleriyle karşılık verdi.  2002 öncesi ve sonrasını yaşadığını ifade eden Beştaş, “Kürt diline, Kürtlere yönelik uygulamaları da çok iyi biliyorum. Yani demin Sezgin Bey'in söylediği, sadece baronun kitapçığında Kürtçe yazdığı için yargılandım, İnsan Hakları Derneğinin davetiyesinde ‘w’ yazdığı için yargılandım. Bugün cezaevine gittiğimde insanlar diyorlar ki: ‘Kürtçe mektup yazamıyorum. Ben Kürtçe konuşamıyorum. Kürtçe kitap yasak.’ Yani şunu söylüyorum: Bir devrim falan yok, göstermelik... Siz, Ahmed-i Hani'den Celadet Ali Bedirhan'a kadar kütüphane kaldırmış, tabela kaldırmış bir partisiniz. Siz, kayyımlarınızla şehir girişlerinde Hoş geldiniz ‘Hun bi xer hatin’ cümlelerini kaldıran, kayyımlarınıza talimat veren bir partisiniz” diye konuştu.

SORULARA YANIT VEREMEYEN AKP ‘TERÖR’ SÖYLEMİNE SIĞINDI

Beştaş, “Daha düne kadar burada Kürtçe 3 cümle söyledim diye kıyametler koptu; şimdi yine kurarım, yine birileri zıplar yerinden. Bu dile de bu kimliğe de tahammül yok, düşmanlık yüz yıldan beridir devam ediyor, AKP buna tüy dikiyor şu anda” dedi. Orhan Erdem’in “AKP Kürtlerin partisidir” sözlerine de HDP’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Tabelaları niye sildiniz? Kitap bastınız, tabela sildiniz” diye sordu. HDP’li vekillere yanıt veremeyen Erdem, “terör” söylemlerine sığınarak, “Kürt, Türk, hepimiz biriz ve bunun kardeşliğinin bu ülkenin geleceği için mayasını atmaya çalışıyoruz, terörün de sonuna kadar arkasında durup bir terörist kalmayana kadar gideceğiz” sözleriyle savundu.

Bir kez daha söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kürtçe konuştu. Beştaş’ın Kürtçe konuşması tutanaklara “x” olarak geçti.

‘KÜRTLERİ AKP’LİLEŞTİRMEK İSTEDİNİZ?’

Beştaş, “Siz seçmeli ders koydunuz, biz ‘ana dilde eğitim’ diyoruz. Seçmeli derslere girecek öğretmen atamıyorsunuz. Siz ‘TRT Şeş’ diyorsunuz, TRT Şeş'te gece gündüz Türklük propagandası yapılıyor, Kürtçe Türklük propagandası yapılıyor. Siz daha Kürt halkı ‘Kürt’ demeden ‘Ben Kürt'üm’ dediniz, ‘doğudaki insanlar’ dediniz. Doğudaki insanlar dediğiniz, Kürtlerin yaşadığı bölgelerdir, Kürdistan coğrafyasıdır, daha bunu söylerken imtina ediyorsunuz. Ya, Darülfünun'un oyununu yasaklayan bir iktidarın başındasınız yani biz Kürtçenin yasaklandığını size ispatlamak zorunda değiliz, biz bunu yaşıyoruz. Doğrudur, iktidar partisi AK PARTİ, Kürtleri AKP'lileştirmek istedi, Kürtleri tamamen kendi kimliklerinden sıyırarak AKP'lileştirmek istedi. Bunu başaramadığı için bir savaş politikasının altına imza attı ve bugüne kadar yürüyor” şeklinde konuştu.

Ayrımcılık olmadığı söylemlerine karşı da Beştaş, “Gelin hangi ili istiyorsanız oraya gidelim, ayrımcılığın nasıl olduğunu tane tane size gösterelim. ‘Kürtçe kitap’ dediğimizde size açık soruyorum: Bugün cezaevlerine Kürtçe kitap giremiyor, Xwebun dergisini yasaklıyorsunuz” diye konuştu.

KÜRTÇE’Yİ KOŞULA BAĞLADI

Sataşmadan söz alan Orhan Erdem, Türkiye’nin üniter devlet olduğunu savunarak, “Biz burada Kürtlerin eğitimiyle ilgili verilen bir önergenin görüşmelerini yapıyoruz. Yöre insanları var, Batman'dan, Adıyaman'dan, Hakkâri'den, Van'dan arkadaşlar burada. Herkes, doğuda bilhassa, Kürt partisi olarak çıkarak, insanların ne kadar zulüm yaptığını, Kürt'ü Kürt'e, Kürt'ü Türk'e böldürdüğünü biliyoruz. Biz şunu diyoruz: Bu işi yapacaksak önce deyin ki: ‘PKK terör örgütüdür” sözlerine HDP’li Hüseyin Kaçmaz, “Kürtlerin Kürtçe konuşabilmesi koşula bağlı; ayıp ayıp!” sözleriyle tepki gösterdi.

‘KADES’TE NEDEN KÜRTÇE YOK?’

HDP’li Beştaş, “Yani hakikaten ‘terörö’ lafını ne zaman kullanacaklar diye merakla bekliyordum. Biz, Türkiye'de yaşayan on milyonlarca Kürt'ün haklarını savunurken, dilini savunurken yine getirdiler, ‘terörö’ye bağladılar çünkü bir cevapları yok; verebilecekleri bir argüman, bir temel yok; işte Adalet ve Kalkınma Partisinin siyaseti tam da burası gibi. Şimdi, Sayın Akbaşoğlu'na şey yapmak istemem ama aynen matematik hesabı gibi oldu. Ben diyorum ki: Ana dilde eğitim istiyoruz, bu dilin önündeki engeller nelerdir, bunları bir tartışalım; yasal olarak, fiilî olarak bu nedir diye araştıralım diyorum, gelmiş, ‘terörö’ edebiyatı yapıyor. Bu, onların verebileceği bir cevap olmadığını gösteriyor. Şimdi, soruyorum: Turistlere Kürtçe rehberlik veriliyor mu? KADES uygulamasında neden Kürtçe yok? Kürt kadını şiddete uğramıyor mu, şiddete maruz kalmıyor mu? KADES uygulamasında Kürtçe uygulama yok. Kamu hizmetlerinin ana dilinde verilmesi için defalarca kanun teklifi ve önerge verdik, hepsini reddettiler. Gördüğümüz gibi verebilecekleri bir cevabı yok, bunu anlıyorum tabii, bari desinler ki: ‘Vallahi biz kimliğimizi inkâr ederek AK PARTİ'de kalabiliyoruz.’ Biz de bunu anlayalım” ifadelerini kullandı.

Yapılan oylama sonunda HDP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Genel Kurul uluslararası sözleşmelerin görüşmeleriyle devam ediyor.