Türkiye’nin, geçtiğimiz yıl 23 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Zap, Metîna, Avaşîn bölgelerine başlattığı askeri operasyonun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen istediği sonucu elde edemedi. Bunun üzerine askeri operasyonların yıl dönümünde yeni ve daha kapsamlı bir askeri operasyon hazırlığında olan Türkiye, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ortaklığıyla birçok noktaya askeri üs hazırladı. KDP’nin, Türkiye ile birlikte hareket emesi, Federe Kürdistan Bölgesi’nde büyük tepkilere neden olurken, birçok çevre, “KDP, ilk önce memurların maaşlarını ödesin” dedi. KDP öncülüğündeki Federe Kürdistan Bölgesi hükümeti, 2014 yılında aldığı kararla, Federe Kürdistan Bölgesi’nin petrolünü kendisi satmayı ve gümrüklerden gelen geliri de kendi hazinesi aktarma kararı aldı. Bunun üzerine Irak merkezi hükümeti de, Federe Kürdistan Bölgesi’ne ödediği bütçeyi kesti. Federe Kürdistan Bölgesi’nde var olan petrol, KDP tarafından düşük ücretlerle Türkiye’ye satılıyor. Petrol gelirlerinin şeffaflığı Federe Kürdistan Bölgesi kamuoyunda tartışılırken, Barzani ailesine ait mal varlıklarının Amerika’da ortaya çıkması, “Barzaniler, petrol gelirlerine kendi kasalarına atıyor” yorumlarının yaptırdı. 

 

KRİZ DERİNLEŞİYOR

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan gazeteci Zosk Ballak, KDP’nin politikalarını ve halkın yaşadığı ekonomik krizi Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Federe Kürdistan Bölgesi hükümetinin 2014 yılında aldığı karara hatırlatan Ballak, “Bağdat hükümeti bütçeyi kesince insanlar ekonomik zorluklar yaşadılar. Çünkü Başûr’da halkın büyük bir bölümü merkezi hükümetten aldığı maaşlarla geçiniyordu. Burada özel sektör yok denilecek kadar az” dedi. Bütçenin kesilmesinden sonra halkın yaşadığı ekonomik krize değinen Ballak, “İnsanlar artık düğünlerini bile yapamıyor” diyerek halkın yaşadığı ekonomik krize dikkati çekti. 

 

GELİRLER ŞEFFAF DEĞİL

 

Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki ekonomik krizin bir diğer etmeni ise, petrol gelirlerinin halka dağıtılmaması olduğunu vurgulayan Ballak, “Bölgesel yönetiminin hazinesine gelen gelirler şeffaf bir şekilde aktarılmıyor. Bütün gelirler Kürdistan bölgesine gelmiyor. Bundan dolayı memurlara ödenmesi gereken maaşlar ödenemiyor ve krizin daha da derinleşiyor” diye konuştu. KDP’nin kendisine bağlı asayiş gücüyle muhalefete eden kişilere yönelik sert baskılar uyguladığını hatırlatan Ballak, “Federe Kürdistan Bölgesinde, hükümeti eşlettirenler tutuklanıyor. Özellikle bu ekonomik krize karşı bir başkaldırı vardı. Gazeteciler, yazarlar, aydınlar bölgesel yönetimi eleştirdiği zaman tutuklanıyorlar. Hükümetin yanlış politikalarını dile getirecek bir basında yok çünkü burada basın özgürlüğü yok. Özel basın kuruluşları kurulduğu zaman, KDP tarafından gözaltına almalar, tutuklama ve öldürülmelerle karşı karşıya kalıyor. Son yıllarda bu baskı daha da arttı. Şimdi 30 gazeteci ve eylemci hükümeti eleştirdiği için tutukludur.” KDP’nin muhalif seslere yönelik uyguladığı despotik uygulamaları da sözlerine ekleyen Ballak, “Bu baskıların amacı kendi iktidarlarını sürdürmektir. Maaşları ödemese bile, basın özgürlüğünü ortandan kaldırsa da tek isteği kendi iktidarını sürdürmektir” dedi.

 

BARZANİ AİLESİNİN MAL VARLIĞI 

 

Son günlerde kamuoyuna da yansıyan Barzani ailesinin yurt dışına taşıdığı mal varlığını işaret eden Ballak, şunları söyledi: “Barzani ailesi, sadece Amerika’da değil, aynı zamanda Avrupa ülkelerinde, Arap ülkelerinde her gün gayrimenkuller alıyor. Güney Kürdistan’ın paralarını o ülkelere taşıyorlar. Buranın paralarını oradaki bankalara kendi yakınlarının adına yatırıyorlar. Barzani ailesi, Kürdistan bölgesinin bütün ekonomi kanalları üzerine oturmuş ve hepsini kendilerine akıtıyorlar. Kendilerine ait paralarla da başka ülkelerde yatırımlar yapıyorlar. Bu yatırımları yurt dışındaki ülkelerde yapacaklarına burada yapsınlar halkımızda bundan yararlansın.” 

 

HALKINA YARDIM ETSİN

 

KDP’nin, Türkiye ile birlikte askeri operasyon hazırlığına da değinen Ballak, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “Buradaki halk, bir yandan büyük bir ekonomik kriz ile boğuşurken diğer yandan Türkiye’nin saldırıları cebelleşiyor.  Bütün halk, Türkiye’nin bu saldırılarının ekonomisinin bölgesel yönetim üzerinden yürüdüğünü biliyor. Bölgesel yönetim, Kürdistan petrolünü çok ucuz bir fiyata Türkiye’ye satıyor. Türkiye, Federe Kürdistan’dan daha fazla kazanç elde ediyor. Böylelikle bölgesel yönetim, Türkiye’ye para veriyor ve Türkiye’de bu para ile Kürdistan topraklarına saldırıyor. Halk, bu kadar derin ekonomik kriz yaşarken KDP’de Federe Kürdistan Bölgesi’nde iktidarını sürdürmek için Türkiye’ye yardım ediyor. Kürdistan, 4 parçaya bölünmüş ama tek parçadır. KDP’nin, ekonomik, siyasi ve askeri anlamda Türkiye’ye yardım etmemesi gerekiyor. Kürdistan bölgesinin de kendi kendini savunması gerekiyor. Çünkü Türkiye, inanılacak bir ülke değil. Türkiye’ye yardım edeceklerine buradaki halkın durumunu iyileştirmek için mücadele etsinler.”

 

MA / Ömer Akın